14 Sayla v B Son Fos a'nın te'rikası: 62 yaylım ateşleri takib et i. Saray bir anda karışlı ve har canbıraş çığuıkları duyuldu. Abdülhamid ise kireç gih muzikası gelmiş.. mütad vechile (nö- bet) çalmıya başlamıştı. Bü vazifeyi pazar günleri mabeyin muzikası ifa ederdi. Çarşamba günü, (Bahriye silâbendaz taburu) nun ban dosu, perşembe günü de (Tophane mu- Galatadaki sarraflar, diğer dükkân-| tilar; askeri bir ihtilâl var diye şakır şakır dükkânlarını kapamışlardı. Gala- ta halkı, şuraya buraya kaçışmıya baş- Mamıştı. Korku, Beyoğluna sirayet et- mişti. Burada da bir panik başgöster- mişti. İstanbulun Eminönü, Bahçekapı,zikası) gelirdi. Diğer günler, muhtelif BSirkeci cihetleri de birbirine girmişti. |alay bandolarının nöbeti idi. Vakıâ, a- Buralarda bu heyecanlı hareketler|lay bandolarının muzikaları da fsna devam ededursun; Köprünün Galata|değildi. Fakat, ilk saydığım üç bando, cihetindeki başında bulunan (Aziziye)|cidden büyük bir zevk ve takdir ile karakolu ile Bahçekapıda, -şimdi, Ka-/dinlenirdi. rako mağazasının bulunduğu yerdesi-| İşte o gün de bahriye bandosu gel- *Bahçekapı karakolundan zabitler, ka-'miş; -hiç unutmam - «Le jour et La nunlar, askerler koşa köşa vak'a ma-|nuit» ismindeki operanın çok sevdiği- halline gelmişlerdi. miz bir parçasını çalmıya başlamıştı. Arab tüfekciler, bunları görür gör-|, Bandonun çaldığı yer ile harem dai- mez; kasaturalarını havada sallamıya: ' resi arasında bir haylı mesafe, ve iki — Yaklaşmayın.. yakarız.. diye ba- / yüksek duvar rağmen, Girmıya başlamışlardı. haremdeki kızların, kadınların çoğu, Zaten böylece bağırmasalar da, yan- SON POSTA Yazan: Ziya Şakir Birdenbire kışlalar tarafından birbirini müteakip silâh sesleri yükseldi. Bunu em dairesinde .i kadınların i bir yüzle dışarı fırlamıştı dajresindeki kadınlar, genç harem ağa- ları; — Eyvahlar olsun! Düşmanlar sara- yı bastı. Diye bağrışarak oraya buraya xo - şuşmıya başlamışlardı. Tüfekçilerle «Söğüdlü bölüğü» efradı derhal silâhlarına sarılmışlar; saray kapılarına köşmüuşlardı. Müşir - paşa, Küçük Tahir paşa, Halil bey, Yusuf| bey ve saire gibi büyük tüfekciler, nö- betdi yaverler, hünkâr çavuşları - o sırada Abdülhamidin bulunduğu - kü- çük mabeyin dairesinin önünde top - lanmışlardı. Abdülhamid, üstkattaki odasından | derbal aşağıya inmişti. Rengi, bcmheı yaz kesilmişti. Doğruca kapıya gelerek orada toplananlara: — Ne oluyor? demişti. | 4AOSİ SPOR S Romen Trikolor takımı | bugünG.S.ilekarşılaşıyor İstanbulspor Eyübü 6 - 0, Sülğmaniye Topkapıyı 2 - O, Beyoğluspor Trikolor'u 2 - O yendi, Beşiktaşla Bevkoz berabere kaldılar Pera - Romen takımı maçından bir intıba Romanyanın birinci sınıf profesyonel |takımların maçı beklendiği kadar heye- futbol klüblerinden olan Trikolor bay- | canlı oldu. larına hiç kimse yaklaşamazdı. Çünkü, "ikinci fırkanın Arab ve Arnavud ta- burları efradile tüfekcilere hiç kimse Hdokunamaz; her hangi rütbeyi haiz o- Mursa olsun; kendi bölük, tabur ve elay. kumandanlarından başka hiçbir zabit! ve âmir, bunlara müdahalede buluna- snazdı. İki taraftan koşup gelenler, tüfekci- merin bu ihtarı üzerine derhal geri çe- Mkilmişlerdi. Aziziye karakolu kumandanı Giridli Mustafa paşa; derhal zabitlerden birini bir arabaya bindirerek Yıldıza, ikinci fırka kumandanı Şevket paşaya gön- Germişti. Aynı zamanda vukuu hali hi- kâye eden bir rapor yazarak Abdülha- mide arzedilmek için başkâtib Tahsine takdim etmişti. v Fakat hâdise Abdülhamide arzedi- finceye kadar, aradan bir saat geçmiş- ti. Bu müddet zarfında Köprüden blrı tek kimse bile geçememiş, bu iki Arab tüfekci, Köprüye sahib ve malik kesıl- mişti. Bir saât sonra, Yıldızdan gelen ara- balar, sökün etmişti. Bunların içinde, Sarıklı zühaf alayının zabitleri ile, Ab- dülhamid tarafından gönderilen yaver- Jer bulunmakta idi. Bunlar, tüfekellerin yanına gelir gel- mez arabadan inmişler; her ne talebleri sa, Abdülhamid tarafından kabul e- ğine dair teminat vermişlerdi. Bu- nun üzerine tüfekciler: — Faddal, yâ büyük kumandani! Diye; ellerindeki kasaturaları kendi | bölük kumandanlarına teslim etmişler- di. Bu iki cür'etkâra verilen teminata ne dereceye kadar rlayet edildiğini bilmi- yorum, Yalnız, bu iki çavuş, Orhaniye kışlasına getirilerek orada, Arab *abit- lerin odalarında tevkif edilmişti. Ertesi gün de, rütbeleri -doğrudan doğruya- | evveli mülâzimliğe terfi ettirilerek gîğfum beğinci orduya gönderilmişler- | © MEŞHUR, YILDIZ. MUHAREBESİ | Hazır sırası gelmişken, size mı-şhur' (Yıldız muharebesi) nin de içyüzünü' nakledeyim. Belki bu meseleyi bilirsiniz. Fakat bu mühim hâdisenin de bugüne kadar meçhul! kalan tarafları vardır. | Bir Şşeker- bayramının ikinci günü idi. Harem dairesi, büyük bir neş'e :- çinde bulunuyordu. Bir gün. evvel ol- duğu gibi bugün'de takim takım sultan- lar, vükelâ aileleri tebrike gelmişlerdi. | Renk renk uzun etekli elbiseler giy-| miş; pırıl pıril elmaslar ve şefkat ni-| iş şanları takmış kadın grupları dalreden| daireye geziyorlar, bazı dairelerde de genç saraylılar, çalgılar çalıp oyunlar| oynıyarak büyük bir zevk ve neş'e için- de eğlöniyorlardı. I Vakit, Ikmdive vaklaşmıştı. Saravın sattanat Kapığı önüne bahriye bando|| kafeslerin arkasına toplanmıştı. Sarayın her tarafında derin bir sü « künet hüküm sürüyordu. — Lâtif mu- zikayı dinliyordu. Birdenbire, kışlalar tarafından birbi- rini müteakib silâh sesleri yükselmiş - tL Birkaç dakika devam eden bu, tek tük silâh seslerini, şiddetli — yaylım ateşleri takib etmişti. Saray birbirine karışmıştı. Harem Fakat bu suvale, hiç kimse cevab ve- rTamda Taksim stadyomunda iki maç yap- rememişti. Çünkü, silâh seslerinin ne- tu Birinci ayun Şişliye karşı idi. Düzgün kimse haberdar değildi. | Abdülhamid, heyecanını güç muha-! faza ederek, sualini tekrar etmişti: ı — Ne oluyor? Nedir, bu silâh sesleri? demişti. (Arkası var) Bir Doktorun Günlük Süteri Notlarından — () Kızılın ihtilâtları Ve tedavisi hakkında -e 3 Bazı çok ağır kızil vak'aları vardır. Bo- Baz hınnak o kadar şiddetli olur ki bo- yunda büyük bezler olur, şişer ve ili hablanır, Ameliyata kadar gider. Bu gi- bi vak'alar maalesef tehlikell ve ölümle netlcelenir, Bazı kızıl vak'aları vardır ki çok zehirli pritakoklar tahlı tesirinde hastalık başlayıp daha döküntü devresi Bugünkü program 6 Künunuevvel 1937 Pazartesi İSTANBUL Öğle neşriyatı: 12,30: Plükla Türk musikisi, 1245: Cinlata- saray - Rumen Trikolot maçı. 12,80: Hava « dis, 19,06: Plâkla Türk musikisi, 13,30: Muh- telif plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı: 18,30: Plâkla dans musikisi. 19: Çocuk ti-| yatrosu, (Falaka), 19,80: Konferans: Ali Kâ. mi Akyüz: Çocuk terbiyesi. 19,55 Borsa hü- berleri. 20: Rifat ve arkadaşları tarafından görünür görünmez bir halde iken umumi tesemmüm ile hasta gider. Kızıl zatür- rce kasabat ta yapar, Bu da çok vahim bir Ihtilâttır. Kızıl böbrek iltihabı ya- Pâr. Bu da ikinel kısımda — söy. lediğimiz — gibi —ikdi derecede — olur, | X Sedikğin P GRCÜ Ğ Cd sında veyahud daha zonra idrarda çok kesif albomin görülür. Bir hasta tanı - rım ki idrar o kadar azalmıştı ki yirml dört saatte bir kahve kaşığı mikdarına dinmişti. Üreli hall gayet aşikârdı. Maa- mafih bu hasta kurtulmuşlur. Şimdi çok iyldir. Kızıd kulak iltihabları yapar, yıl- larca akıntı devam eder ve sağırlık hu. sule getirir. Velhasıl kız! vücudün öte- ginde berisinde bir takım apselerde bü- yük çıbanlar da yapâr, Bunlar da nme- Byata kadar gider, Kızıldâ difteri ihtilâti çok görülür. Kı- gılli olanların boğazlarından netme âli- nıp Mmuüayeneye serketmelidir. Bazan difteri mikrobları da işin içine karışır, ancak bu muayene İle meydana çıkar ve tedarisinde geç kalınmamış olur ve bün- lar mutlaka sür'atle ve mümkün met- tebe erken yapılmalıdır, (*) Bu notları kesip saklayınız, yahud bir albüme yapıştarıp keleksiyon yapınız. Sıkınlı zamanınızda bu notlar bir doktor gibi Imdadınıza yetişebilir. Nöbetci Eczaneler Bu gece möbetçi olan eexzaneler şunlar. dır: İstanbul cihetindekiler: Azsarayda: (Sarım), Alemdarda: — (Ab- dülkadir), Beyandda: (Cemill), Samat- yada: (Teofilos), Eminönünde: — (Salih Necatl), Eyübde: (Arif Beşiz), Fenerde: (Hüsameddin), Şehremininde: (Nazım), Şehzadebaşında: (İ. Hakkı), Karagüm- rüktet (Suadi, Küçükpazarda: (Necall Ahmed), Bakırköyünde: (Merkez). Beyoğlu cihetindekiler: 'Tünelbaşında: (Matkoviç), Yüksekkaldı- rımda: (Vingopulo), Galatada: (Mer- kez), Taksimde; (Kemal-Rehul), Şişli- de: (Pertev), Boşiktlaşta: (AlL Rıza). Boğariçi, Kadıköy ve Adalardakiler: Türk musikisi ve halk şarkıları. 20,30: Hava raporu. 2033: Ömer Rizu tarafından arabca söylev. 2045: Belma ve arkadaşları tarafın- dan Türk muzikisi ve helk şarkıları (B. A). (21,15: Radyo fonik opera (FPaust) Stüdyo or- kestrası refakattle, 22,15: Ajans haberlerk |22,30: Plâkla sololar, opera ve öperet parça- Jları 2250: Son haberler ve ertesi günün programı, | AOA 6 - 12 - 937 « Pazartesi 1230 » 1250: Muhtelif plâk neşriyatı, 1250 - 13.15: Plâk: 'Türk müsikisi ve halk garkıları, 1313 » 13.30: Dahili ve harici ha « berler, Akşam neşriyatı: 18.30 - 19.00: Muhtolif plâk neşriyatı, 19.00 - 19.30: 'Türk musikisi ve halk şarkı - ları, (Halük Recal ve arkadaşları), 19.30 « 1945: Saat üyarı ve Arabea neşriyat, 1945 - |20.15: Türk musikisi ve balk şazkıları. (Mü- zeyyen ve arkadaşları). 20.18 - 20.30: Kon - ferans: Server İskit, 20.30 - 21.00: Plâkla İdans musikisi, 21.00 - 21.15: Ajana haberleri, 2115 » 2155: Stüdyo sulon orkestram, 1 . Techafkovaki “Pigüe Dame, 2 - Strauss Song Vlennolse. 3 - Bolsdeffre Sulte Lorraine No, 23 4 - FPauchey Rose Thâ 2155 - 2200: Yarınki program ve İstiklâl margı, I Yeni neşriyat I Taşan — Merzifan Halkevli tarafından çı- karılan bu meemuanın 43 Üncü sayısı çık- |muştır. Avcilık, atıcılık ve balıkcılık — Ayda bir, çıkan bu mecmuanın 20 nci şayısı İntişar et- miştir. Bu sayıda aveinin bileceği şeyler, 57 söne avcılık, İki aşk, balıkcılık hakkında tek- simler vardır. Altan — Elâziz Halkevi tarafından her ay çıkarılan bu mecmuanın 31 İnci sayısı çık « mıştir, Çocuk — Çocuk Esirzeme Kurumu tara- fından çıkarılan bu haftalık Çocuk mecmu- aşinın 62 inci sayısı renkli bir kapak içinde çocukları alâkadar eden birçok yazı ve ro- sünlerle çıkmıştır. Üsküdarda: (İtübad), Sanıyerde: (Asaf) Kadıköyünde: (Gandet -: Osman Hujüsü), Büyükadada”* (Halk). Heybelide: (Tanaş). Bağaziçi — Bü aylık resimli mecmuanın IB inci söyıı Tonkli bir kapak içinde çık: Dlıîlf-_ İlk devre sıfır sıfıra bitti. İkinci devrede Süleymaniye hâkim bir reden geldiğinden, ve ne olduğundan bir çarpışmadan sonra 2-1 galib geldi. - (oyuna başlamış ve devrenin sonlarına kinci maçını da dün Beyoğluspora karşı |doğru Süleymaniyeden Hamdi üstüste yaptı. Birinci devrede penaltıdan bir gol iki sayı yaparak takımını gâlib mevkte yiyen Romenler ikinci devrede ağır bas- | çıkarınıştır. tılar. Rakib kalesini bir hayli zorladılar. Fakat Bambino Beyoğlusporun ikinci golünü attıktan sonra oyun yavaşladı ve bu maç da 2-0 aleyhlerine bitti. Trikolor bugün gene Taksim stadyo- munda, Galatasgrayla karşılaşacaktır. Her iki maçta da kendilerini yormadan oynadıklarından, bütün kuvvetlerini ve göyretlerini sarı kırmızı takıma sakladı- lar demektir. Oyun saat 245 dedir. Bu müsabakadan evvel Galatasaray B takımı İstanbulsporla karşılaşacaktır. İstanbulspor Eyübü büyük bir farkla yendi Dün İstanbulspor, Eyüble karşılaştı. E- yübün, son zamanlarda aldığı neticeler Şişli - Trikolor karşılaşmasından Heyecanlı bir safha bu maçın büyük bir hususiyet göstermi- yeceği kansatini vermişti. Nitekim böyle öldu. İstanbulspor takı- ma nefessiz olmasına rağmen, Eyübün o- yumuna faik bir maç çıkarttı ve altı tane göl attı. Eyübün dün bu kadar büyük bir sayı farkile yenilmesinin sebebi, takımın, top- lu bir oyun oynıyamaması ve her oyun- cunun kendi başına çalışmasıdır. Eyüb takımı belki, en ful şeklinde çık- mıştı. Oyun taktiğinde muvaffak olamadı ve raruri neticeye vardı.. yenildi. İstanbulspor takımı: Mecdi; Samih, Hasan; İrfan, Hayri, İsmail; Adnan, Sa- bih, Sami, Nejad, Enver, Eyüb: Halid; Mehmed, Alâeddin; Meh- med, Şükrü, Faik; Ferdi, Zaven, Nejad, Haydar, Faruk. Hakem: Bürhan (Galatasaray). Sü'eymaniye Topkapıyı ikinci devrede yendi Ligde en müşkül vaziyette bulunan bu ğ YAZ v , Süleymaniye: Muvaffak - Ruhi, Bür- han - Sabri, Orhan, Reşid - Rauf, Daniş, İbrahim, Sabri, Süreyya. Topkapı; Tahsin - Hakkı, Sabahaddin - Şeref, Mehmed, Tahsin - Yunus, Kâmil, Salâhaddin, Hamdi, Besim. İkinci küme maçları İkinci küme lg maçlarımdan olan Ge- lata Gençlerbirliği - Feneryılmaz maçı dün yapılmış, 2-0 Galata Gençlerin galt- biyetile bitmiştir. Davudpaşa - Karagümrük karşılaşması da sıfır sıfır berabere bitmiştir. Fransadan cevab Bekliyoruz (Baştarafı 1 inci sayfada) Antakyada «Yeni Gün» gazetesi niçin kapandı? Antakya, (Hususi) — Sancak halkınım fikirlerini neşreden türkce Yeni Gün ga- zetesinin kapatıldığını yazmıştım. Gaze- tenin kapatılmasına sebeb bir ilâve çe karmasıdır. İlâvedeki yazı şudur: «Gazetemiz, itizarımızda da bildirdiği. miz gibi son vaziyet üzerine çıkarılması lüzimgelen yazılardan dolayı birçok sgü- tunları böş olarak basılmış, ancak dün gece saat 22 de vaziyet tekrar değiştiğin. den bu ilâvenin eklenmesi zaruri olmuş. tur, Parti Başkanımız Bay Gani Türkmen, Bgece saat 22 de Delege tarafından davet edilmiş ve bu mülâkat yarım saat süre müştür. Mülâkattan sonra Parti Başkanı gazetemize şu mühim beyanatta bulune muş'tur: «— Delege ile mülâkatımızda bayrak meselesini görüştük. Delege Suriye baye rağının indirilerek bir daha çekilmiyece- ğini, bununla beraber hükümetin bayra- ma İştirak etmemek kararında devam et- mekte olduğunu, Yüce Komiserin gelmi- yeceklerini bana resmen bildirdiler. Hal- kımızca bayram yapılıp yapılmıyacağını yarın (bugün) kararlaştıracak ve keyfi- yeti bir beyanname ile ilân edeceğiz.» Suriye Başvekilinin sözleri Paris, 5 (ALA.) — Suriye Başvekili Comil Mardam, Tan gazelesi muharririne beyanatında, Fransa - Suriye müahede- sinin her iki memleket menafli hususun- da karşılıklı bir himaye ve garanti rejimi kurduğunu söylemiş, Hatay ihtilâfının süreti hallini Suriye halkının adâletsiz bulduğunu kaydeylemiş ve Suriye-Fran- sa muahedesinin Fransa tarafından tas- diki lüzumunda ıstar etmiştir. Eski İspanyol Başveki'i Parisde Paris, 5 (AA.) — Eski İspanyol Baş- vekili B. Largo Ceballero, bu sabah Va- lencia'dan -buraya gelmiştir. —- a ee |