“Ben bir tımarhane kaçkınıyım !, yapmalı, nasıl çıldırmalı? P'—“ıhınede benimle meşgul olmıyan yegâne ıdan:ı doğru yaklaşıyor, karşısına oturuyor ve yazdığı kâğıdı kaparak cart cart yırtıyorum Röportajı yapan: Faruk Küçük (Tercüme ve iktibas hakkı mahfuzdur! h — S İki genç kız habire saatlerine bakı* 8 Tar., Fuadlarla Cemalin masalarının .:**'“dü Bri elbiseli, çakır gözlü, ko- —ıı. Yakalı, çizgili gömlekli biri uzun ö küğıda mürekkeble bir şeyler yazır ne ei gören Fuadla Melik birbirterie gfh “Şaret ettiler, Sanki beni görmemiş P! '_"u”"*verplenne devam ettiler, ü Oto Cemal de bana bakmağa başla” Orta b SA buğu yi boylu, şişman, hafif çiçek bo- üzlü bir bayan yanıma geldi - Üue . desirez - vous (*)? dedi, Yüksek sesle cevab veriyorum: — Anlamadım. — Ne emrediyorsunuz? — Dondurmalı kahve.. — Kafe glase mi? * — BHayır., Mektubu yırtılan zat ve mektub — Ka v a B Hn-tî yavaneuat reketlerimle herkes alâkadar — olduğu Re "v]".ar;,, 3 1 dım. Na-| Palde 0 neye olmuyor? Şundan bir inti- Yle ise pardı adım. Nat H Sil kahye bu? Ve RRr ÜOĞ ( alma E'h gri elbiseli adam, se - Ça İ ğ İBUN. .. ve Anlamıyacak ne var? Soğuk xah-| P" ılarra,,ın î' a Üzerine sıcak dondurma dök, getir Belki bu tanımadığır Uraya... -Bu muhavere cereyan ederken se- “h, Perde perde yükselmişti. Öyle ki “Stahanede son cümlemi duymıyan m—*» kalmamıştı. Şimdi bütün muha- €hin mevzuu benim. Herkes - bir - Tine kaşla gözle beni gösteriyor. hâî'ldam soldan, türkce, fransızca mu- ©re kırıntıları kulağıma ça — Deli midir, nedir? — Dondurmalı kahve ne imiş? — BHenttir nedir?... — Ya saldırırsa?.. Fuad oldukça yüksek sesle: - Zararsız delidir, diyor. lik biraz sükün buluyor. ©to Cemal, makinesini çıkarmış, re- alıyor. Ayan garson bir tepsi içinde bir ta- dondurma ile bir fincan kâhve ge kese deli olduğum kanaatin O hâlâ yazısına devam ederken ya* vaş yavaş kalkıyorum. ÂAyağa kalk - mam ler de başlarını kalı İ yorlar. Yazı yazana doğru gene yavaş | yavaş şikârına atlamağa hazırlanan bir kaplan gibi ilerliyorum. O hâlâ yazıyor. Masasının önünde bir lâhza duruyo- rum, Benim yanına geldiğimin farkında bile değil. Usullacik karşısına oturu - yorum, Ve bir hamlede' önündeki kâ- Bıdı çekip cart cart yırtıyor ve parça - larını yere atıyorum. Adamcağızın' başındaki şapka arka- sına doğru kayıyor, ağzı açılıyor, b Gözleri evlerinden firlıyor. Ne ol - Vasgunu Şaşırmış bir vaziyette ayağa kalkmağa çabalıyarak kekeliye keke « liye: — FEfendi! diyor, beni tahkir ediyor- sunuz. Hiddetli bir sesle: sim bak tirdi, ö İslpdiğiniı bu mu? İlr— Evet.. yalnız bir de boş tabak ge- Çabucak bir de boş tabak geldi. 14 -İkinciteşrin SON:-POSTA 4 wwm__ Herkesin gözü bende, ne Pugün Taksimde | tıklarından oyun uzatıldı. Neticede öi Mdurmayı böşalttım. Üzerine ke- vağ İtina ile salatanım üzerine zeytin "'8' Bezdirir gibi kahveyi döktüm. Ve Vaş yavaş yemeğe başladım... Antr- e"""l_v şımu söyliyeyim ki, hiç de '& olmamıştı hani, İstefseniz, siz de Tübe ediniz eminim ki fena bulmı” Yacaksınız. is'sYJGmeftP bacet yok, bütün kahves di Bözü benim üstümde idi. Yeniden h:Sunmpğe başladım. Bundan sonra Yapacağım, nasıl çıldıracağım?. C-'şnılırı çerçeveleri indirsem, sonra — Ne, diyorum, hem — huzurumda İbenden müsaade almaksızın şapka - ile |yazı yazmağa cür'et et, hem de üstelik |beni tahkir et, ha? Diz çök bakayım, haydi huzurumda diz çök, diz çök! * Adamcağız müdhiş şaşırmışdı. Bu e- nada yüzünün ıîdıîı şekli â.ırir etmellt imizâ aricinde.. her şeyden evvel lmk.:;- ::* korku ifade cdı_voî. H:fslı - neden çıktıktan sonra Ccrr!nlın cıddgn üstadane aldığı resme - baktım. - İçim | yandı. Kendisini bu kadar korkuttu - ğ'um:; pişman oldum.. Di müthi Ç yüz Hra ödemek ihtimali var. İ va. öde yruyordu: g ğ Ş—Yc. bende iki yüz Hra değil, ikl yüz Shrğâ;x,mqin? Kimsin ki önünde diz &ra bile yok ama ne olur ne olmaz,. çökeyim.? — Ben kim miyim? Ben kim miyim hâ? Ben kim miyim ? — Evet, sen kimsin? — Ben hâ!, Ben, beni tanıyamadın mı? Ben general Francoyum yahu! Müşteriler masalarından kılk:mş - lar., bir çocuk ağlıyor.. Fıuıd.ı Melik ya mımıza gelmişler.. pastanenin sahibi telâşla telefanun bışıııdfu _gıımnı.ır para vermeden kaçan müşterilerin pe- şinde... Birini dövmeğe kalkışsam? Bu da lehlikeli, . ; ? Ya döveceğim derken dayak yersem? âten etim ne, budum ne? çi Bir yumruk yesem; sağlam fücceten! '#fat ederim. R_NE yapmalı yarahbi; nasıl çıldırmalı? ütün pastanenin gözü benim üstüm- K adetâ herkes bir şey yapmamı bek-| “Yor. Etrafı tedkik - ediyorum. — Foto ile: Fuadların masalarının orta - Srındaki masadaki gri elbiseli sap -| — Ben devam ediyorum: K kalı adam olan, bitenderi bihaber, ya-| —. Evet; ben general Pnnçğyum. Zisını çiziktiriyor. Benim bu hareketle-|Daha bu sabah İspanyadan güğm'_L. İMe karşı adamcağızın yazisini bırak-| . Hakikaten hiddetli idim: Rol yaptı- Maması sinirime dokumuyor. Onun da ğımı unutmuş, deliliği tamamile be - İç olmazsa beni gözünün ucile süzme- nimsemişdim. N e Sini istiyorum. R Pastanenin en kabadayısı şişman ğlî Gözlerimi ona dikiyorum. Mutlaka | gâhtar vlrmhil yanıma yaklaşıyor. Eli- İ İ i zuma Koyarak: :Iir:l ıbıkm”ım SONS LN İ ııı—nnıı:;ıur arkadaş diyor. Ne oluyorsun? Uuyar, İra — Çek pis elini üstümden. Şimdi se- aha aeeüe mbılqıyan:'!_n ; ha_- i de kahrederim. Sen de di: çök ba- Teketini adetâ bir nevi tahkir ağdedı- î;y"m, diz çök diyorum. hr& Öyle ya benim gayri tabil-har Korkarak uzaklaşıyor. (*) Ne emrediyorsunuz? (Arkası var) k ride& çotbası pişirmek için mutfağa indi- ğini fotoğrafçıya mücssese sahibi haber SPOR 5 futbol maçı yok Mülâyim, Hindli güreşçi ile tekrar karşılaşıyor İstanbul fatbol ajanile Taksim stadı idaresi arasında ikinci lig maçları yüzün- den ihtilâf çıkmıştır. Bu sebebden dolayı bu hofta yapılması icab eden ikinci lig maçları sahasızlık yüzünden geri kal - mıştır. İstanbul futbol ajanı Taksim — stadını | protosto etmiş ve bugün orada oynana * cak Galatasaray - Süleymaniye maçını bu maksadla Şeref sahasmma almıştır. Tak - sim stadın"'a maç yapılmadığına göre Ka- diköyde ikı, Şeref sahasında üç maç ya - polacaktır. Hindli - Mülâyim güreşi bugün yapılıyor Türk Hava Kurumu menfaatine tertib edilen Hindli ile Mülâyim arasındaki gü- reş müsabakası bugün saat üçte Taksim stadında yapılacaktır, Maltepe - Deniz lisesini veleyboelde mağlüp etti Askeri liseler arasında tertib edi'en se- nelik voleybol müsabakalarında dün Beyoğlu Halkevi salonunda başlandı. Fikstür mucibince birinci müsabaka Deniz Harb lisesi takımile Maltepe lisesi arasında yapıldı. İlk devreyi deniz takı- mı 15.14 kazandı, İkinci devreyi 15-13 Maltepe kazandı. Son devrede yapılan oyun çok heye - canlı oldu İki taraf ta on beş sayı yap - Sarağ, İpe'k tepe takımı 19-18 sayı ile müsabakayı ka- zandı. Gelecek hafta maçlara devam edile « cektir. Beyoğlu Halkevi kızlarının müsamereleri Gusti Huber ve kesi» adında bir film gösterilmektedir. voği i 5 Bu filmin baş rollerini Albert Matters- Beyoğlu Halkevi s«por kolunda çalışan kızlar dün Mevsimin son jiznastik mü- | fOCk ”: Guüsti Huber yapmışlardır, Mev- samerelerini vermişlerdir. Âletli jim « |YU gudur: ; rastik ile müzikli dans numaralarına işti- Ğ K“îçük bir :;::k;ıî:ıî:'l:mîk):î rak edenler ayrı âyrı alkışlarımışlar ve | 14 olmasına ç evler " tüsabakalâr çok güzel olmuştür. sunda değildir. -Başvekil ise- bebemehal kralı evlendirmek istiyor. Prenses İlov- Galatasaray mürakabe hey'eti — (xa da kızını kral ile evlendirmek arzusu- falatasaray Spor klübü İdare heyeti |nu besliyor. Prenses kızı Julyfyı bir ma- başkanlığından: Klübümüz yüksek mü » | nastırda büyütüyordu. Bir gün kızını ças raknba heyetinin altı aylık alelâde iç - | Bırtmıştı. Fakat tesadüfen kendisi tayin Umar 27/11/037 cumartesi günü saat 14 |edilen mevkide bulunamamıştı. İlk defa de yapılacağından sayım mürakâbı ha « | yapayalnız kalan Julya ne yapacağım ya- yeti âzamızın o tarihte klübümüz idare | şırıyör 've' Franz adındaki - genç ve çok merkezine teşrifleri ehemmiyetle riön o | güzel bir şairin yardım teklifini kabul e- Bu hafta Saray sinemasında «Aşk Ül- ve Alkazar, sinemalarının programı Bu hafta Saray sinemasında şayanı dikkat bir Alman filmi gösteriliyor Rheinhold Schunzel diyor. Julya bir müddet sonra Fra ahlâksızlığını görerek ondan ayrılıy Nevmidane - bir surette evine dönen Franz can sıkıntısı İle cebindeki fişekleri sokağa fırlatıyor. O sırada kral da sokak« tan geçmekte olduğundan iş bir sulkasd mahiyetini alıyor. Evlenmekten kaçınan kral, fırsatı ğanimel bilerek ortadan kay- boluyor. Kralı bir türlü bulamıyan başvekil hapiste bulunan Franz'ın krala çok ben- zediğini görerek ona kral rolünü oyna - tfyor. Julya bir günlük vevgilisinin kral olduğunu görünce çok seviniyor. Fakat bu arada hakiki kral avdet ediyor. Mevki. ine geçiyor ve Julyanın annesi ile evıeni- yör.: Julya da Pranz ile evleniyor. Junur. < eKİR ıl,,_CIî.