Hariı; piyasalara annrmal tekliiler yapan firmalar mahkemeye veriliyor 'Tabako vT ” goA lll Na elee irketi €) atmiş ve piyasayı da en| rket açmışlır. Tekarrür eden flata salara anormal teklif- yı düşürmeğe teşeb - gibi Karadeniz sahil ların bu neviden ha - iktisat vekâletinin yap- Te v met flatının şimdiden tah karsısında ehemmiyet vermektedirler. Adapazarlılar bir zahire pazarı istiyorlar Adapazarı (Hos — Burada — köylüler satışından çok şikâyet etmektor ise 250 den aşağı düşmiyoceği iyet & oldukla- hütlere gi- mahalli müddetü- ebile tahkikat aç - mahke - - İlar tarafını etmektedi Şehirde bir zahire pazarının bulunmama- n gerek köylüler, gerekse şehirliler çok lmama- ter, Yeni yapılacak sarelt anlaşmaları arın - kle ve tüccarın dilediği fi- dirlar. Şehirli doğrudan doğ- ruya köşlüden &liş veriş yapamamaktadır. Lüleburgazda sebze bol Lüleburgaz (Hususl) — Büu yi Eâkttağli ve dtaşlı köylerinde sebee Çok verimli bir hbada” İlertemiştir. Köylü Çıkardığı mahöus İstanbul piyasasına sövketmöktedir. Ge- lecek sene için daha çeşitli sebze yetiştiril- mesi düşünülüyar, Bu yıl Mardinde 10 bin ton mahsulât elde edildi Mardin (B Ti anya ile Ucari n tacirler toplar bildi steklerini SUs — Bu yıl içinde yalnı Mardin merkezide on bin ton mahsulât elde edilmiştir. Kazaların mahsulâtı da Duna ilirse bu rakam bir misli daha yük- n tcaret anlaşması mü- metni Budapeşteye nza ve teâti e- Adanada portakal çeşidleri ıslah ediliyor Adana (Hususi) — Ziraat müdürlüğü A- dana - partakall mahani meraklılara dağıtmak teşebbüsündedi! teklilere beher fidan için ikişer lira üzı den soğuğa mükavim ve portakalı iri Iyt cins Z Vaşington neval AAA ten sonra temmuzda meyva veren Valansiya BRDDĞ — İçeşidi, memesiz llmon çeşidi ve şamoti çe- a Şidlerinden getirtilecektir. Trabzonda fındık piyasası 'Trübzon (Hususi) — Traba Kambiyo borsasında vaziyet u tahvilleri dün kambiyo bor - 4, 1505 lirada kas n karşılığı 49045 ola- üştür. P aogında satımaktadır. İpekli standardizasyonu ün beher kilosu dizi dengi olaraz | gülün 128-150 kuruş arasında alınabilmektedir. De- | er demet satışına | |yet İkinciteşrin 13 Rol haricindeki şahsıyelını ıdara gimesi lâzım gelen bir genç röllerde olabilir. haticin. muvaffak Yalnız, rol Hal ve istikbalin tanzimi Çankırıdan Uslu i H. gı tanzim bileni Halini etmesfni istikbal andişesi hafifletmiş aa San'atin icabları ve muvılfakıval Çanakkale oku- yucularımız. dan Mehmed Con- türkü San'atta ist ahibi - olacak San'atinin İcab. larına uymuüş ok muvaffaki- ihtimallerin! yaltmaktadır. aa Neş'esini muhafaza etmesi lâzım gelen bir genç kız irden Cemile imzasile soruluyor: masi, ir- | ve köylerden küllk mektedir. İhracat, mal bir şekilde devam et lerde piyasaya çok fazla mal gi at ı kabuklu azami 18 ektedir. Bon gi diği için, fi- fındık 35, aktadır, Sındırgıda tütün satışları müstahsili memnun etmiyor Bındırgı tütünleri Di Amerikan, Glen ve Geri Amerikan kumpatyalarile Felemenk ve Sabri ve birederi tlca- ı'll)mı kilo kadar [u[ dir. Nazımlık mevkii: resi bu kumpanyalar tütün âlırlarkı ç seyirel kaldıklan sonra barekele gelmiş, beş kuruştan altmış kuruşa “kadar tülün ılmışe fır. Piyasa; bu suretle giren l bareketi diğer alıcıları dâ tereddi, müştür. Çünkü zürra 'nhıw İdare: girecek, yüksek. flatla” iştirak edecek, zürrat n aksi netice has Samsunda tütün sat (Hususi) — Tütün girmiştir. Bir kast B gl © inen tütünlere Geri * Son Posta , nin edebi. romanı Şimdi bu danteli öperek başımı yas" tıklara vuruyorum. sam yaranamıyacağım. Fakat Mahmu- ömrümdür. Onu hiç kimseye feda edemem, Nerimana bile... 30 Temmuz, 1936: 1 Ağustos, 1936; , Sofrada altı kişiyiz. Hacer her lokmada içini çekiy rlara' bak kıp dalıyor. Bel! L since bir nevi matem tutmada! Bir a- ık Gülsüm de m>» un iki ke- lâfmı etti. 1haneye gidip ağır söz-| va ol verme! ma l*kL ö me ile ahmure bir lâ "cpîı o I(r. ba î»,ız lkı de İı.r ce « Bereket ver-| binden