21 Mart 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

21 Mart 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Manisada imar faaliyeti Elektrik santralı, stadyom ve kitabsaray inşaatı Manlisa (Husnst) — Şehrimizde ! - iMmar faaliyeti büyük bir hızla devam etmektedir. Bu meyanda eskiden mevcud iki Di- zel motöründen istihsal olunan elek - | trik şehrin ihtiyacımı karşılayamadığı | için bu işle sıkı Lir surette alâkadar o-- lan belediye meclisi, yeniden büyük | ve son sistem bir elektrik santralı ya- | pılmasını lüzimlu görmüş ve derhal inşaata da başlanmıştır. Dört ay sonra ğehir gece ve düz bol ışık ve bol cereyana kavuşacaktır. Bundan başka yeni yapılmakta ö - lan stadyorm inşastı da günden güne 1- | Jeriemektedir. Sprira çok önem — veren | Vali Doktor Lütfü Kırdar, her sabah İnşaat mahallirne giderek teftişler yap* | makta ve lâzım gelen direktifleri ver - mektedir. m çok muazzam ve modern e yapılmakta ve halihazırda tribün ri bitmek üzeredir. Birkaç gün sonra inşeat tamamen bitmiş ola - taktır. Çoktanberi arzu ettikleri — bu yeni stadyomun yakında kendilerine teslim olunacağını gören gençlik ve spor te - şekkülleri büyük bir sevinç içindedir - ler, Daha şimciden eskiden mevcud i- ki spor klübüne ilâveten iki yeni klüp daha teşekkül etmiştir. tamamlanıyor. Gençlik büyük sevinç içinde... Yukarıda solda kitabsaray, sağda stad- yom, aşağıda elektrik santrali inşaatı, ortada Halkevi dağcılık şubesi gençleri bir yürüyüşten evvel, naşmış; Halkevi salonu - genişletilmiş, konferans ve müsamerelere daha faz- la yurddaşın iştiraki temin edilmiştir. Evin kitab sarayı için çok kıymetli eserler temin edilmiştir. Tuttuğumuz istatistikler, kitabsaraya vatandaşların sayısının günden güne arttığını göstermektedir. Halkevi neşriyat kolu «Gediz» is - mile bir mçemua neşretmektedir. Bu mecmuaya memleketimizin güzide ve tanınmış kimseleri de yazı yazmakta - dırlar, " Evimiz, hapishanede de bir kitabsa- rayı açmış, mahküm ve mevkuf va - tandaşlarımızın tenevvürleri için de ça hışılmıştır. Muradiyede ve Karaköy semtinde açılan şubelerde de yurddaşlarımız ten vir edilmektedir. San'at kolu, şu birkaç ay içerisinde Himmetin oğlu, Canavar, Yalnız bir ke İspor kol Bölgenin teşvikile Halkevi tarafın-|Jime, Babaların günahı, Kâfir imam-ve dan kupa müsabakaları yapılacak, bu|başka bir çok halkevleri repertuvarına Mmüsabakalara Manisadan Sakarya, Yıl-|dahil piyesleri temsil etmiştir. Gençle- dırim, Alaşehir, Turgudlu, — Akhisar klüpleri iştirak edeceklerdir. Bundan larına başlanacaktır. Bu sa ve Sakarya klüp - leci arasında yapılan bir maçda Sa - karya klübü 6 - 2 mağlüp olmuştur. Ayrıca bir de kitab sarayı binası yap Yurılmakta ve insaat yakında hitam bul- Mak üzeredir. Bina — çok muazzam bir eser olmuştur. Yurddaşların ihtiyaçla- Tni temin etmek ve halkın tenviri için 'Yapılan bu eser cidden iftihara — değer bir mahiyettedir. Halkevi Başkanının sözleri Manisa Ha!'kevinin çalışmaları et - rafında kendisile görüştüğüm Başkan AÂzmi, evin vaptığı işleri şöyle anlattı: — Memleketin imarı vesair hususlar- a ciddi bir alâka gösteren Vali Lüt - lü Kırdar, evimiz hakkında da bu alâ- kıyı ibraz etmektedir. Bu sayededir rimiz, bu temsillerde çok muvaffak ol- müşlar, halkın arzusu üzerine, bunlar- dan bir çoğu, müteaddid defalar tek - rarlanmıştır. Gençlerimiz bir konser — vermişler, çok alkışlanmışlardır. Mandolin ve ke- man derslerimiz devam etmektedir. Umumi çalışma vaziyetimiz de git- tikçe genişletilmektedir. — Müze, tarih, leri fazladır. Tarihi eserler üzerinde todkikler yapılmakta, malümat toplan- maktadir. Spor kolumuz, son yağan kardan is- tifade etmiş, gençlerimiz Manisa dağı yaylâsında kayak sporları yapmışlar - dır. Gençler, vazifelerinden ayrılama- dıklarından dolayı, bütün — arzularına rağmen bu yıl Uludağa gidememisler - dir. Yeni yılda başarmayı düşündüğü - maüz bir çok işlerimiz vardır ki, bunları idare hey'etinde görüşecek, plânlaştı - racağız. Afyonda fakir talebeye gardım— Afyon (Hususi) — İlk mekteblerdeki fa- kir talebeye elbise ve sıcak yemek ver- mek için, Halkevi, yeni tedbirler almak- tadır. Bu cümleden olmak üzere temsil ve müzik kolları müş- tereken Iki gece tem- sil ve konser vermiş- ker, « Yağ kandili » ve «Kim kimi yola getirdi. piyeslerini muvattakiyetle temsil etmişlerdir. fler iki gecede kalabalık bir halk kütlesi sa. Tonu doldurmuş, epey hasılat temin edilmiştir. Bu paralar, fakir çocukların ye. ki, yurddaşlar eve ısınmış, orada kay -* yim ve giyimine hasredilecektir. Resimde temsil veren gençler görülmektedir. Pazar Ola Hasan Bey Diyor kit — Hasan Bey, gazetelerde Bıkan ilânı görmüşsündür. Mesi Tuş.. »» beğ yüz kişinin gömül- işini münakasaya koy- Hasan Bey — Fena bir şey değil azizim, miünakasaya B- renlerin duaları inşallah ka- bul edilir de oralarda ölenle- Tİn sayısı yarıya iner! rımızın hepsi faal ve verim -| Bursada -idam Bayfa 8& bir katil edildi İbrahim adında olan katil baldızını kaçırıp nikâhla alan bacanağını taammüden öldürmekle suçludur Bursa, 20 (Hususi) — Dün sabah saat üçte, Yenişehirin Ulupınar köyünden Hüsmen oğullarından 321 doğumlu Mus- tafa oğlu İbrahim, Cumhuriyet meyda- nında asılmak suretile idam edilmiştir. İbrahimin idama mahküm edilmesinin sebehi şudur: Aynı köyden Ahmed oğlu İbrahim, bir müddet evvel, katilin baldızını kaçırmış ve nikâhla almıştır. Katil buna fena halde kızmış, bir gün maktulün tarlaşına gire- rek sapanını kirmış ve: «Bugün malına, yarın canına!» diye de bir kâğıd yazarak bırakmıştır. Köylü ve jandarmalar katile nasihat- lerde bulunmuşlarsa da, katil, bacanağı- nın canına kıymak hususundaki fikrisa« bitinden vazgeçmemiş, günün birinde, yol pusu kurmuş ve birdenbire önü- ne çıkarak elindeki mavzerle ateş etmiş- tir. Maktu! İbrahim, yaralı olarak kaç- mak istemişse de, katil peşini bırakma- mış, iki el daha ateş etmiş ve rakibini cansız olarak yere sermiştir. Yapılan mu- hakemede, katilin maktul İbrahimi ta- ammüden öldürdüğü sabit olmuş, Büyük Millet Meclisinin tasdikına iktiran eden karar dün infaz olunmuştur. Maslubun cesedi saat dokuz buçuğa kadar sehpada bıtakılmış, halk, ibretle seyretmiştir. İbrahim, asılıncaya kadar itidal ve me- tanetini muhafaza etmiş, son söz olarak: Hapishane arkadaşlarıma selâm söy. leyiniz! demiştir. Mahküm olan kalpazanlar Bursa Katil İbrahim asıldıktan sonra kalayla kalp bir cumhuriyet lirası yapan Ali Kara ve Ali Ak ile bu parayı sürmeğe çalışan Nuri Karanın müuhakemoleri bi- tirilmiştir. Ali Kara ve Ali Ak onar ay hapisle 477 şer lira ağır para cezasına, Nuri Karanın da suçu teşebbüs derece- sinde kaldığından dört ay hapisle yüz kırk yedi lira ağır para cezasına mahkâm (Hususi!) — 'Tedarik - ettikleri | edilmişlerdir. seserecereA. En eski Türk Bayramı: Nevruz Cumhuriyet devri, bu bayramı başka bir adla canlandırdı, ona Toprak bayramı adını verdi Bugün, Nevruz, ilkbahatın yeni günü, yeniden canlanan tabiatin, güller açarak ve etrafıma tebessümler saçarak uyandığı ve serpildiği mevşsimin ilk günü! Tabiat, dünyanin her tarafında birdir; fakat her tarafında aynı zamanda ihti- yarlayıp aynı zamanda tekrar uyanmaz. Tabiatin bu uyanış günü, arzın her tara- fında ayrı ayrı zamanlara tesadüf eder. Nevruz diye tesbit edilen gün de, tabia- tin Türklerle meskün olan sahasında, u- yanma mevsiminin Türkler tarafından tesbit edilmiş olan başlangıcıdır. Bunun için, Nevruz, Türklerin Türk dünyasın- da, hatırlanması