___çi_—ymaş” Marlen Ditrih | Çelik kale Parisde aşçılık ediyor Çısı çok mes'ud bir tesadüf neticesi ola « rak bir gün meşhur bir lokantanın mut- fağına girince karşısında sinemanın bü ; yük yıldızı «Marlen Ditrih» i — görmez Mi? Parisli arkadaşımızın ilk sayfasını süsliyen bu resmi bü tesadüife borçluyuz. Bakınız, Marlen Ditrih kendisine ge - tirklen karides çorbasını beğenmemiş, da- ha iyisini yıpıbilectgıni düşünmüş, h_lr yıldız hevesi ile mutfağa inmek istemiş, lokaftanın sahibi için ne bulunmaz ni - met! Fakat az evvel mes'ud bir tesadüf nc- ticesi.. demiştik ya, sonradan hatırımıza geldi, Marlenin lokantada olduğunu, ka- Çölik Kale'de Victor Francen Oynayanlar: Victor Francen, Vera Ko- röne, * Mevzuu: Harbiye nezareti ikinci büro- sunda çalışan binbaşı Despinal günün bi- rinde meşhur Maginot istihkâmlarından birinin kumandanlığına tayin edilmiştir. Bu kumancanlıkta yüzbaşı Ardent da va- zfe görmektedir. Yüzbaşı umumt harb esnasında çok yararlıklar göstermiş ve Rhin havalisinin işgali sırasında henüz ön yedi yaşında bir kız ile evlenmişti. Harbe ış olan yüzbaşı sulhtan hiç höşlan- miyordu. Kendini içkiye vermişti. Eski hastalığı âsabını bozmağa başlamıştı, Ka- rısı İle bir türlü geçinemiyen Ardent ay- Wermiş olmasın! mı yaşamaktâ ise de âmirinin karısı ile “Alkazar,, sineması: Gangsterler Joseph Callelfa ve Franchot Tone'un | baş rollerini yaptıkları bu filmin mevzuu Şüdür: İki haydud çetesinin Harlem'de kavga ve dövüşmesi esnasında bakkal Sehnci der tehdid ediliyor, Kızı Anne bir gaze- teden yardım taleb ediyor. Gazetenin ad- Hye kısmı muhartiri Barlton ve birinci Mmuhabiri Higgins haydudlara kârşı mü- câdüleye girişiyorlar. Bakkal Sahnelder *Cuba» ya gitmektedir. Gemide yangın gikıyor. Barton ve Higgins derhal tayyare ile yetişiyorlar, Barton paraşüt ile mip gemide bulunan adamı kurtarıyor, Fakat Nevyorkta Sehheideri vuruyorlar, Az sonra Anne çetenin birinci reisi olan Arelloyu yakalatıyor; Adam her şeyi i- tiraf ediyor. Bu sayede Barton; gemideki eşyaların yanan maddelerden mürekkeb olduğunu Öğreniyor. Nihayet Barton ile Anne evleniyorlar. HNört yapmasını hoş bulmamaktadır. Bir gün kale efradının teftişi sırasında elektrikler birdenbire söner. Birçok si- Tâh sesleri işitilir. Ortalık aydmlanınca binbaşı İle çavuşunun öldürülmüş oldu- Bu görülür. Polis, tahkikatında bunun kıs kançlıktan ileri ge'diğini tesbit ve yüz- başı Ardent') itham eder. Venard adın- daki polisin yapmış olduğu tahkikattan ise işin casusluktan ileri geldiği anlaşılır, Yüzbaşı casusu bulmak vazifesini üzeri- he alır ve bir ğece manevrada mülüzim Legen'in Alman zabiti olduğunu meyda- na çıkarır.