Kapı açıldı: — Buyurun, siz mi geldiniz? — Bayramda ilk ziyareti size yapıyo- rTuz. — Ne iyi, ne memnun olduk. Biz de Şimdi size gitmek üzere evden çıkacak- tik. / Kapı kapandı: — İlk ziyaret bize imiş. — Ne olacak, kimi tanıyorlar ki gide. cekler.. —reŞimdi size gitmek üzere evden çı- kıyorduk» dediğime iyi ettim değil mi? İşimiz yok da onlara gideceğiz. Kapı tekrar açıldı: — Hoş geldiniz, safa geldiniz. Ne iyi be iyi. maşallah yeni manto da çok ya- kışmış, esasen size ne yakışmaz ki!. Kapı»tekrar kapandı: — Neye damladılar.. ben sanki neye geldiklerini bilmiyor muyum?, Hanım ye ni mantosunu gösterip, caka yapacak.. doğrusu hiç de bir şeye benzememiş. E- Sasen ne giyer de ona yaraşır... Kapı tekrar açıldı: — İşte iyi dostlar böyle bayram günle- rinde bizi hiç unutmazlar.. bir şeker bu- yurmaz mısınız? Allah aşkına bir daha AYRAM GÜNÜ alın.. minimini maşallah ne kadar da bü- yümüş. yok yok karışmayın; o mendil onun Kakkıdır. Kapı tekrar kapandı: — Çok şükür gidebildiler,. Amma da çok şeker yiyorlar. Hele çocuklarını her baysam yanlarına alırlar.. öyle ya, işin ucunda Mmendil var. Kapı tekrar açıldı: — Bay bay, sizi istiyorlar. — Hah, siz misiniz, Bay Ali; çok mem- nun oldum. Memurlarımın içinde en ha- tırsinası olduğunuz gibi en liyakatlisi de muhakkak sizsiniz.. ilk fırsatta terfiiniz cihttine gideceğim. Kapı tekrar kapandı: — Ne sırnaşık şey.. güya benim gözüme girmek istiyor.. hiçbir işe de eli yatmaz mübareğin.. ük tensikatta kapı dışarı e- deceğim.. Kapı tekrar açıldı, kapı tekrar kapandı. Fakat hiçbir sefer de kapı açıldığı zaman söylenenle, kapı kapandığı zaman söyle- nen birbirinin aynı olmadı. Nitekim ziyaretallerin, ziyarete gel- dil i zaman söylediklerile, ziyaretlerini bitirip çıkarken göyledikleri de birbiri- nin aynı değildi. İsmet Hulüsi L Bunları biliyor mu idiniz? —| eç — Fatettiği sür'at 300 *« bin kilemetredir. b hiçbir. mermi bu sür'ate — ulaşama- maktadır. * Pirenin atlama kabiliyeti Pire, en sür'atli atlama kabiliyeti- ne malik bulunan h a yvanlardandır. Fakat bir pire bir fil kadar büyüye- bilseydi, — meselâ Ziyanın — | Saat yere düşünce sür'ati neden durur ? Ziyanın saniyede düştüğü : * Z © net halinde tutan a t S RN rıbr ve onün için durur, * ok yaşamanın Çok yaşa Üi sırrı N P Otuz yaşını aşan ( Ç> her kimse, yaşile ağırlığı — arasında matlüb olan nisbe- ti temin edebilir ve hattâ bu nisbe- tin biraz da altına inerse, çok yaşa. Eyfel — kulesinden manin sırrını keş- atlıyamazdı, fetmiş demektir. Beynelmilel göz hastalıkları Hukuk talebesi Mısıra davet kongresi edildiler Kahirede taplanacak olan beynel - milel göz hastalıkları kongresine işti Tak etmek üzere tıb fakültesi ordinar - yüs profesörlerinden dir. Çocuksuz bir evlinin Serbesti cer:cesi.. * Memleketin İstanbula uzak bir kö- şesinden bir mektub aldım, adı Ş har- fi ile başlıyan bir okuyucum hayatının hikâyesini anlatıyor. Söyledikleri şöy- le hülâsa edilebilir: «— 23 yaşındayım, 9 yıl evvel ba- bamın ısrarı üzerine bilmediğim, gör- mediğim, tanımadığım bir kızla evlen- dim. Hissi hissime, huyu huyuma uy- madı. Bununla beraber aradan geçen müddet içinde bir başkasını sevme- dim, çekip gittim. Fakat geçende kar- şıma bir kadın çıktı, seviştik. Kendi- sine bütün derdlerimi anlattım. Evlen- me teklifinde bulundu. Çocuğum yok. Bunun için kanun belki iki kadın almaklığıma müsaade eder. Fakat ben iki kadını birden ida- re edecek servete malik değilim, ne yapayım?» * Öküyucum anlaşılan kanunu okuma- mıştır, her şeyden evvel kendisini ikaz edeyim; — Moedeni kanun bir erkeğin aymı li - sıra bir seyahat teklif edilmektedir. zamanda iki kadın almasına hiçbir halde müsaid değildir. İkinciyi almak için birineiyi bırakmak lâzım. Bunun için de söyliyeceğim şu: — Çocuğunuzun olmayışı size bir dereceye kadar hareket serbestisi ve- rebilir, yaşınızın küçük oluşu bu ser- bestiyi artırabilir. Fakat bir kadının dokuz senedir çocuk yapmayışı bun- dan sonra da yapmıyacafına delil sa- yılamaz. Hislerinizin yekdiğerine uy- mayışı mühim bir eksikliktir, fakat bu eksikliğin diğer kadında da karşınıza çıkmıyacağı ne malüm? Şimdikinin ne olduğunu — biliyorsunuz, ikincisi ile tanışalı bir ay olmuş, bir ay anlaşmı- ya kâfi gelemez, istikbal meçhüllerle doludur. Meçhul ise daima tehlike do- Burur. Başka bir nokta daha var: İkin- € kadıin sizinle meşru yol haricinde tanışıyor, sevişiyor, belki de metresi- niz oluyor. Demek ki herkesin metresi olmıya kendisinde bir meyil vardır, bu meyil belki sizden evvel de bir tat- bik sahası bulmuştur. birini biliyorsu- nuz, diğerini bilmiyorsunuz, tercih 6- diniz, TEYZE rakkasını müvaze- Mısırda beynelmilel turizm ofisin - den üniversiteye bir mektub gelmiş - İgershaimer ile|'tir. Mektubda üniversite talebesi ve doçent Naci Bengisu, Mısıra gitmişler - | bilhassa hukuk talebesi için tatilde Mı- SON FPOSTA KA Kombinezon Askıları nasıl | Yapılır? Bu, basit ve herkesin bildiği bir işdir. Fakat her İşde olduğu gibi bunda da u- faktefek bazı noktalar vardır ki “onları |bilmemek işi hem güçleştirir, hera de en yi şekilde olmasına mâni olur. İşte bir kombinezon askısında unutulmaması li- zım gelen noktalar: 1 — Askı hiçbir zaman (verev) kumaş- tan kesilmenielidir. ; 2 — Genişliği umumiyetle (6) santi- metre olarak kesilir, 3 — Dikmeden evvel mutlaka uzunlu. ğura doğru sıkı sıkı ütülenmelidir. Çün- kü: Bu şekilde yapılan ütü ile askı azami uzunluğunu buluür. Kullanıldıkşa uzamak ihtimali kalmaz. Bir saat yere| 4 — Uzunluğuna ütülenen askının - di- kilmeden evvelki - genişliği (6) santi- lmcıredı:n kendi kendine (4) santimetre. |ye iner. Çünkü uzunluğuna doğru çeki- len kumaş eninden kaybeder, Umumi o- amud direkler kı-|larak bu genişlik - biraz da dikilirken daralacağı ıçin - kâfidir. Daha ince isti- yen bayanlar kumaşı (6) santim yerine (5), (4) santim kesmelidirler, 5 — Askı yapılacak band, ütülendik. ten sonra ters tarafından ikiye katlanıp kenardan itibaren yarım santimetre içer- den elle yahud makine ile dikilir. Mak'ne dikişi tabil daha sağlam olur. 6 — Suare elbiseleri ile giyilen kombi. nezonların askıları pek uzun olacağı için arka taraftar, kruaze olarak dikilmelidir- ler. Yoksa omuzlardan kayıp, düşerler. Brodeli roplar H Brode modası deyam ediyor. Biçimleri sade elbiselerin hakikaten iyi bir süsü d oluyor. Hem yeni bir robu, hem de .,_: fazlasile yeter. Fakat 15-20 gün gonra çen seneden kalmış yeni fakat çok düz bu sütten başka yiyecekleri de bulmalı- bir elbiseyi şu gördüğünüz brodelerle dır ki vaktinde gelişip mal sahibine fay- süsliyebilirsiniz. Şık, sade ayni zamanda | 8lt olsunlar! Bu çağda onlara verilecek değişiktirler, Sağda — Üstü elbisenin renginde işle- me beneklerle süslü beyaz bir jile. Bu Plenin çevresi (1) numaradaki Rgibi (te- yel) iğne işlenmiş. YA | Verimli bir sürü yetiştirilmesinde, ; Kuzuların Baımı » * * yeni doğan kuzuların beslenmesi ve sağlıklarının korunması çok ehemmiyetlidir. Bir kuzunun soylu bir ana ve babadan doğması, onun da ana ve babası gibi olmasına kâfi gelmez. Beklenilen iyi 8 fenni Kuzuların doğmu - ya başladığı gu mev- simde koyun yetişti- ricilerinin, kuzu ba - kımına aid fenni bil- gileri — öğrenmeleri, hiç değilse bir kere daha — hatırlamaları çok faydali olacaktır. Sırası geldikçe hep söylemişimdir ki köy lüzümün, içinde bu - lunduğu işe yetecek kadar bilgisi yok de- ğildir. Fakat bu bil- gi yılların ilerleyiş adımına uymıyarak | göreneğe bağlı kal - dığı için bugünün ihtiyaçlarına yetmi- yor. Fennin icablarını günden güne mev- 'cud bilgisine eklerse bizim de ileri mem- |leketlerin uyanık tarımmanları derece- sinde kazanca ve dolayısile refaha erişe- ceğimiz muhakkaktır. Bugün anlatmak istediğim kuzu bakı- mında da bir fevkalâdelikten ziyade, u- faktefek, fakat ehemmiyetli yenilikler vardır ve bunlar koyun yetiştirilerince benimsenmek gerektir. Koyunlarının kuzu, yapağı, süt gibi hasılatından eskisine bakarak daha üstün bir kâr bekliyenlerin her şeyden Öönce dikkat edecekleri nokta kuzuların bakı- mıdır. Çünkü doğan kuzuların soylu ve verimli birer ana ve babanın yavrusu ol- ması, onların da verimli olmaları - için kâfi değildir. Onları yüz güldürecek bir hale erişlirecek yegâne yol, iyi ve fenni bir bakımdadır. İyi ve fenni bakım; ku- zuların sadece sağlığını korumakla kal- maz, onların daha iri ve kemikli, daha ince ve çok yünlü, daha yağlı ve hol sütlü olmasına hizmet eder. Kuzular doğmaya başlayınca, bunları analarile birlikte sürüden ayırıp ağılın içindeki ayrı bir bölmeye yerleştirmek ilk yapılacak işdir, yoksa havaların çok güvensiz olduğu şü günlerde yeni kuzuü- ları mer'aya bırakmak onların vakitsiz esintilerden kırılmalarına sebebiyet ve- Tir. Ağıldaki bölmelerine, köyde buluna- bilecek sap ve samandan kabaca bir ya- taklık döşemek yeni kuzunun ve yeni anamın sıhhati için çok lüzumludur. Böy- delikle hem kuzunun anasını doyasıya emmesi termin edilmiş olur, hem de ana- sının ilk günlerde muhtaç olduğu İstira- hal verilmiş olur, j (Ağız sütü) dediğimiz iIk günlerdeki sütü alabilesiye emmiyen kuzuların son- radan mahatsızlanarak yediğini iyi hazmedemediği ve bu yüz- den vakitlice gelişemediği fennen sabit- tir, (Bu süt bir hafta on gün kadar sürer) ondan sonra analarını mer'aya çıkarmak ve kuzulari ağılda bırakmak müvafık olur. , Yeni doğan kuzuların göbeğine biraz «tentürdiyod» sürmeği; doğuracak — ko- yunların ardlarını daima temiz —bulun- durmağı unutmamalıdır. Gebeliklerinin son günlerinde şuradan buradan pis mik- robları kapan koyunların, çok defa ku- zularını attıkları görülmüştür. Onun için | |bu mikrobların ötede beride üremesine x4 |de meydan kalmamak üzere ağılın içini, " | |havlusunu bol kireçle kireçlemelidir. Ka- ©| |zara bir yavru alan koyunun yattığı ye- ) eh ve bu yerdeki yataklık sapları derhal yakmalıdır, yoksa atma hâdisesi öteki ko- yunlara da bulaşmak tehlikesindedir. Kuzular, ilk günlerinde ayrı bir besiye taç olmazlar. Analarının sütü onlara en iyi yem, yumuşak saplı, küf kokusuz kuru yonca veya çayır otudur. Havaların iyi olduğu günlerde ağılın önünde oynaş- mı; çıkarılan kuzular, dönüşlerinde yemliklerde bu yiyeceği bol bol bulma- hdırlar, Azıcık yemlenmeği öğrendikten Solda — Bu robun kollarında, baskının sonra bemen yulüf rejimine başlamalı- ve korsajının önünde görünen brode, kordonla yapılmıştır. Yarl açık Tenk bir kordon kumaşa ince ince dikilmiştir. dır. Son fenni araştırmalarla öğrenilmiş- tir ki tay, buzağı, kuzu vesalr küçük yaş- taki çiftlik hayvanları için yulâf; en ol- vasıfları ortaya çıkaracak asıl âmil, iyi ve bakımdır. ve taşsız olması tabil şarttır. Fakat zular için bir de, evvelki yılın olmasımı tavsiye ediyorlar. İlk çıkarmalıdır. Yulâf, gerek kasablığa çı karılacak erkek kuzular için; gerek da- mızlığa kalacak dişi kuzular için ayn! derecede faydalıdır. Kuzular mer'aya çı- karıldıkça yulâf nisbeti azaltılabilir. O zaman Gaha ağır yemler vermek ve me- selâ susam küspesi gibi yağlı şeyler yex dirmek gerekleşir. Küspeyi kepekle ka « rıştırmak iyidir. Erkek kuzular kesime Rönderildikten sonra bu yemi dişilerden de almak ve artık mer'ada otlamağı bi rakmak Iiktısadi olur. ) Kuzular kendi başlarına yemlenmeğe alıştırılmalı, katf'iyen ana koyunlar yanı« na bırakılmamalıdır. İlk zamanlarda biraz fazla yaramazlıkları olursa da, üç aya varmadan 20-25 kilo kadar ağırla- şırlar! Böyle bakılacak bir sürünün kue, zularının satışta daha fazla para getire.. cekleri gibi, damızlıkta da daha çok ve. rimli olacakları güphesizdir. Birkaç yıldıt yurdumuzda hızlanmış olan Mer'nos koyunculuğunun bu öğüd- lere daha çok kulak vermeleri lâzım gel diğini bilhassa hatırlatırım. 1C. G. notlarından istifade edilmiştir.J Tarımman - Zirai müşküllerinizi, öğrenmek istedikleriz nizi bize yazın , size cevab verelim, b İzmir ve Adana Hava seferleri Devlet Havayollarının İngiltereden sor olarak getirttiği tayyarelerle kadrosu ort bir tayyareyi bulmuştur. Her sene Anka. râ ile İstanbul arasında yapılan hava ses ferleri kış aylarında ilkbahara kadar ta« |ül edilirdi. İstanbul ile Ankara arasında- |kı hava seferleri posta mahiyetinde gö- tüldüğünden bu seneden itibaren kışın da seferler, hava müsaid gittiği gün'lerde yapılacaktır. Adana ve İzmir hava istasyonlarının her türlü hazırlıkları tamamlanmıştır, Yirmi üç nisan bayramından itibaren ha« vayollarının on bir tayyaresi İzmir, A- dara, Ankara ve İstanbul arasında see ferlere başlıyacaktır. Pilot kadrosmu ta. mamlanmış bulunduğundan Balkan an- tantına dahil devletlerin hükümet mer- kezleri ile Ankara arasında yapılacak ha« va seferleri ancak gelecek yazdan itiba- ren yapılmağa başlıyacaktır. En eski TFayyarecimiz öldü Yaşayan arkadaşları arasında en ese ki tayyarecimiz olan mütekaid albay Salim İlkuçan bayramın birinci günü Yeşilköy istasyonuna gelirken — kalb sektesinden vefat etmiştir. Merhumun cesedi Gülhane hasta - nesine getirilmiştir. Cenazesi dün as - keri merasimle kaldırılmış, Beyazıd ca miüinde namazı kılındıktan sonra Şe - hidliğe götürülerek merhum General Şükrü Naili'nin yanımdaki makbereye ir, Cenaze merasiminde ar kadaşlatı, tayyareciler ve Hava Kuru- mu âzaları bulunmuşlardır. 4 d