!Ş * Son Posta . nın macera romam: 52 T “İfşa eden idam olunur!,, Harb sanavi casusları arasındaki mücadele F D“k'" düşünceli düşünceli mırıldandı: “ Yakalandığınız garib bir hastalık, bir nev SON'POSTA' 4 .%dhi_, tahribat yapıyor, insanı ya kütük gibi yere vuruyor veyahud da çıldırtıyorl,, bad böyle söyliyebilirim.. zira eğer ben, hk""'m' A_h!.'bd: tesadüfen böyle bir 4 & görmemiş olaaydım hastalığını" “ka, Eöhis edilmesine, zannederim, itn- * ölmiyacaktı. 4 ıb; Bana dehşet veriyorsunuz, dok- İ ;lğîislı!ığun pek mi enüdhiş bir P. Hayır, pek okadar müdhiş değil!.. ! olacak, akla gelecek şey değil.. | 5 ie gibi, doktor?... ” ktor, hâlâ hayretini gizliyemeden - dedi, önce uyku hastali- n » fakat sonradan hastalı- &n bizim burada (Negro” Upulos) X '.hl_g"m'! bir nevi hastalık olduğunu Yabi'dik. * Negre Upulos mu? Böyle bir has- şitiyorum, daktor!.. Sari ». Hayır, sari değildir. (Tersiyana) inden bir hastalık.. bir nevi sıtma, â sıtması.. ŞŞ Alrika sıtması mı?,, Buna pek hay- <im. Avrupanın Şimalinde Afrika İ asına yakalanmak çok garib. 0 ktor düşünceli bir halde cevab ver- n ibl. Bu hastalık Cenubi İk Hada Afrika yerlileri arasında gö-| Ş t bir hastalıktır ki Afrika yerlileri | h.0 (Cin beastalığı) diyorlar. Ben u- 1 harbde (Kongo)dan gelen zenci Ç h)0 Evet, ge ötler arasında bu hastalığa bir dela şüphemi büsbütün kuvvetlendiriyor -| « İ Selmiş, o vakit merak ederek etüd| lı'“şm. Bizim Avrupada on binde bir | Börülür bir hastalık değildir. Ne- İ ışn aldığınıza hâlâ hayret ediyorum.. : :)'re!imdım adetâ donmuştum. Çok garip. diye tekrarladım.. dak- "“:Şâb:ı bu hastalık mikropla mı ge- > Süphesiz!, Fakat asıl garibi nere- > Bu hastalığın mikropları insanın '“—Şılannı temas etmedikçe hastalık *€Mez! Yani insan bu mikroplara| 3&t yakın bulunmalı, ya göz veya a- Ve burunun iç guşalarına mikrop- , Yörleşebilmeli ki hastalık geçebil- Mi Halbuki siz herhalde ne Kongodan Orsunuz. Ne de oradan yeni gelen | n:înc-ı ile öpüştünüz. tor hayretle gülüyordu. Fakat be- kı birdenbire tüylerim — ürpermişti. A ya birdenbire: b îı: hastal:k öldürücü müdür? diye ,A Hayır!: Fakat dimağda fevkalâde Satta bulunuyor. İnsanı ya bir kü- H yere yuvarlayıp uzun müddet & içinde Bitap bırakıyor, yahud p Sideetli olursa dımağı harap ede- ç Ünete, bir nevi deliliğe sebeb olu” | :. nm bu izahatını bütün tüyle- %:len diken olarak dinliyordum. P Rülerek devam etti: Akat sizde bereket ki yalnız bir A şeklinde seyretti!.. : :nuğlnı deli olabilirdim?. HK '0: ciddi bir surette yüzüme A 'ı_î:k korkulurdu, doğrusu!.. dedi. İlâve etti: h Âncak.. hâlâ halletmiş değilim.. j bi ” bu mikropları nereden almış SÜlığa CNiz?, Bu garip, olmuyacak bas- ğ Ku'“sll yakalandınız? Bu nokta TİP doğrusu!.. fnda gözlerimin önüne gayri İhti- di AYyörede çaylak bakışlı Draves- Evet.. tamamile bir tesadüfe!. Yı-i b U anda gözlerimin önüne çoylak ba uzun müddet yaşıyabilirler. Onunla bu- laşurılmış bir şey ağza alınır veya göz- lere, ağza, burnuna pek yakınlaştırıla- rak şiddetie nefes alınırsa bu mikrop- lar vücuda geçebilirler, O vakit Draveskinin, makineler ka- dar zehirlerâ2 de müdhiş bir mahareti olduğunu anladığım bu casusun bu mikropları aşıladığına hemen hemen şüphe etmemiye başladım. Bilhassa Ö- landan: ğum halde yüzünden ve gözlerinden kaybolmıyan fevkalâde iz hali bu ana ürkek, korkulu ve esrarı ğı bilmekte du: Olandanın bu has olduğuna ve hasta ya n müddetce körkunç neticeyi fevkalâde heyecanla jiğine bemen hiç şüphem kalmı- ranının da sebel olınadığını dehTt- le anilyordum, da, belki bsiz timal ki ana (Baştarafı 6 ncı sayfada) değildir. Hattâ vitcudümüze hiç bir za- rarı yoktür. Parasına ve yantalonuna gü- venen istediği kadar yapabilir. Bunun treni gerler. Hattâ bu- evki de vardır. İşte Güzel kayış yaptı, biraz sonra otur- du ve böylece deminkinden daha uzun çizgi çizdi. Hani çocuklar rde teneke parçalarına ve- ma oturerek kızak yü - ve geniş bir bazı dik yerle ya tantâ parçalar parlar ya, öyle! — Öğretmen, — Yağma yok, isterim. Selim bu frene ba taktı: — Çizgi freninin uzunu... Geçen sene bü freni töz öğrendiği! sı - ralarda Şinasinin başından «peyce gü - lünç bir vak'a geçiniş: Dağda on beş gün kadar yaptığı kayak sporunun sonunda panta'onunun arkası kora sürtmekten tamamile #şınmış ve de- linmiş. Başka pantalonu da yokmuş Bur- saya öylere dönmekten başka çare kal » Arkadaşıar arasında aldırılmı. - yor. Fakat şehirde pek © kadar genli ben- B olmadığı bir buyona rastlamaz mı? Gör- memezliğe gelmek istemiş #ma, becere. memiş. İster istemez solâm vererek el sıkmış. Ayaküstü bir kaç dakika konuş muşisr: Fakat Şinaside yürek çarpıyor. hrken arka: döşerse, pan « bir daha yapar amsınız? “pantalor parasını peşin şka bir görüşten isim mamiş. h H Tn n’dî*:u geldi. O vakit bütün kamı” Vükg Mtâ Çekildiğini hissettim. Dra- ğ 'na herhangi bir şekilde böyle b .M:'“d yapnmış - olabilir. miydi? önge (€ Süretle Cenubi Afrika, veya ğ Yerlilerinin esrarengiz bas - aa ha, 4.5 bi N Möümu -3 bin metre irtifamda uç- biı;,a; E"' tayyarede yakalanmış, o” t ,,m_"'—- BHelecanlı bir sesle doktora A Heyi p 3Etor! Size bi * Bü hastalığı şey daha sormak İstanbul defterdarlığın Arnavudköyünde: Sucu bahçes! sokağında kâin eski 25, yeni 23 sayılı evin T/29 çayı. Mahmutpaşada : Çuhacı narında alt katta köla eski ve yeni 4546 sa. yılı odanın 1/2 payı... azılı mallar 6/4/032 salı günü saat 14 de kadar pazarlıkla satıla . Yuberida y kaşlı Draveskinin yürü geldi daha şiddetli mikdarda ayni mikrop - larla sufkasd yapılmıştı. (*) Doktor, bu esrarengiz hastalığın ba: na nasıl peçmiş olacağımı zihninde hâ- lâ halletmeğe çalışıyordu: — Siziy Düngerk'e tayyare ile geldi- diyordu. Havada, bir mikrop- lam almgdı. Maamafih bi ş |buldum. Herhalde başka bir şey ol maz!, p ama!. Başka bir jbı ! Herhalde tayyare Juçtuğu irtifodaki hava cereyanları bu | mucizeyi yapmMış olsa gerektir. | — Arkesı var — B senesinde Fransız askeri şkilâtı şefi Kolonel Ladu ayni İşekilde, posta ile gönderilmiş bir zarfla üştür. Esra » olunamadı. |mikroplanarak ö rengiz hastalığı teşhis “ ULUDAĞ MEKTUBLARI talon freninin neticesini göstermiş ola - cak. — Allaha ısmarladık! Dedikten sonra geri geri gitmiye baş » lamış. Bayan, bu harekoli saygının faz « dalığından sanır: — Aman, utandiriyorsunuz! Vallahi u- tanıyorum, Dermiş. O gene Peti geri gitmekte de- vam etmiş. Seyredenler arasında profe - sör Dayvnas kahkahalarını zaptedememiş, Bununla beraber Şinasi vaziyeti pek iyi idare etmiş. — Resimli zabıta hikâyemizin hal şekli Broş asla kaybolmuş değildir. Bütün iş Albayın bir oyunundan, düzeninden iba- retti. Matsadı da, böyle bir hile ile si- görta kumpanyasından, sigortaya kay- duğu broşu kayböldü diye tazminat al- maktı. 5 ve 8 numaralı resimlere bir da- ba dikkatle bakınız. Deliklerin, Albayın odasının tarafında bulunan — geklilerine dikkat ediniz: Kenarları me kadar düz- gün deği) mi? 8 numaralı resimde he gö- rüyorsunnz? Boş odaya İsabet eden ka. || pinin üstündeki çizgiler, aksine kaba ve || gentik çentik. | Binsencleyh cevab gayet basit: Delikler Albayın yattığı odadan acıl- miştır. Mürettiş de, İlk ağızda bunu fark edememiştir. « Şimdi öyülrken ao a —— dan Lira vı5 175 caklardır. Satış bedeline 9i & falzli hazine tahvilleri ile istikrazı dahvi ltahvilleri de kabul olunur. Taliplerin zafında baftanın Vx €4 7,5 pey ökçelerini vakti muayyeninden evvel yatırarak bu müddet şalı ve cuma günleri saart 14 de kadar defterdarlık milli emlâk müdürmğünde iüteşekkil saiış konilaydnuna mülzacaatları, P. el381a — İ Deyii Telgraf gazelesi, A SA Alm B EA Y KS .v' a. a) Hariciye Nazırı Londrada Gazetecilerin Rikbenir. pla gerüşmeleri menedildi (Baştarajı 1 inci sayfada) Yarın saat 11 de Lord Halifax'la görü- şecek olan Alman nazırı, cuma günü öğle * | yemeğini Chamberlain ile birlikte yiye- İ | Çek ve bu esnada iki memleketi alâkadar "f“&. Alrika sıtması.. Afrika yerlileri buna “ Cin hastalığı ,, diyorlar. Dimağda)| eden meseleler görüşülecektir, Nümayişler Diğer taraftan, İngiltere hükümetinin harici siyasetini ve Von Ribbentrop ile yapılan müzakereleri protesto etmek Ü- zere tezahüratta bulunan birkaç bin nü- mayişçi Pikadilli - Sirküs'de seyrüseferi inkıtaa uğratmışlardır. M Tahtadan mania » Londra 9 (A-A.) — Von Ribbentropun muvasalatı münasebetile garda mutad dışında tedbirler alınmış ve bilhassa ga- zetecilerle fotografcılar, nazıra yaklaş- mamaları için, tahtadan manianın arka- sına konulmuşlardı. Alman büyük elçi- liği memurları tam tertib garda idiler. Tedbirler B. Fon Ribbenirop trenden inince a- yaklarını askeri usulde enerji ile birleş- tirmiş ve Nazi tarşında şelâm vermiştiır. Nazır, müteakiben orada bulunan Avus. turya orla elçisin lini sıkarak bırkaç |dakika kendisile görüşmüştür. Nazırın hareketinden evvel Bayan R bbentrop İve: Viktorya garı şefi ile birlikte grup |balinde fotografının çekilmesine muvafa. kat etmiş ve hareketinden sonra gazetes cilerle halkın derhal gardan ayrılmasına |müsaade edilmemiştir. Fon Ribbeniro- pun otomobilinin önünde bisikletli polis murları, bir polils otomobili gitmekte idi. Protesto mektubları *| Londra, 9 (AA.) — Alman hariciye n Ribbentrop'un Londraya ün, Taymis gazetesi, Alınan tarafından siyasi ve dini mu- na karşı tatbik eltiği fena mua- 9rotesto eden bir takım mek- tublar nesretmektedir. Bu mektublar- dan birisi Lord Sesil'indir ve Protestan Papas Niemüller'e yapılan muameleyi protesto etmektedir. Diğer bir mektubda Alman - İngiliz mükareneti tarafdarlarından — Lord AL len'indir. Bu da tecemmü kamplarında- ki mevkuflara yapılan zülmleri protes> to eylemekte ve bu mezalime mişal o-| larak kampta ölen doktor Hans Lit- ten'i göstermektedir. Roma mürzakerelerinin çerçevesi Londra 9 (A.A.) — Roma müzakere- leri hakkında Taymisin diplomatik mu- harriri diyor ki: Bu müzakerelerin hedefi her şeyden evvel yakın Akdenizde ve orta şarkta en geniş bir esas dahilinde gerginliği izale etmek çarelerini bulmastır. * İngilizler tarafından, herhangi bir an- iaşmanın İspanya meselesinin halline bağlı olduğu noktasında israr olunmak- tadır, İspanyol — meselesinin hallınden |murad edilen şey, gönüllülerin geri alın- masıdır. Bu, İngiliz formülü mucibince olacaktır. İtalyanlar tarafından da, Habeşistanın İtalyaca işgâlindn tanınması her - türlü VDanlaşmanın esas şartını teşkil ettiği key- fiyetinde yine ısrar gösterilmektedir. İşte müzakerelerin umumi çerçevesi bundan ibarettir. Derpiş edilen anlaşmanın Habeşista- na taallük eden kısımları hakkında İn- giliz ümeti, mayısta toplanacak o- lan Milletler Cemiyeti konseyine mu- fassal bir rapor verebileceği ümidinde- dir. Bu takdirde Milletler Cemiyeti kendi âzasından her birinin Habeşistan- da İtalyanın vaziyetini münfend bir halde tanıyıp tanrmamakta serbest ol- duğuna karar verebilecektir. Almanya ile müzakere Ayni gazete, İngiliz - Alman müza- kereleri hakkında da şöyle yazıyor: Vaon Ribbentrop'un ziyareti, Lord Halifaks ve İngiliz büyük elçisinin Ber- Tinde tesis etmiş oldukları teması ida- me hususunda İngiliz hükümetine bu- gün iyi bir fırsat vermektedir. Başve- kil ile hariciye nazırımız Alman hari- ciye nazırlarile görüştükten sonra vak- tile başlanan müzakerelere devam için zamanın müsaid olup olmadığına veya bunun tchirinin daha müuvafık olup ol- miıyacağına karaz vereceklerdir. Von Ribbentrap, Londrada Baldvin ve E- denle görüşeceğini ümid ediyordu. Baldvin İngilterede bulunmuyor, Eden de dün istirahat etmek üzere Fransa- nın cenubuna gitti. «Biraz beklemek lâzıma Vi K i hükümet me-jlarak ee hafilinin intıibami bildirdiğini söyliye- rek diyor ki: Almanya ile yapılacak müzakereler hakkında hükümet mehafilinin intıba« ı, biraz beklemek lâzım geldiği merke- zindedir. Başvekâlette öyle zannedili- yor ki, son Avusturya hâdiseleri ve bu hâdisel adaki — akisieri VAvrupanın teskini işini daha ziyade müşkül kılmıştır. Chamber'ain ve Ha lifaksın hedefi, gerginlik sebeblerini i- zale etmek ve infilâk tehlikelerini' ber- taraf eylemektir. Gene bu gözete, İngiliz - İtalyan mü- |zakerelerinin İngiliz - Alman müzake. relerinden daha sür'atle ilerliyebilece- Eini yazıyor. Bedbinlik Mançestor Gusrdiyan, İngiliz - A: akereleri hakkında açıkca österiyor ve diyor ki: Bitler Ost1 Avrupa meselesinin bir alle meseleszi olduğu mü.aleasındadır ve İngiltere ile yapılmakla olan müza- kereler daha bitmeden Almanyanın Or- ta Avrunsda yeni müdahilede bulun- ması da beklenebilir. Orta Avrupa va- ziyeti hekkında Londra bedhindir. Ve eğer mutlak bir değişiklik olatnksa bunun imkân nisbetinde türültüsüzce olması temonn! ediliyor. Bu noktai na- Zar, ancak bir değişikliğin önüne geçmek imkânı olmadığı takdirde ka- bul edilebilir. Fransızlara göre Paris, 9 — Övr gazetesi diyor ki: Öğrendiğimize göre, dün Sir Erik Fips, hariciye nazırı Delbosa, Chamberlainin müzakere usulleri i hakkında bazı temina! , Diün Romada Lord Pört ile Kont Clano arâs sında vukua gelen ilk tem n Londra. da memnuniyet izhar olurmaktadır. Fae kat gerek bu ilk temasa, gerek herzesin İtalyayı gönüllülerini ve harb levazımımı geri çekmeğe ve İngiltere ve Fransa ile bir anlaşma yoluna girmığe hazır bulun- 'duğı'ınu görmek arzusuna Tağmen, bü müzakerelerin neticeleri hakkında bed- binlik gittikçe arlmaktadır. Sartyenin dahili Vaziyetindeki Gerginlik (Baştarafı 1 inci sayfada) (bidayette olduğu gibi halkı bükümet â- leyhine teşvik ettiklerine datr olan İt hamlara cevab vererek böyie bir şey yapmadıklarını ve neşrinder bahsedilen İbeyannameden haberleri almayıp bi bes yannamenin müretteb bulurduğunu söye lediler. Bunun üzerine istınaf mahkeme- si de bidayet kararını feshetti. Bu karar, Şamda son günlerde kendi- sini hissettiren gergin vaziyeli bafiflet- miştir. Umurrciyetle zanned'idiğ'ne göre hükümet, lüzumsüz yere güsterdiği şid- detin yaptığı ftena tesirlerini anlıyarak nâdim olmutur. Nakzedilen bu karardan sonra yeniden yapılacak muhakeme ile muhaliflerin serbest bırakılacağı tahmin edilmektedir. Cumhuriyet devrinin En yüksek büdcesi (Baştarafı 1 inci sayfada) Muamele vergisi 5 milyon lira, gümrük $ milyön, muhtelif maddeler istihlâk res- mi 2 milyon, inhisarlar saft hasılatı iki milyon, kazanç 1,480,000, iktısadi buhran 671 bin, muvazene 440 bin, hava kuvvet- lerine yardım 530 bin, damga resmi 935 bin, buğdayı koruma 350 bin, emlâk satış bedeli 360 bin. Bunlardan başka muhtelif varidat —membalarından da geçen yıla nazaran 534 bin lira bir fazlalık elde edilmiştir. Yeni sene büdcesi Cumhuriyet devri büdeelerinin en yükseğini teşkil etmek- tedir. Hükümetin esbubı mucibesinde de bu ©ihet kaydedildikten sonra ezcümle ideniliyor ki: *Bu yükseklik denk büdce esasından fedakârlık suretile temin edilmiş değile dir. Varidat muhammenatı büdcenin tan- zimi sırasında elde edilmiş olan 1937 ma- Ji yılı sekiz aylık tahsilât rakamlarıma ve * 1936 senesi tahsilâtının umumi neticele- rile son aylardaki seyrine istinad ettiril« miş, masraf büdceleri de bu suretle bu- Junan varidat muhammenatına uygun o- tesbi edilmiştir.. — CAĞ L İ 6 £ SL İT İA UĞ Ze saredi L AAA Ka Göala, ASİP ae