Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
sdlid D a ur z ü Li —— 25 P Hldıseler K arşısında ı 4 O R — Bir varmış, bir yokmuş.. Dediler.. sözlerini kestim: — Bizim memleketteki bahsediyorsunuz?... Dedim. spordan mı * Sporu her hâlde erkeklerden çok ka- dınlar Severler.. çünkü dedikodusu faz- ladır!. * Bı'ıı;; bir sporcu olsaydım, boevnuma şöyle bir yafta asardım: «Taklidlerimden sakınınız!'» * Bir bayan: — Ben spora- bayılırım. Dedi, sordum: — Hangi spora? Cevab verdi: — Spor mantoya, spor roba! * — Bizde spor sahası yok! Diyenlere şaşıyorum. Bütün sokaklar birer spor sahası değil mi ki.. hemen her sokakta yumruk yumruğa gelenlere rast- larız. k | .h 1: E * Bir dostum, sporcu bir -kadınla evleni- yordu. Beni düğününe çağırdı. Düğün hediyesi götürmek lâzımdı. Düşündüm; ve bir top sargı ile bir şişe tentürdiyot götürmeyi münasib buldum. v Ben spor maçlarındaki seyircileri neye benzetirim bilir misiniz? Bilmiyorsunuz öyle mi.. bari ben söyliyeyim de biliniz: Kahve döğücünün hık deyicilerine! * İkide bir havadis atlıyan gazetelere: «Sporcu gazete» demek çok münasih ola- cak; çünkü atlamak da bir neviı spormuş. * Sporcu âşık, sevgilisine bir mektubu yazdı: ilâniaşk nüz, bir lobut kadar muntazanı vücudü- nüz her an gözlerimin önünde.. ber, sizi kadar kuvvetli..» * - Amatör sporcu ile, plâtonik âşık ara- sında hiçbir fark yoktur.. her ikisiı de bo- şuna pala sallarlar. * Spora aid işlerde benim sözüm hiç geç- mez! | Dedi, sordum: - ğ — Sen hakem misin? * - Daha fazla yazar, sporcuları kızdırır- dım ama, tedavi edilmek üzere bir haz- taneye yatırılmak işime gelmiyor. İsmet Hulüsi Bir milyarder oturacak memleket arıyor Aslen Polonyalı olan Amerikalı bir milyarder ne sığınacak bir yer, ne de ikamet edecek bir memleket bulabil - mektedir. İsmi Sikovski olan bu mil - yarder Al - Kapone'nin arkadaşı bu - lunuyordu. 38 defa yaralanmasına rağ- Mmen gangsterlikde çok faal bir rol oy- naması kendisini milyarder yapmıştır. Sahte bir pasaportla Amerikâyı terket- tikten sonra İngilterede oturmayı dü - şünmüştü. Fakat bir taraftan terkettiği arkadaşlarının koikusu, diğer taraftan j dünya gangsteri olarak kendisini itham eden Âmerika adliyesinin yakasını bı- rakmıyacağını anlaması üzerine İngil - — terede yaşayamıyacağını anlamış, Po - ğ B . © İonya, Almanya, Fransa ve İtalyayı — dolaşmış bu memleketlerin hiç birinde , — ikamete imkân olmadığını görerek ni - hayet Adora cumhuriyetine iltica et miştir. Bugün milyarder bulunan Si kovski elindeki büyük servet sayesin İnsan kulağı Amerikaya | gümrüksüz g rebiliyor Amerika gümrükleri son günlerde çok garib bir meselenin halline muvaf- fak olmuştur. Geçenlerde Hindianupolis'de bir o - peratöre Çinden üç çift insan kulağı gönderilmişti. Malüm olduğu — üzerel Çinde ölüm cezasına mahküm olanla - rin ve harb esirlerinin kulaklarını kes-ı ü mek âdeti vardır. ! Amerikalı operatör, Çinlilerin bu â-i detlerinden istifade ederek tedkik için; üç çift insan kulağı sipariş etmişti. Ku-! laklar San Fransisko gümrüğüne gel - diğinde tarifede mevcud olmıyan insan kulaklarının memlekete idhal edilip e - dilemiyeceği ve idhal edildiği takdirde ne mikdar gümrük resmi alınacağı ve kıymetlerinin nasıl hesab edileceği bir îurıu halledilememiş ve nihayet hâdise Vaşingtondaki umumi direktörlüğe bil- ! dirilmişti. Direktörlük insan kulakla -| rinin memlekete girebileceğini ve güm de burada yaşayabileceğini ümid et - |Tüğe tabi bulunmadığı cevabını ver "! mekte imiş. miştir. ©— GÖNÜ Oöku yucularıma — Cevablarım *[, Aksarayda Bay Tevfik Naciye: ğ «Vasat şekilde bir geçinme» tâbirin- den ne kasdettiğinizi anlıyamadım. ça LİSLERİ rakınız. Bizim İzmirin köylüsü ile Di- yarbakırın köylüsü arasında da mühim farklar görürsünüz. Şimal memleketlerini veya Çini bır «Vasat şekilde bir geçinme..> di - «Bir futbol topu gibi yuvarlak yüzü- | klübümü sevdiğim kadar seviyorum. ııAş,— ; kımız Tüney'in yumruğile yıkılmıyacak ! | | ) kapaklı kol. IKAINI Yandan görünüş Bu sene kadın saçları kısalmıştır. Ö- nümüzdeki baharda ve yazın bu moda daha ziyade taammüm edecektir. Koy - duğumuz modeller kısa saç modasına gö- te hazırlanmıştır. Ev elbiseleri Sağda : Şal yaka, sıkı sentür, tek ceb, bi çok fenaları da var. Nitekim çok gü- ğ Bu, hem manevi seviyeye, hem de mu- hite'göre değişir. İhtiyaç seviyeye gö- re alçalıp yükselen bir mefhumdur. Tâhsili kıt, görgüsü az, rüyet ufkü mahdud bir adam azla iktifa eder, — talhsili yüksek, görgüsü fazla, Trüyet ufku geniş bir adam ise biraz fazlasını — ister. Haftada bir defa biraz hava al- mak herkesin hakkıdır. Birisi Topkapı — haricinde dolaşmayı kâfi bulur. Öteki ise Büyükadada veya Büyükderede — mükellef bir otelin tarasasında uzan- — Mayı en basit bir ihtiyaç olarak görür, - Radyo ve gramofon Ahmedin hatırı - ı na bile gelmez. Mehmed ise üstelik bir - de piyanodan bahseder. &. İsveç, Norveç, Danimarka gibi şi - — mal memleketlerinde en basit bir iş » ' çinin yiyeceği ve giyeceği ile bir zen - ginin yiyeceği ve giyeceği — arasında çok fark yoktur. Çinde ise bir işçinin — gabah akşam birer avuç haşlanmış pi- | ginç ile iktila ettiğini söylerler.. yorsunuz. Pekâlâ, fakat siz kimsiniz ve nerede yaşamak istiyorsunuz? Ka- rınızın manevi vaziyeti nedir, hayal - leri hangi sahaya kadar uzanır? Suale cevab verebilmek - için suallerin cevablarını bilmek lâzim. Ben ayda 30 lira ile mes'ud yaşıyan küçük bir aile bilirim. Ayda 750 lira ile daima sıkıntıda yaşıyanları da ta- nırım, bu * Ortaköyde Bayan (G. N.) a: — Mes'ud olmak isterseniz kendiniz- den aşağıda olanlara bakınız, yüksel- mek isterseniz kendinizden yukarıda olanları göz önünde tutunuz, derler. Bunu bir kaide olarak kabul etmiş ©0- lanlar eksik değildir. Fakat bu kaide doğru mu? Bence ne fazla kanaatkâr olunuz, ne de fazla haris.. TEYZE i Solda: Daha yeni ve daha genç bir bi- ,çım ön düğmeli, kollar kabarık, boy ye- 're kadar. Ortada: Dantelle süslü, dört köşe ya- kalı gecelik. Kolsuz da yapılabilitr. Kol lara benzemez. TİYATRO ( ö rettikten sonra tiyatrodan dönüyor- dum. Bir arkadaşım fikrimi sordu. Ki- ga bir cevab vermek istedim. Cebim- den sigğara paketimi çıkardım. Paketin arkasına bir hattı müstakim ve bir de hattı münkesir çizdim. Hattı müstaki- — Bir tiyatro piyesi böyle olmalıdır. Dedim, hattı münkesiri gösterdim: — Fakat büu piyes böyledir. n G Bir kadını gösteriyorlar: — Bakın, diyorlar, ne güzel gözleri var. Siz kadının burnunu görüyorsunuz. — Öyle ama bürnu çarpık! , Diyorsunuz. — Çenesine bak, diyorlar, ne kadar muntazam. Diyorsunuz.. ve nihayet heyeti umu- | miyesi hakkında; güzel veya çirkin hükmünü veremiyorsunuz. — Güzel tarafı da var, çırkm tarafı da var! , Deyip işin içinden çıkıyorsunuz. İşte, günün tiyatro muharrirlerinden Lenormand'in Şehir Tiyatrosunda oy- nanan piyesi... * Lenormand'ın piyesindeki erkek bir don juandır. Kadından kadına koşar. |Fakat hiçbir kadın onu tatmin edemez. «Bizim gibi erkekler onlara sarılırken iki cinsin aslı bir olan sahibini bulmak isterler» diyen bu don juanın hayatını sahnede görürüz. Aldattıkları arasından bir dağlı kiz sokafa düşüyor, hassas ve çok genç bir şehirli kız çocuğunu düşürüyor, ateşte yakıyor ve deliriyor. Bir isterik kadın peşi sıra koşuyor. Bu arada erkek artık ihtiyarlamıya başlamıştır. Namuslu kızları, kadınları baştan çıkarmıyor ama.. bu sefer de 'başka bir yol tutmuş, yaşı küçük kız- larla vakit geçiriyor. Eskiden her şeyle alay eden, hiçbir şeye inanmıyan bir insandı. Fakat es- kisi gibi değildir. İnanıyor. Tesir altın- da kalıyor ve düşünüyor. İspirtizma (masasında ruhlarla konuşuyor. Oda- sında hayaletlerin seslerini duyuyor. Hayaller onu itham ediyorlar. Hayal- lerden korkuyor. Arkadaşı Parsimi im- dadına çağırıyor.. hayaller: — Sen yalnız Parsimi sevdin. Diyorlar. Kendisini korkutan hayal- lerden annesininkine sığınıyor. Hayatta | iken kendini okşatmadığı, daima uzak kaldığı annesine: — Seni seviyorum, anne! Diyor. | * «Erkek ve hayaletleri» Galib Ar- can'ın tercümesidir. Galib, güzel ve te- miz bir tercüme yapmış, müellifin ma- nası geniş cümlelerini, güzelliklerini bozmadan almış. Lâlettayin bir suale cevab veren, fakat içinde bir felsefenin ana hatları bulunan cümleleri, cümle- nin ruhunu anlıyarak İlisanımıza çe- * Erkek ve hayaletleri oön altı tablo- dur. Tabloların çok güzelleri olduğu gi- zel temsil edilenleri olduğu gibi çok fe- na temsil edilmiş olanları da vardı. Tablolar, Şekspir'in eserindeki tablo- Daha ziyade Per yerine dantel geçirilmelidir. |-Erkek ve İıayaletlerl Yazan : İsmet Hulüsi K «Erkek ve Hayaletleri» piyesini sey- — Öyle ama gerdanı şiş! | ,miş, yeni muhite henüz intibak ©* miş insanlar gibi bir an için bif bi , .gama hisseder. B sahnenin lünü Talât yaptı. Bir don juandı © (yarladı, mariz bir adam oldu. — nankör bir rolde idi. Ve bu nank ona bütün nankörlüğünü yaptı * yarladığı zaman iyi idi.. Lor, hassas ve çok genç bir kıZ rölde Cahideyi gördük. yaptı. makyajile, tavırlarile rolünün Ş& ti olduğunu anlatmış oldu. HemM kabinde başka bir tabloda onu çöf bitmiş, günahının azabını çeken bi san halinde gördük.. bir başka t& deli olmuştu. Bu, birbirinden 3yr1:ğ lhblara giren Cahide piyesin en mi fak olmuş şahsiyeti addedilebilir çok canlı ve çok mükemmeldi. ikadın rolünü yapan Muazzez güz nuştu. lünü yapan Mahmudun çok hoş bir taîğâ ve rolüne uygun bir konuşmâ — ö vardı. İspirtizmaya, ruhlara inanfdiy eczacı rolünde Necdet mahzı mi meldi. Emin Beliğ, Ferih, Perihahı gef'. | lerinde muvaffak oldular. bir erkek olarak sahneye çıktı. yetle makyajlı olarak ihtiyar seyrettıgımız Zihni fena deglldı y miye iyi idi, fakat isterik kadın TU benimsemiş sayılmazdı. nenin eskisi olmıyan Nevin odhm“ kin eden bir annenin sesinin tatlılı çok güzel konuştu. Cahide lerine gevşek bağlarla bağlanmış yirci tablo değiştikce, muhit d * «Erkek ve hayaletleri» döner den istifade edilerek öynandı. bazı tablolar çok kısadır. Bizim * iptidailiği kısa tablâ temsilini güçleştiriyor. Tablo tablodan daha uzun oluyor. Bu © yirci üzerinde fena bir tesir birâ? Tablolu piyeslerin mizansenind? noktaya dikkat edilse ve çok kıSâ lolar için başka bir şekil bulunsâ ivi olacak. ARA * «Erkek ve hayaletleri» nde erE V Erkeğin aldattığı kadınlar aras İyi bit ©© Daha konuşmadan giyir Neyyire Neyir«göründüğü s:ahl’îeı LA | Piyeste rol alanlardan hizmetei | Zihni ı;se"“ ı-oîle"d'ı Anne hayaleti rolüne çıkan VE guünyih'ün tablolarını hatırlatır; birbir- İsmet Hllımğ ' İki ahbab çavuşlar: