Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
'dilen başpehlivanlık müsabakalarının Seyinle Babaeskisi İbrahim yapacaklardı. ç I“el'ldinî yerde buldu. Türkiye başpehlivanlığı için Tekirdağlı Hüseyin bugün Mülâyimle karşılaşıyor Ortadan Yıldırım Bekirin İstanbul Halkevi tarafından tertip e- — ., ikincisi Taksim stadında oldukça ka - labalık bir halk kütlesi önünde müsaba - kadan evvel pehlivanlar halka takdim e- dildiler ve müsabakalar başladı. Orta sıklet İlk müsabaka Karamürselli İbrahim ile Koca Ahmet arasında yapıldı. Bir ara- Koca Ahmet hâkim çalışmağa baş- ladı ve en birinci dakikada bir kafa ka- Barak İbrahimi mağlüp etti. İkinci müsabaka Karamürselli İbrahim € Şileli Rahmi arasında oldu. Rahmi çok sür'atli bir şekilde hasmını torlamağa başladı. Ve rakibini yere al- Masile üçüncü dakikada yenmesi bir oldu. Yıldırım Bekir ile 'Ali Ahmet ara - Siında yapilan üçüncü müsabaka çok| Zevkli oldu. Her iki güreşçi de bu sikletin iki iyi Behlivanı idiler, Neticede Yıldırım Bekir sayı hesabile tkseriyetle galip ilân edildi. Başaltı İlk müsabaka Sındırgılı İbrahim ile| Nver arasında oldu. İbrahim, Enveri bir salto yaptı, fakat tutturamadı, İlk devre böyle bitti. Ve ikinci devre - hin yirmi jkinci dakikasında tek file ya- Parak galip geldi. Yozgadlı Celâl — Pomak Ahmet müâ- finim ilk dakikalarındâ Yozgadlı rakibi- | Di yere aldı. Sağdan soldan hücumlar Yapmak suretile on üçüncü dakikada ga- P geldi. Baş pehlivanlık Bu müsabakalardan sonra başpehlivan- &' ringe geldiler. Kur'a çekildi. İlk güreşi Mülâyimle, Adapazarlı A - Tif, ikinci müsabakayı da Tekirdağlı Hü-s Başpehlivanlık müsabakaları — birer Stat olarak tesbit edildi. Ve müsabaka - T başladı. Mülâyim - Adapazarlı Arif Müâiyim, çok hâkim bir şekilde güreşe başladı. Arif Mülâyimin bacaklarına sal- ak suretile oyun kapayım derken Mülâyim hücum ettikçe Arif kapanı - Yordu. Bu suretle bir müddet Mülâyi - :;in altında bocalıyan Arif on altıncı da- kada mağlüp oldu. Tekirdağlı Hüseyin - Babaeskili İbrahim hîTEkîrdağh Hüseyin .- Babaeskili İbra- h maçında İbrahim kiloca çok azdı. A- Yakta bir müddet mukavemet etmeğe ça- dlğ ise de dördüncü dakikada mağlüp huu Ve Tekirdağlı Hüseyinle Mülâyim Bün çarpışmak üzere Finale kaldılar. Telzirdağlı, Mülâyim ve Obanın bugünkü maç Hakkındaki fikirleri y Bügün saat on altıda, Taksim stad - ıtı'î:?m.ını:ia dün başlayan serbest güreş ive büyük ortanın Türkiye şampiyon - €men bastırdı. Bu oyundan sonra güzel | j î müsabakasmdan heyecanlı bir an üç kategorinin, yani başın, başaltının ları belli olacak. ŞB Bugün yapılacak müsabakaların en mühimi, hiç şüphe yok ki Tekiedağlı Hüseyinle Mülâyim arasında, yapıla - cak olan güreştir: Türkiye şampıwonluaunun bu iki zörlü namzedi senelerdenberi bir türlü karşılaşamıyorlar. Vakıâ bugün, Tekir- dağlı Hüseyin resmen Türkiye şampi- yonu bulunmaktadır. Fakat herkes bi- liyor ki, Tekirdağlı Hüseyin, bu ünva- ö © musabaka]arın yapıldığı — sırada eei ç Brres L ün eei basür » SON POSTA Istanbul muhteliti |İzmirde galip Ankara muhtelitini 1-0 mağlüp etti İzmir 11 (Hususi) — İzmir enter - nasyonal fuarı münasebetile tertip e - şık takımları — müsabakalarına bugün başlandı. İlk maç büyük bir memleket turnesine çıkan Doğu karışık takımıy- la İzmir - B - takımı arasında yapıldı. Müsavi bir tarzda cereyan eden ma - çın sonunda Doğu takımı 4 - 3 galip geldi. ' Bundan sonra Ankara karişık takı- mile İstanbulun milli küme dışında ka- kil edilen muhtelit çarpıştı. Hakem İz- mirden Mustafa idi. İlk devre yirmi dakika kadar müsa- Vvİ cereyan ettikten sonra Ankaranın yavaş yavaş hâkimiyeti ele aldığı gö- rüldü. Bilhassa sağdan yapılan hücum- lar İstanbul kalesini müşkül vaziyete “düşürüyordu. Bir kaç tehlikeyi büyük bir 'şansla atlatan İstanbullular oyunu tekrar müsavi şekle sokarak Ankara kalesini ziyarete başladılar, 39 uncu da kikada bir İstanbul akınında Şahap 0- yunun ilk ve son gölünü atmağa mu - vafak oldu. Devre bu şekilde Bitti. İkinci devrede iki faraf da gol yapa- madılar. Bilhassa Ankara takımı 40 da- kika kadar tek kale vaziyetinde hâ - kim oynamışsa da elde ettiği fırsatları bir türlü göle tahvil edememiştir. 25 in ci dakikada Ankaradan Hasanla İstan- buldan Kemal çarpıştılar. İkisinin de başları yarıldığından oyunu terkettiler. İki üç dakika sonra sert oynadıjfarı İ- çin Ankaradan Ali Rıza ve İstanbuldan Daniş Hakem tarafından oyundan çı - karıldılar. Böylelikle sertliğe doğru gi- den oyun tabil şekilde devam etmeğe başladı. Ankaranın baskısı altında sona İeren maçta İstanbullular | - O galip geldiler, | | Dünkü güreşlerden başka bir enstante * sakat bulunan Mülâyim pehlivanla B şilaşmadan kazanmıştı. Güreş müsabakalarını yakından 'a- kip edenler, bü iki zorlu rakibin bir'- birlerine ne zamandanberi meydan ©o - kuduklarını hatırlarlar. Vakıâ bir çok kimseler, bir çok te- şekküller, bu iki pehlivanı — güreştir - meye ,ve bu dedikoduları nihayetlen - dirmeğe teşebbüs ettiler, Fakat bu te- şebbüsler daima neticesiz kaldı. Bir de fasında Tekirdağlı Hüseyin ortaya ko- nulan parayı az buldu. Bir defasında müsabakaları tertip edenlere itimad et Kürek müsabakalarında İstanbul galip ge'di İzmir, yonluğunu Orhanın idare ettiği Gala - tasaray futası kazandı. Bugünkü şarpi — müsabakalarında Bürhan va Şeref (İstanbul) birinci ve ikinci oldular. Nazmi (Kocaeli) ü - çüncü oldu. rum, Fakat her sefer talih aksilik edi- yor. Hevesim içimde kalıyor ve bir tür İü tutuşamıyoruz. Fakat bu aksilikler rüum. Ve Şampiyonluğu haksız kazan- madığımı herkese isbat etmek istiyo - rüum. Ben palavradan hoşlanmam. Fa - kat yarın (bugün) arkamdan beni çe - gunu göstereceğim!» Çoban Mehmet ise: — Ben, diyor, iki pehlivanı da çok yakından tanırım. İkisi-de üç senedir benimle mütemadiyen idman yapıyor- medi. Bir defasında Mülâyim bir ma - zeret gösterdi. Bir defasında gene Mü lâyim sakat olduğunu söyledi, Biz dün, stadyomda, Tekirdağlı ve Mülâyim pehlivanlarla, onlardan sonra ra, Çoban Mehmetle görüştük. Mülâyi mephlivan: — Canim, diyor, bir pehlivana: «Ye necek misin, yenilecek misin?» diye so rulur mu? Ben yeneceğimden emin ol- masam, o kadar insan içinde meydana çıkar mıyım? Benim şu üç sene içinde çok hakkımı yediler. “Yarın (bugün) yenilen haklarımın acisını faizile çı - karacağım!» Tekirdağlı Hüseyin de; kendisinden Mülâyim pehlivan kadar emin, O da diyor ki: — Ben, Mülâyim pehlivanın karşı - ma çıkacağına hâlâ inanamiıyorum. Üç| Sabakalarının finalleri yapılacak, ve | senedir bu güreşin rüyasını görüyo - h Mülâyimden çok atak ve çok daha kuvvetli bir pehlivan. Fakat buna mu- kabil, Mülâyim de Tekirdağlıya nisbe- ten çok daha usta, daha tecrubelı, ve “daha nefesli bir güreşçi. Binaenaleyh, Tekirdağlı güreşin ilk dakikalarında, Mülâyime çok faik gü - reşecektir. Fakat eğer 25 - 30 dakika i- çinde Mülâyimin sırtini yere getire - mezse, işi -bitiktir. Çünkü otuz dakika sonra, Tekirdağlıda nefes tükenecek, buna mukabil, Mülâyim fena halde a - çılacak, faikiyeti de, zaferi de kazana- caktır. Bakalım, çok sabırsızlıkla bekle - diğimiz, ve heyecanını daha şimdiden duyduğumuz bugünkü müsabaka, şam- piyonluk tacını hangi pehlivana nasip edecek? Sçlim Tevfik dilen Ankara - İstanbul ve İzmir karı-| lan sekiz klübün oyuncularından teş-| 11 (Hususi) — Bugün İz - |mirde yapılan Türkiye kürek şampi - benim âsabımı bozuyor. Çünkü ben ar-| tık dedikodulara tahammül edemiyo -| kıştırenlere Tekirdağlının kim oldu $ lar. Benim gördüğüme göre, Tekirdağ-| l Y ildız olmak mı ıstıyorsımuz V4 Sinema kralı sizi derhal Hollywood' a çağırıyor kadar film çeviriyoruz ki Paramount yıldızlarından Clate dette Colbert ve Dorothy Lamour Avrupada bir tetkik seyahati yapmak üzere geçen hafta Parise gelen meşhur Paramount kumpanyasının banisi ve si- nema kralı diye tanınan Adolphe Zu « kor, yeni filmleri ve sinema işleri hak - kında bir müharrire şu beyanatta bu - lunmuştur. — Âmerikaya avdetimde Jack Benny'- nin rol aldığı filmi çevirmeğe başlıya- cağım. Bu san'atkâr Avrupada o kadar tanınmış değildir. Fakat Âmerikan rad- yosunun en sevilen şahsiyetidir. Bu film- den maada, Cecil B. de Mille'in çevirecek olduğu (Korsan) filmi, renkli olarak Men Uvih Wings filmi ve Afrika çölle - rini tasvir eden bir film çok güzel ola - caktır. Bunda başrolü Dorothy Lamour yapâacaktır. Ölympe Bradna yeni huIdug'umuz bir yıldızdır. Çok kuvvetli bir san'atkârdır. Bir Fransız kızı olan bu san'atkâr az za- manda ingilizceyi öğrenmiştir. Kendisi pek yakında en büyük sinema yıldızları arasında yer alacaktır. Tanınmış Fran- sız san'atkârlarından Georges Bigaud'u angaje ettik. Şimdi Holivuttadır. Fa - kat bir seneden evvel film çevirmiyecek- . Marlöne Dietrich Paramount hesabına çevirdiği bir filmde “ Hollywood tam manasile bir sinema mektebidir. O sık sık içinde san'at aşkı bulunan veni elemanlara muhtaç oluyoruz ,, tir. Amerikaya, Holivuda, stüdyolarımıza tamamile alışması lâzım. İngilizcesini de küvvetlendirmeli. Bir san'atkârdan — iyi film beklemek için onun evvelemirde muhite alışması lâzımdır. Marlene Dietrich de bizim için büyük bir film çevirecektir. Filmin ismi «French Without Teras> tır. Rejisörü — Mitchell Leisen olacaktır. Claudette Colberte gelince: Şiddetli bit gripe tutulmuş olan bu yıldız iyileşir iyi- leşmez Gary Cooper ile birlikte (Seki - zinci) filmini çevirecektir. Renkli filmler hakkındaki fikrimi so- ruyorsunuz? Renkli filmler güzeldir. Fa- kat renkler her mevzu için kullanıla - maz, Renkli filmlerde henüz mühim bir tekemmül elde edilmemiştir. Fakat ya - kın bir atide bunda muvaffak oluma - caği şüphesizdir. Halen renkli film çevirmek hem çok müşküldür, hem de çok pahalıya malol- maktadır. : j — Holivut sinemaya hâkim vaziyetini daha muhafaza edecek midir? — Buna hiç şüphe etmeyiniz. Bir de - fa tam yirmi beş senelik bir hakkı ta kaddümümüz vardır. Sonra bizde ser - maye çok kuvvetlidir. Münasip gördü ğümüz bir film için derhal 1,250,000, hat- tâ 5,000,000 dolar sarfedebiliriz: Avrupa stüdyolarından hiç biri-bu hususta bi « zimle boy ölçüşemez. Sonra bizde san'atkârların, rejisörlesi rin ve operatörlerin en muktedirleri bu- lunur. Bunları bir iki saat zarfında se - ferber hale vazedebiliriz. — Yeni yetişecek olan san'atkârlar hak- kındaki fikriniz? — Sinema san'atkârı olmak istiyenler muhakkak Holivuda gelmelidirler. İsti - datları varsa muvaffak olurlar. Holivud tam manasile bir sinema mektebidir. O kadar film çeviriyoruz ki sık sık yeni ele- manlara muhtaç oluyoruz. Yeter ki bu yeni elemanlarda «san'at aşkı» bulun - sun! Claudette Colbert ile Kay Francis'in arası açıldı Hollywood'dan gelen haberlerden anlaşıldığına göre tanınmış artistlerden Kay Francis, mensub olduğu Warner Brothers şirketile geçenlerde yenilenen konturatının feshedilmesini taleb et- miştir. Bunun sebebi evvelce kendisi- ne verilmiş olan Tovariteh filmindeki rolün her nedense kendisinden alınarak Claudette Colbert'e verilmesidir. Bu yüzden iki artistin de arası açılmıştır. Kay Francis şirketten haftada 125 |bin frank 4şlıyo:du. A v L.,_?“ı <— A FK Y