Harp Ediyorlar Yazan: Muhittin Birgen (Baştarafı 1 inci sayfada) yandıklarını tasavvur - etmek kabildir. Dediğimiz gibi, arzın göğsünde şimdiye kadar bu derece büyük bir yanık yarası görülmüş ve işitilmiş değildi. Şanghayın enternasyonal bir şehir olması Üzerine onun dahilf kenarında bu şehri kurmuş olan Çinliler, burasını pek az zamanda yeni bir Çin şehri yapmışlardı. Ateş bu şehrin varlığını kızgın dilile yalayıp sil- di Şimdi orada bir şehir değil, bir yan- gin yeri vardır. * Yeni harb tekniği yalnız orada değil, bütün Çin topraklarında kuvvetini gös - teriyor. Japonlar, pek küçük kuuvetlerle büyük Çin ordularını perişan ede ede, topraklarını e 50-60 bin kişi- Çinliler 200- 250 bin kişilik bir ordu çıkardılar. Japan ordusu, alik olduğu teknik ve teş- kilât ku geçerek bu ordu. bozdu ve tahrib etti. Bugün hareket halindeki Japon ordusu yüz bini bulmadığı halde, karşısında beş Yüz bin kişilik bir Çin ordusu var. Japon ordusu Çinlileri yerde vurup perişan etmek! yor. Çünkü onun teknik kuv bilhassa hava kuvveti büyü , Reri hat üaKi yet üstüne vilâyet, Japonyaya az et ve bütün bi ne çok zayiatla çok m atla çok mu - de Çi- İlk defa olarak insanlılı tarafta makine ve motö ir tarafta in- san harbediyor. İnsanın yarattığı cansız şey, makine İle motör, bilhassa motör in- sanları soğan doğrar, et kıyar gibi mahve- 4ip gidiyor! * Uzakşarktakji büyük ve korkunç hai - dleye, Şapeideki büyük yangına uzaktan Beyirci olmakla kalmak hatadır. Görüyo- ruz ki yirminci asrın ikinci büyük har - bini kahraman insanlar yapacak değil, belki de havada uçan ve yerde koşan mo- törler yapacaktır. Sokaklarımızda otomo- bil gördükleri zaman kızan ve bir düş- mana bakarmış gibi bakan vatandaşları- mı gördükçe yüreğim sızlar. Emil Zol: nın meşhur ebir fazla insan, bir fazla kuvvettir» sözü artık manasız kalmıştır. Fazla kuvvet, insanda değil, motördedir. Bu memlekete sulh için de, harb için de motör lâzımdır. Bir fazla motör, ondan fazla kuvvet demek oldu. Bunun için, is- temeliyiz ki memlekette motör çoğalsın, motörden &anlıyan çoğalsın, motörü tamir eden artsın ve memleketimiz pek yakın bir zamanda motör yapmıya başlı İnsana karşı insan değil, motöre karşı motör, bilhassa tayyareye karşı tayyare çıkarmak lâzım geldiğini unutmamalı « yız. Yirminci asrın ikinci büyük harbi - nin ne olabileceğini gösteren bugünkü küçük, yahut daha büyük harb tecrübe- leri, işte böyle yangınları, yahut siper - leri berhava eden dinamitleri, siperler ü- zerinden on binlerce Çinliyi çiğneyip ge- çen tankları ile bize bu hakikati bir kere daha gösteriyor. Çinliler, insanları arka - larında ve yahut ellerile götürdükleri sed- yelerde taşıyan bir millettir. Onlar da mo- törü sevmezler ve otamobile husumetle bakarlardı. » Yerden ve gökten motörün hücumuna uğradıkları zaman akılları başlarına gel- miştir, amma iş işten geçmiştir. Başları- nın üstünden tayyarelerin bomba yağ - murları düşüyor; ifri vücudları- altında nca gibi eziliyor- Jar.Hayat budur, ezmesini bilmiyen ezi- lir! Kısa sö lim: Türkiyeye m zım, Türkiye motör bakımından bugünkü halde kalamaz, Türkiye motörleşmelidir; Türkiyede herkes motörden bir parçacık olsun bir şey anlamıya mecburdur! Muhittin Birgen Bir amele omuzunu makineye kaptırdı Ramisde Oruç sokağında olturan ve Ba- bariyede kumaş fabrikasında çalışan Tevfik oğlu Yusuf sol omuzunu makineye kaptır - mış, ağır surette yaralanmış, ve tedavi için Balat hastanesine kaldırılmışur. esli tankların ağır |* Bazı adamlar yapmacıktan hoşlanırlar: Giyinip kuşan- maları sun'i, hattâ müdafaa ettikleri fikir sun'? ve takma - dır. Kendilerini görüp konuşarların, dinliyenlerin üzerin- de daima fena tesir yaparlar, bir kukla hükmündedirler. O şekilde görünürler. — zanmak istiyen adam yapmacık- ilinir ki kukla değildir. Morfin yüzünden Çıldıran genç kız İngiltere polisi icap eden tahkikatı yapmak için, bulunduğu şifa yurdun- da ölen Mis Ellen Ruddle'i, mezardan çıkararak yeni baştan bir fethi meyt a- meliyesi yapmak ihtiyacını düymuş - tur , Ruddle 28 yaşlarında bir kızdır. U- zun müddet bir manastırda — yaşamış, sonra bu hayata daha fazla dayana - (mıyarak çıkmış, bulunduğu — mahalde kokain çeken bir kızla ahbap olmuş - tur. Bu suretle morfine alışan Ruddle bu zehire orkadar müptelâ — olmuş ki, bir gün almazsa veyahut şırıngası ya- pılmazsa duramaz olmuş, Ve nihayet bir gün delirmiş, yüzü gözü solmuş. Herkesin gözü — önünde çırılçıplak soyunarak — sokakta güneş banyoları yapmış, umum! âdaba mu - gayir daha başka hareketlerde de bu - lunmuş. Ve nihayet — kaldırıldığı şifa yurdunda, kilitli bülünan kapıyı yum ruklaya yumruklaya ölmüştür. Bir Çin hükâ;e;nin para tedarik'etmek için bulduğu garip usul Çinin Kvantung eyaleti, hükümetinin parasızlıktan çektiği sıkıntıdan kurtul- mak için bit müddet evvel çok garib bir emirname neşrettiği söylenmektedir. Bu emirnameye göre bu eyalette oturan her asile hükümetten 25 sent kıymetinde bir piliç satın almağa ve bunu besleyip bü- ütmeğe ve kıymeti bir doları bulduğu an tekrar hükümete iade etme, mecbur olacaktır. Kvantung eyaleti hü- kümeti bu emsali görü emiş tedbir sa- yesinde bomboş olan hazinesini doldurup mali vaziyetini düzelteceğine emin bu- lunmakta imiş. 7 Ani dı. Büyük holünün duvarlarına ada nafiamızın himmeli ile cidden güzel bir istas- yon binası yapıldı, fakat bu güzel eseri süslemek de lâzım- asılmak üzere | HERGÜN BİR FIKRA | Size gadredilmedi Bir tren kazası neticesinde ölen bir adamın karısına tren idaresi bin lira fazmi: r müddet sonra fyni tarzda bir kaza daha olmuş, bu kazada da bir adamım bir bacağı kop- müuş, tren idaresi ona on bin Üra tüz- Mindt vermiş, Kocası ölen, bunu haber alınca tren idaresine gitmiş, itiraz etmmiş, Direktörün cevabı şu: — Size değil, belki ötekine gadre - dilmiştir. Çünkü o on bin Hraya da bir bacak edinemez, fakat siz bin li- ranızla ne vakit olsa kendinize bir koca bulabilirsiniz. Üa İ Kendisi için Tavuk besliyen köpek Bir köpeğin kendisi için tavuk bes- lediğini işittiniz mi? Meğer Londra ci- varında son hayvanat sergisinde mü - kâfat kazanan bir köpeğin kendisine mahsus bir kümesi varmış: Bu köpek bir gün bir tavuk tutmuş, fakat tavuğu parçalıyacak yerde incit- meden kulübesine getirmiş ve bir da ha dışarı çıkmasına müsaade etme miştir. Tavuk ertesi gün — yumurtla mış, köpek de hemen yumurlayı mi desine indirmiştir. O gündenberi kö pek hergün yiyeceğini tavukla tak sim etmekte ve tavuğun yumurtladı taze yumurtaları keyifli keyifli yemek tedir. Lehistanda façia-ile biten bir futbol maçı Viyana gazetelerinin verdiği malü- mata göre, Lehistanın Psemial şeh - rinde Medka ve Psemlal futbol takım- | ları arasında geçen pazar günü yapı - lan maçta çok feci bir hâdise vukubul- müuştur: Maç başladıktan az bir müddet son rTa Medka takımı bir gol atmağa mu - vaffak olmuş, bunun üzerine seyirci - ler arasında bulunan Psemial takımı ta rafdarları bu neticeden fevkalâde hid- detlenmişler ve hemen oyun saha! hücum ederek gol atanı yakalayıp âö meğe başlamışlardır. Zavallı oyuncu - nün üÜzerine hücum edenler o kadas çok olmuş ve öyle şiddetle yumruk, tekme indirmişler ki, zabıta memüur - arı yetişip kavgayı yatıştırdıkla: kit gol atan oyuncuyu ölü bulmuşlar- dır. - tablolar yaptırtılması düşünüldü. Ressamlarımız arasında bir mü- | eser bulamamıştır. İSTER İNAN, İSTER / İSTER İNAN, ISTER İNANMA! sabaka açıldı. Şimdi söylenene bakılacak olursa jüri heyeti müsabakaya iştirâk eden ressamlarımızın yolladıkları 25 tablo arasında birinci mükâfatı almıya lâyık olan hiç bir NDA Amerikada hadım Edilen çocuklar Amerikada bir ıslâhhanede bulu - nan 16 yaşından aşağı 62 çocuk, cin - siyet hassasından mahrum bırakılmış, yani hadım edilmişlerdir. ilen bu çocuklardan yu - kı üz biri 9 yaşındadır. Ve bu ıslâhhaneye, bir çeki tahrif etti- ği için gönderilmiş bulunuyordu. Bu su retle hadım edilen çocukların, sakinle- şecekleri ve artık cemiyete zararlı iş - lere tevessül edemiyecekleri iddia o - lunmaktadır, Londrada kesif bir sis nelere maloldu Geçen salı günü Londra ve civari- fi pek kesif bir sis kaplamıştı. Sisin ke- safeti Londranın bir çok mahallerinde ve bilhassa Times ırmağı taraflarında beş metre uzağı görmeğe mani olacak derecede idi, Belediye bütün elektrik ve havagazı fenerlerini yaktırdığı hal- de bu fenerler siyah sis tabakaları a - rasında farkolunamıyacak bir manza - ra gösteriyordu. Bütün trenler büyük bir teahhürle Londraya gelebilmişler ve Londranın içinde her türlü müna - kalât kesilmişti, Günün kaza bilânçosu da korkunç - tur, Vukubulan kazalarda on kişi öl - dir. müş ve hafif yaralılar müstesna yüz - den fazla kişi de ağır surette yaralan - mıştır. Bir günde 28 tuvalet değiştiren yıldız Meşhur sinema yıldızlarından Joan Crawford, yeni çevirdiği, «Manken» filminde, tıpkı mankenler gibi bir gün- de tam 28 tuvalet giymektedir. Hele bir sahnede 6 defa tuvalet değiştirmek- dir. Oldukça yorucu bir iş değil mi? İNANMA! tan kaçınır, olduğu gibi görünmiye çalışır, giyinme şeklin- |unutulan v den, konuşma şekline kadar her şeyinde samimidir, fikir- leri hürmetle dinlenir, yanlış görülse dahi tetkik edilir. Çünkü bu adam SOÖZ ARASI Sözün Kısası | Eldiven.. Şemsiye.. Baston.. E. Tala <—— Tek eldiven.. 34 tane, Çift eldiven 13, Baston, erkek şemsiyesi 9. Bu rakamlar, tramvay ve tünel & rabalarında unutulan eşya listeli den birinin içinden alınmıştır. İ Ve hepsinde de, rakamların aZ ça tehalüfü ile ayni eşyanın adlarını Hü lursunuz. Bu, son birkaç yıl içerisinde tevki lâde yorulan, sersemliyen dimağı beti rin sadece bir kıstas'ından ibaret dül ğildir. İnsan, düşünceli veya derdli lürsa ber şeyi unutur, her şeyi kâ! debilir.. â kendini! eldiven, baston ve şel düşünceli veya derdli olmaksızın kaybedi ki | msiğt d Onun i ehemmiyetle |kek mod. miş, şem: oldukça aza Eldiyene çiftini iki, satın alamazsı cebinizden y sar, Haydi y i â Böyle böy ir yılda, belli olma dan, bütçenizden on, on beş liranif zuli harcanmış olduğunu L"Urü"ün::l- Ben, bastanla şemsiyeyi çoktafi lanmaz oldum. Son nümuneleri, KÖ z hâtıra olarak, elbise dolabının İÇ b;' şesinde, tezbi ş;ıcaklarl. ( uykuya dalmış ola dururlar. Fakat eldiven!. B ya ellerimi tozdan, kirdef ı."f! edeceğini iddia eden )"'b" n.. O, bozuk para saymayı l n çuzeı larınızdan kurtulmak bilmiyen, bE |da bir kırklara karışan o mel'ün, O İcaf, o domuz veya köpek derisi M ibur! Ah, öona öyle düşmanım çare?! ğ Erkeklerin eldiven giymeleri! sak edecek modayı — moda dük ben — bütün kalbimle tebcil ğim . Türkkuşu Gençlerine Lt . Dil öğretilecek 'Türkuşu faaliyeti gün ggçı_ıbF t maktadır. Bugünkü şekilde TÜf ki sivil tayyarecilik Balkan n nin hepsine faik bir durumd“_”;i kan milletleri memleket gençliğ" hakkak ki askerliğe hazırlıy sivil tayyareciliğe bizi g Kaatla Ve ıımn"“-’ ni YSf « çerarlf mış bulunmaktadır. Bu mâ' nanistanda paraşüt kuleleri Y2 ta, sivil tayyareciliğe hız Ankara ve İzmirdeki paraşüt l gi ikmal edilmiş u]duğundığui::“”. larnalara başlanacaktır. ilmt İnüz bu hususta bir faaliyet mektedir. Şehircilik müt! i İstanbuldaki paraşüt kulesini Ü6T jiçtir plânında Yenibahçede Tayyare cemiyeti bunsml:.;!r duğunu ileri sürmüşse de pılacak münasip bir yer © ügv' göre İstanbulda yapılacak P:ix.r; Jesinin Yenibahçede i! bl-î""a rilmiştir. Yakında inşaata tir. 'Türkkuşu propaganda mglıan an sonra sık sık balkan meff ziyaret edecektir. Sivil tayy' şen gençlerimiz lise talebe' ee dan seçildiğinden bunlar | Türk dilinden başka bir d mamaktadırlar. — Tayyare gençlerin Balkan mi'ledtıfi' leri ile anlaşabilmesi iÇİN ihdas edecektir.