*Son Posta,, nın ikâyesi nlık bir kış gecesiydi. Günlerden- x kar hâlâ hızmı kaybetmemiş- ti. de bir nan camı siliyor: Fena, çok fena, yarın bütün yollar acak. rdu. Hepimizde bir sessizlik vardı. m karşısında konuşmadan o- ık. Bir aralık bacada biriken A r".l! odımhrdın bir düştü. vle! a)ıv(»*cı ocağı tekrar alevlendir- arıştırırken sordü: şam sıra kimde idi? şarıdan bir köpek uluması duyuldu. bir kere daha camı silip baktı: geceyi hiç beğenmiyorum. r Hüseyin ağa, başını sağa sola Salim &; di — Ben de öyle! sal hveci yan gözle Köse Hasana baktı. n bakışındaki mana- Ş gibi Köse Hasana döndü 'a kahve ziyafeti unutmuş ol- diye unutayım.. hvecinin şüb larile karşılaştı: a kar 1 merak etmiştim: onuşuyorsunuz Salim ağa, an- ler mağarası var renin ötesindeki mağara değil elâmün kavlen.. Dediler.. Salim ağa devam etti: — Her akşam birimiz nöbetle yiyecek koyarız. Yiyecek koymayı unutursak mi- safirler mağaradan çıkarlar. — Misafirler mi? — Fazla sorma işte.. or. nürler. Bazan bir, bazan iki, Bu kö da hep görü- bazan üç ki- lar. n evvelden sahibleri İ o onlarmış. ne diyeyim.. o küye yabancılar gelmiş, hiblerine rahat vermemişler.. Ja mağaraya çekilmiş, orada öl- müşler.. enlar ll aç.. Çolak Süleymanı getir- dik. Donmuş., Kahvecinin açtığı kapıdan sırtında “Son Pnılı n ıııı-ı edebi romanı: in daimi? müşterilerin- | rdi. Salim ağa iki- | düştü de, köpekler | İGene burada ( Bundan yüz sene mi diyeyim, | SON İPOSTA MİSAFİRLER MAĞARASI Yazan İsmet Hulüsi Kahvecinin açtığı kapıdan sırtında on yedi, om sekiz yaşlarınaa bir çocuk taşıyan biri girdi yedi, on sekiz yaşlarında bir çocuk taşı- Kahveci yiyecek hazırlıyordu: yan biri girdi. Tanıyordum, oduncu Şev-| — Ağalar bunu götürüp bırakalım. ketti. Kahveci, Salim ağa beraber Sırtındaki çocuğu yere bıraktı a beraberdik, 6 benden evv t Şt lar Misafirler mağ lının üzer adamı kurta: k gelirse hepsini y vv bir tüflü hayat eseri görül dan Salim ağa, © da ben vardım. On hveci durdu Orada uzal wi bilirsiz kısalan hayaller vardı. ne bir kere sıra se Üçü de burac n da o gece de böyle ol cağa kar düşmüştü. lardı. H gece de da köpekler ulumu bu çe rdikleri gibi o hayal idi. ıin sesi geldi — Bey ge Dışarıdan Salim ağı sene, Cevab vermedim. Cebimden mbartı ç bakt Mağaranın kapısından g İnin k | denbi götürdüm kardım.. h Şevket — Ben gör tında da dinle — Ya bakın Şev Şevket, Hasar baktı kurnaz d andı Ve en ay kaybol YARINKİ NÜSRAMIZDA Toy Bir Dalikenlının Hit Yazan: R — Yalan ağalar, oraya Hasan gitmedi Gitmiş olsa koca çınarın altır miyecekti. Daha bem saba giderken gördüm. Koca çınar ce yıkılmış Salim ağa bağırdı: — Allah belânı versin! a dinlene- | Karaköy Topçular cad. 43 imid ederim m, bir bankaya veya herharı kızınız *«Halacı Şimdi Yıklı namzedimin resmi, yatağımın üs- tünde kıvrana kıvrana gülüyorum. Hal mektubu da ömürden bir şey ardeşimin kızının bankalarda, aslı nesli belirsiz insanların arasında çalış- masına razı olamam... ilh..» Daha aşağıda da şu cümleler: «Komşumuz Cafer efendi on seneden beri karısını kaybetti. Aşağı yukarı sen yaşta kızile oturuyor şimdi.. terbiyeli bir e:lamd.ır. Trabzondan dışarı çıkma- den milyon | z olduğu- ( ede" «Fuadın son Trabzon sonra ben &! efendiyi seyahatinden seninle evlenmeğe razı ettim. Hele resmini görünce adamcağızın aklı | gitti. Sen de ayağına gelen bu peti reddetmezsin değil karar vermek i sıkıştırmak istemem ama fikrimce a- nasız ve babasız bir kızın, ne kadar gü- j bir elimde zarf, bir elimde bı-| a vasıtalar koyup Cafer| |kabul edecek kadar tecrübe sahibi olu- kendi |rum; fakat bugün daha çok genç oldu-|deki ufaciık ümid bana tatlı bir takım Muazzez Tahsin Berkand | sine iyi bir koca bulması bugünkü gün-| de imkânsız bir şeydir.» nuz. Bi ve namu Zavallı halacığım, benim için kurtu- en zengin bir adamla | ka k mış. Onu bu fikrinden ayırmak imkânsız « Bue| nun için lüzumsuz yere onunla müna-| kaşalara girişmek istemem. Dünyadaki'leri var hala. O bir musi bir tanecik akrabamı da kendi isteğim-|mek istiyor. Kazanmak için çalışma, le kaybetmek feci bir şey olur. necbur ise de hiç olmazsa birk. ni piyanosuna çalı çindem geçen hi e devam etmek istiyor. öz» mü temiya rum. Kızınızın ba Ona hemen cevab yazdım: ak ve başını: «Halacığım, e kızınızı! stear ismile birçok müzi! ları basıldığını ve bu parçaları bütün «Beni düşündüğünüz için size nasıl teşekkür &deceğimi bilemiyorum. Be nim gibi anasız ve babasız kalmış fa bir kız için kurtuluş yolunun ancak lenmekte olduğunu ben de takdir edi yorum, fakat bu kararı birkaç sene olsun beklemek isti; en ev şak için nota yazmanın kâfi yorum. E"Çnı bildiğimden kendime serbe: «Düşününüz halacığım, henüz 19 ya- şımdayım. Önümde bütün bir hayat var... Bir müddet kendi istediğim gibi çalışırsam belki sizin makul teklifinizi tan akşama kadar bir müessesede ça şacak yerde kendim bir iş açarak çıkıyor- | adım kâa- ksottirdiği gölgem bir: Dr. A. K. KUT EL/,.”- tte memur olmanın güçlük- le bir işin ba- yıklır. Fa-| y hislerimi gizle-' B şunu söyliyece- ıda dökmek- | bir ulmak, yani bir memur gibi sabah- zümün birkaç Ssaatini gene musikile doldurmayı pek isterdim. Hattâ içim- İstavrid dün de 20 paraya satıldı Dün balıkbaneye 10 bin kilo hamsi getirildi, günlerde yalnız akıntı balıkları tutulmaya baş'a! ulda evvelki geceden İtibaren a -|remin Denizbank Umum Müdürli yin edileceği söylenmektedir. Buğday ve arpa fiatlafi Dün Trakya ve Anadoludan 1 buğday gelmiştir. Buğday piyasasi İstan! Kıntı balikları tutulmağa başlamıştır. Epey- dir çıkmıyan uskumru, dün, balıkhaneye al- tı, yedi bin kilo kadar gelmiş, evvelâ 40, da- ha sonra da 30 kuruştan toptan satılmış - Jtır. Halbuki, evvelki gün, 90 kuruşa — kadar bekter BÜ 'arkaızdır. .ğı:: de oldukça külliyetli mikdarda çık| — Arpaya dün ihracatçılar fazla ı—; maktadır. Dün bahkhaneye 10,000 - kilodan | Mmuşlar, kilosu 4,7 kuruş elan arpâ fazla hamsl gelmiş, uı,ıun, T - 10 kuruşla! kuru an satılmıştır. satılmıştır. aön, 400 KDD Hastalıkla r gelmiş,ifti toptan 70 - T kuruş- Keşif kolu: Kırıklık t, dün evvelki günlere mazaran | olraz azca gelmiştir. 100 - 800 çift kadar gelen palamut, çifti 16 - 12 kuruştan satılmıştır. 1000 kilodan fasla gelen çinekop 20 - 25, 40 - 50 kilo kadar olan barbunya 150 - 200. 150 - 200 kilo kadar gelen kefal G0 - T0, T00- &00 kilo kadar gelen iri istavridler de 20 - 25 tan satılmı tavridin küçüğü olan Kraça da Inl”lı 6 20 paradan sa I ana dar ki tanbulda lüfer tut gelen 400 kilo lüfer 25 & nam! şan satı klığına göre, 40 kuruş- meri gel- rımüba l —İıy bonoları 23 liraya çıktı GRİPİN oları, yüzde iki ediniz. OĞ gü ile izale Bu sayede bir çok büyük " lıklara — tutulmak — tehlikesini önlemiş olursunuz. Bütün ağrı, sızı ve sancıları RM diş Aağrılarına, nerzleye, romatizmaya karşı bilhassi müessirdir. a Türk borcu tah 18,10 Urada ka - ponları ayin onunda ödenecek olan b Bivas - Erzurum tahvlileri de dün bi da 10 kuruş daha yükselmiş, 102,10 Urada kapanmıştır. | Ki bemi |Deniz bank kanunu alâkadarlara tebliğ edi'di zbank kanunu, Ünaden, Denizbank te esseselere tamimen © ir. Deniz mü- gaseseleri muhasebelerinin teyhidi hakkın - | bank umum dürlüğlle & inliklerine kimlerin tayin edi İstanbuldaki alâkadar mehi değildir. Beledi ve Den dün, İktsad Vek: i! olan mü İcabında günde 3 kaşe alı! | Taklitlerinden sakınmız. Ve her ? A rarla GRİPİN isteyiniz. Pdect henüz ce ye Reis muavini Ek - lurmuştu. amın (böyle bir ümid ışığı yanmıyor a, * e min bütün kuvvetild itün ateşile beklediğim şey nedir? * uğuşturuyorum. görmediğime ve aklımın başımda * ğuna kendi kendimi inandırmaf | dişlerimi dilime, tırnaklarımı ellif mn. bimin bi ebi de bu idi. ü Bırdığı n gelen cevab bi n bir elle baltaladı ki tahayyül mek bile çocukluk olur. | «Benim için üzülmeyiniz, beni dü- iz. Hala; ben kendi hayatımı azanabilecek bir haldeyim ve sizden | nız şefkat ve muhabbet bekliyorum. unutmayınız, bana her zaman ünız. - | yaşadığın ki Fa-| ond o ka | kat | | | - İrimi artık Gözlerimi ir| se| Hayır bu rüya değ kikat... İstanbula gidiyorum. Hef servatuara gireceğim, hem de hâ) deki kütübhaneyi açacağım. Deli olmamak için başımı iki #j kıyorum. Yirır attenbefi âsümü çatlat çarpıntif' yi saniye ara verm paklarımı birbi düşünmek h*'ıı dört ç bimin gi Jşl'h'n de size sık n |(ceğime söz veriyorum, «Ellerinizden sevgi ve hürmetle öF irim halacı? bir saniye ne yaklaştırarak & n Halamın tubunu k soluğu müdire hanım dim. O, yüzümde! ide bir na bir şey sormadan 1 bu okudu m n aldığımı ek söyledi. «Kızım, «Mektut anka kuşunun geleceğini ummak bile bana tuhaf geliyor. Fakat an kendi kendime düşünüyorum: Eğer içimde et daenn ddi lll l ü üt