14 Şubat 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

14 Şubat 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Sayfa Hergün Romanyadaki “Mukabil, tebeddül Yazan: Muhittin Birgen ayram günlerinde Romanyadan heyecanlı haberler g haberleri, bütün dünya büyük * ile takib etti. Bu haberlerin gazetemizin diğer tarafında göreceksi. niz. Romanyada vukua gelen bu veni hü- kümet tebeddülü, bundan evvel vuk gelmiş olan değişmenin bir mukâbelesin- den başka bir şey değildir. Hemen söy- liyelim ki değiş sebebleri dahili ol- i götürmekte i hâdise, ne Moskovanın, ne Paris Londranın hoşuna gitmedi. İlk hâdise ol- mak üzere, Sovyetler elçisinin dargın ve hattâ hiddetli bir tavırla Bükreşi terke- dip gittiği görüldü ve.ondan sonra ds s6 faret maslahatgüzarının birdenbire orta- dan kaybolduğu hâdisesi göze çarptı. Bu hâdisenin mühim âkıbetleri olacağı şüb- besiz göründüğü bir sıradadır ki birden- bire önce hükümetin değiştiği, sonra da bu değişmenin Rusya tarafından yapılmış şiddetli teşebbüsler neticesinde vukua gelmiş olduğu havadisleri yayıldı. Demek oluyor ki değişme harici sebeblerin ese- ridir. z * Fakat, zannedilmemelidir ki sebeb yalnız Rusya tarafından yapılan şiddetli teşebbüslerden ibarettir. Bu teşebbüsler, daha doğrusu bu değişmeyi zaruri kılan harici tesirler Rusyadan olduğu kadar İngiltereden, Fransadan da gelmiştir. Hattâ Goga hükümetini küçük antant ve Balkan antantı kombinezonlarının karşı- Jama tarzları dahi onun kolay düşmeswn- de tesir yapmış olan âmillerdendir. Goga hükümeti, Romanyada çarpışan harici politika kuvvetleri atâsında, bir- | denbire bir kutubdan öbür kutba geçmiş bir cereyanın eseri idi, Böyle bir Kutub! değiştirme hâdi ancak Romanyayı i- hata eden harici şartlar içinde, Romanya İçin bu tarzda bir değişmeyi harici ve Ja- hili zaruri kılan âmillerin tesirleri için- de zaruri olabilirdi. Halbuki meydanda bu nevi âmillerden eser yoktu; şu halde hareket, zaruretlerin doğurduğu bir hâ- dise değil, belki de gayri tabii bir vâlaa idi. Bunun için, kurulur kurulmaz muh- telif müşküller kârşısında kaldı. Goga hü- kümeti, bu müşküller arasında, kendisi- mİ tutan ve tutacak olan kuvvetlerin u- mümi program temayüllerile, Avrupa ve Balkanları ihata eden politika şartlarını te'life çalıştı. Bu istikamette birkaç haf- talk bir uğraşma arasında, Berlin . Ro- ma mihverinin yaptığı siyasi taarruz karşısında kendilerini mağlüb saymıyan mukabil cebhe, bütün kuvvetile çalıştı ve Goga hükümetini düşürdü. * Bugün Romanya, Majeste Karol'um tecrübe ettiği bir manevra ile, dahili ve harici siyasetini yeni bir kalıba dökmek- Je meşguldür. Milli ittihad hükümeti na- mi altında toplanımş olan bir Başvekiller kabinesi mevcud Romanya fırkalarını ye- Dİ anlaşma kombinezonuna sevketmek istiyecek ve dahilde mevcud teşettülü i- zaleye çalışacaktır. Bu teşettüt daha zi- yade harici tesirlerden geldiği için ye. ni hükümet, bu teşettütü mihver veya bu mihver namına politika yapmaktan ziyade Kral etrafımda top- lanmış Romanyalıların kuvvetile milli bir siyaset yapmıya ehemmiyet verecek- tir. Muvaffak olacak mı? Yoksa olamıya-| cak mı? Bunu bilmiyoruz. Ancak dost bir memleket kalbi ile Majeste Karol et- rafında toplanan bu yen! hükümete ve onun milli siyasetine muvaffakiyet te- menni ötmek vazifemizdir. Bunun bir- kaç bakımdan faydalı olan teşkil ettiğine de kanliz, Evvelâ, muhakkak olan bir şey vardır: Dünyanın sulh ve selâmeti ve bilhassa bir tersemni bizi yakından alâkadar eden Balkan hu-| zur ve âsâyişi itibarile Romanya ve Tür- kiye gibi memleketlerin, her şeyden ev-| vel milli olan bir siyaset takib etmeleri ve her nevi harici tesirlerin nüfuz ve te- girleri haricinde kalmaları, hem kendile- rinin, hem de Balkanların refah ve saa- deti iktizasındandır. Maalesef, son zaman. larda. Romanyada siyaset, * Romanyanın siyaseti olmaktan çıkmış, Romanyanm fikirleri şu veya bu mihver etrafında da- gılmıştı. Bu bir memleket için tasavvur | izale için, şu) Resimli Makale: M Muvaffakıyete açılan kapının lir x Si bir söz olarak daima tekrar ederiz: — Allahın keremi büyüktür, bir kapıyı kaparsa öbü - rünü açar, deriz. Kapanan kapı eski fikirlerin gösterdiği yol, açılan ka- Pı yeni fikirlerin işaret ettiği hedefdir. metini kaybetmiştir. Öteki istikbaldir, kiymeti çoktur. Bir tayyareci kadın Kocasından ayrıldı Meşhur kadın tayyareci Amy Johnson, tayyareci kocası Mollison &leyhine bo- şanma davası açmıştı. Sebeb de, kocası- nın münasebetsiz hallerde bulunması, başka kadınlarla kendisini aldetmasıydı. Mahkeme, kadın tayyareciyi haklı bula. rak boşanma isteğini kabul etmiştir. Amy Johnson: «Bundan sonra tayyare ile seferler ya- pacağım gibi, otomobil rekorları da kır- mıya çalışacağım.» demiştir. edilebilecek en fena bir vaziyettir. İkinci derecede şu noktanın iyi anlaşıl masi lâzımdır: Romanya ve Balkan dev- letlerinin kendi selâmetleri bakımından takib edebilecekleri yegâne siyaset, Bal kan siyasetidir.Goga hükümetinin teşek- külü sırasında yazdığımız bir makalede, bir Türk sözünü hatırlatarak «Sürüden rılanı kurt kapar.» demiştik. Goga hü- ömeti hem sürüden ayrılmamıya çalış- tı, hem de memlekette gözlerini iki ya. bancı sürüye çeviren bir ikilik vücude gelmesine sebeb oldu. Bundan dolayı ya- şıyamadı. Kral Karol Romanyayı yeni den sürüye katacak ve Bükreşte, ne Mos- kovanın, ne Berlinin, ne Paris ve Roma- nın vene de Londranın Cesirile değil, Komanyanın yüksek menfaatlerile hare- ket edecek bir hükümet kurdu. Bu hükümetin Romanyada siyasi, iktı- sadi ve hattâ kültürel bakımlardan kuv- vetli bir temizlik yapması icab edecek- tir, Kendisine tam bir hülüs ile muvaf- fakiyetler temenni etmek emizi tek- rar hatırlıyabiliriz. o Muhittin Bien varız —- Lamartin, Fransada hariciye nâ- zırı iken zeki fakat işine da'ma geç a gelen bir kâtibi vardı. Bir gün gene i İlkâtüb bermutad geç gelmişti. Lamar- tin, onu yanına çağırttı: ir yi — Bu zâmana kadar nerede kaldı- »— ——————* SON POSTA meli, da Biri mâzidir, kıy- Soz ARASINDA |) *| Amerikada beyaz I Kadın ticareti | HERGÜN BIR FIKRA BİR | FIKRA | Nazırla la kâtibi nız, dedi, yoksa mahalle çocukları gi- bi sokak sokak dolaşmaktan ma hâz €- diyorrunuz? Kâtib doğruyu söyledi: — Hakkınız var, dedi, sabahları buraya gelirken Şanzelizeden geçe - rim, Oradaki çocuklara mahsus kuk- İa tiyatrosunu seyredemeden yapa - mayorum, Lamartin birdenbire şaşırdı: — Hayret, dedi, nasıl oldu da ben sizi bla ei Dü ari orada göremedim. Asyada bir Yamyam kabilesi Keşfedildi Himalâya eteklerinde bulunan küçük Semur hükümetinin zabıtası Gefur kö - yünden bir kaç kilometre mesafede in - san yiyen bir kabilenin bulunduğunu or- taya çıkarmıştır. Dağların derin maâğa - raları içinde en iptidal bir şekilde ya - şamakta olan bu kabile efradı, zaman za- man Gefur köyüne yaptıkları akınlarda ellerine çocuk ve yahud erkek geçirdik - leri halde boğazlayıp yerlermiş. Köylü- ler gene böyle bir akına uğrıyacaklarımı anladıkları bir gün zabıtadan yardım fs- temişlerdi. Zabıta köye ehemmiyetli bir kuvvet toplamış, fakat insan yiyen vah- şiler işin farkma vardıkları için köye uğramayıp mezarlığından yeni gömülmüş iki ölüyü alıp savuşmuşlardır. Bunun üzerine zabıta kuvvetlerini kö- yün mezarlığına yerleştirip vahşileri bek- emeğe başlamıştı. Bu defa vatiyeti kav- rıyamıyan vahşiler ertesi günü tekrar mezarlığa gelip ölüleri çıkarmağa uğra - şırlarken zabıta memurları bir sürü ha- linde gelen vahşilerden fkisini öldürmü ler, diğerleri ise tekrar kaçıp mağarala - rma saklanmışlardır. Semur hükümeti bu insan yeyici vahşileri mağaralarından dışarıya çıkarıp yakalamak için boğucu gz kullanmağa karar vermiştir. İNİ li Hayatın: kazanma çağına giren her genç ilk zamanda ne kadar müşkülâta uğ! a ilerisini görmeğe çalışmalıdır. eski fikir, önünde yeni fikir vardır, Fakat her fikrin iyi olmadığını, iyi olanın da bazan tatbik kabiliyeti bulun - madığını unutmamalıyız. rsa uğrasın, ümidini kaybetme- Arkasında San Fransiako'da müdhiş bir rezalet meydana çıkarılmıştır. Resmini gördüğü- nüz genç kız, diğer bir kız arkadaşile bir- likte bir şirket tarafından 200 er liraya satıldığını ortaya vurmuştur. Tahkikata girişen yüksek şüra heyeti bu beyaz kız ticaretinde bir takım resmi memurların, polislerin de alâkadar olduğunu tesbit etmiştir. Almanyadan çıkarılan Yahudiler nerelere gittiler? «Beynelmilel nüfus meseleleri ilmi tedkikat cemiyeti» nin resmi mecmuası- rın son nüshasında, dört sene zarfında Almanyedan hicret eden Yahudilere dair Amsterdamlı profesör Hoürt Glinger ta- rafından yazılmış bir mukavele ünde - riçtir, Profesör, resmi istatistikte istinad ederek 1943 den 1937 ye kadar 137,000 Yahudinin Almanyadan çıktıklarını yaz- müktadır. Almanya topraklarından çık- ması icbar edilen Yahudiler dünyanın r tarafına dağılmışlardir. Bunlardan 15 bini birleşik Amerikaya, üç bini cenubi Amerikaya, 4 bini Afrikanın cenubuna, 30 bini garbi Avrupanın muhtelif mem- leketlerine, 43 bini Filistine gitmişler - dir. Profesör Gilinger Almanyadan ko- vulan Alman Yahudilerinden 6 bininin Fransaya, 5 bininin Felemeye ve 4 bininin de İngiltereye iltica ettiklerini de tak - ikik etmiştir. — Bu sabah «Bayram» etrafında bir telif tramvaylardan inen müteaddid Sualimizi işitenler bize evvelâ garib kaldık, o zaman cevab verdiler, İSTER İSTER İNAN, İSTER İNANMA! dik, Sultanahmed tramvay mevkiinde bekliyerek muh - lar, gazeteci olduğumuzu ilâve elmek mecburiyetinde anket yapmak iste- Kadın, erkek 21 kişiye sormuştuk. Bunlardan; 7 tanesi hısım akrabayı ziyarete gitmek, 4 tanesi bol bol, doya doya uyumak, 9 tanesi sinemadan sinemaya dolaşmak, | tanesi çoluk çocuğu eğlendirmektir, cevabı- mı verdiler, Biz bu cevabları not ettikten sonra hiç biri- nin «Bayram» 1 hakkile anlamış olduklarına inanmadık. Fakat ey okuyucu sen: İSTER İNANMA! yolculara sorduk. bir nazarla baktı - İNAN, gl Sözün Kısası lek da, | İ ii | Kiymeti Bilinmiyen Bir cennet: Mersin E, Tala Mersin, 5 Şubat — İki gündü bari yım, Birkaç saat içinde şehri ba heyete kadaz dolaştım. Bu dolaşın tumizin hemen her tarafınd pa olduğum şü kanaati bende bir kat kuvvetlendirdi: Her yerde, hü ” s* lışıyor. Belediyeler ise yerlerinde gö İmaktadırlar, Allahım! Şu cemi iy İ Mersinde, biraz bilgi, metod ve “” neler olmaz?! Özür icad &l haretimizi iş icadında kullansak başaracağız. Türkiyenin hiçbir m aşfalt yokken, Mersinin gokaklari de asfalt imiş Şimdi © sokakları gelin öl Tün. çarmur deryası! — Su kanalizasyonunu tevsi e eyi beriyi deşmek zarureti Vİ dan böyle oluyor. dedi ler. Haydi, bunu kabul ettik. Omü ki, bu kanalizasyon kurbanı 4 | len seneye temizlenir de met p kil alır, Fakat geldim geleli Mersa tanesinö rastlamadığım temizlik de acaba kanalizasyonda mu $i ki meydanda yoklar? w Bura belediyesinin yılda ii sur bin İira geliri olduğunu ye Böyle önemli bir paranın bu desk şehirde ne işler gürebileceğini, çoktandır. unuttuğum MR ii ki yadırgadığım. gürültüsü yala yamnadığım ilk gece, uzun uzâi # ğımın içinde düşündüm. Gözleri iğ nünde lecessüm eden manzar& wi Bir değneğin ucunda takılı üç be$ hi, İstanbulluların beşer kuruj kapıştıkları mimoza —- amber Din tarla kenarlarında çit kullanıldığı, turunçların yol kr akasya yerine dikildiği, öki ay a minsre boyu yükseldiği, muzların dos gibi bittiği, hurmaların ve 5 lerin viranelerde boyun eğdiği PU memlekette, iskeleden itibaren ml yu bir ko üzerinde bu Ma ydığım lardan en güzelleri intizamla ikimiz s cadde.. deniz tarafı boş, öbür yaz ve temiz yüzlü, önleri bah lar, bir iki otel, terasalı bir gazin©” lerinde oturup engini doya doya cek peykeler.. kirli, kırık paya rine Büyükadanınkiler gibi tenteli. İsrabalar, misafirleri ağırlıyacak, gi lerine Metsin hakkında her var matı nezaketle ve aynı zat la ve sür'atle verecek mler bürosu, Burada resimli kartpasta şehre ve vilâyete dair muhtasi” matı hâvi, resimli, zarif broşürlef” temiz sokaklar, temiz dük! Mersinin ve Tafsus, Adana gibi gra lerin mahsulât ve mamölâtıni iy ib ve hilesiz şekilde müşteriye “İYİ bunların başka şehirlere ucuz sevkiyatını temin eyliyen kon! tış yerleri. Üç yüz küsur bin lira varidat İerimin hepsini, önceden pfoj mek, sonra da bu programı m bik etmek şartile başarır. Başarır VE ra da memlekete her halde Tml belki de hariçten gezgin ve yine ra celbeder, Balkonumdan Mersin sahilini yor ve burasını Yugoslavyanın kıyısındaki incisi Raguza (Du benzetiyorum. Biran bizamet Mere Ville ARA lk — rın Türkiyenin Raguzast yapsb bili, Çünkü Mersin, sade Mersin değildir. Buradan tâ SilikeY ir Büyükadanın tur yolunu andı 231 mobil yolundan, deniz kenarın! rek 90 kilometre gidebilirsiniz il doksan kilometrelik güzergâh 4 girintili çıkıntılı körfezler, barla rihi harabelerle ve hele ufuk“ Ege'nin ruha bedii heyecan 22 zarasile sizi oyalar. ve üzerinde in Kaçları, yeni yeni yetişen por leri yabani çiçekler, verin ayrı bir hoşluktur. Gürbüz nık köylülerle her mevzu m muşur ve hâz duyarsanız. Baya? s€» nin kahvesinde mola veri; li kalır, toprakları karıştırınca Rumen paraları bulursunuz. Hİ ayakta duran muazzam su Kep medeni insanların da Mersini lerine ve buraya tercihen e delil olur. Alata köyünde ef ları yersiniz. Ciğerleriniz temiz Sa Tu hava ile yıkanır, portakal Yol bal vitamin verir. İki (Devamı 13 üncü niz, Harabelerin içinde tarih€ el yi Kİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: