SON POSTA Hergün Öküz yerine At Yazan: Muhittin Birgen ürkiyede ziraati makineleştir- moek fikri etrafında, muhtelif #ki devirde, iki hâteket oldu; birinci devri, Avrapada ziraat tahsil etmiş «kitab çift- çileri» açtılar, Asılları harbden evvelki zamanlara kadar giden bu «kitab - me- mur çiftçilere ziraatin makine ile, b sa geniş toprakların kolayca sltımı ne getiriveren traktörle yapılmasını istediler ve bu fikir lehinde geniş bir propaganda yaptılar. Zâhirde bu fikir ldi; harb sanuunda canlı kuv- lü daralmış — bir et yıldı ve bü olanlar, borç edi ler ve makinelei Kendisi için & *ni iştialli motörlerde yak: halletmem ek harc aldılar, enüz mi meselesini yam az ve tamir kuvveti hiç yök dene- « olan bir memlekette | uvaffak olmasına hiç , kitab çi İ pagün- dasına yanmış ve tarlayı kitab üstünde, | mahsulü yemek esnasında görmeğe alış- | maş olanların sözlerine inanmış olanlar, | biter birer iflâs ettiler. Ellerindeki mâ- kineleri değil, babadan ve dededen kal- ma toprakları bile kaybettiler. Türkiye topraklarında sade traktörün değil, alelâde elle veya hayvanlâ tahrik Hlebilen yardımcı ziraat makinelerinin bile kaybolduğu zamanlara tesadüf eden 931 şenesinde İzmirde, kooperatif kültü- yü neşretmek maksadile neşrettiğim 'Türk Kooperatifçisi» mecmuasında «Ata kaside» diye bir makale yazmış ve öküz- n traktöre değil, öküzden ata geçilme- si fikrini ileri sürmüştüm. Bizim içinde çalışmakta olduğumuz köylü muhitinde bu fikir etrafında ehemmiyetli bir pro- pagandaya giriştim. * Makineli ziraat fikri, ikinci bir de de, Rusyadaki kollektif ziraatin methi- yeleri aramızda fazla yayıldığı bir manda, yeniden meydana çıktı. sene, bu sütunları karşı Ççok iyi tetkik edilmesini ve hiç olmazsa tedriç ile hareket olunmasını tavsiye et- | tiğim kombinalar meselesi de bu harı tin eseridir. Mes'ul başların taahhüdü tazammun eder sözler söylemiş olmala- şükür, bu, lüzumundan de gene l Türkiyede | R“esı'm!ı' Maka evvel Amerikadan bahsederken: — Bu ülkede işçi mağrur ve müstakildir. Sermayenin hi- müyesini istemek ihtiyacında değ nin yardımını arar, demişti. A: yetin elân böyle olduğunu söyliyerek gurur duyarlar. HL S5UÜZ z Yeni moda olan Bir güreş tarzı Bu güreşe, Hind güreşi denir ve San- fransiskanun vıcık vicik çamuru içinde yapılır. Bu işde yanan yalnız hakem değildir. Ringin etrafını kuşatan meraklı seyir ler de, kendilerine düşen çamur payları- m alırlar, zirasat makineleri üzerinde, devletin yar- dımı ve top vvetile, kooper: çilk yapmak Toprak ü tünde kendi elil: da dövmüş, mal olgun bir devr diyalı içinde kooperatifçilik geçirmiş bir adam sıfatile söylüyebilirir ki Türk köyünü şenlendirmek için lüzu- | müundan eri mek lâzım değildir, Te yatının £ kadar git- İ üz 94 deree al etmemiş, petrol yahut $ meselesini halle den y kuyuları bulmamış, benzin çıkarma işini memlekette toprağı karışlırmak ve çok mahsulü toplamak için m kullanmak fikri, milli ziraatin leri için, çok zamanında iye İstanbul x larını hâlâ şu orta tarih devri araba- larının tekerlekleri altında tahrib eden bir memleket, tarlaya motör sokmamalı- dır. Motör imal etmiyen, motörü tam ve her yerde tamir edemiyen, bazan küçük bir yedek parçası için Amerikâya kadar Biden ve nihayet iyi şoförü pek ender o- len bir memleket bu tecrübeye girişmek La'dkını haiz değildir. Bütün bu sebeblerden dolayı, Atatür- kün son nutkunda öküz yerine at kullan- mayı tavsiye eden akılâne siyasetten do- Tayı hem memnun olmalıyız, hem de bu siyasetin bir an evvel tatbikat sahasında .yol aAlmasını temenni etmeliyiz. Türkiyede at cinsini ıslah için bir za- mandanberi pek güzel çalışılıyor. Maca- ristandan Türkiyeye pek çok ve pek gü- | E —a mesini bizzat temin ettiğim bu ra bir aral köylüler de rağbet ettiler. Bugün de güzel atlar yetişmeğe ba; ı mikdüri çoğalmıştır. Bir yandan da hem dahilde Üretmek, hem de gene tmek kabildir. Macarların hı tihar ettikleri bu hayvanlar, hem kud- retli, hem de çevik mahlüklardır. İki hayvan, iki tonluk bir yükü, toprak yol- Jarda hile yüzlerce kilometre götürmeğe muktedirdirler. Bunun için, Macar zi - ğini, Macaristanda ge- bir ziraat makinesi sanayli mevcud â rağmen, gene bu hayvanlar ederler. Bunlar, Ööküze nisbetle hem çok, hem çabuk işlerler ve makine- min verebileceği faydaların büyük bir kısınını temin ettikleri halde önüun ma- zarratlarından uzak kalırlar. x» 'Türkiyenin hayatını gâh kitabdan, gâh nazariye ve akideden ıslah etmek İsti- yenler şimdiye kadar bu işde de aldan- mışlardır. Türkiye, bir zaman için Ata- türkün dediği yoldan giderse çok kara- nır ve ziraatte çok ileri gi Zaten öküz verine at kullanmak demek, ziraatte ma- kine kullanmamak demek deği! birlikte çalışacak bir hayli makine var- dır. Şimdilik bize lâzım olan da 1, makinedir! Muhittin Bi İSTE e motör gen zel kısrak girdi; bunlar memlekette gü- zel döller verdiler ve hâlâ da veriyorlar. İlk defa olarak bir tanesi yüz elli lira gi- bi fevkalâde ucuz fiatlarla, mahsul mu- kabilinde, Macaristandan Türkiyeve gir- müşteri almaları mahzurlü görüldü, yasak edildiği söylendi, fakat yeni işlemeye başlıyan otobüsler otomobilden sayıl- İSTER le: i tihaddan da kı is sız her faali mektebde devam da daha ge ginin de pt r Amerikada vazi- aya mi AR | HERGÖN BİR FIKRA | Ramazanın birinci günü güç gelmişti Bir ramazan günü bektaşiye - s0T- muşlar: Erenler rtamazanla nasılsın? Bektaşi cevab vermiş: — Birinci günü biraz güç geldi ama, ikinci günü alıştım.. — Deymek oruç tutuyorsun hal — Oruç tutmuyorum. — Birinci günü güç geldiği halde, ikinci gün alıştığın oruç değil mi? — Hayır, birinci günü, oruç tutu- yor musun? diyenlere tutmuyorum; cedabını vermek güç geliyordu. İkin- €i gün bu cevabi vermiye alıştım. ——— IA Bir hayata malolan Korkulu rüya İngilterenin Kin emlâk sahibi olan şehrinde büyük Con Milinham 64 uğu halde şimdiye kadar korkulu rüya g emiş i- miş, Geçen hafta bir gece rüyasında çılgın bir koç tarafından kovalanırken görmüş! Rüyasını o kadar haki bi yatağından kalkarak ak ümidile dokuz met eki odasının penceresini disini aşağıya fırlatmıştır! Et sler tarafından nakled e bir müddet Sonra da oldu diği has müştür. Hastane daktoru neden pencereden atladığını sorduğunda Con çılgın —bir koçun k isini boynuzlarına takarak pencerederi aşağıya attığını söylemiş -| tir. Fakat ortada ne koç ve ne de bir şey bulunmamı: Biçare iht bu rüyayı hayatına akşam büyük oğ- 1 kavga etmiş ve bu ka iği heyecan üzerine z i. Doktorlar görd bu heyecanına atfetmektedirler, İngiltere harbiye nazırı ve kadınlar İngiltere harbiye nazırı Mr. Hore Be. lisha bir münasebetle: — Muarızlarım, üyasi muvaffakiyeti- min kadınların beni sevmesinden ileri geldiğini söylüyorlar. Ne kadar yanlız.. 1 ane kadar benimle birlikte gezmek ir. Atla|arzusunu gösteren tek bir kadına ras! meş değilim. Ama, ümid kesilmez. bilir, belki bir gün ben de bu bahtiyarlar resine katılabilirim, demiştir. R İNAN, İSTER İNANMA! 'Taksi otomobillerinin ana caddelerden geçerken durup İNAN, İSTER hada lüzum bulunduğur ASI N Daimaelele.. XX ldir: Bir elin şakırtısı çıkmaz, deriz. İt- etin doğduğuna iman ederiz. Bu, hayatın yet ©di nda böyledir. Allede başlar, sonra iş hayatına geçerek örü- s bulur, Paranın bilgiye, bil- olduğunu ve her şeyde daima itti- ı unutmiyalım. NDA Parçalanmadan bir Saniye evvel übta Bu resim Kaliforniyada bir motosiklet |müsabakasında, rükibinin parçalanma- |sından bir saniye evvel alınmıştır. Moto- siklet bu şekilde diklendikten sonra za- vallı müsabıkın üzerine düşmüş ve be- :rr-.h?reı_— uçuruma yuvarlanmışlardır. Üç ayda 1000 bisiklet çalan hırsız Viyanada bir bisiklet tir. Bu hırsız, çı letleri derhal ba leketlere ihraç ediyormuş. 15 ihracat 270 i bulan bu mahir iklet hırsızı nihâyet yâkayı ele ver- niştir. Hırsız 3 aydır bu işle meşgul olduğunu |ve o güne kadar 1000 den fazla bisiklet hraç ettiğini itiraf etmiştir. Poliste istic- vab edilirken hırsız şu sözleri söylemeği de unutmamıştır: — Benden ne istiyorsunuz. Avusturya bisiklet fabrikalarının firmalarını başka memleketlerde tanıtıyorum. Yekdiğerile evlenen iki kardeş Amerikada genç bir karı koca evlen- diklerinden bir ay sonra kardeş ölduk- larını anlamışlardır. Bu kardeşlerin « neleri 1918 de ölünce, kızı bir aile, erkeği de başka bir alle evlâd edinmiştir. Bun- lar Amerikanın ayrı ayrı yerlerinde bü- üşler ve geçen yaz da bir çiftlikte rbirlerine rastgelmişler ve sevişmişler- dir. Bunu da evlenme takib etmiştir. Fakat kızın üvey annesi, bir gün da- madının, üvey kızının kardeşinden baş- bir şey olmadığını anlamış ve vaziyeti veni evlilere anlatmıştır. Yeni evliler boşanmıya karar vermişlerdir. | | | türemiş- nd > mamış olacaklar ki binmek istiyen her müşterinin işaret et- tiği her yerde durmakta serbesttirler, arkalarından ayni sür'atle gelmekte olan otomobillerin kendilerine çarpması || ihtimalinin bulunmasına rağfmen! İNANMA! İi li aai eee gieeieeedil ee ll SAA Z İkinciteşrin $ — Sözün Kısası Destekle duran — İnsanlar İsmet Hulüsl ostum, beni evine çağırmıştk sokak dolaştik res elimde soka tan gonra evi buldum. Dostum gülef Y*” te karşıladı. Yedik, içtik, dereden konuştuk. Gece yarısına yakın dostüt beni yola düzüyordu. Kapıdan çıkaclır sırada: — Hele ben de geleyim! Dedi. Zahmet etmermr di, bizim Yıkılma o teğine çarpa — Biraz sa gün evini € çarparsın da... — Bu bakkalın evinin desteği de pi tuhaf insanın tam alnına çarpacâk halde, aman dikkat et! Caddeye çıkmıştık, büktü: Ş — Ne yapalım, dedi, biz nasıl fakirst” komşularımız da öyle, evlerimiz ev geğil amma, desteklerle tutturuyoruz. Bü sa yede da; boyî““"ı kılmaktan kurtuluyorlar. * Dostumdan — ayrılmıştım. yürüyordum. Yolumun üzerindeki evİ' destekleri yoktu. Fakat ötede beride tük destekli evler de gözüme ilişiyo'” Ve hiç manası olmadığı halde saymi? başlamıştıra. eTi e$ — Beş desteksiz, bir destekli! — Dört desteksiz, bir destekli! — Altı desteksiz bir destekli! — Desteksiz. — Desteksiz. — Hep desteksiz. j Dalmıştım. Birdenbire bir insan kalâ balığı fçerisine girmiş olduğumun f4'F na vardım. Dört yanımda irili mevkili, mevkisiz, paralı parasız insâft vardı. Onlara baktım: — Ne kadar da evlere benziyorlat! Dedim. Ve sonra düşündüm. Bir Kit bana: — Ne düşünüy Sualini Jaf sun? şu cevabı veri ızda bu kadar İnsafi 'îı desteksizdirler. F#” diğe » |durur, desteki ' zik ki insanların tekleri gibi gözle gör hne evler gibi dıj'î İKİNCİTEŞRİN T Arabi s” 536 a L B 1 ci Teşrin —| Resmf sene Hazf M 1937 | — İti CUMA Rumi sene af Kendini düşün: Ha"â"; ) komşunu unutma? vazifendir.