tarifey çıkarıp Beylerbey n yirmisinden"|den Üsküdara giden ilk vapuru z atil oldu da davanın|liyor, Ne yapan, geçim dünyası... Oft dı. Ar-/insanlardaki bu menfaat kaygusul! ben- idltnanın ça-|de bile.. fakât benimki. ne para, ne resine bakmalıyım. Ama Neriman kıza-|pul... y cakmış.. henim umurumda mı? Esasen| Başım dönüyor, Mahmuroye bakamı” Mahinureyi parmağına doladı, ne yap-|yorum. ; ecek bir eş seçerse, bir taraflı b olabilir. Her iki halde de larına olduğu kadar fikirlerin: Zira: Yürü- un bir taralı ne kadar |güzel afı da acılarla, ralarla doludur" Tez elden ciddi kurmak emeli olmalıdır. ve iradesine yı mek mace- yuva Son Postı Folograt tahlili kuponu olut| Herkesin üzerinde ittifak ettiği bir hakikat: RADYOLİN Kullanmak şartile Dişlerinizi terte- miz, bembeyaz ve sap sağlam ya- par. Ona yirminci asır —kimyasının harikalarından bi- ridir, denilebilir. Kokusu — güzel, lezzeti hoş, mik- roplara karşı te- siri yüzde yüzdür, DA Kullananlar, dişlerini en ucuz şera- itle sigorta ettirmiş sayılırlar Maliye Vekâletinden: 2257 sayılı kanunla verilen selâhiyete istinaden evvelce ilân edilciği üzere eski nikel yirmi beş ku- ruşluklarla bronz on kuruşluklar 30-11-937 akşamın- dan sonra tedavül etmiyecektir. Tedavülden kalka- cak olan bu paraları ellerinde bu'unduranların mez- kür tarihe kadar bil'umum malsandıklarile malsan- dıkları veznedarlığını yapmakta olan Ziraat Bankası sandık ve şubelerine ve yahut Cumhuriyet Merkez ankası şubelerine müracaata mübadele etlirmeleri ilân olunur. — “4216, — “7687,, Baş, diş, nezle, grip, romatızma ve bütdn ağrıla- rınızı derhal keser. İcabında günde üç kaşe alınabilir. İsim ve markaya dikkat! Taklitlerinden sakınınız. Bilmem ki o bana bakıyor mu? 6 Ağustos 1936, Büyükada: Dört gecedir defterimi açmadım. İçim o kadar dolu, sinirlerim o kadar gergin ki tiyorum. Bu dört gün içinde iki mühim hâdi- se oldu: biri, Beylerbeyinde, Mahmu- reni beni t de, ramıyöri yalıya kadar şimdiden Daha hâdise, taliin felâket nI:'nı—_lur_ aç ayımı ki Jlıı diğim bu defterde bilhassa :m. Yoksa ömrümü: bir ları unlatımati: nde çok mühim olurum. r verdim; ileride, ân servetim de sahibi Mahmuredir, iz, beyaz, küçük güverci- ahmure! Kimbilir belki o, bir gün k eder de, bir akbabanin pençe: le kazıyarak yazdığı bu sayfalarda bu korkunç ihtiras destanımı okur ve bel- ki o zaman temiz kızımın - beyazlığını, söndürmemek için kararttığım günleri- me yanar, ölümüme hiç değilse bir dam, k değil, haykırmak is.|©' ijna bu zulmü edi; iJise şimdiden ma akıtır. Ah, bu bile bana ilk. zümde hiç samimit değildim. Bilâkis o- ncede bir teselli geliyor! Yalnız bende de bir endişe uyandır- korkuyorum ki ben göçtükten sonra o- ümün şu sözü bu ğını başka eller kirletecek- galttı: İ'Akkl r buna dengidengine diye- * Bu bahar goncası, pembe ren-|mağa gittiğini biliyorum. Muhakkak yarak mı soldursun ve cana can | gene şu ark daki beyaz köşktekile- aze özünü vızlamaktan yör ul-|rin o; 'lu ile sandal safasındadır, muş bir arıya mı emdirsin diyecekler! Peki, onlar haklı ise, tabiat neden ba- 'or, neden damarla- tımda hâlâ yirmi min alevini sön- dürmüyor? Neden, bu hayat man' endişemi büsbütün çı Ben onun kiminle nereye dolaş- r paylıyorum, ge- Or, Mahmure bu gençle önünde hem boynumu b için için kudu kızgın bir demir ücu da mı saplanmağa b ne —Ç İkat ne bir sanda a ş kız da peşinden ayrılı Hattâ ba: ıra da ancak bir hafta anışırlardı. Fa- Bu böyle. hâdi y Dün değil, evvel nip bahçeye ü, havuz ba: m. Ne var, Güls çalık?, Diye sordum. — Mahmureye kızdım da.. larda yok.. Dedi. gelince, dü. Sabahle- yin giş « Neye kaşların — Ben hiç farkında değildim. İyi ki haber verdin., Dedim. gene orta> sizin na- — Belki, dedim, biraz tepede dolaş- mağa çıkmıştır. Yahud. iskeleye kadar. — Ne yapacaksınız? Sa sihatinizi dinliyecek mi? uzanmıştır. Meçak etme, gelir. Gülsüme «Merak etme» : derken sö- — Bakalım... (Avkazi var)