rie Hatayda yeni reji Kont Martel, “Umumi af muhakkaktir,, diyor (Baştarafı T inci sayfada) ser Antakyaya gelmeden evvel Kırıkhan givarında Yeniköye inmiş, öğle yemeği- ni Kırıkhanda yedikten sonra halka hita- ben bir nutuk söylemiş ve yeni rejime kavuşan Hataylıları tebrik etmiştir. Yüksek kömisor öğleden sonra gene tayyare ile İskenderuna gitmiş, orada da tezahüratla karşılanmıştır. İskenderun - da adliye sarayı önünde merasim yapıl- dıktan sonra yüksek komiser hükümet binasına giderek halka yeni rejim hak- kında hususi beyanatta bulunmuş, bil - hassa anasırın birleşmesi lüzumunu ile- ri sürmüştür: Kont dö Martele bu seya - hati esnasında diğer dört askeri tayyare zefakat etmiştir. Geceyi Bilân civarındaki Soğukoluk Yyaylâsında geçiren Kont dö Martel mu - kartrer proğram mucibince tam saat 10,30 da Antakyaya varmıştır. Kontun An - takyaya muvasalatı 21 pare top atılmak Suretile ilân edilmiş, askerf kıtaat ve mi- Jisler tarafından selâmlanmıştır. Kont yarım saat süren bir askerf teftişten son- ra refakatindeki zevatla belediye daire- sine gelmiş ve kendisini karşılamak üze- Te dairede bulunan memleket halkile ve Şmemurlarla görüşmüştür. Belediye salonunda kabul merasimi ya- pıldıktan sonra, dö Martel belediye ka - | m pısının önüne geldi ve halka hitaben bir nutuk söyledi. Kontun fransızca söyledi- KBi nutuk türkçeye çevrildi ve Sancak tahrirat müdürü Alâeddin tarafından o- kundu, şiddetle alkışlandı. Nutuk en son Jan Filip adlı biri tarafından arapça plarak okundu, fakat âlkışlanmadı. Bu merasimden sonra Kont dö Martel şehirde bir gezinti yapmış ve müteakiben şerefine verilen yüz kişilik ziyalette bu- Junmuştur. Yemek esnasında ayağa kalkarak fran- gızca bir nutuk söyliyen yüce komiser Kont dö Martel belediyedeki sözlerini te- yit eden cümleler sarfettikten sonra de - Gişen Sancak delegesi Düyöden bahset- miş ve hülâsatan şunları söylemiştir: «Sabahki nutkumda kâfi izahat ver - Miştim, bunu şimdi tefsire lüzum görmü- yorum, Yalnız şu kadarını söylemek iste- Şim ki; Sancak yeni, müstakil bir rejime giriyor, anasır arasında mütekabil bir iti- mat görmek isterim.» Kont dö Martel ziyafet esnasında Dür- yönün Sancağa yaptığı hizmetleri saymış ve kadehini delege Düryö namına kal - dırmış ve hep birlikte içilmiştir. Yemekten sonra bir müddet bahçede eğlenilmiş ve saat 14,20 de Kont Antak- yayı terkederek geldiği yoldan Beruta dönmüştür. Sofrada bulunan gazeteciler Ça T OĞ Si aaaa ue adai Optamin Saç İle terbiye e Eks en saçlar iri dil Kazanmış olurlar Çünkü Optamin saç eksiri * Vitamin ,, cevherinden istifade edilerek ihzar edilir. retile. saç dökülmesinin önüne geçer. Saçları temizler, büyütür, sıkılaştırır. Kepekleri düşürür ve " “””BON'FOSTA Balkan Oyunlarına Hazırlık Bükreşte yapılacak sekizinci Balkan oyunlarına hazırlık olmak üzere şeh - rimize gelecek olan Yunanlı atletlerle müsabaka yapmak üzere Ankara, Balı- kesir, İzmir, Bursa ve Tekirdağda bu - lunan atletler federasyon tarafından ö- nümüzdeki hafta içinde İstanbula ge - tirilecektir. 3| temmuzda ve bir ağustosta ya - pılacak bu müsabakalarda iyı netice a- lan atletler iki ağustosta açılacak ha - zırlık kampına alınacaklardır. Balkan oyunları 5 eylülde başlaya- cağından kamp bir ay kadar devam e- decektir. Milli takım, 15 ağustosta yapılacak İstanbul şampiyonasından sonra tesbit edilecektir, Balıkesirden Raif, Bursadan Nazmi, İzmirden Cemil, Rıza Maksut, Ankara- dan İhsan, Faik, Galip, Semih Lütfü, Tekirdağından Rasim İstanbula gele - ceklerdir. Atlet Fethi dördüncü geldi İngiltere atletizm şampiyonasına iş- tirak eden Galatasaraylı Atlet Fethi sı rık atlamada dördüncü gelerek finale kalmıştır. | Konttan tahriri olarak şunu sordular: I — Sancağı ziyaretinizi* yeni rejimin başlangıcı sayıyoruz. Bu itibarla ilk ie - raat ne olacaktır? «Kont şu cevabı verdi: «— Sancağın yeni sutü:ünil harfiyyen | tatbikten daha iyi bir şey yapamam.» Kont Sancakta bir umum? Affın ilân e- dilip edilmiyeceği hakkındaki suale de: On gün içinde bir affın muhakkak ol- duğu cevabını vermiştir. * Atatürkün Markoni ailesine Taziyet telgrafı Ş (Baştarafı 1 inci sayfada, Ekselâns Benito Musolini İtalya hükümeti reisi Roma Büyük Marcontnin ölümü bütün me- deniyeti yasa koymuştur. Vatanlarının en acı hissesini aldığı bu yasa cumhuriyet hükümetinin samimi surette iştirak et - mekte bulunduğuna emin olmalarını ek- selânsınızdan rica ederim. İsmet İnönü Marconi ailesi i ş Roma Bütün insaniyet, uğradığınız kaydı acı İÇin (Baş tarafı | inci sahifede) vetlerine karşı harekete geçmiş ve şeh- | tarı hissiyat beslemekte olan 29 utcu 0N xi bombardıman etmişlerdir. Japonlara göre şehrin Çin bataryaları | lü hakkında iknaa çalışmaktadır. jekâit edilmiştir. Bundan başka Peyping | 29 uncu ordunun geri çekilmesi de ciö civarında da bazı şiddetli çarpışmalar 0l- | güçlükler vücuda getirir gibidir. pauştur. Muhasamatın geniş mikyasta ol- duğu ve daha genişlemek istidadı gös - terdiği söylenmektedir. Çin ordusunun mukabelesi Mareşal Şan-Kay-Şek, Çin harbiye na- zırı İle diğer nazırlarla görüşmek üzere bugün” Nankine gelmiştir. Mareşal, Çin ordusunun her türlü mukabeleye hazır olduğunu beyan etmiştir. Yeni Japon kuvvetleri , Diğer taraflan yeni Japon kuvvetleri- nin Tien-Çine sevkedildikleri haber ve- rilmektedir. Japonyanın kararları , Londra 20 (Hususi) — Japon kabinesi bugün toplanarak şimalf Çindeki vazi- iyeti ve bu münasebetle alınacak tedbir - leri görüşmüştür. * Kabine toplantısını müteakip hariciye 'pazırı Hiroto imparator tarafından kabul şedilmiş ve alınan kararlar hakkında hü- jkümdara izahat vermiştir. Salâhiyettar 'bir memurun söylediğine z jaı;glharbi Tien - Çin civarında çetin muharebeler oluyor v r l " şladı başla re, General Simgçe-Yuan, Japon ık!h"' du şeflerini baftt Japon taleplerinin kabi' J Yeni kuvvetler Yabancı menabiden temin - odildiğitü göre, Nankin hükümeti kıt'alarından dÖt ilâ beş fırka Paoting ve Şişa-Şuang mif” takalarına varmıştır. Edenin beyanatı ü Londra 20 (A.A.) — Eden, Uzak şark” taki vaziyet hakkında Attlee'nun bir süf” line şu cevabı vermiştir: İ Hükümet bu mesele etrafında yabani hükümetlerle sıkı temas halindedir. Japon tayyarelerinin Çin gıa!ıh'lızı'iıdr bombardıman ettiği hakkındaki gazelf haberleti şimdiye kadar resmen teeyyi' etmiş değildir. İtalyanın vaziyeti , Roma 20 (AA.) — Uzak şarktaki bâdF pelere dair buraya gölmekte olan birbi * irini nakzeden haberler büyük bir ihti * yatla karşılanmaktadır. İhtilâfın halle * gileceği ümit olunuyor. Maamafih İtalyf Uzak şarktaki menfaatlerini icabında mü dafaa etmek Üzere vaziyetin — inkişafili büyük bir dikkatle takip eylemektedir. Çinlilerin manı gtazaran Japon hükümeti asla harp iste-|, Tokyo, 20 (A.A.) — Domei ajansı P& memekte, fakat köndisine karşı y.ıpıluı:klndrn istihbar ediyor: h tahrikâtın durdurulmasında İsrar etmek-'4 Loukouchiao tahkimatını takviye ilf tedir. Diplomatik müzakereler Londra 20 (Hususi) — Bir taraftan as- keri harekât ve hazırlıklar devam eder- ken, diğer taraftan diplomatik müzake - İ reler de yapılagelmektedir. Nankindeki Japon maslâhatgüzarını 'kabul eden Çin hariciye nazırı, Luku - şiâo hâdisesinin Mmuslihane bir surette Balli için müzakereye hazır olduklarını ve Tokyo hükümeti tarafından yapılacak makul teklifleri nazatrı itibara alacakla -| rını bildirmiş, bu mealde bir beyanname de neşretmiştir. Pekin 20 (A.A.) — Çin - Jâpon müza- kerelerine Tientsin'de devam edilmekte olmasına rağmen sön 24 saat zarfında Lukuşlao ve Fengtai mıntakalarında şu- rada burada bazı çarpışmalar vukua gel- miş ve iki taraf da bazı zeylata uğramış- tır. Endişeler Mareşal Şankayşek'in beyanatı, Pekin Çin mehafilinde yeni bazı endişelere yol açmış ise de Çin gazetecilerini kabul e- Guddelere kudret vermek gu- | kaşıntıyi izale eder. bir surette hissetmektedir. Bu elim Je -| den General Sung-çe-Yuan, Lukuşiao hâ- Jükette düyük Marconinin hatırâsına | disesinin yakında muslihane bir hal sure- karşı müteheyyiç tozimlerimle beraber| tine raptedileceği ümidini izhar eylemiş- Bir tecrübe bin nasihatten yektir Bulduklarını da beğenmedi: — Daha olmazsa köşe başında sü sa- tarım!.. diyordu. Babasının sağlığında otomobili olduğu için elinden şoförlük de geliyordu. En sonunda Hüsamettinin | sun?. yanına şoför diye girdi. Fehameti gö - Yazan : K. R. Enson S n O akşam Fehamet kocasına dedi ki: — Yeni şoförü hiç sor muyorsun?. — Ha, sahi... Nasıl?.. Memnun mu- 7— Fena değil... Arabayı çok iyi kul- rür görmez, genç kadının yapmacıkla-İJanıyor. Eli yüzü biraz hanımablaya rına sinirlendi. Hemen o gece arabayı|benziyor ama... garaja bırakıp kaçmayı bile düşündü. Pakat adını hırçın diye çıkaranları sus- turmak için ne iş olursa olsun yapmayı göze almış, ne olursa olsun hiç kimse Hüsamettin bu kadarına dikkat et- memişti. Karısının yüzüne baktı Fehamet: — Yazıhanede senin bu kadar güzel ile kavga çakırmamak için kendi ken-|bir daktilon olsa, ne yalan söyliyeyim, dine söz vermişti, Cebinden tespihini çıkardı. Bir yan- dan onu çekiyor, bir yandan da gaze. teyi okuyordu. Aradan ne kadar zaman geçmiş, bu- nun farkında değildi; birdenbire kula- ğının dibinde Fehametin sesini duydu: — Çâabuk, eve... Yerinden fırladığı zaman genç kadın, ben kıskanırdım. Diyordu. Hüsamettin güldü: — O kadar güzel bir adam mı? Ben yüzüne bakmadım bile., senin gibi bir kadın artık şoförüne tenezzül etmez Yüi — Evdeki besleme kızlarla gönlünü eğlendiren erkekler yok mu?. O günden sonra İmadın lâfı bir daha bütün sempadtimden, emin olmanızı vica ederim, Kemal Atatürk T- tir. Güçlükler Çin menablinden alınan haberlere gö- ğine kadar tanıdıklarından birine gid:'—ilan Hüsame;ine anlatamazdı; söz ver- yordu. <<f İki üç günde bir Ayvansaraya da gi- diyor, her defasında biraz daha geç dö- nüyordu, İmadın artık hiç şüphesi kal- madı. Genç kadin, bu izbe sokaklarda mutlaka gizliden giz! Juşuyordu. Kocasına düyürmamak i- çin de kendisine ayrıca aydan aya oluz lira vermeği vadediyordu. Bir gün uzaktan uzağa gözetlemek istedi. Fehamet, ofomobilden indikten| sonra, o yakınlardaki evlerin birine girmedi. Bir kaç dâr sokağa girdi, çık- tı. Sonra karşıya gelen ufak bir mey- dandan goeçti; başka bir sokağa saptı. İmat, kendini © meydana kadar ilerleyemedi; gözet- lemekten vaz geçti. Fakat artık. iyiden iyiye sinirlenmişti. Bir ekmek parası için şoförlüğü bile göze alirken: — Hiç olmazsa kimseye boyun iğ- mem, diyordu. Demek ki bunda da al- danmıştı. Bir genç kadına şoförlük et- menin pek o kadar kolay bir iş olmadı- ğini şimdi anlıyordu, Fehametin bütün hırçınlıklarına, yapmacıklarına katla- nacaktı, Fakat onun böyle kuytu köşe- lerde işlediği günaha ortak olmak, ken- disine pek ağır geliyardu. j Bu kadının, böyle yıkık dökük evler- de ne işi olabilirdi? Neden bu kadar çekiniyor, duyulmaktan, görülmekten niçin bu kadar korkuyordu?.. Hem kor- geçmedi. Hüsamettin, günlerce yeni|kuyor, hem de haftada iki üç gün bu- çoktan otomobile binmişti. Önünde du- şoförün yüzünü bile görmüyordu. Fe- raya gelip saatlerce kalmaktan vazge- ran saat, gözüne ilişti: Altıyı on geçi-|bamet, her sabah otomobille gezmeğe ' çemiyordu. Demek ki hem korkacak, mişti. Fakat bu gizli suça ortak olmayı | da bir türlü kendine yedirem!vordu. Bu akşam eve döner dönmez, arabayı garaja bırakacak, artık bu işi yapamı- yacağını söyliyecekti; başka çıkar bir birisi ile bu-| yol göremiyordu. Fehamet bugün, her zamanki gibi ge- eikmedi; yarın saat —sanra koşa koşa geriye geldi. Yüzü kıpkırmızı olmuş, gözlerine kan dolmuştu: — Çabuk, dönelim!.. Dedi; otomobilin bir köşesine çekil- di, saklandı. İmad: — Gittiği yerde herifle kavga mı et- göstermeklen — korktu;| tiler, ne oldu?.. Diye kendi kendine söylendi. O akşam otomobili garaja biraktık- tan sonra Hüsamettini göremedi, Er- tesi gün de bir sırasını bulup — hiç bir şey söyliyemedi. Aradan bir kaç gün Beçti; kendi kendine: — Anlaşılan, diyordu, artık Ayvan- saray gezmeleri bitti; yenisine baka- hım!.. Günün birinde, öğleden sonra Feha- met otomobili istetti. İmad, arabayı ga- rajdan çıkardı. Merdivenlerin önüne geldiği zaman genç kadının arkasında koyu renkli bir tayyör gördü. Ne zaman Ayvansaray yolculuklarına çıkacak 0- lurlarsa genç kadının hep bunu giydi- ğini biliyordu. Kaşları çatıldı. Taksime indiler; Tarlabaşına doğru saparken Fehamet arabayı durdurdu. yordu. Demek ki Hüsamettinin karısı| çıkıyor, öğleden sonra alışveriş için| gizlenecek, hem de bir türlü vazgeçi-| Genç şoför yerinden atladı. Kapıyı aç- gittiği yerde iki saat kadar kalmıştı...|Beyoğluna iniyor, sonra akşam yeme-İlemiyen bir işi vardı. İkzir a yi 5 ae e a Li D ir eee GT Bi eĞ . ; B ei İmad, gidip bun- |- Fehamet: (Arkan var) meşgul olan Çin askerleri dün saat 17 d€ | bir Japon devriyesi üzerine ateş açmış * | lardır. Japon müfrezesine kumanda et * | ymekte olan yüzbaşı Yamazaki, yaralan * mıştır. K Pazartesi günü saat 21 de ve salı günül Bant 2 ve & de Çin kıtaatı, Japon kıtaatıti havan toplarile botnbardıman etmiılt"': gdir. Çinliler, Japonlar tarafından Peklii Jle Tiyen-Çin arasında vücuda getirilmi — olan telgraf tellerini kesmişlerdir. v Muharcbe devam ediyor ; Tokyo 20 (ALA.) — Harbiye nezaretli bugün focirden — itibaren YıınızuııM nehri civarındaki Çin kıtaatının Japofl kıtaatına ateş açmış olduklarını bildir * mektedir. Saat 14 den itiaren Çin kıtaatir Papaochen ve Loukoutchlao'den ilerle Meğe başlamışlardır. Topçu düellosu 5 Şanghay 20 (A.A.) — Bugün Pekinif /garbına bir kaç mil mesafede bir topdt düellosu yapılmış olduğu haber veril r mektedir. Burada bu düelloların otomatik suretli Japonya ile harbe girişmeği intaç etmit yeceği mütaleası serdedilmektedir, Münakalât durdu Pekin 20 (A.A.) — 40 dakika süren şid” detli top ve mitralyöz düellosundan g0 Amuharebe durmuştur. Pekin ile Tien-Çil arasındaki demiryolu münakalâtı tatil €* dilmiştir. Tokyo 20 (AA) — Domei — ajansınıt | Nankinden aldığı bir haber: Nankindeki Japon sefarot ve konsolo$” Tuğu erkânı ve memurini ile aileleri, Naf kinden harekete hazırlanmaktadırlar. — 400 milyon Çinli mukavemet edecek Londra 20 — Morning Post gazetesi, ÇZ — nin Japonyaya mukavemet edebileceği ** Japonyanın bu 400 milyon nüfuslu mille” te mücadeleden müthiş surette züfa düf” müş, yıpranmış bir halde çıkacağı mü * taleasını serdetmektedir. İ Paris 20 (A.A.) — (Buvre gazetesi, YÜ zıyor: Uzak şarkta Japonya için yolun saf * — best olduğu zannediliyordu. Fakat B&f Tin ile Romanın evvelden şey, İngilterenin Uzak şarktaki bu. ytf Ahtilâf üzerine Akdenizdeki münakalâik — serbestisini istirdat etmeğe karar vermt” si olmuştur. ” Bugünkü program 21 Temmuz 1937 M İSTANBUL Öğle neşriyatı: 1230: Plükla 'TTürk musikisi, 12.50: HBAY — Gis. 1805: Muhtelif plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı: 18.30: Plâkla dans musikisi, 10,30: İ":ı rans, Beyoğlu Halkevi namına Refik ııf' Berengll, 20: Nezihe ve arkadaşları (8 dan Türk müsikisi ve halk şarkıları, Ömer Rıza tarafından arapça söyleV, Bamahat ve arkadaşları tenhnd““d,v musikisi ve hâalk şarkıları, (Sant BALİ 2115: Örkestra, 22.156: Afjans ve borsk Üün. berleri, 22,30: Plâkla sololar, opera Ve © ret parçaları, ) 2apk S