19 Temmuz 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mülâyim rakibini sürüklüyon >—-DÜNKÜ GÜREŞTEN ÜÇ İNTIBA . * Mülâyim güreşten sonra kendisini öperek alkışlıyan bir küçük kızla ve kazandığı kemerle - Mülâyim Amerikan boğassını yendi, ,&ıerle beraber 500 doları haketti Komar acı içinde kıvranıyor Müla _Gül'eş tam 36 dakika sürdü. Amerikalı mütemadiyen ring İplerine sarılarak kurtulmağa çalıştı. Nihayet Mülâyim Omarın ayaklarını o kadar büyük bir maharetle kav- - L fadıki boğa saniyelerce sırtını yerden kurtaramadı. Eüteş " M Smakt Üelend i, Gü hi %ll’u Zzam bir kalabalık toplamıştı. seyirciler arasındaydı. Ge&’en Hllhacak kadar tedbirli davranmıştı. quen i a r âr tığ;eiler M *ğti: Tüsap e tüya,ha Tak İini alann ta : gü!'e İeı—ı #im ş Üa Ş d *htuâhnad gür% i K Halk de güreş başladı. Behij,, Püyü "'inıdnı &h faiki ğ%“”ı m v Ş — Güı-e “u.B t 1 &, dı; &ni in. Merak ı 8 or tasında, pek uzun sürmiyen bir !romuny im ve Komar dün, Taksim stad- - Son güreşlerini yaptılar, ve bu ülâyimin; haftalardanberi sürüp a olan dedikodulara nihayet ve- kadar kat'i bir galibiyetile ne- T $ etrafında yapılan neşriyat, stad- qu,;q k ve İnhisarlar Bakanımız Ali K seferki güreşin uyandırdığı ih- İA he:ı hesab eden tertip heyeti, bu de- lıknuyhîngi bir münakaşaya meydan bı- sıkmadan oyalıyan diğer güreş- Onra, ringe evvelâ Bul Komar, ve az sonra da Mülâyim pehlivan h ringe çıkışını da, müsabakada Emliği yapan pehlivan Cemalin, € hoparlörle verdiği şu izahat Bün Mülâyim ve Bul Komar son 1 yapacaklar. Mülâyim or- €erikalıdan aldığı kemeri koy- T. Eğer Komar kazanırsa, keme- Tp hîn alacak. Mülâyim kazanırsa, Ko- II% Iî—emıeı-ini, hem de kemerini kur- kâyhedeğîlğ onıîya _koyduğu 500 doları aüi Güreşin orta hakemliğini Te edeceğim. Yan hakemlerinden &i Mezunen memleketimizde bulunan antrenörümüz Raül Peter, di- ki güreş antrenörü Pellinen, ü- d © gazeteci Eşref Şefiktir. Ga- €n müteşekkil bir jüri heyeti düs edebilecek her hangi bir| Güraş | hallile mükellef bulunmaktadır! ' _çl_n müddet tayin olunmamıştır. *da ;Iı “ pehlivandan birisi sureti kat'i- Gekur!ıaglüh oluncıya kadar devam ede- ldqışülîh“tan sonra ringe çıkan Cemalin Yük bir heyecan içindeydi, iki Tet Bgayet ihtiyatlı davrandıkla- qlei Usabaka, bu heyecanı tatmin e- F'ka iz Peydahlıyamıyordu îîemm dördüncü dakikadan itibaron, sıkılaştıran Mülâyim peh- eti ele ald. Amerikalı Bul büfadı vechile ring iplerinden isş- Ü, — Bralık hoparlörden bir ses yüksel. 'İqînu SE î;ktîn ;ıaın b;şîci dak.ı'kasıdır_! ; N emlerinden bi- Şareti üzerine güreş durdurul- Ve sebebi meçhul inkıta, Beyir- Uyandırmıştı, herkes bir- NS Na 5ı myörqu_ Oldu? Neden durdular? diye so- müzakereden sonra, tekrar hoparlör ba- şına geçen hakem Cemal pehlivan seyir- cilerin ayaklandırılmış bulunan merakla- rını şu sözlerle tatmin etti: tifade etmektedir. Bundan sonra, Koma- ne, ringe sarılacak pehlivanın ortaya ge- tirilip yere yatırılması kararlaştırılmış- tır. Bu çok isabetli karar, halkın uzun al- kışlarile karşılandı. Ve güreş yeniden başladı. Bu karar sayesinde, Mülâyim, mütema- diyen ve uzun bir kuvvet israfile hazırla- dığı vaziyetlerin ring ipleri yüzünden bo- şa gitmesinden kurtuluyordu. Fakat biça- re ÂAmerikalının da, yenilmekten kurtul- mak için el atacak başka hiç bir çaresi kalmamıştı. Yere yatırılmamak için, Ting dışına kaçmaktan kaçınmıya çabalıyor, fakat mütemadiyen çok müşkül vaziyetlere dü- şüyordu. Nihayet, güreşin tam 36 ncı dakikasın- da, tam 36 dakika peşinden koştuğu fır- satı yakalıyan Mülâyim pehlivan, ayakla- rını fena halde kavradığı rakibinin iki o- müuzunu mindere iyice yapıştırdı. Ve ha- kem: ” Befe:îliadş. Ve bu yüzden de güreş,| —Hattâ: m:ldı: Ko maîllğab" köşe k;şrîı:aca hali-| — 4.., 5... 6... diye saniyeleri sayıncı- Yordu, sıyor, ve Mülâyim ko- | ya kadar bırakmadı, Biçâre Amerikan boğası, ayaklarını öyle fena bir halde kaptırmıştı ki; Mülâ- yim onu -icab etseydi- o vaziyette 3 sani- ye değil 3 saat de tutabilirdi. Seyirciler, bu haklı ve kat'i zaferi uzun süren candan alkışlarla karşıladılar. Ve Mülâyim pehlivan, . bu sefer pek haklı olarak kazandığı kemeri kuşandı, * Büul Komarın meneceri eski dünya şam- piyonu Zibisko,, Komarı yenecek olan Mülâyin dünkü zaferinden sonra halk arasından geçerken .pehlivanı, senede 25 bin dolar vererek ÂA- — Komar, mütemadiyen ringlerden is- 1 rın menejeri Zibiskonun da rızası üzeri- merikaya götüreceğini söylemişti. güreşten sonra, bu sözünden dönmediği- ni ilân etti. Ve şu sözleri söyletti: — Mülâyim, Komarı hakkile yendi, hem kemeri, hem de 500 doları kazandı. Fakat ben henüz Tekirdağlı Hüseyin pehlivanı görmedim. Binaenaleyh, ikisi- nin güreşmelerini istiyorum. Amerikaya, yapılmasını istediği bu müsabakanın ga- libini götürmeyi tercih ediyorum. Ve bu müsabakanın yapılmasını on beş gün bek- lemeyi taahhüt eyliyorum. ; Mülâyim pehlivan, Zibiskonun bu iste- /ğini yerine getirmeye de razı olmuş bu- lunmaktadır. | Zaten geçen hafta içinde, Mülâyimin Tekirdağlı Hüseyinle yaptığı alaturka »güreş bir saatten fazla sürmüş, ve bera- ,bere neticelenmiş. Seyredenlerin söyle- diklerine göre, bu müsabakada, Mülâyim pehlivan çok faik güreşmiş! Şimdi, 'Tekirdağlının Mülâyimin da- vetinden kaçmıyacağı şüphesizdir. Binaenaleyh, İstanbullular, çok yakın bir günde, çok heyecanlı bir güreş sey- redecekler demektir. Bakalım, Menejerinin gözünden düşen Bul Komarın yerini Mülâyim mi, yoksa Tekirdağlı Hüseyin mi alacak?. S.T. Avusturyalılar, Macarları yendi Viyana, 18. (A.A.) — Çeteka ajansı bil- diriyor: Buğün büyük bir kalabalık huzurunda Merkezi Avrupa kupası dömifinali, Vi- yana'nın meşhur Austria takımı ile Bu- dapeşte'nin meşhur Ferenevaroöch takımı arasında oynanmıştır. Viyanalılar çok mükemmel bir oyun çıkararak, mükem- mel bir vaziyette olmasına rağmen Ma- M | «Domates suyus!.. D Dün| Yeni bir tedavi usulü Domates suyu, portakal Özü ve yalnız su ile tedavi edilenler yurdu dmlk , Eskiden Baron dö Roçildin malikânesi olan Hertfordshire'de, Tring civarındaki ,büyük bir köşkte yeni bir tedavi usulü- nün bütün şekilleri tatbik olunmaktadır. Bu köşkün 150 dönümlük bir arazisin- de hastaların, rahat rahat soyunup dö- künerek, banyo yapacakları müteaddid (yüzme havuzları, güneş banyosu yerleri, tenis kortları ve gezinti mahalleri vücu- da getirilmiştir. Köşkün içine girdiğiniz zaman ilk önce ,muazzam ve mükellef bir bar salonu ile karşılaşırsınız. Fakat aldanmayınız bu barda tek bir gram alkol satılmaz, su- ,(pulmaz, Onun yerine ne yerilir bilir mi- siniz: Bir, sigara odası vardır ki dört bir du- varında: «Burada sigara içmeyiniz» yazı- lıdır. Uzun bir gezintiden sonra, karnınız acıkmağa başlayınca yemek salonuna da- larsınız. Burada da sürprizlerle karşıla- İ şırsınız: Hizmetci size, ekmek, yağ, pey- nir veya çay vermez. Önünüze sadece, Buraya tedavi için giren hastalardan biri günde beş bardaktan, 21 gün sade su İçmiş, 26 ncı güne kadar da portakal özü almış, 27 nci günden itibaren kendisine yalnız öğle yemeğinde iki üç tane üzüm verilmiştir... Bir bardak su kâfi Bu sıkı rejime tabi tutulan hastalardan birile görüşen bir İngiliz gazetecisi şun- ları yazıyor: 'bitkin bir garabet nümunesi göreceğimi sanırken ipek mayosu içinde cidden muh- teşem bir kadın ile karşılaştım ve şaşır- dım. Sordum: : «Kadını merak ettim. Ve kara kuru, «Saatlerce yürüyorum. Bir bardak su bütün yorgunluklarımı gidermeğe kâfi geliyor acıkmıyorum,, | — Âcıkmıyor musunuz? — Acıkmak mı, ne münasebet. Zerrece açlık duymadım. Bir aydır da ağzıma bir Jokma bir şey koymuş değilim. Kendimi ,puraya geldiğimden daha iyi hissediyo- rum. Saatlerce yürüyorum. Bir bardak sü bütün bu yorgunluklarımı gidermeğe kâfi geliyor. İlk günler biraz zahmet çek- medim değil, ama insan alışıyor.. ve da- ha canlı, kanlı, sıhhatli oluyor.. diye ce« vab verdi.> | Buraya tedavi için gelen kadınlar, ruh ve bedenlerinin temizlendiği iddiasında- dırlar ,bütün tehlikeli mikrop ve zehirle-, ri, sü, portakal özü, domates suyu ile yı- kadıklarına, böylelikle ömürlerini bir kat daha uzattıklarına inanıyorlar. * Buraya, ağzı kokan, bu yüzden sevgili veya koca bulamıyan genç kızlar gelmek- te, ve mütehassıs doktorun meyva usa- resi tedavisi ile bir ay içinde şen ve şatir evlerine dönmektedirler. Sahnenin, sine- manın meşhur simaları, muharrirler, hat tâ, siyasiler bile buraya uğrayıp bu ye- ni tedavi sisteminden istifade etmekte- dirler. Diana Kapier, kocası Tavberle evlen- meden evvel, bir müddet buraya gelmiş, oldukca şişman olan Tavber doktorun tav | siye ettiği rejim sayesinde epeyce zayıf- lamış. Tedavi ücreti 150 İngiliz lirasıdır. Sabıkalı çocuk Dün Floryada plâjdan çıkan bir müşte- rinin cebinden para çalarak kaçarken si- vil bir komiser tarafından görülerek ya- kalanan Kadri isminde sabıkalı bir ço. cuk mahkemeye verilmiştir. İstanbulun Koca Mustafapaşa Kocamustafapaşa A, S. yazıyor: dan bir hayli bahsedildi. unutulup gidiyor. miştir. leri carları 4-l1 yenmişlerdir. Bakımsız bir semti: okuyucularımızdan — Şimdiye kadar İstanbulun imarın- Fakat bu imar işinde Kocamustafapaşanın ismini bul- manın imkânı yok. İstanbulun bu köşesi Kocamustafapaşa'dan Aksaraya inen caddenin kaldırımları ve parkeleri yapıldığındanberi tamir görme- Semt, terkos belediyeye geçtiği halde gene eskisi gibi susuzdur. Susuzluk yüzünden bir yanğın bu semtin sebebi fe- Jâketi olabilir. Sokaklarda kat'iyen 1lâ- Bım tertibatı yoktur, çukurlar durmadan gayet kötü bir koku neşreder durur. Gece- Kocamustafapaşa'nın sokaklarında bir ışık bulmanın imkânı yoktur. Bu yüz- den halk erkenden evlerine çekilip geceyi mahbus gibi geçirir. Gidip hava alınacak bir park olmadığı için sıkıntı gândüzleri dahi bâkidir. Alakadarların dikkatini cel- bederim. * Bir okuyucumuzun İnhisarlardan temennisi Pendik okuyucularımızdan Mustafa bi- ze yazdığı bir mektupta İnhisarlar İdare. ginin yeni çıkardığı bir rakının şişelerinin ufak bir bedelle geri alınmadığını, bu yüz- den bu şişelerin ortada kaldığını söylüyor ve İnhisarların nazarı dikkatini celbedi- yor. * Sinemalarda havasızlık Okuyucularımızdan Ş. Özegin geçen pa- zar Beyoğlu sinemalarından birine git- miş. Fakat hava sıcak olduğu halde sine« mada bir tek vantilâtör dahi yokmüş. O- kuyucumuz belediyenin bu hususta nazari dikkatini celbederek sinema salonlarından başka sigara salonlarına da bir kaç tane vantilâtör kornmasını istiyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: