SON POSTA Yerli Mallar Sergısı açıldı İstanbulda da daimi bir sergı yapılacak İktisat Vekili Celâl Bayar sergiyi açarken (Baştarafı 1 inci sayfada) Yatasaray mektebi sahası bayraklarla süs. lenmiştir. Küşad resminde mebuslarımızdan bir çoğu, General Fahreddin, (vali — vekili Şükrü, vali muavini Hüdai Karataban, İş Bankası İstanbul Müdürü Yusuf Ziya Öniş, Sanayi Umum Müdürü Reşad, Mil- Resürans Müdürü Refi Bayar, banka- ar, fabrikalar müdürleri, ticaret odası, ofis erkânı, matbuat erkânı ve diğer bir çok zevat ile halk bulunmuştur. Sanayiciler namına nutuk Merasime saat 14 de İstiklâl marşile başlanmıştır. Bundan sonra sanayiciler namına Milli Sanayi Birliği Teisi Halid Güleryüz, kürsüye çıkarak bir nutuk söylemiş ve demiştir ki: «— Dokuzuncu Yerli Mallar sergisini bugün açarken ayni zamanda Milli Sana- yi Birliğinin onuncu yıldönümünü de id- rvak ediyoruz. Her iki hâdisenin bir araya gelişi bizim için mes'ut bir tesadüf eseri- dir. Bu on sene içinde İstanbul Sanayi Birliği, memleketimizin sanayileşme ha- reketinde elinden gelen gayretleri sarfet. miştir.» Müteakiben Halid Güleryüz 1927 sene- ginin sanayi için bir başlangıç olduğunu 1923 senesinde 341 Tabrika mevcut iken 1934 senesinde bunun 1310 fabrikaya çık- tığını, böyle bir hâdisenin ancak Atatürk 'Türkiyesine müyesser olduğunu — söyle- miştir. Halid Gülery nutkuna devam ede- rek 1938 sergisinin, Türkiye sanayi iler- leyiş sergisi olacağını söyliyerek Başve- kil İsmet İnönüne ve Celâl Rayara teşek- kürle sözünü bilirmiş ve alkışlanmıştır. İktısat Vekilimizin nutku Bundan sonra İktisat Vekilimiz Celâl Bayar, kürsüye gelmiştir. Vekil, büyük bir alâka ile dinlenen samimi bir nutuk söylemiştir. Demiştir ki: «— Memleketimizin sanayi politikasın- dan, sanayileşme hareketinden — bahset- meğe lüzum yoktur. Bu, muhtelif vesile- lerle millete arzedilmiştir. Gerçi bundan tekrar bahsetmek faydalı olabilir. Çünkü sadece iptidaf madde yetiştirmekle ikti- fa eden memleketler medeni sahada dal- ma geri kalmışlardır. Sanayi hareketimizi, deni sahada ilerlem ederiz ve ayni zam: milletimizin me- ine bir âmil telâkki da milli ekonom zin itablarından sayarız. Bu meyanda İs- tanbulun sanayi hareketlerini mütalea edersek bu güzel şehrin büyük bir sanı merkezi olduğunu kolayca an Hirâz. | İstanbul, bu yolda çok ilerlemiş, terakki etmiştir. Daimi sergi Güzel İstanbulun hususiyetlerinden bi- ri de istihsalâtı ile istihlâkâtını kendi bünyesinde toplamış olmasıdır. Ayni za- manda Türkiyeyi ziyaret etmek istiyen seyyahların bu güzel şehri görmek iste- mesi en büyük arzularından biridir. Bu bakımdan da İstanbulda daimi bir sergi vücuda getirmek en büyük bir zarurettir. Alâkadarların teşebbüsü ile Ankara ve İzmirde daimi birer sergi yeri vücuda getirildiğini ve bu hususta hükümetin yardımları dokunduğunu biliyorsunuz. Ankara ve İzmirde olduğu gibi burada da harekete geçilerek bir sergi binası ya- pılması tesbit edildiği takdirde hükümet gene yardıma amadedir. Milli Sanayi Birliği onuncu yıldönü- münde, bize dokuzuncu yerli mallar ser- gisini hediye ediyor. Bundan dolayı Bir- Lğe teşekkürlerimi bildirir ve muvaffa- kiyetlerinin devamını dilerim.» Celâl Bayar, şiddetli ve sürekli surette alkışlanmıştır. Vekil sergiyi açıyor Bundan sonra serginin kapısındaki kor- delâ, İktisat Vekiline takdim edilen ma- kasla kesilerek sergi açılmıştır. Celâl m.l yar, kördelâyı keserken: — Hayırlı olmasını dilerim, demiştir. Voekilin tetkikleri Muhterem Vekil Celâ! Bayar, sergide iki saatten fazla tetkikler yapmış, Sanayi Birliği retsi Halil Sezer, umumi kâtip Ha- lid Güleryüz ve diğer alâkadarlardan iza. | hat almış, bazı noktaları Sanayi Umum Müdürü Reşada not ettirerek alâkadar- lardan raporlar istemiştir. Bu raporlar, vekil burada iken kendisine verilecel Vekil önce Sümer Bank pavyonunu gezmiştir. İzmit kâğıt fabrikasının ma- mulâtı üzerinde ehemmiyetli şekilde dur. müş: — Sizin daha iyi mallarınız vardır. İyi- yi yapmak güçtür. Fakat teşhir işi de güçtür, demiştir. Nazilli fabrikasının mamulâtını tetkik ederken: — Burada uslabaşı yetiştireceğiz, miştir. Paviyon güzeldir. Bundan sonra İş Bankası iştirakler kıs- mının paviyonunu tetkik etmiştir. Mun- tazam, teknik esaslara ve grafiklere isti- de- -İnaden tertip edilen paviyon İpekiş ma- mulâtım, Camiş mamulâtını, Yüniş ma- mulâtını, Türkiş - Kömür istihsalâtını (burada Türk antresiti ve madeni ile kös mür yanan yerli tip sobalar vardır), Tür- kiye şeker fabrikalarını Ihtiva etmek- tedir. p YARE dini: Vekil, yazma ve dokuma paviyonunu gezerken iplik meselesini sormuş, kendi- sine yeni ithalât rejimi ile buhranın kalk. makta olduğu cevabı verilmiştir. Nürkalemi gezerken: — Bu sanayide ihracatı düşünmek lâ- zımdır, demiştir. Çivi paviyaonunu gezerken: — Bizi çok üzdünüz, demiştir. Çorapçılar paviyonunu tetkik ett kit te demiştir ki: — Bayanları memnun ediniz. Sizden şikâyet ediyorlar. Çatlıyor, diyorlar. Bu- nun önüne geçmek lâzımdır. Vekile, sun'i ipek gelmediğinden vaziyet tahaddüs ettiği cevabı veril tir. Vekil, sun'i ipek fabrikası kurulaca- Gım söylemiştir. Yerli döküma' bezlerini de görünce: — Benim hanımninem bunları dokur- du. Bize giydirirdi. Bunlar güzel Türk mallarıdır. Ehemmiyet veriniz, dedi ve Sanayi müdürile temas ederek kendile- rinden Trapor istedi. Krom ve bakır madenleri Celâl Bayar, Eti Bank tarafından vü- cuda getirilen paviyonu da gezmiştir. Burada görülen grafiklere nazaran 1924 senesinde krom istihsalâtımız 3400 ton iken 936 yılında 163,880 tona baliğ ol- muştür. Vekil, bu mikdarın yakında 300,000 tona çıkacağını memnuniyetle söylemiştir. Bakır istihsalâtımız da artmaktadır. Tesisatı ikmal edilen kurvasandan stan- dar bakır getirilmiştir. Erganide de tesi- satın yapılmasına ve toprağın alılmasına devam edilmektedir. Celâl Bayar, bu milli servet karşısında: — Eti Bank yeni, fakat kuvvetli unsu- rumuzdur. Yeni bakırla gözlerimizi nur- landırdı, demiştir. Kömür istihsalâtımız da 924 senesin- de 701,519 ton iken 936 da 1,558,649 ton- dur. İktisat Vekili, diğer paviyonları, kar- yola fabrikası paviyonunu, Eminönü Halkevi sosyal yarmış ubesi ve Kızılay paviyonlarını, İnhisarlar — paviyonunu gezmiştir. İnhisarlar Umum Müdürü Mithat, artmakta olan şarap, tuz, tütün istihsalât ve istihlâkâtı hakkında izahat vermiştir. Paviyon iyi tertip edilmiştir. Vekil, Türkiye sigorta kumpanyaları tarafından vücuda getirilen ve tamami- le grafiklere istinad eden paviyonu da paviyonu da gezmiş, izahat almıştır. Burgaz adasında çıkan ateş tuğlası pa- viyonunu da gezmiş ve bunun hakkında bir rapor istemiştir. İktisat Vekili, ssat 19 da sergiden ay- rılmıştır. Binlerce halk sergiyi gezdi Sergi, saat 18 de halka açılmış ve bin- lerce kişi sergiyi gezmiştir. Sergi 12 a- Bustosa kadar âaçık bulunacaktır. HALK OPERETİ Bu akşam Heybellada İske- le gazinosunda PİPİÇA Operet 8 Perde Cuma #kşamı Yeniköy Alle Bahçesinde bu Koyun hırsızı Ark.adışını kızınca sürü- sünden koyun çalmış! Koca Mustafapaşada oturan seyyar sü- fıcılardan Mubarrem, koyun çalmak id- diasile, dün adliyeye götürülmüştür. Hâdise şudur: Mustafa ile hrkadaşı Faik uzun müddettenberi kagvalıdırlar Birkâç gün evvel Faike ait koyun sürü- sünden bir koyun eksilmiş, çobanlar bu- nu Mustafanın çaldığını iddia etmişler- dir, Filhakika, dün kesilmiş bir koyunu torba içinde götürürken, Mustafayı ya- kalamışlardır. » Suçlunun dün Sultanahmet 1 inci sulh geza mahkemesinde sorgusu yapıldı, sor- gu neticesinde tevkiline karar verildi. Dilenen bir Mütekait Mahküm oldu Dün, Sultanahmet 1 inci sulh ceza mahkemesinde Hüseyin isminde birinin dilencilik suçundan — duruşması — yapıl- maştir. Hüseyinin mahkemeye sevkedilmesine sebeb, halkı iz'aç edecek şekilde dilen- mesidir. Suçlu dilenci mahkemede latmıştıt: a, eski bir memürüm. Senelerce Posta idaresinde çalıştım, sonra- tekaüt | oldum.. Fakat, bundan bir müddet evvel | maaş cüzdanımı kaybettiğimden, paramı alamaz oldum. Çok naçar bir. vaziyette kaldım. Ne yapayım ki, baş vuracak bir kimsem de yoktu. Çaresiz dilenmeye ba: ladım. Fatih camtinin avlusunda beş ©: şunları “an- para çıkarabiliyordum. Fakat, beni yaka- | ladılar ve huzurunuza getirdiler.. Duruşma neticesinde hâkim Reşid Hü- seyinin bir hafta boğaz tokluğuna ç: tırılmasına karar vererek, dilenciyi bele- diyeye gönderdi. İftira edenler takip edilecek Bir takım kimseler şu ve bu sebeblerle birçok memurlara suç isnat etmekte ve haklarında takibat yaptırmaktadırlar. Takibat ve tahkikat evrakı formalitesini ikmal edinciye kadar da 6o memur gadre uğramakta ve zan altında kalmaktadır. Bundan sonra aslı çıkmayan ihbarlar- da muhbirler müddeiumumiliğe - teslim edilerek haklarında kanuni takibat yapı- Tacaktır. Nişan Merasimi Bay Rifat Zühtü Diker'in kızı Bayan Samire Diker'le Doktor Kaymakam Bay İsmet'in oğla Sümer Bank mensucat mühendisi Bay Tarık Eden'in nişan me- rasimi Büyükadadaki köşklerinde yapıl- mıştır. Her iki tarafa saadetler dileriz. serrerereAcA KELErALALA l iki aya mahküm oldu ll]nlversllelller kampı tamamlandı Üniversiteliler kampı dün akşam sona ermiştir. Ünıvervlclımr M bu münasebetle, güzel bir müsamere vermişler, kamp Tına veda etmişlerdir. Üniversite talebesi kampı muv: mişler, komutan ve subaylarının takdirleri Resimde Üniversiteliler kampta askeri der: Yemenlı sabıkalı Cüzdan ıışınrken tutuldu, 'Tahtakalede İstanbula iş aramıya geltf Bekirin cebinden cüzdanını aşırırkeki cürmü meşhut halinde yakalanan sabiki” hlardan Yemenli Ahmedin Sultanabâ 3 üncü sulh ceza mahkemesinde durüf” ması bitmiş, Ahmedin suçu sabit old” ğundan 2 ay 10 gün hapsine karar verif miştir. Poliste: — Bir yüzük hikâyesi Mühendis Hilt olarak çalış Mehmtl Heybel yarınd nlu Hatice yip, Mühendis Hikmete, klerini söyliyerek — hesapi dün, Samsullf mışlardır. Onlar €€ onra Hikmi çu.ı;ıs:d içerisinde bulunan 150 lira de* n olmadığını göf " len — hizmetçilerir ıdĞ îımlwmn ş ve bu xı.phı nden Heybf ube direk? ile kocası Yüzüğün Mehmet Şi jnin aldıkları malüm d |kaybolmuş bulunması da muhtem şdl' | Masmafih Sam: edilecek, tahkikat na telgrafla müracili' hakkında ibet otur: Ha ve vutla beraber denizde gezerler dal de r.lmvş, Hakkı ile Davut :I'-uii' Nöbetçi Eczaneler || #stanbul clhetindekiler; Aksarayda: (Perlev). Alemdarda; (Sıtfl) Asım). Beyamtta: (Belkm). Samatyadal (Rıdvan), Eminönünde! (Hüseyin HÜW nü). Eyüpte: (Hikmet Atlamaz). Fenef” de: (Vitali). Şehremininde: — (Hamdih Şehzadebaşında: (İ. Hakkı). Karagüli” rükte: (Sund). Küçükpazarda: (Yorgll" Bakırköyünde: (Merkez). Beyoğlu cihetindekiler: İstiklâl caddesinde: (Galatasaray, — GA> rih). Galatada; (Hidayet). —Kurtuluştâ? (Kurtuluş). Maçkada: (Feyzi), Beşik * taşta: (Büleyman Receb). Boğaziçi, Kadıköy ve Adalardakller: Üsküdarda: (Ahmediye), Sarıyerde: (087 man). Kadıköyünde: (Himmet, Rıfath Büyükadada: (Halk). Heybelide: (T*| naş). —e — y utan ve ıub' ariyetle ikmâl azanmışlardır. alırlarken uonılmcde'r