lZmît ve Sab imar teşebbüsleri var İzteğe BBt (Hususi) “Câ gölü ve ci « " Kmar şirketi, bu Sapancadaki, Ni daha mü - Hİl bir şekle koy S4 ve ziy at ee n birakile m enleri hazi » B Hidasında başlıyacaktır. 'Abul - Ankara asfalt şosesinin in « başlanmak tasavvuru het — gün ta kuvvet bulmaktadır. İK te yeni bir Halkevi binası yapıla- | F0 yıl önce yanan Yazıköy yeniden kuruldu ""unsoıu (Hususi) — Kazamızın ya- Nat uzağında bilhassa sebze ve mey- va — yetiştirmekle meşhur «Yazı köy) bundan yir « mi yıl kâdar evvel büyük bir yangın neticesinde —— 500 hanesi, ipek köza ve şarap imalât - hanesi ile birlikte| kâmilen yanmıştı. Bugün — yöpyeni| büşöğret < 208 evli güzel bir| Meni Ömer köy olan (Yazı « “) bir hamamı, yedi çeşmesi, Iki ca» Htdırvanları, çamaşırlığı ve emvali öke olarak büyük arsa, bağ ve bah- K Vârdır. Kasaba ve civar köylerle h Olduğu yolları düzgündür. Köyün İllârı Bay Şeref Tekayak vazifesine Kalışkan bir adamdır. Köyün büd- Hradır. Köy işlerinde ve yollâ- Çalıştırılan işçi Ücreti olarak 550 YMtisatı, yoksul ve sakatlara yar - '!(:: de ayrılmış parası vardır. Köy hamiyetli yardım ve teberrü « * kayda değer.. Ankara ve İstanbul eilerinin hemen mühim bir kısmı nden sonra bu köyden çık » 5, V kültür işleri de yerinde ve ile - 'ı'f- Beş sınıflı yeni ve güzel ilk o- ki öğretmenle idare edilmektedir; Tağmen köy çocuklarının tahsil ve ün ETİ, köy kalkınma ve ilerlemesi Mda başöğretmen Bay Ömer ve gt Bayan Muhsinenin sistemli ça- , “! köylülerce de takdir ve 'mem « İkiş De karşılanmaktadır. Başöğret « İ , Verdiği izahata göre okula kayıdlı Erkek öğrenlci mevcudu 108, de » ler 98 kadardır. Okulun güzel İe götüzesi, terbiyevi oyı şSiN do bir sahnesi vardır. Köyün Gik durumu üzerinde müessir ola- besiz olan bir köy kooperatifinin , v"' Şayanı arzudur. Kasabaya &n * h:uflî!dc bir köy olan Yazıköyü - B Yi kıyafetleri düzeltilmeğe muh- ktedir. Sapancadan bir görüntüş ancada yeni caktır. Plânları ikmal edilen bu bina ba- hilde rıhtımın en- güzel bir yerinde yük. selecektir. K Vilâyetteki bataklıkların kurutulması için yeniden iki ekskowatör satın alın - mıştır. Gümrük muameleleri ikmal edil. | miş olan makinçler bir kaç gün zarfında şehrimize getirilecektir. İzmitlilerin belediyeden bekledikleri Halk, belediyenin bazı işlerinden sita- yiş, bazı işlerinden de şikâyetle bahset « y mektedir. Meselâ, İzmite iyi ve temiz iç- me suyu getirilmiştir. Elektrik derdi hal- lolunmuştur. Fenni mezbaha yapılmıştır. Şehir ve yollar ağaçlandırılmış, park pılmış, imar plânı hazırlanmış, asfalt y lar yapılmış, rıhtım inşaatına başlanmış- tır. Bunlar iyi tarafları... Fakat... Şehirde bulunan bir tek umu- mi helâ iptidaf ve üstelik susuzdur. So - kaklar çamurlu ve pistir. esnaf sıkı kons trola tâbi değildir. Hamur olan ekmek - lerin içinden üstelik, zaman zaman, ol- | mıyacak bazı maddeler çıkmaktadır. Kah- ve, sinema, tiyatro gibi umum! yerlerde rahat etmek imkânı yoktur. Yazın toz derdi çekilir şey değildir. İzmitte bir di lenci istilâsi vardır. Bunlar için de, halk, belediyenin himmetlerini