ser | İstanbulun en şık alâkadar Ihsan Ipekçi anlatıyor : n kadını kim? «Stüdyo var, fakat Türkçe Tam manasile şık olmak için bir kadın günün kaç saatini giyinmeğe hasretmeli ? | Ç* . . . - İyi giyinmek isteyen kadına altı ayda ne kadar para lâzım ? - İstanbul terzilerinden fılm çevıremıyoruz' Zıra. çe yerli mallarla şık giyinmek kabil mi? - Bu senenin modası güzel mi? - Güzel | « ngilizce filmlerin Fransızca kopgalarını giyinmek isteyen kadın tuvaletinin en fazla neresine dikkat etmeli? getirtmektense bunları kendi stüdyolarımızda Anketi gyapan: Suat Derviş Türkçeye duble etmeği ter © ediyoruz , Bayan Necile | şyyz arasında Robert Tayler — Kadri diyor ki/ hepsini geçecek galiba . Şehrimizin en zarif kadınlarından biri olarak tamılmış bulunan Bayan Rizanı(*)nasıl bulacağımı günlerdenberi kendi kendime soruyor- dum. İyi bir tesadüf bir ahbabın evin- de onu karşıma çıkarıyor... Bir masa başında oturan uzun boy- lu, gayet güzel, siyah gözlü ve lâcivert meden bir tayyör giyen bu genç £f bayanın Bayan Necile olduğu- endiğim zaman fevkalâde sevin- dim ve hemen kendisinden bu anketi- Miz için bir mülâkat rica ettim. Evvelâ aat ettiğim Türk bayan- diğim tevazula bu mü- miyor, bu mevzu hakkın- 'a salâhiyet sahibi olmadı- uki Bayan Necile Kadri Rizan'ın! mizin en zarif kadınlarından biri ğunu bilenler pek çoktur. Nihayet ısrarıma dayanamıyarak ko- h ağa razı oluyor: — İstanbulun en zarif kadını kim- dir? Tereddüd etmeden, başından bir iki isi anda tasnih yapmağa vakit an cevab veriyor: — Bayan Kulıç Ali'dir.. Hiç şüphesiz 1 en zarif kadın o... — Bu senenin mödasını beğeniyor. musunuz? Gi — Pek güzel, çok beğehiyorum. Yal- nız gece elbiselerinin uzun kalması şar- tüe... Çünkü onlar kısalıyormuş, di- yor... Uzun saçları çok seviyorum, U- zun saçlar kadınlara pek yakışıyor. — Acaba' İstanbul — terzileri ile ve yalnız” yerli malları kullânı- larak tam manasile zarif olmak ve mo- daya uygün inmek mümkün müdür? — Çak mümkündür, Modeller Paris- ten, şuradan, buradan geldikten sonra niçin mümkün olmasın. Hem bizim yerli malı kumaşlarımız pek nefistir. — Güzel giyinmek için bir kadın en fazla tuvaletinin ne tarafına itina dt- melidir? — Güzel giyinmek için bir kadın ev- velâ şapka, çorap ve ayakkabısına dik- kat etmelidir. — Tam manasile zarif olmak için bir İsi Melek ve İpek sinemalarının müdür -| diyorlar. Bu suretle verilen vergi yüzde lerinden, eski ve kıymetli sinemacıları - | otuz altıya kadar çıkıyor ki bu da vergi- ticari sahalarda refah vardı. Bu refahın tesiri sinemalarda da kendini gösterdi. Ve blânçomuzda eski senelere nisbetle yüzde on nisbetinde lehimizde bir fark görüldü. Yalnız biz değil, Türkiyedeki si- nemaların hepsi evvelki senelerden da- ha iyi iş gördüler, Bu yıla da azim ve şevkle, ümitle gi- Tiyoruz. * Bu yıl «İpek» sinemasında yeni - bir tarz tatbik edeceğiz. Bu sinemada gös - — Halk en fazla hangi filmlerden hop lanmaktadır? — Halkın hoşlandığı bir çok cins film- ler vardır. Hareketli, aşk, kahramanlık ve sonu muhakkak iyilikle biten filmler, Son zamanlarda klâsik eserlere de rağbet fazlalaşmaktadır. — Halkın en fazla sevdiği kadın ar - tistler şunlardır: Martha Eggerth, Greta Garbo, Norma Sherer, Marlöne Dietrich, tereceğimiz filmleri iktidarımız derece - Annabella, Danielle Darrieüx, Jeanette sinde türkçeye çevireceğiz. Har sene der | " 3* Ponald; Jöan Harlow. ha fazla filmi türkçeye çevireceğiz. Her| Yeni yeni parlamağa başlıyan kadın sene türkçeye çevirecek olduğumuz film- yıldızlar da Eleanor Powell, Dorothy ler, bir evvelki seneden daha fazla ola - | Lamour) Sonja Henie, Joan Arthur, cık'ur Glâdys Svarthout, Myrna Loy, Silvia ; i a Sydney. Çocuk san'atkârlar arasında: filmle A:::&ı::g !umlumkri:ierlımhnk: ,::mı:::'f Shirley Temple'in eşi yoktur, Erkekler a- timizde ingilizce olarak gösterilen film- |AStnda rakipsiz artist, muhakkak kdâ ler rağbet kazanmıyor. Halk fransızca Charles Boyerdir. filmleri tercih eylediğinden şehrimiz si-| Sonra: Clark Gable ile Gary Cooper nemacıları da bunların fransızcaya dub- | Belir. * SAĞ . Bayan Hami yet Brinch Bayan Hamiyet diyor kl: Çocukluğumdanberi esvaba, süse, gî-'lerlnln fazla kısa oluşudur. Renkler yinmeğe olan merakını pek iyi bildi-i pek nefis, üzerlerine güneş vurmuş gi- ğim Hamiyeti: İstanbulun en şık kadı-| bi bir parlayışları var.. Bu güneşli, ya- nı kupdir? Anketini yaparken ihmal et-İni neş'eli renklerden pek hazzediyo- mek istemiyorum, Onun için kendisi-| rum. nin böyle bir suale hiç de hazır olma-| — Yalnız bizim yerli malı kumaşla- dığı bir zamanda yanına sokuluyorum|rımızla ve yalnız İstanbul terzilerinden ve: giyinerek tam Manasile elegant olmak — Söyleyin kuzüm bana, diyorum.|ve son modaya uygun gitmek imkânı tanbulun en elegant kadını kimdir? | var mıdır? :îg:: uâî:;;gğn kaç saatini giyinmeğe Birdenbire şaşırıyor ve: — Şüphesiz vardır, Elegant olmak| !e edilmiş kopyalarını getirtiyorlar. Biz, şu sönenin en fazla sevilen erkek — Rahet ra.luî Yiylmk içi5 GN — Nereden aklınıza geldi bu sual? |için en son çıkmış kumaşı kullanmak | bu filmleri fransızca olarak göstermek- î"ı"'ğî"î_ Robert Taylordur. Ve bu gi- dının hiç olmazsa yl'ıir ıanşcuihuyıî; Diye soruyor. ieab etmez... Sonra elegans denilen| tense kendi dilimizde göstermeği haklı 0- ti A P&“;dwm; ızlb[ı-—'dd L — Söyleseni: i i t'tur. ka, b y larak tercih eyliyoruz. rederic a, Nelson Eddy, vardır. y ze canım, diyorum. Ce-|şey bir not Şapkayı bir hafta evvel Gabin de çok yüksek san'atkârlardır. Şüphe yok ki halk filmin bütün sah - nelerini, konuşulanları anlamak imkâ-| — Türk sinenacılığı hakkındaki fik « nini bulduğu için türkçe filmleri tercih | riniz? ediyor. Biz de halkın bu arzusuna uymak | — Memleketimizde ik! stüdyo kurul « mecburiyetindeyiz. muştur. Bir üçüncüsü de kurulmak ü - Bu sene türkçeye çevireceğimiz film- | Zeredir. Fakat, maalesef bugünkü vazi » lerin sayısı 15 i bulmaktadır. Bunları | yette memleketimizde yapılan bir fil « muntazaman iki haftada bir gösterece - | min masrafını korumasına imkân ve ih « ğiz. timal yoktur. — Sinemaların fiatları çok pahalidır| *İpek film> stüdyosu ancak boş dur - deniyor, ne dersiniz? mamak için senede iki film yapıyor. On- ği ları da iktısada son derece riayet etmek — Sinemaların fiatlarının pahalı oldu- " n yi ğu çok :lîıığruduh Ancak, lnıîbuldıki si- | Sartile çeviriyoruz. Halbuki - filmeilikte nemaların hiç biri sinema müdürlerine | Ptraya bakmamalı. e ait değildir. Hepsi kira ile tutulmuştur. Bizde bir film vasati olarak 15,000 Ni « Kiraların yüksekliği; yüzde otuz - iki| '"Ya maloluyor. Türkiyede getireceği hi- buçuğa varan vergllı-rl;ı miktarı bu de - :ılı;ı ise azami 10,000 liradır,. Hariç piya- r ğ v. ğ recede kaldığı müddetçe fiatları indir -| * Pahse bile değmez!.. mek mümkün değildir. — Sinemaların tâbi oldukları vergiler ve resimler hakkındaki fikirleriniz ve dilekleriniz? vab verin iştel alnın bir santimetre üstünde veya bir — Ne bileyim ben, diyor, hiç birine|santimetre altında giydiren, boyuna :h;; dlî'lrlllekbııkmadım. Hem İstanbulda | konulan men:il'.lı; eğy!e veya böyle tak- i ikâyetleri- çok elegant kadın var ki, bun- tıran şey hep budur. Elegant kadın, '—ıaiîl:nn!l;ı'ıî'terz lerinden öY birini diğerine tercih etmek im-| modanın büyük çizgilerini alır, Geniş niz v h İSE G beklri yalder kânsız olur.. Yoksa bir anket için mi| çizgiler de ona uyar. Pariste dün çık- -—_Hayır içbir. şikâyı n aA bana sual soruyorsunuz? miş bir kumaşı giymeden de biz bu- Hepsinden memnunum, bilhassa Figa — Tabii, diyorum, Kopenhag'dan,|rada pekâlâ eleğant olabiliriz. ro'dan çok mgmnunıfrîı. ş Berlinden, Viyanadan, Peşteden, Paris-| Bu esnada tavla oynıyan kocası söze — İyi giyinmek için zengin olmak|ten geliyorsunuz. Bilhassa Eksposizyon | karışıyor: şart mıdır? n . |daki Paviyon Delegans'e birkaç kere| — Esasen bu modalar, dünya yüzün- — Hayır, iyi giyinmek için zenginlgittiniz. Bu senenin modası hoşunuza| de ekonomi nasyonali mahvetmek içüi olmak lâzım değildir. Az pzra ile giyi-| gidiyor mu? ortaya çıkar. nilebilir. Yalnız hiç parasız giyinile- — Hayır.. Umumiyet itibarile bu se-| Gülüştük. Ben gene sordum: Mmez, y nenin modası hiç hoşuma gitmiyor. Bu| — Güzel giyinmek için bir kadın tu- — İyi giyinmek isteyen bir kadının|modanın hoşuma giden yegâne taraf-| valetinin en fazla ne tarafına itina ct- ayda asgari ne kadar bir pâra Sar-İları bir renkleri, bir de gündüz elbise- (Devamı 16 wet sayfada) fetmesi lâzımdır, bunu tesbit edebilir | eemaemmmz ——— —— —— ——— mnisiniz? — Orta halli bazit kadınların tuvalet!sonrâ eve dönüp kıyafet değişeyim. — Altı ay için hiç olmazsa dört yüz| gösterecekleri yerler ve fırsatlar ol-İ Sabahtan çay elbiselerimle şehre ini- Hira lâzımdır. Ancak insan o zaman şık madığı için ne yapsınlar, süslü g)qı yorum. Tabii vapurda filân çok çirkin ' — Siz kaç saatte gi — Ben kendi hesal lursa rahat rahat rim. O. Tuğrul En uzun isimli yıldız Amerikan stüdyolarından biri (Bo- Biyinebilir. mek ve süslerini göstermek için sokak-| oluyor. Fakat ne yapmalı? Birçok ba- — İstanbul bayanları zarif midirler? |larda böyle giyiniyorlar, diyor. yanlar da böyle benim gibi mecbur o- — Çok zariftirler. Yalnız bir tek ku-| Bayan Necile Kadri Rizan: lup süslü, süslü dolaşıyorlar. — olnemalardan halen alınmakta o -|ra) adında — bir film - çevirmektedir. Surları vardır. Sokakla fazla süslüdür-| — Yok, diyor, yalnız bu değil, biraz| Öteki bayan itiraz ediyor: şunlardır: Yüzde 10 tayya -|Filmde baş rolü yapan san'atkârın adı? ler. Henüz şehirde iyi giyinmesini bil-| da şehrin vaziyeti de buna sebeb olu-| — Yok efendim, diyor, Beyoğlu cad- 5 damga resmi, yüzde 10 | John Hall dir. . Miyorlar, yor. Ben Feneryolunda otururum, Ba- giyinenler pek| Parülâceze, yüzde 7,5 belediye. Halbuki bü san'afkdr aslen Tabitlii Misafir bayanlardan biri: zı gün öğleden sonra bir çaya davetli Bu vergilerin tahsilinde getek bele -|olup hakiki ismi: Terutevaegial'dir. diye, get hasılattı Darülâceze yüzdelikleri safi | Mânası da şudur: eğil, fakat diğer verginin tu- (Semaya en yakın bulunan kademe tarını safi hasılata ilâve ederek hesap e-|üzerindeki getit beyaz ilâhe...) dan da vazgeçerlerse İstanbul kadınla- rına zarif diyebiliriz. —— oluyorum, Fakat başka işler için sabah- (*) Hariciye erkânından Bay Kadri'tan şehre geçmek ve alış veriş etmek Rizan'ın eşi, lâzım geliyor. Yakın değil ki öğleden Suad Derviş