3 Şubat 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
X Subet SON POSTA Savfa * x —— —3 Filadeifiyada bir inek bir ba- tinda all tana tam — teşekküllü ve sıhhatli buza- B doğurmuştur. Filadelfiyadaki kilise sade eski değir- men taşlarından yapıl- Mekkeye ilk defa ayak basan, müsteşrik ve sey- yah Burton'un — mezarı bir Arab çedın şekliudedir. Tepesinde bir yıldır, içia- de de deve çıngırakları asılıdır. İ Şetlandda — bir din, bir Sene evvel — bahçede çobanın hediyesi 1545 de 3 milyar, 18 milyon İngiliz Uralık bu gümüş dağını Bolivyada bir yerli çoban bul- du ve İspanya krallarına he- diye etti, ada 204 de İmparator oldu. 21 senc hüküm- diye ,u':”"- kendisini Allah ve d hâkiml İlğtirmek lâhana ye- ylin yi yürürler kin GMmdın azala e - ! | | “MWW...WW.. aarma aa arsa e rereR aA rarRa ga rararaRaRrErERAN örr a A D | |İstanbuldaki hanlar, sari — hastalıkların yuvasıdır. — Srair e Kaorcada, — matemde olanlar böyle geniş ke- narlı şapkalar giyerler, P ilühma tapan Hindliler böyle ranın Son Posta'nın Resimli Zabıta Hikâyesi “MEHİRDE BOĞULAN ADAM z - B.m——'" ayağmı uğuşturarak karısına: .*— Etce Jakınson'u görmeğe gideceğim. Saat onu biraz Tüşy ” “önerim, dedi. Bastonunu aldiı. ve topallıyarak n *İdu, on biri buldu. Ebenezer bir türlü görünmedi. * — Aceda acele — giyinen 2 — Gece yarısına kauar da sabırsızlıkla bekliyen karısı, saat birde de kocasının gelmediğini görünce, mantosunu sır- tına geçirdi ve doğru Johnson'un evine yollandı. Bir tarla- dan geçerek, kestirmeden gitti. Bir de tahta köprüyü gecti. $ — Madam Eben: 6 — Müfettiş te bunun üze- İstanbulda eskiden kalma Valide gibi birçok hanlar vardır. Bun- lar, muhtelif tarihlerde devrin ricali tarafından yaptı! ların inşi da gözetilen gaye, mahiyettedir ve hepsi vakıf olara v-- pılmıştır. Fakat bilâhare mütevelli.. ri tarafından oda oda salılarak muhtelif gelere inkısam etm hısların ellerine geçi Y ykıfa) nazaran icarei vahideli, yani âhir satılmamak ve sadece vakfı tarafından Idare olunmak şartile yaptırılmışlar- dir. Şehrimizde küçüklü büyüklü pek çok 'han vardır. Bu hanların bir kısmından ardiye, ticarethane şeklinde istifade e- dilmekte, mühim bir kısmında da otu- rulmaktadır. Her handa ikamet eden- lerin mikdarı birkaç yüz kişiyi bulmak- $i n temiz tutulup tutulma- ı ye tarafından kontrol e- dilmektedir. Fakat bu kontrolün kâfi olmadığı ve buralarda ikametin hıfzıs- sıhha bakımından çok mahzurlu oldu- ri sürülmektedir. Halbuki han odalarının, kiraları u- cuz olduğu ve ayda 2-3 lirayı tecavüz ği cihetle fakir halk ve ticaret için şark memleketlerinden gelen ya- bancılar tarafından rağbet olunmakta- dır. Bu rağbetin sıhhi mahzurlardan z hanl Operatör Kâzım İsmail imkânı görülenler tamir ettirilmrek hall yesine halel getirilmeden muhfaza meli, diğerleri de yıktırılmalıdır.» Doktor Operatör Kâzım İsmail Gür kan diyor ki: — Vakit vakit, mevzuubahs oldukca, âsarı atika, imât yapmak isteyenlerin ayağına dolaşı yor, diye yazılar okurum. Bilmem bu 4 Dr. Operatör Kâzım İsmail hanların bilâistisna yıktırılmasına taraf- " tar. Âsârı atika mütehassısları bazı hanların tarihi kıymetlerinden dolayı tamir ve muhafazasını istiyorlar. İ » İN. yam- — Johason, elektrik lâmbasını e- — Yolda bulunan ayak izle- — rine: *ıU'_'—”_' k!“m“““'" muvafık olup olmi-|hanlarda da esaslı temizlik yapmağa te- İ Blar m çaldı. — Hno aldı. Yola düzüldü, fakat — rini görür görmez ağlıyarak: — Galiba, zavalı adam, ka- |Yâcağı ve hanların tahliye ettirilerek | , bus edilirse böyle bir mani çıkar mı? — İ A kapıya — yolda hiçbir ize rastlıyamadı. — Kocamin ayak izleri, dedi. — Tanlıkla önünü görmedi ve |yıktırılıp yıktırılmamaları hakkında Şahst fikri: Ö vi b b Ç *ö BN ol Brtesi sabah müfettişi çağırdı — Ayakkabının tam burun hita- — nehre yurarlandı. diye dü- İfikirlerine müraeaat ettiğimiz bu hu- L L d SK OÇ “'— ğ Kocanız — lar, Bir gece evvel yağmış olan — sında da bastonun izi vardı. şündü. yerleri ve bilbassa yangınlardan arta bü takılmış bir halde bu- ol- yağmur, müfettişin işini dukça kolaylaştırdı. müfettişe telefon e- derek: — Ölüm, böğulma ineticesidir. Midede viaki emareleri bul- dum, Cesedde — şid- Get, cebir ve tazyik alâmetleri — yoktur. Maktül müdhiş — bir damar sertliği çek- mekte imiş, dedi. varıp ta, Eben'in kuyvetlendi. Birax Gesedini sudan çıkar- 9 — Müfettiş, vak'ayı bir kere daha mütalea ederek, kazi- yelerini yürüttükten somra evine döndü. Karısına meseleyi anlatırken, tam doktorun telefonunu söyliyecekti ki: — Bak bu aklıma gelmemişti. Doktor bir damar sertliğin- den bahsetmişti, dedi. ütalca: Bunun üzerine, hemen Ebeneser'in evine kaş- tu. Odasında araştırmalarda bulundu. Ve maktulün m'u tehdid ederek para aldığına dair vesikalar buldu. üzerine, Johnson'u yakalıyarak, önü tanminüden ka- e adliyeye verdi: Müfettiş, katili nasıl buldu? Resimlere bakınız, Bulamaz- sanız (13) üncü sayfayı çeviriniz. sustaki salâhiyet sahibi zevat söylemişlerdir: Müzeler umum müdürü Bay Aziz diyor ki: «—- Kubbeleri inen, duvarları şaku- liyetini muhafaza etmekten uzaklaşan ve restorasyon kabul etmiyen hanların feda edilmesi zaruridir. Az bir masrafla kabili istifade bir hale getirilecek olan ve mimari bakımından muhafazası lü- zumlu görülen hanlar da tabiati'e tırılrmamalıdır. Maarif Vekâletinin nin ilmf ve Istişari bir bürosu imabiyelinde olan eskl eserleri koruma encümenince yapılan tedk netice- sinde bunlar tayin edilebilir. Fakat mevzuubahs hanlarda ikamet etmeğe gelince , ve havası yerlerde oturm mudur? Bu daha Lileceği işdir.. Eski evkaf müdürlerinden İstanbul Üniversitesi Epioğrafya profesörü Bay İzzeddin diyor ki: «— Bu hanların hepsinin muhafaza- sına imkân yoktur. Çünkü kısmı âzamı hakımsızlıktan harab olmuştur. Eski e- serleri koruma encümenince yapılan tedkikat neticesinde muhafaza edilmek şunları olmıyan bu bilmem ki doğru yade doktorl. kalmış geniş, boş sahaları ihtiva etmek- tedir. Binaenaleyh bir takım insanların üstüste, yığın halinde oturmalarını mecburi kılacak bir v et İstanbul şehri için mevzuubahs olmamalıdır. Bu bir ihtiyacından doğmuş, yani piyasaya yakın olmak zaruretinde bulunan taşralı insanların vecuzca yaşamaların: temin edecek bi- ter kötü lokal halinde kurulmuş bina- Jlardır. Zaman zaman şehirde başgös- teren sarfi hastalıkların da hep bu £ Bu | erden fışkırdığını göri oruz. pürmekten ibarettir.» Antapte bayındırlık çalışmaları Gazianteb (Hususi) — Yeni tre ve Suburcu cadde« i 14.50 metre ge- ktir. Şehir plânı, yonu şehir dışme )sesi üzerine yerleştirme ve bek camii iletisindeki minta- kayı da Sanayi mahallesi olarak kabul etmektedir.
