“ , dir, temizlik nedir bilmiyen Ruslara yıs Büyük ve güzel bir Sovyet filmi : Deli Petro Sadece san'at düşünülerek vücude getirilen bu film için çok büyük fedakârlıklar yapılmıştır Sovyet Rusya sine- macılığı nihayet prr paganda çerçevesin. den sıyrılarak büyük bir eser vücuda ge- tirmiştir. Bu eser de- ğil yalnız Rusya, fa- kat. dünya tarihinde pek mühim bir rol oynamış olan — (Deli Petro) nun hayatını tasvir etmektedir. Sovyet sinemacılı- B bu filmi pek bü- yük bir bitaraflık ile vücude — getirmiştir. Rus rejisörlerinden Vladimir Petrov ta- rafından tertib edilen bu film, birinci Pet. royu , üç muhtelif cebheden göstermek- tedir. Birincisi: (Petro) - WHarb adamı, İkincisi: Petro - Organiızatör, Üçüncüsü: Petronun hususi hayatı. Film 1689 senezin.- den — başlamaktadır. Petro Rusyanın hâ- kimi mutlakıdır. Rut- yanın içinde bulun. Meşhur artist Simönov Deli Petro rolünde duğu acıklı hale nihayet vermek arzü-| Filmin birinci kısmı Katerinin bir er- hdadır. Rusyanın her tarafını karış kaâ-| kek evlâd doğurması ile nihayet bulu- Yış gezmiş olan (Petro) halkı adetâ mef-|yor. Bu çocuğun dünyaya gelmesi, mü- luç bir hale sokan koyu ve batı! itikad-|bim işlerle bunalmış vaziyette bulunan lsrı kökünden kaldırmağı azmetmiştir. | Katerin'e; öbür oğlu Aleksinin sar'a, si- (Petro) işe ordudan başlamıştır. (Jı'duyu’nlr buhranlarından mütevellid hallerini tensik ve ihya ettikten sonra onun başı- | biraz unutturuyor, na geçerek icraata koyulmuştur. Bir ara-| — Aleksi sar'alı, meczub halile babasının hk İsveçe harb ilân eyliyor ve ma:lübfıcraatını tenkide yelteniyor ve peşine bir sürü adam takmağa da muva: Bu yüzden, etrafında muhalefetin 4 den güne arttığını; ölümünden sonra e- serinin yüzüstü kalacağını (Petro) his- sediyor. Buna müni olmak için Aleksiyi ortadan kaldırıyor. Onu hapse atıyar. 1718 senesinde Aleksi ölüyor. Film de burada bitiyor. Petrov; filitin mümkün mertebe tari- bi vak'alara uyması için hiçbir fedakâr- hktan kaçınmamıştır. Alexiz Tolst birlikte tam bir bu 6000 tarihi eseri gözden g Rüusyada 1917 ihtilâlinde Çarların sa- raylarında nasılsa muhafaza edilebi Petronun tahtı, şahsi elbiseleri gibi n gene galebe çalması oluyor. Sonra biliyor... Yaman bir adam olan Petronun metreye yakın boyu vardır. Yorguünluk nedir bilmez... Her şeyin en ince tefer- rüatını kavramağa uğraşır... Rus; bir filoya sahib olmasını istediğinden, gemileri yapacak dülgerlerin, demircile- rin arasina katılarak işçileri teğti cdr Bir kete daha istediğini yapar. Boltık denizinde büyük bir liman kurar. Bun- dan sonra gene tebaasının içtimai haya- tını tanzime devam eder. Yıkanmak ne- iki nm kanmağı, bellerine kadar inen saç ve sa- kallarını kesmeği mecbur kılar. Bütün bu işler arasında (Petro) cinsi | büyük tarihi kıymetleri hâiz eserler film-| lâtife karşı hisseylediği meclübiyeti el- | de kullanılmıştır. den bırakmaz. Yaveri Menşikow'un göz-| Filmin figürasyon meselesi gdesi o kadar hoşuna gider ki onu derhal benimser. Kadın bir hizmetçi kızı idi, fa- kat güzeldi. İşte bu güzel kadın, (Petro) göçüp git- tikten sonra (birinci Katerin) namı altında Rus tahtını işgal edecektir. güranları seçmek için on tâ geçid resmi yaplırmıştır. (Petro) nun hassâ alayını temsil elmek çok müşkül olmuştur. Bu | letlerinden — istifade edilmiştir. Pu yüz- den film çok kazan- mıştır. Tarihi için tablolardan da istifade edilmiştir. Bu sayededir ki meş- hür san'atkâr Simo- nov mükemmel bir sürette bir Petro; Fa- rassova tam bir Ka- terin; san'atkâr Çer- kasov ise Çareviç A- Jeksinin çok sâdık bir benzeri olmuşlardır. Filmdeki kütle ha- reketlerinde bilhassa müvaffakiyet göste. rilmiştir. Bunlar ara- sında Neva nehrinin müruru; — Narvanın muhasarası başta gel- mekledir. Bu büyük film yakında — şehrimizin mühim - sinemaların- dan birinde gösteri: lecektir. Ba Katertnayı canlandıran san'atk âr Parassova Petrov'u | çok meşgul etmiştir. Petrov filmin ta-|? vak'aların | lâyıkı veçhile tesbiti | SÖON POSTA, Kadım, ayakkabıcıya girdi: — Camekânda bir çift ayak- kabı gördüm, kaça verirsiniz? — Beş yüz doksan beş! — Şuna altı lira desenize, — Hayır bayan, imkönı yok, fiatlarımız maktudur. Elli kuruş — Kocanıza bıçak saplamışlar diye duyduk; ne fena — Fena ya., ceketin bıçak ren yerini örmek için, örü tam elli kuruş istedi. Hakkın var — Bunu iyi bil kom; şu, para hiç bir za- man insana rahat. lk temin etmerz.. — Hakkın var komşu; benim ko- paralı oldukları - nt düymüş, onları gözü uyku tutmu- düşünmekten geceleri gözleri yaşardı" — Nasıl unuta - | bilirim.. Hem da- hâ tam altı ay unutamıyacağım.. çünkü kürkün son taksitini altı ay sonra ödiye- | ceğimi. * Bilseydim Komiser, kadına baktı: — Siz şemsiye- nizi bir bayın ba- şında kırmışsınız. Buna ben de mütcessirim. — Şimd; demek yaptığınıza — piş - mansınız?. | — Pişmanım ya, ben şemsiyemi çok sağlam zannediyordum.. kıwlacağını bil. seydim hiç vurur muydum?.. EHir mekiub Kiracı, evsahibile münakaşa etmiş » U. Münakaşanın sonunda ev sahibi ki- racıya bir tokat attı. Kiracı odasına gir &. Evsahibine bir mektub yazdı «Bayım, Bana tokat vurduğunuz bu haka - reti ödemek mecburiyetindesiniz. Bu- 1 için bizim salona muşamba döşet- Nniz, e Bilir misiniz ? | — İki kardeşden biri siyal — Kardeşim n sarı saçlıdır, bi - Br misiniz? O, doğduğu zaman annem saçlarını sarıya boyatmıştı da... — Arılarımı nereye götürüyorsun? Ayrılalım İki genç kız konuş- tular: — Nişanlınaan ay- | rılmışsın.. — Bana öyle bir söz söyledi ki '0 söz- den sonra bir daha onunla evlenmeyi düşünemezdim. — Ne söyledi? — «Seninle evlen- mek istemiyorum, ayrılalım» dedi. Kocasına tahiım gelmiyor. — Tüm manasile bu asrın çocukları, gimdi de gaz harbi oyunu oynuyorlar. cam; Ali Beylerin ? yor, sevmem! | * * » x ğ j Unutamıyacağım Be:endim — / Kadın, erkeğinden ayrılıyordu: 4 Şapkacının önüne gel ğ — Artık, beni kadım; kocasına / Nİ unutmıya — gayret döndü: ı/,î et! — Jalenin şap- * 4 Dedl — Erkeğin kasını gördün mü, «kahvaltı karşımda göremezsem bir türlü iş - Evde konuştulari t p — Geceter çol p'p den çok elektrik M — Gene buna ŞükTEN landda olsaydık N Orada bir yece altı NT Yok da Saçsız erkek Ü!w y — Ben hiçbir mam. Sordular!: — Neye? Ağıraca! ıııı&ll"')J #İ Sevmem Erkeğin canı 'sıkıldı; ya$? za baktı: — Sen, dedi, hıç bir zaman benim kalbimi — okumak istemedin. Kız sebebini söy- ledi: —Ben macera romanlari ne fena deği! mi? — Ben de sana nni almak istiyordum, ö — Ne iyi, ne iyi.. o şapkayi ğendim ki! Kadın — Onu istemedim, üzerinde mavi düğmeli olanı getirin; bir yere çeya davetlir'm ( "Ti Neye güldün * /» İşlerinin çokluğundan ba n denbire — gülmiye başladı. Arkadaşı sordu — Neye güldün? —Sana işleri: min çok olduğunu söylemiştim - yaş dün gülünçlü bir hikâye O kadar fazla işim vardı Kİ © beri işden gülmiye bile dırndı.. şimdi gülüyorum. Kaza mı? Erkek eve geldi: ıd y y -e .o — Bir gün çölde ava çıkmıştım, bir aslan gördüm, nişan aldım, tetiği çek- tim.. Aslan cansız bir halde yere se- rildi. e Tn ee *— Karıcığım, bu gece gç yeceğim diye o kadar kork # — Ne o başından bir ”:—0 <- Hayır, fakat sokakla çok meyhane var ki.. e Sır Çocuğa sordular: — Sır neye derler? Çocuk cevab verdi: — © yit -- Annemin, mahzllüdd;' şuları bize teker teker Sew_ man anlattığı şeylere der tkak kalb sektesinden öl - — Siz de piyano çalar mısmız? — Bilmem, şimdiye kadar hiç tec- Tübe etmedim. Vah vah etçi yardu, bayan sordu; Ne ağlıyorsun? Kaybettim bayan. Vah vah., işanlımı kaybettim. — Üzüldüğün şeye bak, ben de et almek için verdiğim parayı kaybettin zannetmiştim. ederken — seni Kocası seyahate çıkmıştı. Fakat kü- dın gene iştahla kahvaltı edebilmek derdi. güresini bulmuştu.