Hergün Romanyadaki hükümet Değişmesi ve Balkan Antantı Yazan: Muhittin Birgen anınyıdıkl hükümet değişme - si, Romanyanın dahili siyasetin- de büyük bir tesir yapabilecek mahiyet- le bir değişmedir, bunda şüphe yoktur. Gelen bükümet, faşizme mütemayil bir hükümettir. Bu hükümet, ana fikirleri iti- barile bir taraftan nasyonal sosyalizme, diğer taraftan faşızme yakm ve biraz da gportünizme kaçan bir takım fikirleri temsil ediyor. Bu fikirlerle gelen bir hü- kümetin sade dahili siyasette değil, hari- ti siyasette de bir takım - değişiklikler yapması ihtimalleri yok değildir. Zaten Londradan, Parisden, Roma ve Berlin- den gelen muhtelif makamdaki sesler de gösteriyor ki Rornanyanın harici siyase- $ tinde de bir tahavvül olacaklır. Bükreş te, harici siyaset bahsinde daha ilk dakikada sözünü söyledi; «Mevcud dostluklara ve itilâflara sadık kalmak harici siyaseti - Mmizin esasıdıre dedi. Lâkin, bu, küçük bir siyasi muhite istinad eden ve büyükz bir siyaset değişmesi yapmak istiyen her hükümetin ilk dakikada söylemesi tabii ve zaruri olan sözlerdendir. Bu hükü- met yeni bir intihabata çıktıktan ve sa- — ğinda veya solunda duran zümrelerle ya- pacağı veya yapamıyacağı itilâflarla kat'i şeklini aldıktan gsonra, elbet harici siyasetinde de daha vazih kararlar vere- tektir. Tabii bir şekilde mütalea edilirse Goga hükümetinin, Berlin - Rama mih- Werine meyletmesi lâzım gelir. Fakat bu temayül meselesi şimdilik bahis mevzuu değildir; onu vazih bir şekilde, hakiki sekli ile, bir müddet sonra göreceğiz. * Romanya siyasetindeki bu tahavvül, a. caba Balkan antantı bakımından nasıl bir mana ifade eder? Bizi alâkadar eden nok- ta da budur. Bu noktanın mühim olduğunu söyle - Mmeğe bile lüzum yoktur. Balkan antantı- mın mühim bir parçası olan bir hüküme- © tin harici siyaset hakkındaki fikirlerinde #husule gelmiş veya gelecek olan her han- gi bir değişmenin bütün Balkanlar siya- #etinin umumi bünyesı üzerinde mücs- $ sir olacağı şüphesizdir. Şu halde bu de- Bişmenin yapacağı tesir acaba ne ola - tak? * Bize kalırsa bu değişmenin Balkanlara — baalidik eden kısmı, bugün için, esaslı ola- Tak hiç bir unsuru ihtiva edecek değil - dir. Balkan devletlerinden birinin veya diğerinin enternasyonal politika harc - —ması, bunların kendi aralarındaki vazi - yetlarini değiştiremez. Bir Balkanlı şuu- rile, Balkan devletleri arasındaki tesa - nüdü duyan her hangi bir Balkan devleti, Balkanlılık mefhumu ve bu mefhumun istinad ettiği şuur içinde, kendisini diğe- Tine sımsıkı bağlı hissedebitir. Birinci de- | recede işin bütün ehemmiyeti buradadır. | İkinci derecede de Balkan devletleri - # nin hep birlikte takib ettikleri ve et - | meleri lâzım gelen müşterek siyasette - , dir: Evvelâ, Balkanları ecnebi tesirinden B kurtarmak, saniyen Balkanlarda sulh ve sükünun devamını yegâne hedef olarak | tanımak. Şu halde bir Balkan devleti, kendisini diğerlerile hayati menfaatler bakımın - ” dan bağlı hissettiği ve ayni zamanda hep birden Balkanlarda sulh ve sükünun mu- hafazasına çalışmakla mükellef tuttuğu müddetçe, enternasyona! cereyanlardan | hangisine karşı sempati duyarsa duyivn.ı | Balkanlılık fikri bakımından diğerlerile | birlikte düşünüyor demektir. Esastaki bu birlik, Balkan antantının. her zaman için ve her türlü siyaset şartları 'çinde Bağlam kalmasını temin edecek kâfi bir demeldir. Şimdilik bundan fazlasını da Aradığımız zaten yoklur. d * Raomanya, Balkan devletleri arasındaki lesanüdü kuvvetle anlıyan memleketler. den biridir; ayni zamanda, Ramanya, ? Ocanlarda sulh ve sükünun kuvvetli bir taraftarıdır; başkı türlü olmasımna da gaten imkân yoktur. Şu halde, onun Bal- | Ü sini mucib olacak da hiç bir sebeb yok- O bur. Romanya hükümetinin filân veya fa- #lnesi, bir taraftan bir ideoloji meselesi, öliğer taraftan da Romsnyanın selâme - K tni daha iyi temin etmek davasıdır. Bun- darda her hangi bir değisme, Romanya # lan mihçeri daha sempatik olarak gör -| g. .Balkan antantı bakımından ber hana | Resimli Makale: İstim tutmaz, brümaya karşı mukavemetsiz, eski ve harab bir vapur tasavvur ediniz, iskeleye muayyen saatinden ya on dakika evvel gelir, yahud da yarım saat sonra. Hayatta mütereddid olan adamlar tıpkı bu saati saatine uym'yaa va- pura benzerler, SON POSTA DE Fırsat bir lâstik toptur. 38 , 1 Fırsat denilen şey çocukların oyunda kullandıkları lâstik top gibidir, stıldığı noktadan varacağı noktaya kadar dur- madan seyreder, onu tutmak istiyen önünden geçtiği daki- kada sıçramasıcı bilmelidir, bir dakikalık tereddüd bir daki. kalık gecikme veya takaddüm fırsatın kaçmasına sebeb olur. Dünyanın en cesur Hayvan mürebbisi e Meşhür hayvan mürebbisi 'Trubka, ay- nj zamanda dünyanın en cesur adamı ©- larak ta Mmaruftur. Trubka — geçenlerde | Vincennes hayvanat bahçesinde — yağan kardan dolayı hiddetlenen ve yekdiğe:- lerile kavgaya tutuşan aslanların kafesi- ne girmiş, onları ayırmış ve teskin et- miştir. Dünya çiklet istihlâki gitgide artıyor Çiklet ismile maruf olan sakızın imali- | ne yarıyan ilk maddelerin ihracatı, bu letin imalinde kullanılar maddeler, İn- giltere müstem'ezelerinden. Amerikaya gönderilmektedir. Amerikâlıların da bu sakıza olan düşkünlüğü her sene artmak- tadır, Bu sene bu maddelerin Amlerikaya idhal edilen mikdarı geçen seneye nisbet- le 4000 ton fazla olmuştur. gi bir ani siyaset değişmesi manasını ifı- de edemez. Olsa olsa, enternasyonal me- selelerin mütaleası — esnasında * Balkan | devletlerinin, elbirliği ile. yaptıkları he- sablar arasına yeni bir unsurun karış - masını mucib olabilir ki bunu Ga dört ta- rafın devlet adamları başbaşa vererek tedkik ve mütalea edebilirler, Meselenin bütün ehemmiyeti şurada- dır: Dünya işlerinde Balkar — devletleri, daima müttehid bir vaziyet almak ve müşlerek surette Karar vermek mecbu- | riyetini idrak ediyorlar mı, etmiyorlar mı? Ettikleri takdirde antan! sağlamdır ve Balkan devletlerinin her birine tam | bir siyaset istiklâl; verecek kuvvettedir. Balkanlardaki tekâmüle mecburiyelin her hangi bir Balkan dev- leti tarafından idrak ediimiyeceğini far- zetmeğe de mahal yoktur. Şu halde, Romanyadakji değ kan antantı üzerinde hiç bir kötü yapamaz. Ba!- M Birgen nazaran, bu |Kendisine müjdeyi verdikleri | HEKGÜN BİR FIKRA Kırx bir şişe Fransa kralı on beşinci Lux bir yere gittiği zaman, arzu ederse içmesi için kırk şişe de şarub götürürlermiş. Fa- kat kral hiçbir zaman şarab istemez ve içmezmiş. Bir gün gene bir yere gitmiş, nasılsa da canı şarah istemiş, mabeynciye — söylemiş, mabeynci el- lerini oğuşturmuş: — Haşmetmeab affederler, şarab kalmamıştır. — Kırk şişe getirmediniz mi? — Getirdik, fakat maiyetiniz iç- mişler. On beşinci Lwi emir vermiş: — Bir daha sefere bir yere gider- .lmı kırk bir şişe şarab alımız! Bir kaza neticesinde Vukua gelen Garib bir hastalık Benni Ellyot isminde 21 yaşında bir genç Oklahama'nın Tulsas mahkemiı de birçak defalar şuna buna karşı ist'mal ettiği cebir ve şiddet yüzünden mükerrer * ketlerinden şuna veya buna meyilli ol-| ,re çok fazla mikdarda artmıştır. Çik- jolarak mahküm edilmişti. Bu genç Ame- rika adliye nezaretine verdiği bir arzu. balle cebir ve şiddet suçlarından dolayı kendisine bir ameliyat yapılmasını rica etmekte bulunmuştur. Ellyot arzuhalında «birkaç sene evi bir şimendifer kazasında başımdan a; sürette- yaralanmıştım. —O vakittenbi | aman zaman bana cinnet gibi bir ha! gelmekte ve bunun neticesi olarak ken- de rasgeldiğime cebir ve şiddet isti- maline şiddetli bir tahrik duymaktayım. Bu halden kafamda yapılacak bir ameli- yatla kurtulacağımı zannediyorum» de- mektedir. Futtol meçında giriştiği bahiste 27 bin lira kazanan çamaşrcı kız Yirmi yedi yaşlarında bir İngiliz ça- maşırcı kızı futbol meraklısı imiş. Bir futbol maçında «bahsi müşterek» e gir- miş ve 27 bin İngiliz lirası bizim para ile 170 bin Türk Çirası kazanmış, zaman soğukkanlılığını muhafaza ederek, elin- deki işini bitirmiş. Sonra patronundan güler yüzle izin istemiş, artık çıkıyo - rum demiş. Daha sonra 100 arkadaşına ! 'mükellef bir ziyafet çekmiş, arkasın - dan da, orada gözüne kestirdiği bir de- kanlı ile evlenmiş, bir de ev satın al- İSTER I | tur? Bunları öğrenmek, karilerimize de Alâkadar daıre ve makamlara müracaat İSİERR İNAN, | kan antantı içindeki mevkiinin değişme- 1937 yılı bugün bitiyor. Yarın da okuyucularımız hakkız- da bayırlı ve bereketli olmasını temenni ettiğimiz 1935 yılı başlıyor. 1937 yılında neler olmuştur, ne işler yapılmıştır, b aradı da İstanbulda kaç çift evlenmiş, kaç çocuk doğmuş- elinde bulunduran rildi: bildirmek - istedik. ettik. Bu istatistiği İNAN, ISTER İNANMA! — Biz bu istatistiği hazirandan sonra neştedeceğimiz bir eserle bildireceğiz. İstatistiğin bir de havadis kaymeti vardır. Siz elinizdeki kavadisi neşretmeden evvel başkalarına bildi. Tit mesiniz ki bizden bu havadisi vermem!zi istiyorsunuz? İSTER İWNANMA! Sarhoşlukları ölçen Makine icad edildi Amerikada sarhoşlukları ölçen bir âlet icad edilmiştir. Resimden de anlıyacağı- niz gibi bu makinenin bir ucu yakalanan sarhoşun burnunun önüne tutulmakta |ve nefsindeki ispirto mikdarına göre | sarhaşluğun derecesi ölçülmektedir. Almanyada gömlekler beşer sanlim kısaldı Almanya milli iktısad nazırı, erkek iç .| çamaşırlarını yapan fabrikalara birkaç gün evvel verdiği talima'ta erkek göm- leklerinin Ön ve arka taraflarından beşer santim kısaltılması emrini tebliğ etm'ştir. Bu tedbir mevaddı iptidaiyeden tasar- ruf maksadile ittihaz edilmektedir ve kâ- nunusaninin ilk gününden itibaren tatbik edilecektir. Bu emir verilmeden evvel erkek gömleklerinin bayları ön taraftan (95 santimden 90 a, arka taraflarında yüz santimden 95 € indirildiği takdirde husu- le gelecek tasarruf için birçok neşriyatta bulunulmuştu. Ismarlama gömlekler bu tedbirden hariç bırakılmış. ancak gele- cek ayın başından itibaren hazır olarak Almanya dahilinde satılan bütün göm- leklerin bu boydan küçük olmaları da menedilmiştir. Körler için beyaz baston kabul eden memleketler Körler için beyaz baston usulünü ilk defa kabul eden Fransayı diğer memle- ketler de takib etmeğe başlamışlardır. Bunlar arasında Rio de Janiro da var. der. Orada son günlerde neşredilen bir kanun, beyaz bastonla körlerin yapacak- ları işaretin şümulünü tesbıl! etmiştir. Bir İkör beyaz bastonunu kaldırınca otomo. 'hıL otobüs, tramvay gibi bütün nakil va- sıtaları oldukları yetlerde hemen dura- caklar ve bu suretle körlerin yollardan tehlikesizce geçmeleri temin edilecektir. —EEERaEe ee lmı_-;. Bütün bunlar, ön beş günde olup 'bitmiş. makamdan muhabirimize şu cevab ve- || Saçma Sözün Kısası Kabadayılıklar E. Talu iyarbakırda, dağ gibi bir deli- kanlı, arkadaşlarına — gösteriş olsun diye üç şişe rakıyı bir saatin içerie sinde devirdikten sonra ülmüş.. Hâdisenin nasıl cereyan etmiş olduğu gözlerimin önüne geliyor: — Şu imam suyundan, tam üç şişesini kendi başıma bir oturuşta içerim! — Atma! Dicle suyu olsa bile, gene içe. mezsin! — Vallah, billâh içerim! Üç şişe anzae rot nedir ki? — Ciğerlerin yanar, yahu! — Bir şeycik olmaz; idmanlıyım. — Rakının idmanı olmaz, vurur, ha! — Bana baksana! Ben kabadayıyım, Olur olmaz şeyden hiç yıkılmam. — Eh! Haleb orada ise, arşın burada; yarım şişe İle tamam olmazsan, bana da filânca demesinler. — İsmarla pıyını! Rakılar gelir. mecliş kurulur.. merali edenler, kabağay: delikanlının etrafında halka olurlar.. — Varan bir! — Şişeyi bitirdi, bet — Zorlu delikanlıdır 0!. Hem baksana, susuz içiyor. — Varan iki! — Ulan.. iddiayı kazanacak! — Ne sanıyorsun? — Ama, şişenin biri duruyor. — Onu da haklar, görürsün! Zavallı genç, bu takdir ve hayranlık karşısında şımarır, üçüncü şişeyi kavrar, Halkadan zayıf bir itiraz sesi yükselir: — Etme oğlum, hasta olursun. Yersiz ve manasız izzetinefis galibdir. — Bir şeycik olmam! — Yaşşa, be Mehmed ağabey!. Üçüncü şişe de bitmiştir. Fakat hançet gibi mideye akan keskin ispirtonun kalte Tedici tesiri, bedbaht çocuğu da yere yık- mıştır. Tesemmümlerin en feclii, en elimi, ah kol tesemmümü, affetmiyen ârazı ile; bu saçma kabadâyıyı, bu yersiz ve manasız izzetinefis kurbanını en kısa bir zamanda ölüme sürüklemiştir. Kabadayılık, babayiğitlik güzel şeydir; erkek harcıdır. Fakat onu gösterecek, İse bat edecek, medeni hayatta, insan ellerie ne ne güzel, ne münasib fırsatlar geçer! Erkekliğinizi böyle bedava harcama « yın çocuklar, yazıktır! . Zalır —— Şehre giren otobüslere tuvalet yapılacak Şehir dışından gelen otobüsler şe « hir dahiline çamurlu, tozlu bir balde girmektedir. Bu hal çirkin bir manzara at zettiğinden bundan sonra şehre gelen Otobüsler şehir dışında temizlenmiş ©- Tarak şehre gireceklerdir. Bu otobüslerin şehir medhalleri di« şında kalarak yolcularını oralarda in « dirmeleri, oralardan hareket etmeleri şehre girmemeleri de düşünülmekte « dir. Bu takdirde hem şehir sokakla « rında nakil vasıtası kesafetinin önü a » lmacak, hem de şehrin bu tenha semt«e lerinde bir hareket hüsule getirilmiş v- lacaktır. İstinyeye havagazı tesisatı yapılacak Havagazı tesisatı boğazda bine ka « dar imtidad etmektedir. Rumelihisarı ve Emirgânlıların müracaatı üzerine tesisat İstinyeye kadar uzatılacaktır. TAKViM