SON POSTA mem ra — ikâyes! dört arkadaş kahvede oturuyorduk. de feleğin sillesini yemiş, tali- lamlardık. Hem sigatalarımızı tüt- Üyor ve hem de bizimle, bizim derdi- , fakirliğimizle alâkadar olmıyan iyıdsız ve hodgâm insanlara bakıyor- Bu bahtiyar adamlardan hiçbiri de bir nazar fırlatmağa bile lüzum gör- i müyordu. işlerimizden Kâmil adlısı vak- çok zengin ve tabii çok mes'ud bir İL Şimdiyse fakirliğin ve perişanlı- n son mertebesindeydi. O, hepimizden tasalı ve daha perişan bir halde bu- la vaziyetinden hiç şikâyet etmez- * Halbuki bizler, mütemadiyen gamdan, ! vetten, züği kten başka bir şey! tuşmazdık. “Kâmil bugün de bizim bu şikâyetleri-! İzi gülerek dinliyordu. Bir aralık siza- in dumanlarına bakarak dudakları- filozolane bir gülüşle açtı ve: — Artık hepsi bitti, deği, Evet, sefale- E, iztıraba elveda. saadet ve refaha ka- küyorum.. hayır ne Derbi mükâfatım tandım ve ne de başka bir piyango de on para yok. yani bu gece aç cağım. Fakat birisi bana bir hikâye it. Bu dinlediğim hikâyeden sonra eski halime döneceğime inandım “Bu sözler hepimizi güldürmüştü, 7: İh Kâmil!. Artık işi hikâye ve mast'a üştü. Bizim bü gü üze aldır. n Kâmil ciddi bir tavırla sözüne de- am etti: Size de bu hikâyeyi anlatırım. yal- hiz bu akşamlık karnımı doyurur! Yal- iz bu akşam.. çünkü yarın zengin oluyo. nh artık. Evet yarın zengin olacağım. yoğurtlu ekmeğin içine fare düştü. mi iyi dinleyin! Size yarar tarafı “Cemil, işi tıkırında giden, zengin ve öyar bir adamdı. Karısı ve çocukla- sakin ve mes'ud bir hayat sürüyordu. Bir gün, arkasında uşağı olduğu halde kenarında bir gezinti yapmağa çık- . Bir aralık sahilde dolaşırken, genç| n parmağında bulunan tek taşlı ve elmas yüzüğü, nasılsa parma- dan kaydı ve yere çarparak dalgala- h arasına emil hemen GüeDe haber verdi, v- çabücak soyundu ve suya daldı. Bir saniye sonra elinde yüzük, suyun üs- üne çıktı. “Yüzüğün bulunması, genç adamı sevin- İlreceği yerde fena fena düşündürdü. “ Evet, saadetin, refahın son mertebesi b olmalıydı!. Yüzüğü karanlık suların den bulunmuştu. Tali insana bu ka- gülebilirdi ancak. artık zeval başlı! r demekti. İ O akşam evine döndü. Gece varısı msç- bir sebebe mebni evi, zabıta tarsfın- n basıldı ve mes'ud baba tevkif olun. Ayrıca bütün malları müsadere edil. g İ “Son ae edebi romanı: Zavallı ş'mdi tvmarhanede imiş. Odasin- da durmadan «yoğurtlu ekmeğe fare düştü!» diyormaş. Şimdi hapisteydi. ve sefaletin çamu- Tuna yuvarlanmıştı.. Bir gün geldi, ki cebinde oh kurus kal- dığını gördü.. bunurla ne yenirdi?, Çanı yoğurt ekmek istedi.. Cebinde bulunan son ekmek aldırdı.» — Bu da nasıl yemek Kâmt:? Lezzetli mi? — Ne diyorsunuz? Hem ucuz ve hem de çok lezzetli bir yemek!. Neyse devam edelim: para ile yoğurt YOĞURTLU E EKMEK Nakleden: Faik Bercmen | «Cemil ekmeği yoğurdun içine doğra- Gi. tam elini kâseye uzalacağı bir sirâ- da, tavandan köşenin içine ansızın bir ifare düştü, Zavallı adam birden irkildi; İfakat meyus olmadı. Bilâkis yüzünü bir tebessüm kapladı ve sevinçle haykırdı. Evet, tali ancak bu derece İnssha - kü- serdi; ve insan ancak bu kadar sefalete düşebilirdi! Artık sefalet sona erecek We saadet başlıyacak demekti, Ertesi günü yapılan mühakemede be- rael etti. Suçsuz olduğu anlaşılarak bü. tün malları kendisine iade olundu ve Ce- mil, yeniden saadete ve refaha kavuş | muştu..» İ — Demek senin yoğurtlu ekmeğine fa- |re düştü, öyle r Kâmil? Benim mideme fare düştü. Çünkü kaç gündür bomboş... Kâmil sözlerini burada bitirdi. Akşam İ yemeğini bizimle yedi. Sonra lokantadan çıkarak gitti. i O geceden sonra onu bir daha görme. dik. Aradan e zaman geçmişti, Bir gün arkadaşlardan biri onun bakkında şu ha- beri getirdi «Kümil tımarhanedeymiş. Odasında mütemadiyen şu cümleyi tekrar ediyor- muş: — Yoğ kâsesine tlu ekmeğe fare düştü, Yoğurt re düştü...» YARINKİ NÜSHAMIZDA: Gazeleci ik Hayatımdan Yazan: Yaroslav Höşek Rusçadan çeviren: H. Alaz SELÂNİK BANKASI 'Tesis tarihi : 1888 İdare Merkezi : İSTANBUL (GALATA) Türkiyedeki “ Şubeleri : İSTANBUL (Galata ve Yenicami) İ MERSİN, ADANA Bürosu Yunanistandaki Şubeleri ; SELÂNİK - ATİNA o Her nevi banka muameleleri Kiralık kasalar servisi ESKİSEHI DE Ses - Işık Kitap Evi ilk, Orte Lise mektep Kitaplarının Satış Merkezidir. İSesimin acılığı gözlerime tekrar yaş' Etirmişti. Bu meseleye çok içerlediği- li anlamış olacak ki beni avutmak Belki Ankarada değildir. belki ubunu almadı.. belki işleri çoktur.. Belki cevabı postada kaybolmuştur. Pütün bu «belkislerin hakikati giz 2l mediğini bildiğimden fazla ısrar , yanımdan ayrıldı, Fakat benim hüsustaki kararım © kadar kat'i ki li durduracak hiç bir engel tanımı n. Bir kaç gün daha bekleyib ona rar yazacağım. * in telâşı dersle bir hale gel telgraf çekti #«Taahhüdlü mektubuma acele cevab irmenizi rica ederim.» İ “Şimdi artık sükünetle bekliyebilirim. n herhalde bir haber gelecektir, * n imtihanımı da muvaffakiyetle ver ime zarar vere- Zi için dün Ankaraya! Bağl Tahsin Berkand ğım dereceden pek memnun oldukları" nı söylüyorlar. Öyle yorgunum ki sevincimi kana ka- na duyacak kuvvetim bile kalmadı. Kendimi büyük bir maçtan galib çıktı- ğı halde muvaffakiyetini henüz içine| sindiremiyen bir böksöre benzetiyorum. Kalbimde karma Karışık duygular doğub ölüyor. Bir taraftan lise mezunu clmak, hayata doğru yeni bir adım at - mak, ümde gururâ benziyen bir heyecan yaratırken, bir taraftan da bü- tün ömrümü içinde geçirdiğim mekteb- le birdenbire alâkam kesilmiş, buraya yabancı kalmışım gibi içimde bir boş- luk duyuyorum. Önümde mechul bir is- tikbal açılırken mes'ud bir mazi yolu ka panıyor, geri geri giderek benden W- zaklaşıyor. Yarın, senelerdenberi birlikte yaşa- dığım mekteb arkadaşlarım mektebten ayrılacaklar, Hepsinde şimdi bir telâş, bir kaynaşma var. Yatakhanedeki do - Denizyolları İŞLETMESİ Acenteleri: o Karaköy o Köprüban Tel. 42152 . Sirkeci Mühürdarzade ! Han Tel, 22740 Mersin Cuma Postası Yalnız bu sefere mahsus olmak ü- zere 31 Birincikânun Cuma günkü Mersin postasını yapacak Sadık zâ- de vapuru Tophane rıhtımından saat 17 de kalkarak İzmire Pazar sabahı varacaktır. (8690) Can Rızkullah Hürdi Halepte bütün Türkçe ve yanancı gazete ve mecmualar bayii fhyor. Herkesin önünde açık duran boş bir valiz... Yarın sabah bu valizler dolu İolarak kapının önündeki otomobillere İyüklenecek ve bir daha, genç bir kızın hususi yatak odasında açılacak. Eşya smı çantalara karma karışık bir halde yığan mektebli kız, onları kendi evin « de bir küçük hanım itinasile dolabına yerleştirecek, artik mekteb üniforması da yarından sonra eski günlere kari- gacak... Büyük sınıflara geçeli beri lâ- civerd göğüslüğümüzü giymemek için fırsat gözettiğimiz halde son günlerde İbu mekteb elbisesini en güzel bir esvab- dan daha kıymetli sayıyor ve sabahları ona sevgile bakıyoruz. Sırmalı ünifor - imasına bakan bir asker gibi. Ayrılık günleri yaklaştıkca arkadaş- Jarımızla da daha çok sevişiyoruz san- ki... Şimdiye kadar söylemekte ihmal ettiğimizi yahud söylemek istemediği- miz bir çok gizli şeyleri giderayak bir- birimize açmaktan zevk duyuyoruz. Meselâ, en samimi arkadaşım olan E- nel, Orhan fakir olduğu için annesinin onunla evlenmesine razı olmadığı bana ancak bugün söyledi. Sabinin de bir kaç ay sonra âile dostlarından Mahmud beyin oğlu Osmanla evlene- Zini dün gece haber aldim ve onların slerdikleri bu yakınlığa mukabil ben Veznedar Aranıyor Birincikânm 30 T. C. Ziraat Bankası İstanbul Şvvesinden: Bazı şube ve ajanslarımızda çal ışlırılmak üzere veznedar alinacaktır. Talible- * rin bilfiil veznedarlıkta çalışarak iyice yetişmiş ve her veçhile itimada lâyik 40 yaşından yukarı olmamaları ve Bankamıza intisab için aranılan evsafı haiz bu- lunmaları lâzımdır. İsteklilerin fazla izahat almak üzere şubemiz muhasebesine müracaatları. (8680) Samur sokağı 6 numaradaki İş terilerimize bildiririz. Gümrük Muhafaza TÜRKİYE " MRS IT EİN, ŞIŞE VE CAM FABRİKALARI ANONİM SOSYETESİNDEN: Bahçekapı Birinci Vakıf Hanındaki büromuz, Galata Perşembe Pazarı, 30 ve 3İ Birincikânun günleri yalmz büromuzun kapalı bulunacağını müş- Hanmın birinci katına nmakledileceğinden Gen.l Komutanlığı İstanbul Satın Alma Komisvonundan: 1 — Gümrük Muhafaza örgüdü için 7000 kilo sabunun 10/1/1938 Pazartesi günü gaat 11 de açık eksiltmesi yapılacaktır. 2 — 'Tasınlanan tutarı 2100 lira ve ilk teminatı 158 liradır. 3 — Şartname ve evsaf Komisyondadır. Görülebilir. 4 — İsteklilerin gün ve saatte vezne makbuzu veya Banka mektublariyle bir- likte Galata Eski İthalât Gümrüğü binasındaki Komisyona gelmeleri. (o (8979) sür'atle düşürür, Gripin ağrılarım amansız düşmanı - 5 dır. Diş, baş, sinir, adale, romatizma,' İ mafsal evcamda katiyetle tesir göste « İrir ve günde üç taneye kadar eimni - İ yetle alınabilir. İyerde ısrarla Gripin isteyiniz. son dakikanın samimi Idar olaçağımıza dair et İbana biraz tuhaf, biraz çocukca kinde uçan bir sual işareti başım Damoclös kılıcı gibi muallâkta yor: Ben ne olacağım? rihanı kıska İkisi de orum. bula üniversiteye gidecekler. Birisi e- bilirdim. üm me! Kendi ekmeğini kazanmak değil... liyordürü, fakat b rağmen benim için bir yabancı bu müşfik kadının vefakâr beni doyuramıyor ve öksüzli lablar boşalarak çamaşırlar, elbiseler,İde amcamın oğluna mektub yazdığımı İbir yük gibi, omuzlarımı eziyor. * Artik lise mezunu oldum 'demek-|bin bir türlü genç kız eşyaları karma! kendilerine söyledim. Müdire hanım ve hocalar kazandı-| Karışık bir halde yataklar üzerine yığı- v Şimdi bütün bu telâşlı konuşmalar, — Sizi müdire hanım istiyor. EZEL. 74 ZEZE Soğuk algınlıkları her türlü hastalıklara yol açabilir. Fakat bir kaşe Muhtemel rahatsızlıkların hepsini önlediği gibi nezle, grip, bronşiti de kı- sa bir zamanda izale eder, Harareti İcabında günde 3 kaşe alınabilir, İsim ve markaya dikkat, Ve her, dostlukları ve birbirimizin hayatile her zaman alâka- iğimiz yeminler görünüyor. Fakat bütün bunların fev - tünde, her dakika düşmeğe mühey Emel ve Sabiyi değil, Fahriye ve Pe- debiyat, ötekisi fen fakültesine... bacığım sağ olsaydı ben de kendime bir İş arıyacâk yerde tahsilime devam ede- Bunlar: düşünürken bütün bütüne iğe görnülmemek için kendime kuvvet ve gayret vermiye çalışıyorum. «Göreyim seni Selma, hayat karşısın- da pısırık ve korkak bir kız gibi titre - Bir taraftan çalışır, bir taraftan da piyano etüdlerine devam edersin.» Çocukken kimsesizliğimi duymadan meüdiremin sevgi ve şefkatine dayanabi- n arlık her şeye OSMANLI BANKASI| TÜRK ANONİM ŞİRKETİ TESİS TARİHİ : 1863 Bermayesi: 10,000,000 İngiliz lirası Türkiyenin başlıca şehirlerile Paris, Marsilya, Nis, Londra ve Mançester'de, Masır, Kıbrıs, Irak, İran, Filistin ve Yunanistan'da Şubeleri, Yugoslavya, Bomanya, Suriye ve Yunanistanda Filyalleri vardır. Her türlü banka muameleleri yapar. İlân Tarifemiz sahife 400 kuruş İkinci sahife 256 O» Üçüncü (o sahife 200 Dördüncü sahife 100 İç sahifeler 60 Son sahife 40 Muayyen ir müddet zarfında fazla- ca mikdarda ilân yaptıracaklar ayrıca tenzilâtlı otsrifemizden istifade ede- ceklerdir. Tam, yarım ve çeyrek sayfa ilânlar için ayrıbir tarile derpiş edilmiştir. Son Posta'nın ticari ilânlarına aid işler için şu adrese müracaat edil- melidir; Birinci | | İ | Piyanonun kapağını kapayarak yu - karı koştum. Müdirem masası başında oturmuş beni bekliyordu. Elindeki zar- fı görür görmez anladım. — Fuad beyden değil mi? — Evet kızım, benim mektubumun içinden çıktı. Bu dört köşe parşömen zarfta nasıl bir hakikat gizliydi acaba? Açmadan onu elimde evirib çeviriyordum. — Mektübunu okusana Selma! Bir hissi kablelvuku bana fena bir haber alacağımı bildirdiği için vakit kazanmak istiyordum. —Amcamın oğlu size ne yazmış mü dire hanım? Bana gösterir misiniz? — Sadece bu mektubu sana vermemi rica ediyor. İşte bak! Fuad beyin kâğıdını helecanla oku « dum: « Muhterem müdire hanım, «Size uzun zamandanberi yazama - dığım için beni mazur görmenizi rica ederim. Fakat Selmanm sizin yüksek himayeniz altında yaşadığını bildiğim için ota karşı vâsilik vazifemde ihmal göstermekle bile bir beis görmemiş - tim, Son günlerde ondan bir mektub aldım. Hayata atılmadan evvel benim- gibi ın üs- yabir duru- stan- Ba - ayıb İ oları|a habbetille görüşmek istiyor. Bu husustaki dü- , ağırİşüncelerimi kendisine ( bildiriyorum, Lütfen melfuf mektubu ona verir misi- hiz? (Arası var) j Ni