Güreşçilerimiz büyük bir imtihan daha geçirecekler Dünyanın en ileri gelen pehlivanlarile yapılacak » müsabakaların neticeleri merakla beklenmektedir ii Ertonyalı pehlivan Meo Çoban Menmet POSTA HADİSELER KARŞISINDA Aşk pulları Çekoslovakya posta idaresi, aşk mek- tuplarına yapıştırılmak için âyrı cins pullar çıkarmış. bu pullarla pullanmış mektuplar elden ele geçirilmeden doğ- rudan doğruya mürselünileyhe, yani âşığın yahud da maşukanın eline ve- rilecekmiş! * Çekoslovakyada aşk meğer hiç te- rakki etmemiş. Hâlâ mektublu aşk dev- rini yaşıyorlar ki, aşk mektupları için ayn pul çıkarılıyor. * Aşk mektubu pulları sayesinde yarın Çekoslovakyada şu tarzda istatistikle- rin neşredilmesine imkân olacaktır; «Âşıkların sayısı geçen seneye nis- betle bu sene yüzde on nisbetinde art- mıştır» * Çekoslovakyalı âşık sevgilisine söy- liyecek: — Senden başka kimseyi sevmiş de- ğüim.. — İnanayım mı? — İnanmazsan posta müvezziine sor. * Kılıbık pul kolleksiyoncusuna âci- Beş ay evvel büyük şimal turnesinden | müsabakalar hâlâ gözümüzün önündedir. (dım. Koleksiyonuna, yeni çıkan aşk muvaffakiyetli müsabakalar yaparak dö-| Büyük cesareti kadar tecrübesi de o nis- meh güreşçilerimiz cumartesi, pazar ve salı akşamları büyük bir imtihan daha geçireceklerdir. Beşinci Balkan oyunları için kampa giren pehliyanlarımız, dünyanın sayılı pehlivanlarile boy ölçüşeveklerdir. Uzun müddetlenberi memleketimizde müsaba- ka yapmamış olan pehlivanlarımızın bu haftaki karşılaşmalarına büyük bir e - hemmiyet vermek lâzımdır. Finlândiya ve İsveçten davet edilen güreşçiler kendi sikletlerinde dünyanın en ileri gelen pehlivanlarıdır. Bu iti - barla bu müsabakalar dört sene munta- zaman kazandığımız Balkan güreşlerin- den çok farklı ve o nisbette heyecanli 0- Jacaktır. Geçen Berlin olimpiyadında karşısına çıkan bütün rakiplerini mağlüp ede ede olimpiyat birinciliğini kazanan Yaşarın Finlândiyalı rakibi karşısında alacağı derece güreş âlemimiz için başlı başına bir hâdisedir. Berlin olimpiyatları esnasında hariku- Mide güreşen Mersinli Ahmedin yaptığı bette fazlalaşmış olan Mersinlinin olim- piyatta olduğu gibi burada da parlak gü- reşler yapacağına hiç şüphe etmemek lâ- sımdır, Berlin olimpiyadında yarım ağır dün- ya birine kazanan İsveçli Kadije - nin tunç vücutlu Mustafa ile yapacağı müsabakanın ehemmiyelinden uzun uzadıya bahse bile lüzum yoktur. Berlin müsabakalarının dahı ilk gü - münden itibaren talihsiz bir şekilde gü - reşen Müstafa tesadüfen memleketimize kadar gelen dünyanın en sayılı güreşçisi Kadije ile hele bir tutuşsun da netice- sini minderde hep beraber seyrederiz. Her mindere çıktığı zaman kendi âyarın- da rakip bulamıyan emektar güreşçi Ço- ban Mehmet, Finlândiyalı hasmile dile diği şekilde müsabaka yapabileceği için en hafif sikletten, en ağır sikiete kadar her dakikası heyecanla geçecek ve bu- günkü güreş kuvvet ve kudretimizi mey- dana çıkaracak olan bü müsabakaları dikkat ve alâka ile takip etmek lâzımdır. Ömer Besim, ingiliz ve Alman atletleri arasındaki müsabakaların neticeleri İngiliz ve Alman atletleri arasındaki senelik atletizm müsabakası Londranın White Cty stadında beşinci defa olarak yapılmıştır. 20000 seyircinin hazır bulunduğu bu müsabakalarda İngiliz aletleri 880 yar - dalık müsabaka hariç bütün koşuları he- men birinci ve ikincilik almak suretile kazanmışlar, buna mukabil Alman atlet- leri de atma ve atlamalarda galip gel - mişlerdir, Müsabaka yağmurlu bir günde yapıl mış, öyle olduğu halde dereceler güzel olmuştur. “Evli erkeği Seven genç kız,, Zarfın üzerinde Ankara postahanc sinin damgasmı görüyorum. Mektu- bun altına atılan imza G, 4, dir. Ken- di söylediğine bakılırsa bu iki harfin sakladığı hüviyet bir genç kıza aiddir. Diyor ki: — «20 yaşında oldukça güzel bir kı- zim. Bir senedenberi çalıştığım yerde görmekte olduğum evli genç bir erke- ği seviyorum. Bir çocuğu da var, Tet- kik ettim: Bana karşı lâkayıd deği), fakat birbirimize hiç açılmadık.» Mektubun alt kısmını nskletmeye Yözum görmüyorum. * Dikket ediniz: Bu genç kız, bahset- tiği gençle henüz uzun temaslarda bu- GÖNÜL İŞLERİ! | 100 yarda — Sweney (İngiliz) 09, 20 yarda — Holmes (İngiliz) 22, 440 yarda — Roberts (İngiliz) 48.2, 883 yarda — Har- bing (Alman) 1.548, Bir mü — Wooder- son (İngiliz) 419, Üç mil — Ward (İngi- liz) 1433, 120 yarda mânla — Tbornten (İngiliz) 14.6, Yüksek atlama — Wein «- kotz (Alman) 1.95, Uzun atlama — Song (Alman) 750, Sırık atlama Sutter (Alman) 3.90, Gülle atma — Waelke (A!- | man) 15.70, Disk atma — Stock (Alman) 425. Bir mil bayrak yarışı İngiltere takım; Yunmamış, Halbuki bakiki sevgi, yani hoşlantı hududundan taşıp insan o hüviyetinin her bucağına dal budak saran sevgi, mütekabil bir anlaşmanın mahsulü- dür, Bu derece etraflı bir anlaşma ise uzun his ve fikir teatilerinin, karşı- hkhı tecrübelerin, sıcak ve yürekten silinmez hatıraların &seri olabilir, Binsenaleyh Bayan «G. A, henüz iç hüviyetini hiç tanımadığı bir erke- ğe karşı duyduğu hoşlanlıya hiç dü- şünmeden «sevgi: adını takmakla, biraz hayalperest, biraz da mübalâğa- cı davranıyor. Hayallerinden ve hisle- rinden tecerrüd ederek düşünürse, ni- hayetinde bir çok vicdan acıları bek- liyen bu şüpheli macera yolunun he- Düz başındayken, kalbine daha emin, dahâ meşru bir istikamet verir, TEYZE burada | mektubu pullarından koyamıyacak!, Kendi nefsime düşünüyorum: Günün birinde belki âşık olurum, fa- kat aşk pulu yapıştırılmış mektubu pos- İtaya veremem.. Demek, biraz da: — Budalayım! Demek gibi geliyor. bi Aşk mektubu pulunu dörmüş deği- lim, fakat şöyle olacağını tahmin edi- yorum: Üzerinde oklâ delinmiş bir kalb işareti vardır. * Bir gün bir posta idaresinin aklına gelir ve.karı koca mektupları için de ayrı bir pul çıkarırsa bu pulun üzerin- de de saçsaça, başbaşa gelmiş bir er- kekle kadin resmi bulunacaktır. İMSET 13.262 ile birinci, Almanya ikinci olmuş- tur. İngiltere 69 puvan. Almanya 67 puvan almıştır. Semih geldi Dokuz aydanberi Pariste tahsilde bu- lunan memleketimizin en kıymetli atlet- lerinden 100 metre Türkiye rekortmen! Semih dün İstanbula gelmiştir. Semih Balkan oyunlarına kadar hazır. Janamıyacağı için bu sene de takımda yer alamıyacaktır. Bisikletçiler Aydın 18 (A.A) — Ankaragücü bisik- letçileri bugün Aydına geldiler, Bisik - letçileri enternasyonal İzmir fuarının a- çılması münasebetile İzmirde yapılacak büyük bisiklet yarışlarına iştirak ede « ceklerdir. Somada bir kaçakçı yakalandı Soma (Hususi) — Çavdır köyünün eski muhtarı Osman evinde tütün kı- yarken yakalanmış, 70 kilo kaçak tü- tün, bir havan, ve teferrüatı müsadere edilmiş, Osman hakkında tak'batâ baş- Janılmıştır, m Fakat doğrudur! — Kamarot iken! Ölüm şuaınıl Lord ve milyoner | keşti iddialar! olan adam tazelendi Son bir kaç yıl içinde «ölüm “o dan sık sık bahsedildi. Jules Ver, Wellsin romanlarına benziyen anlatıldı. Fakat bu muhtelif tahrip ci kuvvetlerin maddi delilini çıkanı? teren olmadı. Bu sahada şimdi karşımıza çıkı” İngiliz üniversitesinde kürsü sahibi lan, Anthoney isminde bir İngil# 9 midir ve bir çoklarının arayıp t8 4 madıkları kuvveti bulduğunu i4dİ9, mektedir. Hem de nasıl bir kuvvet? sı gelmişken şunu da söyliyelim tık mevzuu bahsedilen şey «şu&> «mevce> dir, Anlatıldığına göre her «gaz» in V kimyevi maddenin kendisine mah «mevce tulü: varmış, ve radyo sile istenilen yere nakledilebilirmiğ Lord Runcimen Profesör Anthoney ortaya bu e. İma üyük | Yi koyduktan sonra ber hangi le Meli talığın mikrobunu, her hangi bir Wi” kendi çalışması, ciddiyeti ile bu işin ba- €saslı maddesini istediği yere si şına gelen ve lordluk payesine kadar rek veclerinin muhit da yükselen Lord Runciman, iş hayatına|nan bütün hayat eserlerini mahW kamarot çıraklığı ile başladı. leceğini iddia ektedir. Valter Rünciman, gayet silik bir İskoç Mesele bundan ibaret olsa sent limanında, Dunbar'da doğdu. Ecdadı da| Profesör uçuş halinde bulunan bif denizci idi. Hattâ bunlardan İkisi, MeŞ-| yareyi durdurabilecek, betta bütü “ GE 39 evvel de, gemilerde MAP: | arge etin “elektrik > cihazların! Siğİ etmi: Tarlada” çalışmayı” sevmiyen» küçük | uğratabileceimiş, Valter bir gece yarısı, evinden kaçtı ve sahili takib ederek, tek başına nasibini aramaya koyuldu. Uzak rlara sefer eden bir yelkenliye kamaâroi çırağı ya zıldı ve'hayatının bütün bu maceralı devresinde pişti. Denizler artık onur ya- kını, sevgilisi olmuştu. 22 yaşına basınca da, şarkta çay taşıyan bir teknenin kap- tanı oldu. Yaşayışının dönüm noktas: o- lan bu tarihten itibaren gemiden ge- miye sekerek bilgisini arttırdı ve o sıra- larda buharın vapurculukta büyük bir; inkılâb yapacağını hesaplıyarak, m r İhtira ettiği cihazı mükemmel PA le getirebilmek için on yıldanbesi lasiz çalışmakta olan İngiliz ami rübeler yapmış ve bu tecrübeleri w celerini ikna edici mahiyette bulm gh Anlattığına bakılırsa mevceli eri zırhları da geçmiş, beton kaplı t0) dehlizlerine de nüfuz etmiştir. , püşen balıkla” Okyanosunda işliyen bir ticaret gemisi- ne geçdi, kaptanlık etti. Birkaç sene sonra da bir gemi kums panyası kurdu. Bu suretir, dünyanın bü yük kumpanyalarından birinin başı ok du. Bununla beraber, gözünü yelkenlide açan bu asil deniz kurdu, gönlünden yel kenli aşkını çıkaramadı. Buharlı gemiler onlafı kovamadı. Onun için de denizde guları yara yara ilerliyen, arkasında göz alıcı köpükler bırakan beyaz yelkenleri ile gelin gibi süzülen bir yat gördü mü idi, heyecandan heyecana düşerdi ve ö- lünceye kadar da her sena yat yarışları- na girer, bunlarda pek ender olarak mağ- 1âp olurdu. Lord Runciman İngilterenin tanınmış şahsiyetlerindendi. Herkes onu severdi. 1933 de lordluğa seçilince, Lordlar Ka- marasında yemin ettiği gün meclis tık- hm tıklım dolmuştu. 86 ıncı yıldönümünü kutluladığı sırâ- larda, ileride ne yapacağını soranlars: 4Dajma ileriyi düşünüyorum. Ne suretle çalışmak icab ettiğini hesaplıyorum.» di. ye cevab verişi meşhurdur. 88 yaşında da seçim mücadelelerine n- tılarak binlerce muvafık ve muhalif din- leyieiler karşısında konferans vermen'n zevkini tatmıştı. Konuşurken dalma de- nizeilik ıstılahları kullanan ve Bundan bir, türlü geçemiyen Lord Runclman, bir keresinde hastalanmıştı. Neşretmiş ol duğu tebliğlerde de şöyle yazdırmıştı: «Sakin denizde sahile doğru ilerliyo- rum. Bununla beraber, funda demir et- mek için, aradığım mahal biraz yumu. şaktır.» Gönüllü ihtiyat bahriye efradı teşkilâ- tına fahri kumandan tayin edildiği za- man © vakitler bahriye lordu olan Sa- mocl Hora yazdığı bir mektupta: «90 yaşındayım. Bununla beraber kü- çük büyük herhangi yelkenli bir ge: idare edebilir, bir yelken tamir eder, ye- ni baştan yaparim.» demişti. Bu balıklar Çinde bulunur V6 Guramiler diye anılırlar. Yuva ye dir cinsten olan bu balıklar, bir? # ne rastlayınca, resimde gö) kilde öpüşürler. Bir kaç satırla Bundan iki yüz sene evvel yi pulda meşhur bir saatçi gi yapılmış olan bir altın sast, ver tonda Musa gölünde yakalan!” balığın karnında bulunmuştu” i ı Bundan on iki sene evvel Le markalı köylülerden biri Kö) yarete gelen bir DanimarkâH hizmette kusur etmez, köyü rir, Zengin, tekrar yeri rikaya döner. Köylü de bu unutur, gider, Geçenlerde, bir mektup alır, Okuyunca kalır. Zira, bu ömründe bir yer? düğü, bir kaç saat konuştuğ” ölmüştür ve kendisine tam 2 miras bırakmıştır. * Melburnda 90 senelik bİF meli kazılırken, parçalan” ü ağ e” lann altında 1847 yılında yüzlerce altın lira bulunmöğiii * # Mançster civarında bir yi dır. Bütün atalist 200 kişidi el halkı, gaz, havagazi, elek yani bilmez, mektep, kilise ve dir görmemiştir. |