mümkün olmıyan za. manlardarberi onlar tarafından tesbit e- dilmiş olan bir tabiat bayramının, İran kültürü içinde verilmiş adı elur. İcan ile Osmanlı rekabeti devam ettiği müddetce yalnız Osmanlı Türkleri ara- sındadır ki Nevruz yavaş yavaş hükmünü kaybeden bir bayram oldu. Osmanlı ona iştirak etmedi. İstanbulda bu bayrama sa- dece «Nevruz Sultanı» denildi. Osmanlı İslanbulu, bu bayramı kendisine mal et- Mmiyor, onu Türk olan «Sultaniz mahsus bir âdet olarak telâkki ediyordu. Bunun için, Osmanlı İslanbul, Türk bayramı o- lan Nevruz günü Türk oğlu olan sultan- Tara hediyeler verirdi. Buna rağmen İs- tanbulun Türk olan veya Türkleşen kü- çük halkı bu bayramı yakın zamana ka- dar tutmuştu. Fakat, Türk, Anadolu Türkü onu hiçbir zaman unutmadı. Yer yer, türlü türlü şekiller ve âdetlerle bu bayramı meserret içinde haik ve Türk bayramı olarak kutluladı. Anadolunun şarkından itibaren Şit veya Sünni, bütün Türk ve Tatar âleminde ise, bu bayram, asırlardanberi İranlıların da iştirak et- tikleri en büyük, en milli bayzam olarak her sene tes'id edilir. Cumhuriyet devri, bu bayramı, başka bir şekilde ve başka bir adla tekrar can- landırdı. Ona Toprak Bayramı adını ver- di ve bütün toprak sahalarında onun tes- id edilmesini emretti. Galiba,'iki sene- denberi şimdi Nevruz bayramile Toprak Bayramı isimler birbirine karışarak, Türkyenin bütün köy ve toprak muhitin- de şevk ile kutlulanıyor. Biz münevverler, bilhassa İstanbulun kültürüne mensub münevverier, Osmanlı kültürünün tesiri altında bu bayramı, maalesef unuttuk ve unutuyoruz. Avru- pa kültürü bize yeni yeni bayramlar öğ- retiyor: Yılbaşı, ve Nocl gibi. Halbuki halkın da, münevver güzidenin de bay- ramı ayni olmak lâzım. Onların bize doğ- ru geldiklerini isterken biz de onlara doğ- ru gitmesini bilmeliyiz, Evet, biz de bu toprak bayramına işti- rak edelim. Bu Nevruz'dur. Tabimtin ye- ni bir hayat ile uyanışını tes'id için bü- tün Türk âleminin büyük bir şadümanlık- la dolduğu ve büyük şevk ile ayaklandığı bugünde her Türk bu baytama iştirak et- meli ve bilmeli, hatırlamalıdır ki Nevruz günü, arz üzerinde nerede Türk varsa o- rada tabiatin büyüklüğü karşısında titri- yen bir millet ruhunun şevk içinde çal- kanması. duyulur. Zengin tabintli Asya- nin cöşkuün yürekli Türk'ü, bu hududu meçhul milyonlar kütlesi, bugünde tek bir kalble birbirini kucaklar. Biz de bir- birimizi kucaklıyalım ve bilelim ki bu kucaklaşma çinde bütün Türk âlemi, yıl- da bir defa ve uzaktan da olsun, birbirini kucaklıyor! Muhittin Birgen e Dün bahar tam manasile kendisini göstermiş, bütün bir kış tatil günlerini kapalı yerlerde geçirmek meeburiyetin- de kalan hemen bütün İstanbul halkı, kendilerin! sokaklara, hattâ civar kırlara atmışlar, ilkbaharın ilk tatil gününü, a- çık yerlerde geçirmişlerdir. Birçok kim- seler de vapurlarla Adalar ve Boğaziçine Bgitmişlerdir. e Baharın ilk günü münasebetile, Halkajı Ziraat Mektebi ile İstanbul Ziraat Oda. sının her sene tertib ettiği Toprak Bay« ramı, bugün, Halkalıda kutlulanacaktır. Bayramı Halkalıda kutlulamak üzere, vilâyet, ziraat ve ticaret odaları erkânı, ziraatle alâkadar diğer mücaseseler er- kânı, Halkalıya civar köyler halkı, ihti- yar heyetleri ve köy muallimleri ile ga« zeteciler Halkalıya davet edilmişlerdir. Öğle yemeği, bugün, yoğurt, pilâv, kuzu vesaire olarak kırda yenecektir. Niğde sıhhat müdürlüğü Dördüncü umuml müfettişlik sıhhi müşa- vir muavini Hati Niğde sıhhat müdütiüyü- he tayin edilmiştir. Afyon maarif müdürlüğü Afyon (Hususi) — Maarif müdürü Kemal Cenab Beşer İzmir lisesi fransızca mualltm- Bğtne tayin edilmiştir. Maarif müdürlüğü- nü, izpekter Hilmi vekâleten yapmaktadır. seedüğnleediei

Bu sayıdan diğer sayfalar: