BON POSTA aa Şar WYSĞA Süleymaniye klubübün yeni | Beyoğlu ğîalkevind binasında dünkü merasim —< aa aa a Muhittin Üstündağ: “Güreşi memlekete daha fazla yaymak için her mektepte bir güreş minderi bulundurmalı! ,, diyor | Peşte muhteliti bugün İstanbul muhteliti | || e karşılaşıyor l Peşte muhteliti bugün ikinci ve son maçını Kadıköy stadında «İstanbul muhtelitile» yapacaktır. İki hafta içinde yaptığı hususi id. mandan sonra bugün sahaya çıkacak olan İstanbul muhteliti, henüz mev . sim başında olduğu içindir ki bizi memnun edecek bir kuvvette değil. dir. Futbolcuların tam hazırlıklı ve formda bulunmadıkları bir sırada ya- pılacak olan bugünkü maç kuvvetl! Macar takımı karşısında ümid edilen parlak dereceyi almamıza imkân ver. miyecek olursa bundan dolayı ne ida- Süleymaniye klübünde dün kü merasimden intwoalar reciyi ve ne de futbolcuyu tenkide Holkevi epor Deyromma Dün Süleymaniye klübünün Vezneci -| sporumuz cumhuriyetin her sahada oldü-|| hakkımız yoktur. Takım halinde muh- Beyoğlu Halkevi tarafından cumhu - lerde belediyece tahsis edilen binaya nak- | ğu gibi bu sahada alâkasına mazhâr ol -|| telif klüplerin oyuncularını bir ara- riyet bayramı münasebetile hazırlanan münasebetile binanın küşad resmi ya- | muş, kudretli elemanlar yetişmeğe başla-|| ya toplamış olan Peşte muhtelitinin büyük spor bayramı dün Halkevi salo - ır. Merasimde güreş gösterilerine | mıştır. Son olimpiyad ve Balkan güreş- bizi tatmin eden bir oyun gösterece- nunda büyük bir kalabalık önünde ya- dığı sırada vali Muhiddin Üstün -| lerinde elde ettiğimiz neticeler bunun en|| Bine hiç şüphe bile etmemek lâzım - iştirak eden gençler takib etmiştir. Muallim Mazharfi mihver olarak yaptığı yüksek ; onun muvaffakiyetini ilân edef dakikalarca alkışlanmak suretilt gılanmıştır. baş dağ da gelmiş, ve güreşin en heyecanlı | bariz delilidir. Binaenaleyh sözümün ta-|| dır. "“”"""”_ Ş a e A ÇB S , K T AA MERA MA bir safhasında bir muharririmize demiş- | hakkuk edeceğinden hiç şüphe etmeksi - Uzun zamandanberi ciddt bir mâaç Tun bir nutkile açıldı. durelökirei a g ü b tir ki: zin diyebilirim ki im Avrupadan de -|| yapmamış olan muhtelit takım rast Güzide bir seyirci kalabalığına hita -| Günün en mühim hareketi — Biz Türkler daha ufak yaştan güre-İğil, Avrupanın bizden güreş için antre-|| Betirirse girişmiş olduğu bu işten, kim || »on göze başlıyan Ekrem Tor «Cumhuri - "'ğ şe başlarız. Bugün 7 yaşındaki ufak bir |nör istiyeceği günler pek yakında gele-|| bilir, be'ki de zaferle çıkmak imkânı- || .ctin on dördüncü yılı münasebetile bu- çocuktan 70 yaşındaki ihtiyarımıza va -| cektir. Güreşi memlekete daha fazla yây-|| nt bulmuş olacaktır!.. Ö..B. |/zada spor hareketleri yapıyoruz. Spor rıncıya kadar güreşmemiş ve bu spora a-|mak için iptidaisinden en yüksek mek- bedende, Gkrin, ruhun ve ahlâkın tasli- lüka göstermemiş bir Türk tasavvur ede- | teblere varıncıya kadar güreş minderleri ray, Fenerbahçe gibi bazı büyük klüpler | Yesine hâdim bir harekettir. Evimiz bu miyorum. Ben de küçük yaşta yağlı gü- | Konmalı ve talebe her zaman için bu min- | , » 0 G dükleri halde kendilerinin | Yolda dikkat ve inita ile yürümektedir. rTeşlere çok meraklı idim. Arkadaşlarla | derlerden istifade etmeli ve bu süretle p y aa a D l D fırsat| -Bu münasebetle Atatürkü minnet ve her zaman yağlı güreşler yapardık. Hat- | güreşe teşekkülâtı müsaid ölmiyanlar ay- , li l l dirler. Hiç SYEt ile yâdederim» Nutuk alkışlan - tâ öyle anlar olurdu ki yağ bulamazdık. | rıldıktan sonra diğerleri bütün tahsil şüphe yoktur ki her himaye bir enerji, mıştır. Ki 3 İçimizdeki güreş aşkını tatmin için yağ | Müddetlerince bu sporu fhmal etmemeli- (kiş randıman velhasıl bir muvaffakiyet | Btyrak merasiminden sonra müsaba - yerine vücudumuzu su ile ıslatarak işin | dirler. Esasen bu maksadları temin — ve ,i N N emin olma -| Falara başlandı. 35 kızın hep birden yap- pratik yoluna giderdik. Şüphesiz bugün- | gençlerin Tühundaki spor hevesini besle- | hdırlar ki çalışmalarında azami gaypoti tığı müzikli jimnastiklerin her hareketi kü amatörler için yağlı güreş revaçta ol-| Mek ve himaye etmek için bkı:;kzmdü gösterip muvaffakiyetler elde etmeğe :hr m:&!:wm nt':k':ı::: madığından böyl i teşkliâtı lâyihası meclise sunu! üzere a a Jjimnast bilhassa a: Z ikim ö aat ::ul::u::ıî hazırlanmış” bulunmaktadır.» başladıkları takdirde vilâyetçe yapılması | yaptıkları hareketler çok takdirle karşı- lâzım gelen muavenet imkân dahilinde dilecek bir nokta vardır ki biz Türkler| Muhiddin Üstühdağ bundan sonra şeh- S KSN - Şapilacaktır.. Erkekler arasında başlıyan âletli jim- güreşin mucldi olduğumuz halde hâlâ/rin spor vaziyetine temas ederek şun -| Merasimden sonra klübün idare oda - nastikleri bu sabanın en emektar mual - Avrupadan antrenör getirmek ihtiyacını | ları söylemiştir: sında hazırlanan masada davetlilere çay|lim! Mazhar tarafından idare edilmiştir ve lüzumunu hissederiz. Maamalih eski| e— Şu nokta bilhassa Şayanı ehemmi - ve pasta ikram edilmiş ve merasim sa -| Muallim Mazbar ilk hareketi kendi yap- devirde tereddiye uğrıyan bu - an'anevi İyettir ki bazı küçük klüpler, Galatasa -| mimi bir hava içinde nihayet bulmuştur. ' miş ve hareketi talebelerin çalışma'arı ranlığın dehşetinden evvel sonsuz hu- zuru dalgalanıyor. Adnanda da bu günlerde böyle bir hastanın tevekki uyanmıştı. Kendini çok kuvvetli, gö- rTünmezbir düşmana teslim ederken ar- tık ağlamıyor, inlemiyor, çırpınmıyor, sadece bekliyordu. Elverir ki yeni bir hâdise, bir tesadüfle bütün bu sükün anda dağılmasın ve bir tüy hafifli- Bile ebediyete atılacak yerde bir yıldı- rım çarpmış Çınar gibi çatırtılarla yı- kıltmasındı... Şimdi en çok bundan kor- kuyordu. Onda bu koörkü ve bu korkudan sıy- rılmak telâşı başladıktan üç gün son- ra, bir akşam apartımana, cebinde kü- çük bir gşişe ile gelmişti. Doğruca ya- tak odasına gitti, sarı ampulü yaktı ve yatağına uzandı. Dışarıda, yarı açık pencerenin tülle- | lerini kapayıp, bütün vücudü sarsıla sarsıla bir gevşekliğe, bir ferahlığa doğru kayıyordu. —Vi — Adnan, şimdi, son hafta içinda üstüs- tüne sinirlerini sarsan hâdiselerin ver- diği yorgunlukla, yarı uykuyu andıran bir bülyaya- kendini — kaptır - mıştı. Bu — hülya biraz — da sükünu — andırıyordu. — Fakat her büyük fırtınanın başlangıcında olduğu ray - Halkevi arasındaki basketi idi. Büyük bir mücadele içinde geeti saray kazandı. Kızların plâstik dansından bir spor yeniliği yapan spor “:jı kanı Şakir ve kızları yetiştiret » tebrike şayandırlar, l Cumhuriyet bayramı müna! | dirnenin Yavuzspor klübile l yıya karşı 17 sayı ile mağlüb ni p . .. Tekirdağlı Hüse, BErTEt T . ö mekten vaz geç Şehrimize gelen Hindli pch"",f Tekirdağlı ile güreşmesi lâzım Tekirdağlı bundan başka bir yimle de karşılaşacağını söy Pehlivan dün gece matl ilvan ile güreşmiyeceğini Türkiye şampiyonu, bu kararın$ 'olafi âb j; maçı 32 sayıya karşı 40 sayı ile G güzel güne nihayet verildi. Galatasaray B basketbol takımı takımt JÜ maçı yapan Galatasarah B M Hindli pehlivanla lâyimle karşılaştıktan sonra neticesinde bugün ayni zamanda ; rek Mülâyime mağlüb olan Hin " mağlüb ettiği Mülâyime mağli pehlivan ile karşılaşmanın dOĞrÜ " şyacağını sebeb göstermektedir. g Tekirdağlı Hüseyin Mülâyimlt karşılaşma bahsinde isşe şunlari T tedir: — Buna hazırım. Mülâyim tesbit etsin, bir hayır kurum! ne tekrar karşı! başdöndürücü, erişilmez bir | mureyi, kendi benzerini, otuz yıl ev- ğinden gelen gizli ve müphem | velki modelini Adnana yollarken bu ir duygu ile yalnız Mahmurenin gen- 'muammayı anlamak arzusile yanıyor- disine benzeyişinden vahşi, karanlıık du. Adnanın Mahmureyi sevmesi gibi bu sükünün da uzun Müddet sür- - İraz da kendisini sevmesi, kendisini öz- miyeceğini ve bu aldatıcı durgunluğun örselediği anlarda bile sanki mazi-|lemesi-olacaktı ve işte o zaman Gül- sinden intikam alıyormuş gibi bir şey- süm, yıllardır geciken ve bugün sade- ler hissediyordu. Hele son zamanlarda İce yolunu değiştiren ihtirasının intika- i İmını bütün dehşetile ondan alacaktı beslemeğe başlamıştı. Onu vaktile, ço-| Hele görsündü Adnan?... Gülsüm, arkasından gene-o dehşetli ihtiras ka- sırgasının şuürünü altüst edebileceği- ni biliyordu. Bu bilgisi, onda, mukad - derat sistemine kuvvetle iİnanan bir ilk ve orta zaman sofusu gibi yıllardır cukken anlamıyan, anlıyamıyan, bu a-|tam zamanında Mahmureyi «Gel bu-(hep kendi içine gömülü —yaşamasının |rini karartan ve hafif hafif dalgalandı- Z teşli kadının sinirlerindeki alevde yan-|raya'» diye geri çekecek ve sonra na- verdiği bir teerübeden doğmuş denebi- | ran tatlı rüzgârlı bir yaz akşamı geniş- mak için, bunca yıl içinde bir gün bile 'sıl ötekinin ak düşen saçları karşısına 'Jirdi. Ne ise hükmü kader © olacaktı. lıyordu. ğ eTT kollarına düşmiyen, düşemiyen Adnan | geçerek ve ona aynaları göstererek çıl-| Fakat iradesinin son bir frenile © felâ-| —Adnan, başını iki küçük yastığın a - AĞ ya bir budala idi, yahud da?... giın bir şeytan kahkahasile gülecek, gü- İşte Gülsüm şimdi bu sualin cevabını | lecekti. arıyordu. Bu şüphenin ne dereceye ka -| Hele beklesindi Adnan!. Bu taze, bu dar doğru olduğunu anlıyacaktı. Ad- |bakir ve adetâ rüzgârın dokunuşile da- nan erkekse neden onu sevmemiş, hiç |lında kütürdiyen bir erik gibi körpe değilse onun kolları arasında bir gür, |olan bu kıza onu nasıl ezdirecek, nasil bir gece bile kendinden geçmek arzu-|karşısında bozgun verdirecek ve bu sunu duymamıştı? Erkek değil mi idi? | gençiğin önünde inleye inleye onu Kanında kendi kadiın damarlarıni ya- | nasıl süründürecekti!. kan alevden eser yok mu idi? bu, nasıl| İşte Gülsümün intikamı böyle gö: bir muamma idi! Yöksa, en müdhişi ve | memiş, işililmemiş bir intikam olacı Gülsüme bir hakaret gibi en ağır ge-|tı. dilerini hazin talihlerine bir bırakışları leni, yoksa Gülsüm, şu eski sersem be-| Gülsüm, © günü düşünürken zevkin- | vardır. Adetâ hissedersiniz ki içlerinde Tediye çavuşu kocasından başka bir er- | den titriyor, sonra yalının boş odaların- |bir âlem tabaka tabaka çöküyor, bir keğe biraz hırs, biraz sevgi verebilecek | dan birine koşarak, sırtüstü, yumuşak | uluk siliniyor ve meçhulün, ebedi ka- rasına kaydırdı ve minimini şişeden BAŞ Di baş parmağı ile şabadet parmağı ara- a sındaki çukura serptiği beyaz tozu bur- NEZLE GRIİF nuna götürdü. Bugün,. yolda, her işe| || e elverişli şüpheli bir ayak satıcısının aKS TI gizlice ona sattığı bu beyaz tozu işle ilk defa kullanıyordu. Kim bilir be!ki de bir daha bu itiyaddan vazgeçemiye- cekti. O zaman da... Birden, iki parmağının arasını bu- run deliklerine yapıştırdı ve ilk çeki, te yüzünün ortasına doğru, soğuk bir bez yapıştırmışlar gibi bir üşüme his- setti. (Arkası var) keti geciktirmesine, o çöküşü hiç ol- mazsa bir müddet daha durdurmasına imkân yok mu idi? Adnan, bu ümicii de kaybederse artık yaşıyamıyacağını ve belki de o son mükadder günü bekle- meden bu ruht sefaletine kendi elile bir nihayet vereceğini gizli bir korku ile hissediyordu. Şifa bulmaz bir bastalığa uğrıyan- ların ilk çırpınış, ilk telâş ve heyecan- ları geçtikten sonra, yavaş yavaş, ken- bir sedire atılıyor ve ancak orada, göz-