beklemektedir. Bayburdun kurluluşagünu ol Bayburd (Hususi) — Beyburdun kur- tuluş günü büyük tezahüratia kutlulan- dı. Gündüz Halkevinde merasim yapıl -« dı, gece de orta okul talebeleri müsame- re verdiler. Boluda bir adam karısını öldürdü | Bölu (Hus bir cihayet olmuştur. Şehre üç saat me- safede Kındıra köyünden Mehmed İ - tişken birkaç senc evvel Kazlar köyün- den çÇok fakir Hatice isminde 'bir kız- la evleniyor. Zaman geçtikçe Mehmed karısından yüz çevirerek bir başka ka- dınla evlenmeye karar veriyor. Bu ka- rarı kat'iyen tatbik etmek isteyen İtiş- yor. Hatice göz yaşlarile baba evine il- tica için yoluna devam ederken hain koca tehevvürle önüne çıkârak gözü - nün üstüne şiddetli bir yumruk indir- mek suretile yüzünde derin bir yara a- çılmasına sebeb oluyor. kadar âni ve ezici olması zavallı kadı- nı taşlar üzerinc fırlatıyor ve başının | £© sol tarafından kafa kemiği 6 santim ge nişliğinde yarılması hayatına nihayet veriyor. Mehmed bununla da kalmıyor. Ce- sedi tekmeliyor, hırpalıyor ve niha - yet eve'girerek annesine karısını öl - dürdüğünü söyl eve naklettiriyor. Dört beş günde taaffün etmeye baş- lıyan cenazeyi hükümete haber ver - mekten başka çare bulamıyan - katil Çı cinayetir cezasını çekmek üze- 'e teslim edilmiştir. Bigada bir kız ğonuğu- yanarak öldü Biğa (Hususi) — Kınalar köyünden Zübeyir kızı altı yaşlarındaki Safiye, |) bakkal dükkânı önündeki yanmış man- galın kenarına dikilerek ısınmakta i - ken nâs:lsa entarisinin etekleri tutuş -|" savaşılmışsa da | muş ve kurtarılmağa muvaffak olunamamış, kızcağız yana - rak ölmüştür. Bigada bir kadın kazaya uğradı Biga (Hususi) — Sakarya mahal - Tesinden Kürkeü Hasanın eşi 50 yaşla - rındaki Bayan Zümbül, duvarda asılı bulunam ve oğ'luna aid olan av çiftesi- nin tozlarını sileyim derken hafifce e- N tetiğe dokunmuş ve bir kaza esteri o- larak patlıyan silâhtan çıkan saçmalar, | yüzile karışık başına isabet eylemiş, biçare kadın derhal düşerek vefat et - miştir. Gönende fidancılık kursu bitti Gönen (Hususi) — Ziraat memuru Ha ydarın idaresinde ve Gönene bağlı köy- lerden gelen mütehassıslarızı iştirakile açılan fidan ve fidan aşılama kursu mu- vaffakiyetle sona ermiştir. Fotoğrafta, ziraat memuru Haydar, kaymakam Nu - reddin Aslaner ve kursa işilrak-edenler görülmektedir. Pazar Ola Hasan Bey Diyor ki: Şön e Baz, 3 Bey göçenlerde sie Zetede © Üıqıî"d' Barib bir haber .. Papazın biri günden gü- ne kilisede cemaatin azaldığı- nn farkına varmış. Kiliseye rağbeti artlırmak için.. KILİSEMİZDE YEM 18 YEMEK SERBESTİR. «Kilisemizde tıklım tıklıra < e deeklir yemiş ye mek serbesttir» diye kapıya bir ilân yapıştırmış.. ve kilisa — sının sebebini şimdi anladım. vm_ e Hasan Bey — Bizim Şehir Tiyatrosunun kalabalık olma« - Orada da fıstık, fındık yenilir. usi) — Burada çok feci F İken vak'a günü karısmı evden çıkari - | Darbenin bu | 9İduğunu (Baş tarafı 1 inci sayfada) Bu habere göre, mahkeme küçük Nerimanın Bâyan Fatma İlhana veril- ini kararlaştırmış! Bu münasebet- le evvelâ okuyucularımiıza, bu davanın geçirdiği anı dikkat safhaları kısd- ca hatırlatalım: . Fatma Nezahet ve Fatma İlhan a- dında iki ka in isminde bir yavrunun anası Jarını iddia edi- yorlardı. Bunlardan Fatnı — Çocuk benin nı şu cümleleri o! İlhan: r, diyor. Ve bu id- e isbata çalışıyor - — Nerminin babası Mehmed adın - da bir adamdır. Şimdi ondan ayrı bu- lunuyorum, Bir gün çı ddlaya kalk ahatin kocas? Mehmed i. Bana: an Ali evime ğne Çocuğunuzu sokakta oynarken — gör - . Sizin de pek fakir oldu- hdim. İsterseniz, — bir işe yerleşeci iz zamana kadar, bu yav- rucağıza ben bakayım'e Ben o zaman hakikaten gözlerim - den rahatsız, ve işsizdim, Çocuğumu sefaletten k: kabul ettim. Ve o adâma, adresini ala- rak yavrumu teslim ettim. Fakat iyi olup da bir işe yerleştik - den sonra, kendisinden yavrumu iİste- Bana; eç efendim.. O çocuk bizim! di- ye dirsek çevirdi! bu sözlerin iyor, ve yavru - nun kendisine bulunduğunu iddia ediyordu. İki taraf da, bu iddialarını isbat i - çin, her çareye baş vurdular. Biz de o zaman iki tarafı uzun uzun iş, ve ortaya konan delilleri bi- taraf bir gözle mukayese ettikten son - İlhana aid bulun- n Fatma İra, yev duğuna inanmışlık, Bu kanaati edindikten — sonra da, Mehmed Aliye ve zevcesine nisbetle çok aciz ve fakir bir kadıncağız olan Fatma İlhanın lehinde heşriyatta bu - hunmuştuk. Neşriyatımızda, bu samimi kanaati- Mmize o derecode uymuştuk ki, yazdık - larımız Mehmed Alide derin bir infisl uyandırm Bu infial ile Mehmed Ali, birkaç de- fa matbaamıza gelmişti. Bir defa da, devam etmekte bulunan davayı takib edea bir — arkadaşımızın maahkemeden çıkarılmasını istemiş, fa- kat bu haksız talebi hâkim Bay Salâ - haddin tarafından reddedilmişti. Dün çece, evinde, ve tasavvur olun- maz bir sevinç içinde bulduğumuz Fat ma İlhan bize: — Gördünüz mü? dedi... Ben de hak- h imişim siz de... Size ne kadar minnettar olduğumu bilemezsiniz... Beni, başkar hiç kimse yanılabi'eceğ lediler. de bunu kabul etti... Son celsede de, Bay Mehmed Alinin yanlışlıkla söylediği bir cümle, mah - kemeye, zevcesinin çocuk doğuramı - yacağını isbat etti. Bu vaziyet karşı - sında da hükim, çocuğumun bana iade edilmesine karar verdi. — Temyizi vok mu? — Hayır. Mehmed Ali mahkemede: «Ben bu davayı temyiz ederim!» dedi. Fakat hâkim, kararın gayri kabili tem- yiz oldüğunu söyledi. — Çocuk nerede? — Çocuk daha onlarda... Mahkeme - den ilâm; aldık. Yarın (bugün) icraya yatırıp, yavrumu kurtaracağı Sevincin şaşkına çevirdiği biçare Anaya: — Fakat, dedik, bu dava sizi de epey yıprattı? — Yıprattı da söz mü?. Çocuğumu kurtarıncaya kadar dokuz doğurdum. Mahkeme Dava tam 4 sene sürdü. — Hilâfsız 400 bu Fatma | $ Ben, dedi Ankara meb'usuyuüm. |» bu teklifi|" Paylaşılamıyan çncük davâsi dii»r_ta sene sonra nihayete erdi lira da param Küpelerimden, halılarımdan, yata - (ğıma kadar sattım... Fakat çocuğumu n daha nem varsa — güle usunu hatırlıyarak: n ne kara talihi var- aşına basmadan, tam lhane hastanesinde dünya- ya getirmiştim. Yanımdaki yatakta ya tan bir muğllime de, benimle ayni za- |manda çocuk lan, benimk Fakat onun çocuğu |bakıcılara F sakattı.. hasta ra yedirerek, — Çocuğumu rtti. Fakat ben yutma- ererek, yavrumu el- ardım. de ikinci rumla görüştüm. ordu. Geceyi uykusuz geçireceğini söyli - yen mes'ud dn veda ederken, onu tebrike koşan komşulardan birisi: 4 ordu, bu kadıncağı - ana, Allahın gü- ığınca — göz yap Selim Tevfik Mahkemenin «kararı Dört senadesberi sürüb giden, muhtelti ceptielerden mühtelif mahkemelerde — rüyet Jedilen paylasılamıyan çocuk — davası 6 ncı hukuk mahixrmesinde nihayet dün neticeye varımıştır. Dünk2 ecisede rels taraflara bir diyecek- İleri olup olmadıklarını sormuş, mahallebici Alinin vektli söz alarak: Ğ anası — ve babası başkası olduğunn lddia ediyorlar, Halbuki, böyle bir nestb davası açmamışlardır. nrak, şunları söylemiştir: bulunamadım. Rapor gel miş. Bunur inde bazı maruzatım vaz. Fen bir çacuğun kime ald olduğunu kat'ı - yetiğ teshit ödemez. Nev'i beşer 4 kan gru- buna ayrılıyor. Fakât, bu gruplara beşerin hepsi dahflAtr. Kaldı ki, tahlil neticesinde verilen 20r. cevab da marpzatımı teyid et ». mekledir. Çi Ali ve karısının grupla- rına” dahti ol berabar, beşinei bir «O» grubuna da Gahil olduğu beyan ediliyor. Ço- cuğu Fatma İlhana bakmak için verdikle « rine dalr, !braz ettikleri noter senedi mü « vekkilemin fakrı zarureti neticesinde, yapıl-, mış bir vesikadır. Bonra hastane raporu ile de sabiltir Pi müyekkilem bu Çocuğu has - çanede dağırın Peki doğan çocuk çim- di ne olmuştur?. üş mü? Öyle ise, gömül- mesi için bir ruhazat çıkarılması lâsımdı. Bu İnokta aydın'anmalı. Çocuğun nerede doğ - duğu ve ne rüretle büyüdüğüne dalr ellerin- de delil yoktur. Sonra niçin bağka çocukla- ri olmamnıştır. Bu bakımdan kanâat getir - mek için A” ve karısının muayenelerini is. terim. Mahallebteinin veklli Şemseddin, — buna eevaben bu talebin bir şeref meseleri oldu - Bunu söylemiş ve icab eden teminat ve taz- minatı verdikleri takdirde, kabul edecekle « rini bildirmiştir. Mahkeme muayone talebinin reddine ka- rar vermiş vo kısa bir müzakereden — sonr nihal kararı teflim etmiştir: r Fatına İlhazın kendisinden sonra elinden alhnnış olduğunu Nermin çoruğun, mevetd delâlle Fatma İlhana ald olduğu sabit — görülmüş, gocuğun Xxendisine iadesine — ve mahkeme masrafların'n,mukabil tarafa ödettirilme « sine ekserivesle karar verilmiştir. Mahatleblel Alinin karım Patma Nezahat karardan sonse birdenbire fenalaşmış ve: — Byvah! Çocuğum elimden gidiyor, ço - euğumu benden ayıramazalar diye ağlamı- ya, haykırmafa başlamıştır. — Pakat kadın mübaşirler tarafından teskin edilmişlir. doğmuş ve bildirdiği nazaran Japonlar “Sarinehri geçtiler Şanghay 11 (A-A.) — İki Japon müfre. zesi Sarınchri Şanşinin ucundan ve neh« rin donmuş olduğu Hoku'nun karşısından geçerek nehrin sağ sahilinde iki kasaba. yıvişgal etmişlerdir. On Japon tayyaresi tahrib edildi Şanghay 11 (AA) — Bir Çin memba- ından verilen haberlere göre, iki Çin ha- va filosu Nankin üzerine bir akın yapa- rak karada duran on Japön tayyaresini tahrib etmişlerdir. Bu akının tam bir sürpriz olduğu, çün- kü tayyare toplarının ateş etmediği ilâve