20 Aralık 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tımarhane “ Ben bir tımarhane kaçkınıyııiı!,, memurları Evrakıma göz atar atmaz: — 57 — Şimdi içerdekileri tedkik ediyorum. Yanımdaki gri elbiseli, genç, sarışım, Mmavi gözlü tiknaz, bir hasta... Bu sima bana hiç de yabancı değil,, tanıyorum. Hem gayet yakından tanı- yorum,. dikkat ediyorum, gözleri do- nuk, üstünde bir dalgınlık var. Bana dönüyor: — Vallahi kardeşim, diyor, ben bir şey yapmadım. Bu ses de yabancı değil. Tanıyorum bu genci tanıyorum.. nereden? Eftranım hiç sesi çıkmıyor, fakat bir bana, bir Semihaya bakıyor. Semiha çok sinirli; jandarmaya çatıyor: i " — Bu adama neye kelepçe vurdunuz? Jandarma pişkin.. tatlı tatlı cevab ve- riyor: — O mahpus. Kabahati var. — Çıkar o kelepçeyi, çıkar diyorum. Jandarma, kalender, pişkin. Şimdiye kadar nelerle karşılaşmamış. Gülerek cevab veriyor: — Hanımcığım, anahtar yanımda de- ğil. Yanımda olsaydı derhal açardım. — Haydi söyle şoföre dursun... — Şimdi durmaz... — Olmaz, şimdi duracak ben inece- Ayağa kalkıyor. Şoförün arkasında- ki camı vuruyor. — Hey şoför, şoför dur ineceğim. Şoför durur mu? Otomobil yoluna devam etmekte. Semiha hâlâ cama vuruyor. Jandarma: — Kızım, diyor, otür. Nasıl olsa dura- vak. Acelen ne? Bir sarsıntı, otomobil bozuk bir kal- dırıma çarpıyor. Semihanın başı da o- tomobilin tavanına : — Ay başım! Jandarmanın yakasına — yapışarak yumruklamıya başlıyor. Jandarma Se- mihayı bileklerinden yakalıyarak otur- tuyor. Semiha pek hiddetli: — Ben size gösteririm, Size gösteri - * — Tim ben. Jandarma eğer ben de seni iki sene hapsettirmezsem, bana Semiha de- mesinler.. sen biliyor musun kimim? Babama haber gönderir, seni sür - gün ettiririm. Söyle otomobil dursun. Durur mu hiç? İlerliyoruz, Topkapıyı geçmiş, şimdi kırlardayız. Nerede ise Bakırköy gö - zükecek. Eli kelepçeliye dönüyorum: — Kardeşim, diyorum, geçmiş »lsun. Sizin suç ne? Cevab vermiyor. — Tımarhaneye mi gidiyorsunuz? Gene cevab yok. Acabha duymadı mı? Daha hızlı soruyorum: — Adınız ne sizin? Pür haşim cevab veriyor: — Sana ne? — Hiç öğrenmek istiyorum da.. mi? — Yok... - — O halde sen benimkini neye öğ - | fenmek istiyorsun? ge" — Ben seninkini öğrenmek istedirmn |. meğer beni bekliyorlarmış “Sen şu Pangaltıda adamın gırtlağına sarılan değil misin ? ,, diye sordular Röportajı yapan: Faruk Küçük i (Tercüme ve iktibas hakkı mahbfuzdur) Bakırköy temarhanesinin küudınlar koğuşu — Beraber yolculuk yapıyoruz. Bir- birimizi tanısak ne olur? ı tanırsın sen? Tersledim. Gene hâlâ söz söylüyorsun. Soğukkanlılıkla cevab veriyorum: — Neye söylemiyecekmişim? İfrit oluyor, ayağa kalkıyor. İki cile- rini havaya kaldırıyor, kafama indire- cek. Jandarma yerine oturtuyor. kıyorum. Pavyonlar uzaktan bize doğ- ru koşuyorlar. Yüreğim, öpürdemiye, tüpürdemeğe başlıyor. Dehşetli bir korku geliyor ba- na. Şimdiye kadar böyle korku hisset- memiştim, Pavyonlar adımlarını daha hızlılaştırıyorlar. Bütün sür'atlerile bi- ze vaklaşıyorlar. İşte birincisi bize 'ye - tişti. İkincisi de yetişti. Hepsi de yetiş- tiler. Zınk otomobil durdu. Soför, ve yanındaki gardiyan atladı- lar. Arka kapı açıldı. Jandarma dışarı | atladı. Biz içerde oturuyoruz. Semiha kıyameti koparmıya başladı.. — Çıkarın. Çıkarın bizi.. Eftra da bağırıyor: — Haydi, kapileri açin. Gri elbiseli soruyor: — Ne oluyor? Kapı açıldı. Jandarma beyaz gömlek- li birisile geldi. Kelepçeli mahkümu a- hb götürdüler. Otomobilin etrafında bir çok beyaz gömlekli erkek ve kadınlar dolaşıyor - lar. İhtiyar bir kadın geldi. Seslendi: — Haydi bayanlar. Semiha yüzünü kapiyor. İhtiyar ka - dın: — A, dedi. Semiha sen gene mi gel- din? Yüzünü neye kapıyorsun? — Utanıyorum.. — Utanatak ne var; haydi yürü. Onlar da çıkıyorlar. Bugün pek yor- gun olan Eftra giderken bana bakmıyor, bile.. Şimdi otomobilde gri elbiseli ile val- nızız. O suallerine devam ediyor: — Ne oluyor? Burası neresi? Sıra bize de geldi. Sarışın, kabak kafalı birisi kapının önüne geldi: — Haydi gelin arkamdan. Düz bir koridor. Sol kolda dar bir eda- ya giriyoruz, İki tarafta akaju dolaplar, karşıda bir pencere, pencerenin önün- de iki küçük masa,, Biri genç, alabros saçlı nefti elbiseli, diğeri ihtiyar seyrek sakailı iki udam kırmızı bir kâğıdın üzerine yazılar ya- zıyorlar: Kabak kafalı gardiyan: — İşte, diyor, yeni hastalar., Alabros saçlı soruyor: — Hani evrakları? a Bizi tıbbi adliden alan gardiyan: — İşte, diye, evrakları uzatıyor. Alabros saçlı tekrar soruyor: — Gümüşsuyu hangisi.. — Ne hayasız şeymişsin? Neden u -. Acaba nerelerdeyiz? Pencereden ba- İndik. Karşımızdaki kapıdan girdik. | hastanesinden gelen | G. Saray Güneşe 6 - 0 yenildi Galatasaray ilk defa kendi içinden do- Ban Güneşe mağlüb oldu. Şimdiye kadar Güneşe mağlüb olmıyan yegâne takım Galatasaraydı. Bü hal ancak üç sene de- vam edebildi. En eski ve en yeni bu iki klübün ilk karşılaşmasında Galatasaray altı gol atmıştı. Fakat dünkü maçta da altı gol yiyerek ağır bir mağlübiyete uğ- radı. Dünkü maç herkesin evvelden tahmin aksine o kadar zayıftı ki ne yapacağını bilemiyordu. Galatasaraya iki penaltı verdi. Haklı idi. Fakat aynı şekilde Gü- neş müdafaası bir kareket yaptı. 2-0 mağlüb vaziyette kalan Galatasaraylılar hakları olan bu bpenaltının verilmemesi yüzünden gerg'n olan sinirleri büsbütün gerildi. Artık oyun çığırından çıktı. Ây- nı hakem Beykoz macında da ambale ol- 'hk gösteriyordu. Gene ayni hakem haf- j taya Fenerbahçe - Galatasaray maçını da Tidare edecektir. Ajanlığın bu hususta na- 'zarı dikkatini çekeriz Bu kadar mühim oyunları yan hakemlerine vermiyerek i- şin çığırından çıkmasına bir an evvel mani olmalıdır. Güneşliler dün çok güzel oynadılar. Çoktandır susadıkları bu galibiyete haklı olarak ulaştılar. Faruk, Rızs, Reşad, Ö- mer, daha doğrusu bütün takım canlı, gayretli oynıyarak muvaffak oldu. Galatasaraylılar. aksine çok bozuktu- lar. Bu ağıt Tmmağlübiyeti hak ettiler di- yemezsek de netice gene muhakkak a- leyhlerine olurdu. Maça geçelim: Galatasaravy oyuna çok canlı başladı. Maç seri oluyor. Top Ga- latasaray kalesi önünde. Rebii topu orta- ladı. Melih elle içeri attı. Tabit hakem saymadı. i Galatasaray durgun bir ha! aldı, 10 un- cu dakika.. Murad düsürüldü. Hakem penaltı verdi. Murad çekti. Gol.. Güneşliler daha hâkim, Müdafaaları düzgün vuruşlar vapıyor. 27 nci dakika- da Necmi tehlikeli bir akını durdurdu. Güneş daha rahat. öynuyor. Devrenin senlarına doüğru Galatasaray bazı tehli- keli akınlar yapıyor. Fakat Reşad ve Fa- ruk tarafından kesilivor. Son dakikada Ncbar topa elle vurdu. Fenaltı. Gene Murad çekti, gel. ve devre bitti. İkinci devrede Galatasaray çok fena bir oyun çıkarıyor. 6 ncı dakikada Rebii /“-topu ortaya gönderdi. Rasih bir kafa vur: du. Topu yere indirdi. Salâhaddin yavaş Ihir vuruşla üçüncü gölü ö attı. Galatasaraylılar şŞüüursuz oynüuyorlar. Doğru dürüst topa vuramıyorlar. Halbu- lk Güneşliler kabil olduğu kadar rahat ovnuyorlar. 14 üncü dakikada soldan gelen bir pası Nurad Melihe geçirdi. O da bir şütle dör- düncü golü attı, Biraz sonre Eşfak'ın bir tekme savurması Gölayısile hakem onu oyundan çıkardı. Hemen arkasından Mu- rad da ağır yaralandı. Sedye ile sahadan çıkarıldı. Hakem Saiimi oyun harici etti. Galatasaray dokuz, güneş on kişi. Reşadın Danyale vurdugu tekme yü- dorhal sahayı terketmesi lâzım geldiği- ni söyledi. Şimdi her iki taraf da dokuz kişi. Sert oynıyan Suavi de hakem ve sa- ha koömiseri tarafından dışarı çıkarildı. Galatasaray sekiz kişi.. Rasih bir firikik vekti. 29 uncu dakikada beşinci golü attı. İki dakika sonra Rebi! altıncı golü attı. 32 nci dakikada Güneş aleyhine bir pen- Süleymaniyeyi 3 - 0, Eyüb de B ettiği gibi bir sinir maçı oldu. Hakem de | muştu. Verdiği kararlarda daima şaşkin- | zünden takım xaptanı Rebii, kendisine | FAO H a n Deeel X a Güneş kalesi önünde altı. Nobar topu Cihadın eline bıraktı ve 'maç da böylece 6-0 Güneşin galibiyetile bıtti. Güneş: Cihad - Faruk, Reşad - Ömer, Rıza, Yusuf - Salâhaddin, Rasih, Melih, Murad, Rebii. Galafasaray* Necmi - Salim, Suavi - Fa Faruk bir Galatasaray hücumunu - keserken zıl, Nobar, Eşfak - Necdet, Süleyman, Bülend, Haşim, Danyal, Hakem: Feridun Kılıç (Evüb). C. Şahingiray v İstanbulspor: 3 - Süleymaniye; O Taksim stadyomunda dün birinci maç o - larak İstanbulspor - Süleymaniye karşılaş - tılar. İstanbulsporlular dün — Süleymaniyeye karşı oldukçâ düzgün oynadı. li üncü daki- kada Enver birinci gölü attı. Ve derhal sa - katlanarak oyundan çıktı. Süleymaniyeliler beraberlik gölünü atmak için uğraşıyorlar. Fakat İstanbulspor on kişi olmasına rağ- men daha'hâkim. 30 uncu dakikada sağ a - çık topu sürdü. Kapalı olan sağ köşeye bir şüt çekti. Top direğe çarparak içeri girdi. İkinci devreye Süleymaniye canlı, atılgan bir şekilde başladı. Fakat gol atamıyor. Kar- şılıklı akinlar olüyor. İstanbulspor bir akın- da iken 43 üncü dakikada Hasan 20 metre« den bir şütle üçüncü golü attı. Bir müddet sonra maç 3 - O İstanbulspo- run galibiyetile bitti. J_Lli'eııerlıal'ıçe: 3 - Vefa: 0 Fenerbahçe ile - Vefa Kadıköyünde kar - şılaştılar, Topa Fenerliler başladılar. Hemen hâkimiyeti elde ettiler. Vefa kalesini sıkış - tirdılar. 20 inci dakikada Fikretin şütünü kaleci iyi bloke edemedi. Niyazi yakaladı. Kaleye girerken Orhan yetişti. Gol. Aradan bir iki dakika geçtikten sonra Fikretin eşape pasile Bülendin sola kaçarak attığı şüt, Fenere ikinci golünü temin etti. Aradaki farkı kapatmak isteyen Vefalı - Tük - Lig maçlarında klüplerin vaziveti O. GĞ. M B A, b ga P. Fenerbahçe v 5 1 1 33 8.. 18 B.İ. K. 7 4 ) 3 Y T AR Güneş YA 5 1 1 27 8 18 Galatasaray 7 4 1 2 23 13 17 Vefa T 4 2 | 18 14 16 İstanbulspor 7 2 3 2 13 11 13 Beykoz Y 1 3 3 l 13 12 - Eyüb 7 1 3 1 Bru A AM Süleymaniye 7 1 5 l 7 24 10 L_ Topkapı 7 0 6 1 5 33 8 l — H Fenerbahçe Vefayı 3 - 0, Beşiktaş Topkapıyı 9 - 1, İ. Spor eykozu 2 - | yendi heyecanlı bir vazıyet “Ankara Güneş,, klübü açılıyor Faaliyetini tatil eden Güvençsyor klübü bu teşekküle i'tihak edecek | Ankgate “Hususi) — Uzun senelerdenberi , *Oüvençapur İsimi İle Ankara liginde yer al- miış olan spor klübü bugün kapanmış bulu. nuyor. Çünkü maddi sıkıntılar İçinde kıyra- nan ve birkaç oyuncusundan başka hiç bir nizami oyuncusu bulunmıyan bu klüb Anka- ra spor klübleri adedini azaltmak gayesini güden mıntaka başkanlığı tarafından, Türk VTSpor Kurumunun emrile kapatılmıştır. Bu klüb bundan böyle Bolü saylavı Cevad Abbasın burada açmak üzere olduğu «Anka- ra Güneş» spor klübü ismi altında -tabli tak Viyeli bir şekilde ve birkaç zaman sonra- fa- aliyetine devam edecektir. Bu vaziyet üzeri- ne Güvençspor klübü ligden çekilmiştir. Diğer taraftan Altinordu spor klübü, hu - susi bir teşekkül olan Ankaraspor klübü ile birleşmiştir. Buna da sebeb Altınordu klübü- nün maddi cihetten sıkıntıda bulunmasıdır. - Bu birleşme mıntaka başkanının — delâletile olmuştur. Renk Altınordunun eski rengi o - lan kırmızı siyahtır. Altınordu bundan böyle maçlara «Ankara spor» ismi ile iştirak ede- cektir. Maddi vaziyeti bozuk olan bir iki klü- bün daha' bu şekilde bir birleşme yapacakları söylenmektedir, Gol kralı Kim olacak ? Bu sene lig ve milli küme maçlarında en fazla gol atacak oyunculara birer kupa ve - receğimizi vâdetmiştik. Evvelki hafta Melihde bulunan gol reko - ru, dün tekrar Beşiktaşlı Şerele geçmiştlir. Yeni gol listesini aşağıya neşrediyoruz: — Şeref (Beşiktaş) 12, Melih (Gümneş) 11, Murad (Güneş) 9, Bülend -“(Fenerbahçe) 8, Fikret (Fenerbahçe) 6, Necdet (Galatasa « ray) 6, Süleyman (Galatasaray) 6, Şükrü (Vefa) 6, Niyazi (Fenerbahçe) 5, Naci (Fe - nerbahçe) 5, Haşim (Galatasaray) 5. Selim Tezcan lar Fenerbahçe kalesine sağlı sollu iniyor - lardı. Kazandıkları koörnerden bir netice el- de edemediler. Devre sonlarına yaklaşırken | 18 çizgisi içinde Ayten'in eline çarpan top | — Vefalılara bir penaltı kazandırdı. Fakat Muh teşem dışarı atarak fırsatı kaçırdı. — İkinci devre başladı. Oyun açık bir şekil- de devam ediyordu. Her iki tarafın hafları ve forları, gol yapmak için ileri atılmışlardı. Fenerliler daha şanslı çıkarak Orhan vasila- sile bir gol daha yaptılar. Ve oyun 3 - O Fenerbahçenin galibiyetile bitti. Fenerbahçe: Hüsameddin, Sedad, Lebib - Esad, Ayten, Reşad - Naci, Niyazi, Bülend, Fikret, Orhan. k Vefa: Muvahhid, Süleyman, Saim - Ab « duş, Lütfi, Mustafa - Muhteşem, — Hüseyin, Lâtif, Şükrü, Saim. Hakem: Nihad (Galatasaray) Eyüb:2 - Beykoz: 1 « Şeref stadında ilkönce Eyüble Beykoz kal şılaştılar, Beykozlular birbir arkasına İyi de- receler aldıklarından bu maçı muhakkak ka. zanacaklarını ümid ediyorlardı. Eyüblüler de bundan istifade ederek düzgün bir oyun çı- kardılar, Birinci devrede Sald ve Neş'el birer gol atarak 1 - 1 bitti. İkinci devrede Eyüblüler daha düzgün oy- nuyorlardı. Ve Şükrü ikinci gölü de attığın - dan maç Beykozun mağlübiyetile bitti. J (Devama 9 uncu sayfada) i y |

Bu sayıdan diğer sayfalar: