| " ı İ i Facianın içyüzü SON POSTA İspanyada Açık şehirlerin bom- Karısile kıyınpeîe;ini öldüren genç neler anlatıyor?| hardımanı durdu Sultanahmedde Dizdariye mahalle-|bahçe kapısı içerden sürmeli olduğu sinde Çeşme sokağında 37 numaralı ev- de oturan ve Divanyolunda 122 numa- ralı aşçı dükkânında garsonluk eden Kastamonulu Eminin kıskançlık yü- zünden karısı Zehra ile kayınpederi Hasan Çaşuvu öldürdüğünü, ustası aş- için sokak kapısına gittim. Gürültü o- lur diye kapıyı açmıyarak kapının üs- tünde daimi surette açık bulunan pen- cereden içeri girdim. Ötedenberi üze- rimde bıçak taşırdım. Bıçağı elime al- dım ve odadan içeri girdim. İlk defa çı Mehmedi de boynundan hafifçe ya-|karşıma çıkan karım oldu. Onu bıçak- raladığını dünkü nüshamızda yazmış- tık. la yere serdikten sonra Mehmedi ara- mağa başladım. Ben karımı öldürür- Katil Emin 29 yaşındadır ve şimdi|ken onun yukarı çıkması ihtimali var- 25 yaşında bulunan Zehra ile bundan|dı. Evin içini araştırmağa başladım ve On sene evvel evlenmişstir. En büyüğü | karanlıkta ilk karşıma çıkanın kayın- 9 yaşında olmak üzere Mediha, Meliha, pederim olduğunu anlıyamadım ve Feriha isimli üç çocuğu vardır. Bundan | Mehmed zannile onu da bıçakladım. üç sene evvel İstanbula gelen Emin,|Tam bu sırada: bir müddet rastgeldiği yerlerde aşçı çıraklığı ve garsonluk yapmış, bir müd- — Ne yapıyorsun Emin diye Mehme- din sesini duydum ve derhal üzerine det sonra da karısını ve çocuklarını İs-|saldırdım. Bıçağı bir defa vurdum, i- tanbula getirterek burada yerleşmiştir. kinciyi vurmağa kalmadı elimden sıy- Geçen sene Divanyolundaki 122 numa- rılıp kaçtı. ralı aşçı dükkânı sahibi Mehmedin ya- nında yevmiye bir lira ücretle çalışma- ğa başlamıştır. Tab'an pek müsrif bir adam olan Emin aldığı bir lira ile karısı Emin kayınpederini öldürdüğüne çok pişmandır ve ağlıyarak; — Onun bir kabahati yoktu. Ona ya- zık oldu. Boş yere ihtiyarın kanına gir- nı ve çocuklarını göçindirmekte büyük |dim demektedir. müşkülâta düşmüş, bir türlü hesablı hareket edememiştir. Fakat aşçılığa olan istidadı ve açık- Aktarmalı bir tramvay seyahati Bu hâdiseler cereyan ederken anne ve büyük babalarının öldüklerinden gözlülüğü sayesinde ustası Mehmedin |ve babalarının da ölümden pek aşağı hoşuna gitmiş, : olsun diye hâdisenin cereyan ettiği evi Mehmed ona bir iyilik /(olmıyan bir vaziyete düştüğünden ha- berdar olamıyan zavallı yavrular da tutarak kendisine de bir oda vermiş ve | yataklarında mışıl mışıl uyumakta i- karısı ile çocuklarını burada baruıdıî masını söylemiştir. Emin bu teklifi amişler, Aşçı- Mehmedin sokağa - çıkıp: — Katil var, yetişin diye feryad e- memnuniyetle kabul ederek şuraya bu-|dip bir taraftan da kaçtığını işiten E- raya ve bilhassa Beşiktaştaki akrabala-|min aklı başına gelince- çocuklarının yının yanına bıraktığı karısını ve ço-ıbulunduğu odaya girmiş, dört yaşında- cuklarını alıp gelmiş, kendisine tahsis |ki küçük kızı Melihayı kucağına ala- edilen odaya yerlesmiştir. Emin karısından şübheleniyor Fakat kendisinin fakir, aşçı Mehme- din ise az çok peralı olması ve üstelik bir de bekâr bulunması gibi sebeblerle karısının kendisine ihanet edip ustası | Bitmiştir. ile alâka peyda etmesi ihtimalini dü- şünmüş ve kendi iddiasına nazaran ka- n rısı ile Mehmed Çavuş arasında geçen | |i bazı hâdiseler de gitgide bu şübhesini kuvvetlendirmeğe başlamıştır. Nihayet bu şübhe katilin büyüdükçe büyümüş ve sön günlerde buna artık muhakkak nazarile bakma- ğa başlamıştır. İlk defa evini ve ço- cuklarını bırakıp gitmek, ortadan kay- bolmak istemişse de karısına olan zâfı buna mâni olmuştur ve bu münasebet- le karı koca arasında bir geçimsizlik baş göstermiş, çok ehemmiyetsiz şey- Jer için bile birbirlerile kavgaya baş- lamışlardır. Memleketten kayınpeder çağırılıyor Kocasının çekilmez bir hale geldiği- ni gören Zehra Kastamonudaki babası Hüseyin Çavuşa bir mektub yazarak kocasının huysuzluklarına tahammül edemediğinden bahis ve derhal İstan- bula gelmesini rica etmiştir. Bu mek- tub üzerine telâşa düşen Hüseyin Çavuş birkaç gün sanra İstanbula gelmiş, ve doğru Divanyolundaki aşçı dükkânına giderek damadını bulmuştur. Emin kayınpederini büyük bir memnuniyet- le karşilamış, oturdukları eve götürün misafir etmiştir, İhtiyarın gelmesi karı koca arasın- daki geçimsizliği muvakkat bir zaman için ortadan kaldırmış ise de bir müd- det sonra vaziyet gene eski halini al- mıştır. Bunun üzerine baba, kız düşü- nüp taşınmışlar ve Emini aralarından çıkarmağa karar vermişler ve ertesi gün de nikâhm feshi için mahkemeye |" müracaat etmişlerdir. Mahkeme mese- lesini haber alan Emin büyük bir yeise kapılmış ve karısının kendinden ayrıl- dıktan sonra aşçı Mehmedle evlenece- ği zehabına düşmüş ve bu hareketi de kendi kanaatinin bir müeyyidesi ola- rak kabul ederek Mehmedle karısını sıkı bir surette tarassuda başlamıştır. 'de Eminin Beşf rak sokağa çıkmış, Sultanahmed dura- ğından bir tramvaya atlamıştır, Emin, Eminönünde tramvaydan inmiş, bir Bebek - Eminönü tramvayına atlıya- rak Beşiktaşta akrabası Osmanın evine İşin asıl şayanı hayret olan tarafı üstü başı kon içinde olduğu bhal- şiktaşa gidinciye kadar kimsenin nazarı dikkatini celbetmemiş Emin Beşiktaşa gidince yaptığı işle- “gözünde |Ti v sahibi Osmana anlatmış ve ken- disini saklamasını rica etmiştir. Osman el altından Beşiktaş merkezini vak'a- dan haberdar etmiş ve yarım saat son- ra da Emin polisler tarafından yaka- lanmıştır, “Yakınşarkın en Büyük ordusu, Türk ordusudur,, (Baştarafı 1 inci sayfada) reden mürekkek büyük ve mükemmel bir hava kuvvetine sahib olduğunu an - latmakta, ve donanmanın kuvvetlendi - rilmesi için sarfedilmekte olan emekleri zikr ile, kara ordusunun vâsıl olduğu ke- mal derecesi üzerinde durmaktadır. Al Mokattam Türkiyenin böyle kuvvetli bir prdu sahibi olmak için sarfettiği gayret- leri ve katlandığı fedakârlıkları anlatır. ken şu sözleri söylemektedir: «Türkiye bugün Yakınşarkın en mü- kemmel ve en büyük bir ordusuna sa « hibdir. Böyle bir ordu vücüde getirebil. mek için de Türk milletinin katlanmadı- Gi fedakârlık yoktur. Türkler, nefislerini her nevi mahrumiyetlere katlanmıya ic- bar için hiç blr şeyden çekinmiyorlar ve hattâ nafakalarından kesip orduya veri. yorlar. Bu hal, Türkiyenin komşuları 0- lan milletler için pek yüksek bir ibret misalini teşkil eder. Bu milletler de bu misali takib etmelidirler. Bu asırda ya - şıyabilmek için kuvvetli olmak lâzım - dır, veyl, zayıf olanlara!» İzmit Umumi Meclis toplantısı bitti (Baştarafı 1 inci sayfada) Öğrenildiğine göre, Fransız hükü- meti, General Franko nezdinde bu Fransız - İngiliz teşebbüsüne zahir ol- ması için Papalık makamına da müra- cast eylemiştir. Nevyork 19 (ALA.) — Amerikan matbuatı Barselonun Frankocular ta- rafından hava bombardımanına tutul- masının Amerikan efkârı umumiyesin” de uyandırdığı nefret hislerine tercü- man ulmaktadır. Nevyork Taymis diyor ki: «Barselonlulara karşı âsi tayyareci- ler tarafından yapılan cinayet İspanya dahili harbinin bir ayıbıdır. Bu kital- lerin askeri hiçbir bedefi yoktur. Ya- pılan şey insaniyete karşı, çocuklara ve hastalara karşı bir harbden başka bir şey değildir.» Almanyanın tekzibi P:.riı 19 (ALA,) — Alman elçiliği tebliğ ediyor: «Garbi Avrupada çıkan bazı gazete - ler kasde müstenid haberler neşrederek 830 veya 40 hin kişiden mürekkeb bir Al- man askeri kuvvetinin Frankist İspanya- ya gitmekte olduğunu ve Alman tahtel - bahirlerinin Akdenizde manevra yap - makta olduklarını işae etmektedirler, Bu haberlerin yalan ve temamile ha - | yal mahsulü olduğunu beyan etmeğe Al- Dmanya sefareti mezundur. Bu haberlerin Avrupa sulhunu bozmak maksadile işae edildikleri sarahaten anlaşılmaktadır.» Madridde galeyan Madrid 19 (A.A.) — Madridin sokak - ları, sonteşrin 1936 da düşman hükümet merkezinin kapılarına yaklaştığı zaman gösterdiği feci manzarayı arzetmektedir. Hoparlörlerle mücehhez bir çok kam - iyonlar sokaklarda dolaşarak halkı cesa - Çret göstermeğe davet etmektedir. Hatib » ler her tarafta nutuklar söylemektedir - ler. Madrid 19 (ALA.) — General Miaga de- miştir ki: «Tek bir cumhuriyet askeri mevcud ol- dükça harbi kazanacağız ve zaferden dal» ma emin olacağız.. General şunları ilâve etmiştir: «Her muharebede talih, oyunları olur. Mühim nokta kat'i neticedir. Bu netice- nin lehimizde olacağından eminiz.> Leh Litvanya ihtilâfı (Baştarafı 3 üncü sayfada) sasına dayanması lâzım gelen bu anlaş- manın bir icabı olarakdır ki Lehistanı, Litvanyaya karşı, bugün takınmış oldu- ğu vaziyeti iktisab etmiş —görmekteyiz. Bir taraftan Alman ekalliyetlerini taz- yik eden, diğer taraftan Lehistanın deniz yolunu kesen Litvanya, eğer elâstiki bir politika takib etmiş ve meselâ Lehista » nın denizle muvasalasını temin edecek serbest geçidler temin eylemek suretile vaziyetini tahkim etseydi, bugünkü hâdi- seler meydana gelmezdi. Fakat bir ara dar bir milliyetçilik zihniyeti ile hareket ederek büyük komşularını kızdırdığı, ay- ni zamanda, bunların diğer devletlerle o- lan münastbetleri üzerinde siyasi spekü- lâsyon yaptığı içindir ki kendi sırtında bir Alman « Leh anlaşması vücude gel - mesini tacil etmiş oldu. Vaziyetin kısa hü- lâsası bundan ibarettir. Selim Ragıp Emeç Sındırgı tarım ve kredi kooperatifi toplantısı Sındırgı (Hususi) — Sındırgı tarım kredi kooperatifi Ziraat Bankası koo- peratifleri kontrolörü Şükrü Özkürün nezareti altında yıllık toplantısını yap- muştır. Reisliğe seçilen Kemal Köksidan ra- poru okumuş, bugün kooperatifin 270 îıııılt(Hımııl)—Viliyıtıııı':ııııı.hıııc-m_mıı bulandüğunu, — tahsil İşin sonumu Eminden dinliyelim — |lisi toplantılarına nihayet vermiş ve da-| /2 040 Hra sermayesi olduğunu, ,,7' Emin yakalandıktan sonra - polise | ılmıştır. verdiği ifadede aynen şunları söyle-| Bu münasebetle, Halk Partisi tarafın- isti dan azalar şerefine, belediye lokantasın. miştir: «— Vak'a günü «Beyoğluna gidece- |da bir ziyafet verilmiştir. Ziyafette şeh- Bim>» diyerek ustamdan ayrıldım. O e- rimizin ileri gelen zevatı da hazar bulun- yılı safi kârının 765 lira 82 kuruş oldu- ğunu söylemiştir. Bundan sonra, bazı ihtilâflardan dolayı kooperatifin Jâyıkı Sayfa 11 [elıislaııla Litvanya arasında'î mı'ınasnhat_yagiden tesis edildi (Baştarafı 1 inci sayfada) Dün geceye kadar Litvanya hudu- dunda tabaşşüd etmiş olan yüz bin Leh askeri, bugün tedricen yerlerine sevkedilmektedir. Dün, gerek Varşovada, gerek Lit- vanyada halk bankalara tehacüm et- miş ve paralarını çekmişti. Bugün her iki memlekette sinirler yatışmış ve sü- kün avdet etmiştir. Litvanya başvekilinin sözleri Kaunas 19 (A A.) — Başvekil vekili Stanisauski, soğuk bir süküt içinde parlamentoya Litvanyanın kuvvetin ö- nünde eğildiğini bildirmiş ve şu sözle- ri ilâve elmiştir: «— Fakat kuvvetli olmak haklhı olmak demek değildir.» Hükümetin ü'timatomu kabul etmek mecburiyetinde kaldığına dair hazırla- nan karar sureti, kimse itiraz etmediği için, kabul edilmiştir. Kaunas 19 — Litvanya efkârı umu- mMiyesi san derece münfaildir. Polonya ültimatomunun kabulü da- hilde vahim neticeler doğurabilecek ve belki de hükümet istifa edecektir. Birçok mahfellerde Polonya ile dip- Jamatik münasebetlerin iadesi Vilno istilâsının fiilen tanınması demek ola- cağı, bu hareketin şimd!den tahmin e- dilemiyecek neticeler tevlid edeceği ve ezcümle Polonyanın mütemadiyen Lit- yorum ki, hükümet, Litvanya mlleli nin talebettiği istiklâle hürmet edecektir. | Polonya ve T” va arasında doğrudan doğruya münasebetlerin teessüsü ile, bu. hudud üzerinde mevcud bulunan daim$ tehlike kalkmıştır. Anlaşmazlığın halli neticesinde, galib veya mağlüb yol y Yegâne galib, sulh ve hakikattir, Tezakürat ; Varşova 19 (A.A.) — Polonya - Lit « vanya uzlaşmasını kutlamak üzere ter « tib edilen büyük bir tezahürat esnasında milli birlik cephesi şefi General Skavara zinski «Litvanyaya kuvvetli ve dost eli mizi uzatıyoruz. demiştir. v Mareşal Smigli-Ridz Varşovaya döndü Varşova 19 (ALA.) — Mareşal Smizlis Ridz, Polonya * Litvanya hududunu tef, tiş ettikten sonra Vilnadan buraya dön « müştür. n 4 «Litvanya bir pazarlık mevzuu mufa Paris 19 (ALA.) -- Paris matbuatı Litvana ya üzerindeki Polonya tehlikesi ve Hitlerim nutku le meşgul olmaktadır. ' Pöti Parizlen diyor ki: «Litvanyanın müse bet de olsa verereği cevab karşısında Polone yanın alacağı vaziyet... Polonya bununla — Iktifa edecek midir? Bütün iş — Litvanyaya — vaz'ıyed etmek için kasden şişirlimiş bir ba- hane değil midir? Acaba Litvanya Polonya — MHe Almanya arasırda bir pazarlık mevzuu olmuyor mu? Almanyanın günün — birinde herhalde geri istiyeceği Danzig koridorunu — Memel koridoru mukabilinde Almanyaya ia. de etmek plânı pek variddir. Ancak Polon- ya Litvanya e an'aşmıak arzusunda samimi vanyanın dahili işlerine karışacağı | Oyrsuğunu tddla ediyor. Bunun doğru © N söylenmektedir. gn temenni ederiz. Esasen pek yakında bu- Varşova memnun mih anlıyacağız.. .i Epok: «Polonyayı Almanyanın teşvik ettie Varşova 19 (A.A.) — Polonya - Lit- vanya anlaşmazlığının halli, Varşova politik mahfellerinde çok büyük bir memnuniyetle karşılanmıştır. Polonya efkârı umumiyesi, Litvanya, notayı ka- bul etmekle, bir harbin önüne geçmiş olmaktadır. Zira, Titvanyanın red ce- vabı vermesi takdirinde, Polonyanın kara, deniz ve hava kuvvetleri bu ak- şam saat 21 de Litvanyaya hücuma hazır bulunuyordu. Leh hariciye nazırının beyanatı — Varşova 19 (ALA.) — Bek, bu akşam, Polonya gazetecilerini hariciye nezare » tinde kabul eylemiş ve aşağıdaki beya - natta bulunmuştur: Polonya hükümeti namına teyid edi - Binde şübhe yoktur. Almanya Danzig köri. dorunu kaldırarak yerine Memel koridorü. nu ikame etmeğe çalışıyar.» İkinci bir ültümatom mu? 2 Övr: elltvanyalılar ültimatomu herh  kabul edecekler ve diplomatik münusebata da tekrar başlıyacaklardır. Fakat Lehilstanm Litvanyayı mütemadiyen Iz'aç edeceğini de — bilmeleri lâzımdır. Polonya hariciye nazırı herhalde yakında ikinci Gltimatomunu ha- zırlıyacak ve Litvanyaya askerf bir ittifak — akdini teklif edecektir. Filhakika — Polonya Hitler e yaptığı anlaşmuyı tatbik eylemek- te — Bu anlaşma Sövyet Birliğinin etrafın- da <ovyetlere karşı bir askeri ittifaklar kore — donu tesis eylemektir. Bize kalırsa bu pek ihtiyatsizea bir siyasetlir. Çünkü bu mceefir karantine kordonu Sovyet kuvvetlerini kar- gasında mühim bir engel olamıyacaktır.» Çekoslovakyada 1 emirname neşredildi. Prağ 19 (Hususi) — Hükümet, Çekos- «Fransıt - İngiliz siyaseti 'Tüna ve şark lovakyadaki Alman ekalliyetine bazı ta- | Avrupasına karşı olan vaziyetini tesblt e- vizlerde bulunmak hususunu tedkik et - mektedir. melidir. Tuna havzas muvazenesinde arta — kalan muvazenenin anahtarı Çekoslovakyas — nn emniyetidir. Orta ve şark Avrupasınız — Salâhiyettar mahfellerde söylendiğine |üeride takib edeceği siyaset başlıca Paris göre Almanlara, hükümetin merkezi ida- | Londranın Hühaz edeceği hattı harekete resine yüzde 22, kendilerinin meskün bu- lundukları mıntakalarda ise yüzde 90 a yaklaşan bir nisbette iştirak imkânı ve- rilecektir. Bu takdirde südet Almanları bir nevi muhtariyeti haiz olacaktır. İlk adım Prağ 19 (A.A.) — Nazırlar meelisi, dev- let #darelerinde Alman — memurlarının nisbetini yüzde 22 ye çıkaran bir emir « name kararlaştırmıştır. Prag 19 (A.A.) — Hitlerin nutku bu- rada iyi bir İntıba bırakmıştır. Alâkadar mehafil, bu nutkun gerginliği çoğaltma- dığını tebarüz ettirmektedir. , Amerika lehinde Vaşington 19 — Efkârı umumiye, par- lamento ve matbuat sureti umumiyede İngiltere, Fransa ve Çekoslovakyanın lo- hindedir. Londra ve Paris tarafından ittihaz e - dilecek tarzı hareketin Amerikadaki a - kisleri Amerikan hükümetine takib e - deceği yolu gösterecektir. İngilterenin vaziyeti Lodra 19 (A.A.) — Deyli Telgral ga - zetesinin verdiği bir habere göre, Cham- berlain ile hariciye nezareti erkâni ara - sında görüşmelere devam edilmiş ve A- bağlıdır. Tarih ekseriya tekerrür eder. Çe - koslovakya ve alelimum Tunn havzasında — da tekerrür edecek midir? Chamberlainin Avam Kamarasındaki son beyanatının İn- gilterenin son sözü olmamasını temenni e« delim.> Jorj Bratianonunm makalesi — — J0r) Bratiano, Timpul garetesinde « N setimizin yotları, başlığı altında yazdığı bi makalede diyor ki: AĞ iye kadar uzanan devletler bloku muazzam — bir müfuz kütlesi ve Avrupanın inkişaf göse — toran milletlerini temsi! etmektedir. Bu blot bugün her zamandan ziyade umumi sulh i- — çin bir zarurettir. Bizim siyasetimizin yolla- yi bu anda bir taraftan Ankara, Atina ve — Bolyaya taveccüh ederken diğer taraftan da — Varşova, Belgrad ve Praga doğru gilmekte- — dir. Müşterek hedef bizzat kendi sulhümüzü — ve umuml! sulhü korumak kaygusudur.» Fransızlara göre Ve Paris, 19 — Eko dö Pari yazıyor: Hit — lerin nutku Prag hükümetine karşı tehe ditleri ihtiva ediyor. Hitlerin zorbalığa istinaden tutunan hükümetllen kâstı Çe- koslavakyadan başkası olamaz. Yeni Al « manyarıın Çekoslovakyaya da aynen A- vusturyaya yaptığını yapmakta gecik « miyeceğini açık bir surette ifade ediyor. — Bittabi bu hususta İngilterenin hareket « — sizliğine ve Fransanın da mütavaalına vusturyanın Almanya ile birleşmesi üze-| *7 rine hâsıl olan vaziyet tedkik olunmuş -| BüYeniyor. a tur. İngiliz nazırları, orta Avrupada Al « ö BAAT manyanım yeni bir hareketine müni ol - Yeşilay Gmçle:buhıı koııni i Yeşilay gençler birliğinin geçenki — yıllık ve gittikten biraz sonra ben de mahal- leye geldim. Arka taraftaki bahçe du- varından atlıyarak bahçedeki ağaca çıktım ve buradan içerisini gözetleme- ğe koyuldura. İçeride karım Zehra ile ustam Mehmedi tasavvur ettiğim va- Zziyette gürünce derhal ağaçtan indim, vechile yardım yapamadığını da ilâve muştur. Vali ve aza namına, baro reisi avukat Sedad Pek nutuk söylemişlerdir.| Kontrolör Şükrü yönetim kurulunun Vilâyet dalmi encümen azalıklarına| 937 yılı bilânçosunu okumuş, bir yıl- Rıfat Yüce, kalemei Salih, Enver Balkan, hık mesainin şayanı tebrik ve takdir ol- Yusuf Özkaya soçilmişlerdir. Vilâyet büdeesi 949373 lira olarak K edibgişlt. — —. e D Lağll idare| beyeti aynen seçilmiştir. mak üzere Çekoslavakyaya ekalliyetle- re dair olan Alman metalibatını kabul ettirmek gayesini takip ediyorlar. Bumen duğunu söylemiş, bundan sonra da Yö-| Bükreş, 19 (AA) — Gazeteler Avusturya İlecek cnmartesi günü saat 14 de Eminönü tes|netim kurulu intihabna geçilmiş, eski | nadiselerini mevmuu bahsetmekte n e /— |aiyorlar. Untyerm! diyor-Bis — kongresinde nizamnamenin değişmesine ka- rar verilmiş ve pro;eyi hazırlamak üzere bir — komite seçilmişti. Prnje hazırlanmıştır. Ye- ni nizamnamenin tedkik ve kabulü için ge. — gevam e- | Halkevinde yapılacak fevkalâde — kongreye —— çet |B n gelmeleri Tica edilmektedir. — e B