14 Şubat 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

14 Şubat 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

M Şubat Üst > kattaki cinayet, Londranın Wes-| “Son P ar 0- p Ziyade aşağı tabakanın bayın- << Verde vukubulmuştur. Burada SİNS ve milletten insana rastlıyabi- Sl Yusyuvarlak dünyada nasibi- İkleşi Maya çıkmış, alımlarına talihsiz- bu, SİN kazgın damgasını yemiş olan Özle ılra, Londra polisi hi te iyi kg bakmaz. Dalma tetik ü (ay on Sel tün için de buray ) ismini vermiştir. vir yede, spiker, «geceniz hayrolsun, Given, dinleyiciler» derken, Tamsie Sürer, «Senin de dostum!..> diye miril > koy, düğmeyi çevirdi. Oturduğu Seren a doğruldu. Ayağa kalktı, pen- Jet, « Önüne geldi. Perdeleri açtı ve Kyk, > Sokağının ıslak kaldırımlarına, Birde gözlerile bakmıya başladı. nı telefon çaldı. Tamsie esniye- tek te N 'efon, Bird Say Mü açtı ve bağırdı; pi i Yetiş bir ses sordu: ni Giri sen misin?.. “beg hangi saatinde olursa olsun, e ne isterlerse yapmıya, be- ie | “iş kizm konuşmalarına, çalmalarına —E iyan Tamsie, bu sefer de: Vet. benim, diye cevab verdi. beş, hug, SYIF canım bir değil, be yazsın, değil mi; ği gel.. 4, kapandı. OTâmsie, bir ki ya Bir bardak (a vis- Me: pe durdu. Sonra kendi kendi - i Dag; Yada me garib insanla; , | deyi biz tekrar pencereye döndü. Per- Varan, yla araladı; ortalığı kKasip ka Yağmı, iNunusani rüzgâr dinm mi> |, da mi, Kendi yordu, “ Yanlış anlama.. bir. yedi. 175... ela; de bir türlü uyumak iste- arı yolda yağmura tutuk 4partımanıma gelmişti. Yok- ii ai bu saatlerde, va arka-| da vE Doli i lâzım değil, fakat her Serok, yüirir ve yahud da Hârry'lere giz! ka kumar oynardı. iyi golün üstündeki sazte bak: On ver EeFİYOrdu, Gözlerini bulundu-! döke 1 Yüz metre ötedeki Picadeliy-| dg, İiklarına çevirdi ve dikti. Bir ii ylece kaldı, sonra perdeyi Gene z adımlarla koridora ver-| eşi sessizlikle sokağa çıktı. Yaş — bu erken vaktinde Jermyn Were kimsecikler © kalmamıştı. Dik, €yrek tarafına doğru seğirt- i « Piya, uYurulursa, seğirtti “diyo- Sürün gı <i Tamsie nadiren adam gi- ibi 4 9 Ya, Nevyorklu bir politi- öy €li pantalon cebinde, pal iş b n düşerek, şapkası da ge) ir vaziyette fıstıki” makam Veyahud, peşine (o av Mar fi, $aşkın bir tavşarı gibi se - daa muşması da ömürdü. Ame- terler gibi, dudaklarını bü- Şurdu. Hayatında bir ke- ğı halde, çalımı, inden “birer “ altı iŞ gibi bir his uyan- a e işte böyle adameir. Köşede durdu ve bir evin ka. Kaan * olan polise seslendi; Poji üye Sağında 175 numara ne pen. İstiM,. Time i bozmadan cevab verdi: osta,nın zabıta romanı; so POSTA kattaki cinavet İngilizceden çeviren : İbrahim Hoyi nın köşesinde durdu, Hiçbir zaman ek- sik olmıyan nöbetçiler gene orada idi-| Bunların va diyoruz amma, daha konturalıruzin bitmesine üç ay var, Parasını da peşin verdik. Vallah, billâh bu evi basmış. periler — Tam üstüne bastın Tilly, bana da öyle geliyor. Kız titriyerek, Allah yardımcın ok fesi günün yirmilsun. bir de ikinci kata bak, aradığını Denizcilik bahisleri: i Perili gemiler var mıdır? Tekinsiz tekne olur mu? © »x “Daha birkaç ay evvel, Nevyork limanında borda bordaya yatmış olduğumuz geminin güvertesi bom- boştu ve ortada tek bir kimse görünmüyordu Yazan: A. Cemaleddin Saracoğlu Da Birinci ve ikinci yazıların rekse yeni dünyanın diğer sahili olan «Sanfransisko> da «Yabani Sahil ma « hülâsası nasınâ gelen «Bârbary Caast» denilen bis Bir İngiliz gazetecisi Cebelüittarığın Ya-|rer mahalle vardır ki dar, iğrenç ve Kös nında Küçük Linca kasubasında e ranlık sokaklarile bu mahallede dü arm rem giy ag b İpin her köşe, bucağından kopup gelmış a 0 > i z : ri bulunduğu gemiyi kaçırarak sır olanl Olan İpsiz sapsız kimseler, işsiz kalmış Obsorne ismindeki gemiciyi tanımakta -| gemiciler, zabıtanın elinden kurtulmak dır. Onun macerasını anlatıyor ve bil -| için tayfa olarak bir gemiye atlayıp Ame hassa eski bek. NE Le rikadan gizlice sıvışmak istiyen kazık meraklı olduğunu ve böyle bir a k : z S atmakta bulunduğunu da ilâve ediyor | 9“ mz yaşarlar. Eur yha hepi NN Cenup denizlerinde pek âlâ kaçakçılık ve | €Vi gizli işler gören bir batakhane, her kofsanlık yaparak senelerce geçinebile -İ meyhanesi İçinden armonik sesile galiz ceğini söylüyor ve perili gemilere ald bir| küfürlerin taştığı bir bitirim yeridir hatırasını anlatıyor. * İşte tayfasını gerek hastalık, gerekse aatinde burada beklemek ve gü-| ü eksik olmiyan, ek orada bulursun belki.. dedi Maridıl Tamsie, bu vaziyetten memnun ol- ustureların, muştaların yaratacağı €ğ-İmamış değildi ama, gecenin bu saatinde ienceleri!! önlemekti. böyle bir maceraya karışmak a7 bülu- 'Tamsie numaralara bakınarak ağır'nur şey miydi?.. Artık ondaki fiyakayı ağır ilerledi. 125 numaralı evin önüne; varınız kıyas ediniz. arkadaşlarını gö- gelince, karşı kaldırıma geçti ve ken-İrür görmez, bunu yağlandıra ballandı- disini bekledikleri bu esrar dolu bina-İpa arlatmanın zevkine doyum olmıya- ya baktı, caktı, cilmıyacaktı, şimdi şuracıkta, Bu, 18 inci asırdan kalma dört katlı/ genç kız ayakta durmuş, durmuş, ken- bir bina idi. Altında, kapısında, «Bü-|disine bakıyor, halile de ârtik gitse!, tün gece açıktır» yazan, bir kahve ve| demek istiyordu Del Gratin vapurunun süvarisi denizin ortasında yalnız başına bulduğu Marie Selesi vapurunu yedeğine alarak getir - miştir. Süvari bu macerayı hikâye edi - (Yazı devam ediyor) and Yemek zamanı «Dei Gratis nın süvarisi kaptan < «Morhouse nin bi - zım meyhaneye girdiğini görmiyeyim mi? Kendisi heyecanlı ve yüzünün rengi bayağı solmuş bir halde içeriye girerek Kelem Rain | ie isinği bir sebeb yüzündün kaybetmiş olan gemiler kaptanları tayfalarını bu mahallenin saki, arasından bulup ses gerler. Bu onlar için bir mecburiyettir. Tayfa kadrosunu tamamlamak istiyen bir kaptan evvelâ bir barın patronuna müracaat eder. Bar sahibi de bir kaç müs tehassısın iştirakile kaptana tayfa olarak vermek istediği kimseleri ölü bir hale gelinciye kadar sarhoş eder ve sarhoş â- deta sürüklenerek gemiye götürülür. Bar sahibinin o zamana kadar hiç görmediği yağmıyordu. Tuhaf değilİ;, masını, inlemesini . Sin gözünden uzak bir yer-|” bar vardı, Her dört katta da ışıklar ya-| Tamsie anlayışsız bir çocuk değildi. nıyordu. 'Tamsie, çenesini kaşıdı, yüzünü $i- vazladı. Arkasından ne yapacağını kes- tiremiven bir tavırla, iki tarafına bir göz attıklan sonra; tekrar evin önüne geldi ve kapıyı iterek içeriye girdi. Sofa zifiri karanlıktı, Merdive bulmak için kibrit çaktı, Ta mağa ayağını ko) söndü. Tamsie de uzak bir yerden Bu hiç de insan mit sesine i duy benze - andırıyordu. iyarım parmak aralandı ve bu aralıktan »e edilen vahşi bir Rayvanın bağır. | pek kestiremedi eki. İndenledii andır ol sembeyiz Gömeşi OG renin TE "Teşekkür etti. İkinci kata tırmandı. Önüne gelen kapıyı çaldı, Bir saniye sonra da eşikten sızdığını gördüğü ışık SÖLÜV Yar fırlat takım takırtılar geldi. Arkasından da Sanki bir tarafa ayakkabı- yormuş gibi kulağına bir dayan k p i 2 iledir miyordu. Sanki tuzağa düşmüş ve iş JeadIn Mu, erkek mi olduğunu ilkönce korkudan kireç gibi 'Tamsie fena halde korktu, saçları | EK bir ses sordu: dirndik oldu âdeta, Ve korkusundan bir müddet olduğu yerde dikili kaldı, Eli kemedi. Yukarı katlardan birinden ışık | geliyordu. Neden sonra, kendini topladı, merdi- venleri ikişer ikişer atlad: ve birinci kata vardı. Işik ta birinci Kattan geliyor, ve $0- faya gayet az bit surette Siziyordu. Merdivenlerin başında solda bir kapı vardı. Tamsie, küçücük tokmağı şiddet- Wi şiddetli gümletti. İçeriden bir kadın sesi yükseldi ve kapı açıldı. Aydırilıkta. gecelik ( elbisesile bir genç kız göründü ve başını uzatarak; — Kim o?,.. diye seslendi. Taniste, genç kızın simsiyah buklele- rine ve mevzun omuzlarına baktı; — Tülly, sen misin?.. dedi, — Evet benim, fakat sen kimsin?.. — Seninle Texas hanında tanışmış- tık, yanımızda karagöz Tom da vardı. Hatırladın mı?.. — A... Tumsle!,.. Ne var?. rıyorsun?.. — Bir arkadaş! arıyordum. —- Tanımıyorum, Burada da öyle bir kimse görmedim, Amına biz de taşmalı daha bir ay oldu hani. Burayı da sırf , Kimi a- Mister O,Connor'u, İklübe yakın, ötemobil parasından kur- tulalım dive tuttuk, belki bu zat yuka rı katlarda oturuyordur. Kapıdaki ji simleri okumadın mı Tamsie. Hayır... Sokak kapısı açıktı. sie © bizim ii değil. A ei - i v. Müge SUbfağız bibi eni m Tamısie, sanki söyliyeceği şeyden w N x MAYALAR | anıyormuş gibi, Sirrtti; > Macak, ii vi — Merdivenlerden çıkarken bir ho- k » İsmi üstünde, polis Sİ murdanma duyar gibi oldum. Aşağıda dap Ni, Sokağının o insanı ürküten | birisi inliyordu sanki. amma görünür- Ee ekmeye ran Ürküten Biçbie işık yoktu; benli Mig ie Suşi, OĞİUĞU nerede, Pica- S e 2 Ge esi Nİ Mip. . * canlı, neşeli ışıkları nes), Genç kızım gözleri ii ü ve Tüy, Pek İC soj aha. | ürkek bir fi vet çin SN bildiği mermerle Fredle ikimiz By Ki biir ruz, yalnız bununla aa, liseyi e bir kat daha s:kl ince, sola kıvrıldı; mâk için Rom sokağı - burada. Bir an evvel çıksak buradan kapıyı kapadı. Tamsie. çifte sür İ sürüldüğünü dı. diyerek içini çekti. Halısız mer » divenleri çıktı. Üçüncü Karşısına isabet eden büyük bir pens cereden, «Cengel» in ancak sular kara- rmeca görebildiği pembemsi bir hüzmesi giriyor, sahanlığı yordu. Burnuna keskin bir püro koku- su çarptı. Tamsie de püroyu çok sever, Orun için sindire sindire havayı kok- ladı; enfes bir pürol.. diye mırıldanarak devam edebilmek için cesaret toplamak — Kim 0?. — Mister O'Connor'un dairesi bu- z & ? nsıkı yakaladığı trabzandan çe - Tası mı? Ayni ses, bayır, dedi ve şırakkadak *ti ve burada da çıkma- kata ulaştı ışık aydınlatı- çıldı. Eşikte ipek pijalamalar piymiş kabak a i tün yelkenlerini açan bir teknenin düme- me ei ik ğe ninde nasıl kimse bulunmazdı? Bu he - e > yhecmüalar, gazeteler |rifler Cıldırmış mı Jdf? Kendi haline ter. doldurulmuştu. — Mister O' Connor'un dairesini ara- yordum... (Devamı 13 üncü sayfada) eskidenberi tanıdığı patronumuzu selâm- | ve tanımadığı kimseleri bile böyle sızdırs ö z örü - | mak suretile tayfa istiyen kaptana gön « liyarak bir köşeye çekildi oturdu. Görü - et yet yordum ki kaptan «Morhouse» iştihasız | İCrdiği vakidi. Ancak gönderilen adamın i iştih emek yiyor, İlkih pek fazla | “©NİZCİ Ve gemici olması şarttı. ki bu da Öğ ala 4 » | herifin elbisesinden, hal ve tavrinden've içki içiyordu. Patron, diğer garsonlar ve bilhassa kollarındaki ve göğsündeki düğl Beri eblek: Gentle. MÜYATIKİDiZ , miaMaBıR | ağ. aa va kri Kasr reşimlerinden (5 yaklaşmıştık. Lâkin kendisine bir şey 4 olur mıya cesaret edemeden solgun yüzü- n gözlerine bakakalmıştık. ne, di K ns gelir İ Şayed bar sahibinin gözüne kesti İtayfa işretle çabuk sarhoş olme 7 vallımın kafasma bir matrak yerle ii kik date Sia güderi bayıltmak suretile gemiy gönder izleri sanki Uk defa olarak görüyoru de sik sık tesadüf edilen hallerden mi çeke e davet ederek birer kadeh içki ikram et- house» bir aralık kendi- na bakınd; ve ptan olarak gön Gkten sonra başından geçenleri şöyle an. | €7İlen her tayfa başına bar sahibine ta yin edilmiş olan ücreti vermek mecbux riyetindedir. Gemiye ispirtodan sızmış, yahud ka- fasına yediği sopadan bayılmış bir halde getirilen müstakbel tayfalar hemen am bara hapsolunurlar ve ertesi gün gemi des nize açıldığı zaman serbest bırakılırlar, Gemi artık engin denize açılmış bulun» duğundan böyle pek de gönül arzuslle gelmemiş olan efrad emri vakii kabul e- | dip işe sarılmaktan başka ne yapabilir? Bunlar içinde kafa tutmıya yeltenen bir kaç dik başlı çıkacak olursa bunları üs « turpa ile yola getirmek işten bile değil « dir. Dumanları tüten çay fincanları İşte dört ay evvel ben ve «Marle Se « latmıya başladı: Dün sabah bütün yelkenlerimi kul- lanarak «Senmişel» e yol vermiş geli - yordum. Poyrazdan müsaid bir rüzgâr &- siyor ve gemi sivirya dokuz mil yapıyor- du, Birdenbire karşıma bir gemi çıktı. Bu geminin de bütün. yelkenleri fora e - dilmiş olmakla bereber acayip bir rota takib ediyordu. Bana öyle geldi ki bu ge- minin dümeni sakatlanmıştır ve bu yüz“ den aykırı bir rota takib ediyor ve bey- hüde yere yalpa vurup duruyor. Derhal imdadına koştum. Denizde kazazede bir teknenin imdadına koşmak yalnız bir vazife değil, ayni zamanda bir namus borcudur da değil mi? «Dei Gratias nin kaptanı hikâyesine likte getirmiş olduğunu da kendi ken « ime sormuş ve bu İşe şaşmıştım. Kap - tan «Briggs» zayıf, nahif; sessiz sadasız bir adamdı. O kadar ki jik bakışta ken - disinin bir yelkenli gemisi süvarisi oldu- “J ğuna bin şahid isterdi. Kaptanın eşine ize En ince yapılı ve pek lâtif ir mahlü| . Di uz? seslendim, hiç bir cevab alamadım. İşa - Gidi) borek Bi Lİ ret filâmalarını tutsa ettirerek hüviyeti. İ aksini canı gönülden temenni “üeklğ ni sordum, gene cevab yok. Çıldıracağım. beraber, artık berhayat olabileceğine ih. ğ Nihayet yaklaştık, yaklaştık ve karşım. | timal veremiyorüm. i daki gemiyi tanıdım: Bu gemi bundan| Ne ise sadede dönelim: Oo Kavtan dört ay evvel (Nevyork) limanında yan- | «Briggs: yukarıda tarif ettiğim usulle yana Yatmış olduğumuz' «Marie Selest> | yani zorla dört tayfayı gemisine naklele idi.. ürdi ve denize açıldı ben Madam Kaptan «Morhoüsen tekrar sustu ve bir | «Briggs» ile Ancak dört beş defa yemek kadeh içki daha yuvarladı: yemiş olmeklığıma rağmen kendisinden — «Marie Selesi» in süvarisi de benim | pek hoşlanmıştım. Bu kibar ve zarif ka - için yabancı bir sima değildi. Gemileri -|dın bende derin bir tesir uyandırmıştı. miz (Nevyork) da iken kendisite biraha. | Ne ya iyeyim, «Marie Selest» bü- nelerde müteaddid defalar karşılaşmış. |tün yelkenlerini Ap da yanımızda bağlı tık, Kaptan «Briggs. İsmini taşıyan bufJdurduğu rıhtımdan avara ettiği zaman zat da fıpkı benim gibi gemisinin, tayfa. | kalbimde bir eziklik, tuhaf bir Sizi düy » #m) tamamlamak için meyhane meyhane | dum. i dolaşıyordu. Gerek «Nevyorka da, &- kedilmiş olan dümen dolabının geminin harekâtına tâbi olarak kendi kendine döndüğünü dürbünümle vazihan görü yordum. Megafonu getirterek bu acayib gemiye ili — Arkan var — est» in süvarisi kaptan «Briggsı (Nev - i i e esk keke i york) daki «Yabani Sahil: mahallesinde | rarmağını zile bastı. Anide de kapı a- teceğakse İl ör e re m böyle gemilerimize tay. , İİ 7. a tedarik ederken birbirimizi, ! — Bana dümeni sakatlarmış gibi görü- | çık Kaptan «Briggs in amli zi | kafalı, ufak tefek bir adam göründü./nen gemiye yaklaştıkça teknenir. güver-| da vardı Birbirimizle ahbab olduğumuz Gözlerini kırpiştirdı ve bir Amerikalı|tesinde Canlı bir mahlük göremiyor ve | meyhane pek kötü bir yerdi Here iz İ şivesile, kimi aradınız? diye sordu, | hYrete düşüyordum. Hattâ dümende bi-| kaptan «Briggs» in böyle adi ve iğrenç bir Aralıktan görünen odada tamtakır de.| © Kimsecikler yoktu. Bu nasıl şeydi? Bü. batakhaneye karısın neden dolayı bir. i

Bu sayıdan diğer sayfalar: