29 Ekim 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 17

29 Ekim 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İ Keşki ehemmiyet vermeseydin Âma nereden bilecektiniz.. hakl — Demek mektubu siz yollamadı sizi aldatmışlar. i ama kim yapar bu işi, ©! Mavi gözlüklü adamın yeni bir ©- k... Her ne ise, bereket ver- MüryRa bir hâdis .Vt.kı an geceyi sütninenizin € firdinir değil mi? 'vet. Fakat nereden bildiniz? / — Ben de şimdi onun evinden geli- Yorum Naşıl, sütninemin evine mi gitti- Diz? Bizi aramak için mi? ; Hayır, sütnine ile görüşmek için. v tidvan Sadullah daha fazla izahat €TMek istemedi. Gayet sakin ve Vâ- “Yd bir ed. genç mü ise döne- Tek sordu, la ile genç mühendi a Ya siz İhsan bey, dün gece siz ne- diniz? tıktar, aAt sütninesinin evine bırak- tan sonra Beyoğlunda yemek yedim. — Hangi tokantada? — Tokatliyanda. — Sonra? Yı'ı—_ Sonra, biraz şurada, burada ge- “ 'dim, Saat yarımda bir bara giderek ..îd“ sabaha kadar oturdum. Naozana una kalabalık yerlerde bulunmamızı Ylemişsiniz. h";k%xnî * Şu halde hayli uykusuz 0- Bir dakika gözümü kırpmadım. at zararı yök. Be 'kusuzluğa a- Tişkınımdır. 7 SAT İsterseniz odanıza çekilip biraz ğ"z fiz. Dediğim gibi burası sizin evi- r-l ı Dava neticeleninceye kadar sizl dim, Hradan bırakmak niyetinde d ;u R Benim misafirim olacaksınız. Böz (_“""—Şmuşmk_ değil mi Nazan hanım A'('"Ç kadın cevab vermedi. B £ önüne baktı. Bir çey £ istediği, fakât töreddüd ettiği anla Yordu, : Za f Onun tereddüdünü gören mühendis “san atıldı — Naz n an, müsaade edersen ben söy- iyeyim, M 5, GEhç kadının sükütta deyam etmesi Üsürkn ü : *'ckı'-;h( Rıdvan Sadullaha dönerek ilâ- cuj*vî'ğndım' sizi muhitimizde mev- tü d,“;"“e döst telâkki ediyoruz. Hat- kın .qE" da daha ük, daha ya- him, . © Yazık ki size biraz geç açı!mı: M zi geç istemiş bulunuyoruz! idvar Sadullah: liix;ıg.(:am"mîlah. size yardım etmüek- im ŞSiN bunu benden istemenize lü- ce, evet, bunda nahak yere yor- b iren ten kı'.clîî)î“h' devam ederken KöÖsk- an aı.mı“îgm"*' her şeyi oldu; bi lerin suçl Tiz. Ben daha o zamar Ş $U olmadığınız; anlam Meye, a at biz bunu nası! bilebili “Cud deliller o kadar aleylimiz Dizi ancak zamanla tanıdık. Hak- hükmünüzü öğrendik. Biraz himayenizi istediğimizden bah- üm. Bunu belki biraz tuhaf bu- Bir erkeğin, bir kadın ö- vdiği bir kadın önünde başka e istemesi, hayli gü- Ka tsiz bulunabilecek k;ş“"”'*kvnir. Bunun böyle olduğunu .“l etmekle beraber gene aynı şeyi e"ı;;.rla"“k'—â tereddüd - etmiyorum. im için değil, yalmız Nazan için U istiyorum. erk leme mevzu haricine çıkmakla haçaber gittikce şayanı dikkat bir saf- kağ, “_Yünıiyordı: Gen; ı*rk_elfle genç ker 0 birbirlerini sevdiklerini artık İ ağızlarile de itiraf ediyorlardı. Mün her halde husust bir sebebi ola- Tn Tekmil kulak kesilmiş, bir tek ke- Yor! kaçırmamıya çalışarak dinti- Ordüm, y ti M'“ht'ndis İhsan bir iki saniye sus- < N sonra devam etti: dr.;n arşımızdaki düşman, tur Atmız, bir kişi değil, 3 M(._'*ı yim. Tej dCe, erkakra gövü kişi ol- çıksın. Genç kadın hayretle: — Nasil, süt ninemin evine mi gittiniz? dedi da her an ölüm tehlikesine maruzuz. Bu korku bizi başka bir korkuya dü-| Alternau'ya varacağından emindi. Su - şürdü. Çocukluğumuzdanberi kurdü- | , nne, Marc'ı çıldırasıya seviyordu; Mart | kızdı: ğumuz bir hayalin, hayır beslediğimiz n bir emelin tahakkuk etmemesi korku- Su.. yor muyum? mi*? Derin bir karanlık içinde, her da- kika inecek darbeyi bekliyoruz. Bizi arkamızdan vürmak isteyen kim? Ne istiyor? Arkamızda dedim, fakat acaba İarkamızda mı? Yoksa önümüzde veya yanımızda mı? Darbe nereden gelecek? le bir düşman var mı? Yok da düş- man sultaliimiz m', deli mi olduk? Kandan bir çember içindeyiz. Hep de- sise, yalan, iftira! Hep korkunç, mel'un «Son Posta» mın zabita ramanı : 35 zamanki yarı müstehzi tebessümü ile: SON POSTA Yazan: Robert Dieudonnd Şöyle dedikoduya gelebilecek hâdise hususunda hayli fakir olan bu küçük plâjda herkes, Suzanne Pharion'un Marc da onu almakla kürlı bir iş görmüş ola- caktı. Marc, otuzuna yaklaşmış uzun boylu bir delikanlı idi. Bir ötomobil fabrikasın- da küçük bir vazifesi vardı. Babası, Di - vanı Muhasebat'ta uzun seneler hizmet - ten sonra tekaüd olmuştu; fakat zarda- * Bilmem sözlerimi size anlatabili- Rıdvan Sadullah, dudaklarında ber — Anlıyorum, devam ediniz! dedi. — İşte bu korku ile bir an evvel ev- lenmiye karar verdik. Bu izdivacın bu- gün için pek sırasız, hattâ pek müna- sebetsiz telâkki edilebileceğini biliyo- ruz. Fakat yarın birimizden birimizin ölümile hiçbir zaman tahakkuk etme- mesi çok muhtemel bulunduğuna göre bir zekânın entrikaları... lar oluyor ki kendi kendimden ediyorum. «Senin için Hüsnü beyi öl- dürdü, Kevser hanımı Katletti> diyor- lar, acaba do mu? Bilmeden bu iş- İeri yapmış o sın gibi diyorum. Bu meçhuller çukurunda debelene debe- lene nihayet kesildik, öru nevmid olduk. |bu telâkkilere aldırmamak lâzımgeldi- nımızda geçim zorlaştı: bir tekaüd baba ile fabrikanın küçük memurlarından sa- yılan bir oğulun ayda ellerine geçen para ne olabilir ki? Ele güne karşı vakarları - nı muhafaza etmek istediklerinden on pa- ra bile arlırmaları kabil olmuyordu. Suzanne ise banker Pharion'un biricik kızı Marc onun drahoması sayesinde İçimizi korku kapladı. Ben de, Halk Bilgisi Maberleri — Eminönü Hal - kevi tarafından ayda bir çıkarılanı bu folk- lar mecmuasının 72 el sayısı çıkmıştır. Yeni Türk — Eminönü Halkevinin ayda bir çıkardığı Yeni 'Nürk mecmuasının 58 inci sayısı ititişar etmiştir. Çocuk Duygusu — 5 laci sayısı Cumhuri- yet bayramı münasebetile içi dışı dört renkli olarak çok nefis bir gekilde Intişar etmiştir. | Tamlamakşin — Yeni ;Şğriyat : l işehi iye Hukuk Mahkeme- Eskişehir Asliye a sinden: Çifteler nahiyesine bağlı Belpinar köyün- den Ebe Bekir kaızı ve Cemal karısı Fatma tarafından İnegöl Mecld deresi Kanlı konak köyünden Keselin oğullarından Hoç Cemal a leyhine bundan 25 sene evvel mumalleyhle evlencrek 15 sene evvel müddelaleyh Cema- ün hükümeti milliyeye muhalif olduğundan yunan a nistana gidip kendi- | Yunanla beraber Yunanisi e J sile çocuklarını da beraber götürmüş bir iki | likte orada kaldıktan sonra kendisi “;î;ıî:'tln babası vasıtasile memleketi bu- lçı(ınır ESKİŞEHİRE gelmiş ve aradan on bet ne geçtiği Dalde mülşetine iştirak etmedi- seMH ve zevciyetiri tahmli ettiği vazifeleri *t!ıa etmemek maksadile evine dönmediğinden |t Z İkanunu medeninin 132 nel maddesine vevfi- kan bir ay zarfında evine dönmesine ve 2ev- & ettiği vazifeleri ifa etersi, ak- elyetin tahmil ettiği aa. a) ı'yukdu*dc boşanma davası yapılacağını bil- est için Ihtarat lerasına karar verilmesi ta- '::u ve istida olunarak cari muhakemesinde: Dava olunanın 18 gün zarfında esaz davaya cevab vermesine ve 24/12/687 cuma günü sa- t 10 da Ezkşehir asliye hukuk mahkemesine ;ım' gelmesi veya tarafından bir vekil gön- t ; h diği sürette mahkemenin £ dermesi, gelmed £ yabında görüleceği olmak üsere bermucibi karar ili ç— n olun ÇAĞLAYAN Grüpu - ile 'Torosla harekel DİŞ AĞRILARI —a 3it Si İ itün Bi aai özmii ee : e Nazan 'ğini düşünüyoruz. (HASAN Telgrafna KAHİRE « No 266 Radyo ile TAHiYYE MUHAMMED ( ettiler. Cumartesi NEOKALMINA GRİP - NEZLE - NEVRALJİ BAŞ ve — (onu bu - ARTRİTiZM İdemek istemiyorum ama kendimizi biraz Çörlaü öan) otomobil fabrikasının sermayesine işti - rak edip hiç olmazsa müdür muavini ola- bilecekti. Kız hayli hoşuna gidiyordu ama ona Aşıktı desek doğrusu mübalâğalı olur. O- |tuz yaşında bir delikanlı kalkıp da yirmi- sinde bir kıza âbayı yakar mı? Onu ni - kâh edip alır, sevip sevemiyeceği sonra anlaşılır. Zaten Mare şu hassas denilen delikanlılardan değildi; gerçi kıskançlı- fa, tahakküme kalkardı ama, bir kadına İkapılmak istemediğinden, daima kondi- |ni kollardı. Suzanne ile Marc'ın henüz resmen ni- şanlanmış olmamaları, M. Pharion'un yüzündendi; banker, kızının Mare ile ko- nuşmasına müsaade etmişti ama nişan bahsi açılın — Ne acelesi var? demişti. Suzanne yirmisine daha yeni girdi. Hele bir kaç ay daha beklesin. İlkkânunda evlenirler, bal ayı seyahati diye de kış sporları ya- 'pılan bir yere gidiverirler, İşin doğrusu M. Pharion, Marc'tan hiç | de hoşlanmamıştı. Okşar gibi bakışlı, sesi totlı, bu altmışlık adam Marc'a ezamane delikanlısı» diye bakıyordu. Bankerlik hayatı, öyle hiç bir şiddete lüzum gös « |termeden geçmişti. Zeki ve uysal bir a- Osındı; kendi anlattıklarına bakılırsa kim senin de iflâsına, para kaybetmesine se- |beb olmamıştı. Karısını çok sevmiş; o |hiç beklenlimedik bir otomobil kaza - İsında öldükten sonra da bütün m |betini - © zamanl, DANTOS Diş macunu dişlere ebedi hayat verir. Dişleri temizler, parlatır ve beyazlatır. Çürümesine — mâni ©- lur, diş etlerini kuvvetlendirir, Hergün sabah ve akşam mutlaka DANTOS ile dişlerinizi" temizleyi. niz. DANTOS HASAN markasına dikkat. Fiatı: Tüp 7,5, büyük 12,5, dört misli 20 kuruştur. HASAN DEPOSU ismine ve r henüz altı yaşında |ölan - kızı Suzanı evler nemiş olması da kızını Üzmemek, Lanun hırpalanmasına meydan bırakma- mak içindi, Kızının terbiyesine bizzat ne- Nu —a z — |zaret etmiş, o hastalandığı zamanlarda me BEYOĞLU 27-10 saat 22 tL Şimdi Suzanne'in arzusuna muhale - fet etmek, Marc'a varmasına mâni olmak istemiyordu ama kızının, düşünüp taşın- madan kocaya vararak bütün — hayatını zehirlemesine de gönlü razı değildi. Bir kaç gün içinde Paris'e gidecekti, kızımı | çağırıp: | — Bugünierde sıkıntım — var! — dodi |Hollywood bankası iflâs etti. Ben arlık ihtiyarladım; bundan on sene evvelki ha- Nnt ölsaydi emin ol ki İşleri çabucak yo- luna koyardım. Fakat bu yaşta insan ye- niden başlıyamaz. Ne kurtarmak kabilse n; bakalım elimize ne geçecek. Bundan sonra #efalete düşeci oradadırlar. Artakı | " İsizi seviyorum; size bunu bağlamıştı. Tekrar | çeğiniz bir derecede sev Sayfa W —a -— HER ŞEYE RAĞMEN Çeviren: Nurullah Ataç — Baba, baba, bunu niçin yaptın? halimizden haberdar etsen iyi edersin; o da senin vaziyetinin değişmiş olduğunu bilmeli, bakalım ne diyecek? Suzanne, babasının şüphesine âdeta — Baba, dedi, senin de kimseye emni- yetin yoktur... — Ben şimdi sana kimseye emniyetim yok demedim ki! İstersen bu mesele hak- kında Marc ile ben konuşayım. Suzanne hemen: — Hayır, dedi, ben konuşurum. Gidip Marc'ı aradı ve tenis oyununda buldu. Oyun bitinciye kadar bekledi, son- ra yanıma çağırıp: — Size anlatacağım gayet mühim İr mesele var, dedi, Yalnız kalmamız lâ - zım. Nerede konuşabiliriz? Bizim köşkte. Babam şimdi Paris'e Evde bizi kimse rahatsız etmez. Çok mu mühim bir mesele? — Evet, çok mühim, Köşkün küçük salonuna girdiler. Mavc geniş bir koltuğa oturdu; Suzanne onun elini tuttu ve: — Mare, dedi, size söyliyeceğim şey çok elddi. Babam iflâs etmiş. Bizim aramnat- daki sözün de artık hükmü kalmamiştir, size hürriyetinizi iade ediyorum. gitti. Bunu söylerken gönlünde hiç bir kor- ku yoktu, çünkü Mare'ın kem diğinden, bu para meselesi yüzünden ni- şanı bozmak istemiyeceğinden — emindi. Mare kızı teselli için bir şeyler sö; İstedi; fakat münasib, güzel bir cümi lamadı, asız bir cümle geveledi. İçin- den de: «Ben bu işten ucuz kurtul, İsiyordu. Ya altı ay sonra, biz € ten sonra iflâs etseydi ben ne yapard bakıyordu. miş Suzanne Marc'a hayretle Demek ki babasının parasını kaybı olması Marc'ın kendisinden soğuması vk evlenmekten bahsetmemesi için idi.. Mare'tan hiç olmazsa bir muba bet ü bekliyordu; delik söylemedi. Elini henüz bırakmamıştı r- nlı bonu da — Marc, dedi, sizin vaziyetinizi düşün- kat ben ;, her şeyi hesaba katmalı söyledim... Ben sizi tasavvur Böni almanız da kabil değil; kabil doğil amâl, ben sizin metresiniz olabilirim. Sizi |bütün kalbimle sevdiğim için size bunu Pbir dadı gibi başı ucundan ayrılmamış-fsöylüyorum... Marc elini çekti, ayağa kalktı, omuz - Jarını silkti: olur — © ne ınanasız söz! hiç öyle şe: mu?.. Benim metresim mi olacak: © da ne damek?... Siz ne , söylediğinizi bilmtiyorsunuz... Bu sözlerinize, bir gü gelir, pişman olursunuz... Sizin |: t için söylüyorum, bundan sonra bizi bir arada görmeseler daha münasib olur... Çıkıp git Suzanne ağlamamıştı da, yüreğinden yaralanmıştı. Babası iki gün sonra döndü. İflâs hi « kâyesini, sırf Mare'ı tecrübe etmek için kead etmişti; bunu söylemekle kızını te- selli edebileceğini sanıyordu. Fakal kızı onun sözünü hıçkırarak kesti: UKDD A ZK | OİSUN sikmıak lâziım gelecek, Sen Mac'ı| — Baba! baba' bunu niçin yaptın?

Bu sayıdan diğer sayfalar: