l İ ç 6' Sı_v(ı ı— Hâdiseler Karşısında I GENE ©O MESELE ün bu sütunda, spor maçlarında bağırmanın aleyhinde olduğu - Tmu yazmış, ve bunun sebeblerini uzun. uzadıya zlah etmiştim. Fakat düşündüm Bu iddiamda belki yanılmış olabilirdim. Bu hususta dostlarımdan bir kaçının fi- kirlerini sorup, öğrenmek istedim, Acaba onlar da benim gibi mi düşüzüyorlardı: İlk raştgeldiğime sordum: — Spar maçlarında bağırmalı mı, ba- ğirmamalı mı? — Bağırmamalı! — Neye? — Bizde spor, canlılığını senelerden - beri kaybetti; şimdi ölü bir haldedir. — Ben bunu sormuyorum, maçta ba ğormalı mı? dedim. — Ben de onu' söylüyorum ya, cena - zelerde bağırmak gürültü ttmek ayıb - dir da.. ** — Bağırmalı azizim. Hem girtlaklar patlayıncıya kadar bağırmalı, bu kâfi gelmezse davullar, çanlar çalmalı, toplar patlamahı! — Herkes bugünkü vaziyetten şikâ - yetçi, sen ise daha ileri gidiyor, seyir « cileri davul çalmıya, top patlatmıya teş- vik ediyorsun. — Tabil teşvik ederim, dostum; biz « deki sporu uykusundan uyandırabilmek için bundan başka çare kalmadı. Üçüncü olarak rastgeldiğimi, bir kaç defa atletizm maçlarında görmüştüm.. 'B:ınırınhrm elebaşısı sayılırdı. Ona da sordum, o da cevab verdi: — Ben atletizm maçlarırtla bağırtırım * İ azizim.. — Yaşa; diye mi? — Hayır, yuf; diye! — Doğru müu yapıyorsun? — Orasını bilmem; atletizm maçların- da, dünya rekorlarını gözönüne getirmi- _Yınındaıı ayrıldım, bir başkasını gör- yorum ama, bizim bir kaç sene evvelki düm, kolundan yakaladım; ona da snr « rekorları hatırlıyorum ve yuf diye bağır- dum: — Spor maçlarında bağırmalı mı? maktan kendimi alamıyorum. İsmet Hulüsi L Bunları biliyor mu idiniz? — Sümüklüböcek sayesinde zengin olan şehir Macarista- nn Giyor — çehri, fa. kir noktalarından biri idi. Çünkü bu şehrin mahsulâ » tına sümüklübö - cekler — musallat olmuşlardı. — Hiç bift şey yetiştir mek mümkün olmuyordu. Bir gün bu şehre bir tüccar geldi ve köylülerden bu sümüklüböcekleri toplayıp kendisine pa- ra ile gatmalarını teklif etti. O gün, bu; gün, bu şehir zengin oldu ve sümüklübö cek Ihracatile şöhret buldu. Çünkü Av rupalılar, bu hayvanın yemeğine bayılır- lar, dünyanın en * Büdce kelimesinin manası ve menşei nedir? Bugünün sanında — sık sik kullanılan — keli - melerden - biri de büdeedir. Bu keli- menin esası Selt dilinde — müvcud Bolga kelimesin- den — gelmektedir, | Amerika hazinelerini muhafaza eden bina nasıldır ? Denilebilir ki şi- mali Amerika dev. letinin hazinele - rini ihtiva eden bina kadar mü - kemmel bir suret- te muhafaza altın- da — bulundurulan bir diğer bina yok- tür. Bu binanın kapısı 8,10 santimetre, duvarları 29 sanli- metre kalınlığındadır ve tamamen çelik- tendir. O suretle ki, hiç bir kasa hırsızı, hiç bir vasıta ile bu kapı ve duvarları delemez, deldikleri farzedilse dahi içeride rastlıyacakları mânia daha — müdhiştir. Çünkü, içeride, zehirli gaz bulutlarile kar- şılaşacaklardır. Ayrıca, sesi (10) kilomet- reden duyulabilen bir kuvvetli düdük öt- miye başlar. 1 -|ta manasına gelmektedir. Mecazi mana » da ise kıymetli eşya nakline mahsus bir vasıta demektir. Bu kelime, Normanlar arasında tahrife uğramış ve Bujet adinı almıştır ki, siyah bir çanta içinde parlâ- mentoya arzedilmek üzere getirilen he- sab pusulalarını ifade etmiye başlamış - tır. Ve böyle, zamanla Budjet kelimesi Bolga torba, elbise nakline mahsus çan. İ meydana gelmiştir, GÖNÜLİSLEL 16 &yaşmda bir kızın Derdi.. İsmini gizli tutan Ankaralı bir kız #kuyuçum bir senedir, genç bir erkek tarafından yakib edilmekteymiş, Bu genç erkek, henüz on altı yaşın- da bulunan okuyucuma, her fırsatta sevgisinden bahsediyormuş. Fakat okuyucum, kendisine ka'biri açan bu erkeğin ahlâkını beğenmiyor. muş. Bu yüzden de ona pek yüz ver- miyormuş, Şimdi de bana: «— Söyleyin, diyor, ne yapayım? O- nunla görüşmemek hususundaki kara- rımı değiştireyim mi? Ben uzun uzun düşündüm: Bu çocuü- Bun bu kararını değiştirmesi için hiç bir sebeb tasavvur edemedim. Şu hal- de, bu çocuk acaba, verdiği kararın isabetinden niçin şübhe ediyor? Bu hususta niçin, benden fikir danışmak lüzumunu hissedecek derecede müte- reddiddir? Bu noktalara bir türlü mana vere- medim ve kani oldum ki, bu küçük o- kuyucum, tab'an müteredd:d - olduğu için, verdiği bu kararın isabetine kav- HMAİA A Beçein? dadi eet 36 vetle inanabilmek - için, kendisindea daha tecrübeli bir İnsanın teşvikini, telkinini bekliyor ve bekle- diği bu.telkine kavuşmak arzusile ha- na mektub yazıyor. miş olmak için, kendisini samimiyetle temin ederim ki, verdiği isabetlidir. Yapması lâzım gelen <n doğru hareket, bu manasız münasebe- ti büsbülün kesmektir. v tasdikini, sonuncusuna başlanlllh Bu davadaî;Avnî Bayer Tan b&şmuh"'g neşriyat müdürüne ceza, kend in sine de 50 bit tazminat verilmesini istiyordu Bu davada dişci Avni Bayer Tan başmu-|kı irtibat ve alâka nuıund“’ı:" harrirlle neşriyat müdürüne ceza, kendine|ayni telebi tekrar etmiştir. e de 50 bin lira tazminat verilmesini istiyor - İlebleri kanuna muvafık bulmül | du. kararı vererek mul N Dün Avni Bayerin Tan gazetesi başmu - |Takmıztır. Bundan sonra harrir! e neşriyat müdürü aleyhine açlığı | vnunda yapılacaktır, en son davanın duruşmasına başlanılmıştır. Davaya birinci asliye cera — mahkemesinde B l bakılması mukarrerdi. Fakat salonun elek - ursa ı trik tesisatı bozulmuş, bu yüzden hâkimler . adliyeye ver?” Bundan 8 yıl evvel mınll" isminde birini öldüren Hasâf y ikinci hukuk mahkemesi salonuna geçmiş - Halilin evvelki gün mi Sevkecilmiş ve hakkında Kanafil lerdir ve davaya burada bakılmıştır. Bu davada Avni Bayer dava ettiği iki gas Rinı yazmışlık. Suclu dün başlarılmıştır. Müddeiumumllik Ü4 $ Ruya çekilmek üzere, zetecinin kendisini tahkir ettiklerinden do - layı ceralandırılmalarını ve gene kendisine Bulh ceza hâkimi Kâmilin huf mıştır. Buçlu İfadesinde şunlari — 929 yılında beş arkadaşım!i verilmek üsere 50 bin lira tarzminata hük - medilmesini istiyordu. ge Bursada umuml! bir eve gitmittik gi içeri beş kişi daha geldi. Yi # deki yazılar okunmuş, tedkik edilmiş, neşri- |birile, bizim arkadaşlardan yat müdürü Sabri Salim de bu yazıların birİsında kavga çıktı. Hepsi bir! bakareti tazammun etmediğini, bundan ev- | Arbededen ben kaçmağa teşebbi” velki davalara mevmu olan vaziyeti ve neş -|sırada biri peşimi takibe Başlkök, riyatı tavzih eder mahiyette yazılar oldu -laı.—rdw-. bir müddet evvel * H Gunu söylemiştir. Takib edenin gene bunlardan * 5 KE Bunun üzerine Avni Bayer hakarete ma- | Zannederek, tabancamı çektiii ö #tunl -İzulmuş. Sâh ateş aldı, varaldü. ç) |ruz kaldığını, gazete sütunlarında teşhir e ; dildiğini söyledikten sonra, Reisin: un Ahmed Nuri isminde biri © — Bu neşriyata sebeb nedir? — sunline de| “etelerde okudum. Fakat, beni BÜ şu cevabı vermiştir: garistanda yakaladılar, m! ği * Te ER ba- |10 scne müddetle hapse mahkif — Bir otobüs alacaktım. Ahmed Emin ba- | pulcar Kralının çocuğu GünyAfE j man, yani mahkümiyetimin * — İcab ederse neşriyat da yaparım, sana | sene kala, affı umum! ilâa Mj Muhakeme başlayıp da Ahmed Emine ne diyeceği sorulduğu zaman, Ahmed Emin: — Yazılarında Avni Bayeri tahkir maksa- di olmadığını, bilâkis kendi marus — kaldığı tezviratı yalanlamak için noşriyat yaptığını, Avn! Bayerin kendi haysiyetini — lekelemiş olduğunu söylemiştir. Bundan sonra gazete- # Yalnız büyükler için değil küçükler için de yün örgü en pratik elbiseler yapmıya elverişlidir. İşte bebeğin elde| , örülmüş iç mantosu, İki kat yünle pi- rinç örgü yapılmıştır. Belindeki kot - ıt, kollarının kenarındaki ü, çizgiler beyaz yünden- plâkalı bir ötobüs alırız, dedi. Ben de ken- best birakıldim. disine annem namina pey akçesi olarak bin| — Syltanahmed 3'üncü sulh St lira. verdim. Otobüsü 7300 Jlraya pazarlık #t- | sorgu netlcesinde Halilin tevkifli” miştik. Parayı muayenehanemde vermiştim. 'miştir. Suçlu, mevkufen Bursaf$ vakit akşamdı, muayenehanede bir © vardı, |Jecektir. G6 ben vardım. salon . » Kazli a Girkeç klş etanıgorlardı. Dunrdan | Ortaköydeki- otomobil T muhakemesi ba$ Alf isminde bir müşteri, diğeri de Bay Ad-- aran ailesi Idi. Gününü pek iyi hatırlıyamı- FEZLDEPSEAERAR SAA A - yorum ama, bu iş olduğu zaman teşrinisani Kamyonu ile Ortaköyde $AfT öze & ayında İdik, Kendiri bir gazetenin sahibi 0l- |kın Huriyenin — ölümüne ve * İAf duğu, ötedenberi de otomobil satışları yap - tığı, kardeşi Rifat bey de bu işle meşgül bü- kunduğu için kendisinden makbuz. - almaya Jüzum görmedim. Matbaaya gittiğim zaman- lJarda ise otomobilden inmedim, Ahmed K min beyi şoförle arattım, fakat her defa - sında da kendisinin matbaada bulunmadı - ğinı sördüm. Bu arada da bir işim çıkdı, ben Çanakkaleye gittim. Çanakkaleden geldi - Bim Taman otobüs işleri etrafında bir neşri- yat başladığını gördüm. Henüz benim de plâ Şahendenin de yaralanmasına p ren goför Ali öğlü Hayrinin F | Ağırctaada başl imıştır. Son tahkikat açılması * hâdisede tedbirsizliği ve , € K lerek tecziyesi istenen — suçlü. 'I İkadınların kaldırımdan inerek: İtıklarını söyliyerek, suçlu O etmiştir. Duruşma bazı .ıntdld' j talik edilmiştir. ___/(" kalı otobüsüm alınmamıştı. Bunun üzerine| Poliste : telefonla Ahmed Eminden verdiğim bin llra i 1 pey akçezinin geri verilmesini istedim. Fa - Bir çosak arkadağli' Kat parayı alamadım, ve protesto çeklim. Bu K g protesto üzerine de Ahmed Emin aleyhimde tekue ile yaralâ' Beykoz kundura fabrikasil yaşında Cemil ile o eivarda BİF mmda çıraklık eden Ahmed cuk arasında dün bir. kavgl Ahmedin karnına tekme ile med tekmeyi yer yemez b leni doöktör vaziyeti tehlikeli y Ahmed nümune - hastenesint | fır. Suçlu çocük yakalanmıştif — gi Kurtuluşta bir ev e Küurtulüştâ Yorgi isminde olan metrük bir evden dün Bt? miş, ev kiısmen yandıktan neşriyata başladı ve beni tahkir e$ti, Avni Bayerden sonra da vekili ayağa kal- karak hakaretin neşriyatla sabit olduğunu söylemiş, karşı tarafımn açtığı Gdavalardaki kastın da' kendi açtıkları davaların düşme- sin! femin etmek gayesini istihdaf “ ettiğini söylemiş, Avni Bayerin vokilini takiben Ah- med Eminin vekili sözalmış ve mevzuubahs protestonun müvekkili aleyhinde — takibat yapılmak üzere mahallin en büyük idare şe- tarafından müddelumumiliğe tevdi edil- inl ve müddelumümilikde iş tedkik edil- dikden sönra ademi takib kararı verildiğini, -Baştanbaşa düz örgü ve düz Tenk yün, Ceblerinin yeri, yakasının şekli, eteğindeki su şık ve gençtir. Maviye lâ- Şu halde, bu isteğini yerine getir. karar çok Çünkü — bir fından söndürülmüştür. Zabiif © bebi hakkında tahkikat yapmd” —e N Halkevinde konfertöly Eminönü Halkevinden: AF Üğgrl Jon örkestrasi ikinci y şamı saat (20) de Evimizin G gy merkez salonunda B gelmek isteyenlerin nıu sundan almaları rica olunur. cak bundan sonra kendilerinin Awvni Bayer TÜ y kiza e Z : aleyhinde dava açtıklarını, binaenaleyh da- ne ayai zenkler konulablir. Bi yankle, yanarının kendi aleyhlerine açıan Gavatar K z ulabilir. Bu rcnkle—ıanşurmeı gayesini istihdaf etmediğini söy - Ti uydurmak ve değiştirmek zevkinize lemiştir. Bü davanın da mevzuunu teşkil e- bağlıdır. Alırken yünleri yanyana ko-|den hâdisenin mahkemenin 1671 numaralı yarak tecrübe edersiniz. Bazan umul- | tosyasındaki diğer dava esnasında izah e - mıyan renklgr yanyana pek güzel gü-|:fîîî',':_n::h'dmnı',:mmm::“m N rünür. Rengin açıklık koyuluğu, kızıl» Üinü 'ei ü ayni talebe iştirak et - azlığı, çokluğu buna çok tesir eder. miş, amüddelumuami de davalar arasında si- civerd - beyaz - turuncu, beje kahvı A cuk kabul edilmez. genç kızın, ahlâkına itimad edemedi- ı Ki bir erkekle mes'ud olmasına ihli- Mal yoktur. Zaten ortada hiçbir mec buriyet mutasavver değilken, bir genç kızın, ahlâkını beğenmediği bir erkek- le münasebete girişmesi de mana- sızdır, Kaldı ki, okuyucumun anlattığı ş- kilde, yani sokak tesadüflerile başlı - yan, ve sokakta yapılan ilâmı aşklatla inkişaf eden münasebetlerde kadın!lar, ahlâklarını beğendikleri erkeklerle bile kolay kolay mes'ud olamıyorlar! Bu itibarla, okuyucumun, bu çık- maz yolun başında, geri dönmek için tereddüde düşmesinin bile manası yöoktürl yiT *Ü — y Bacaksızın maskaralıkları : Delinen duvs£ "'l'