SON POSTA İttihat ve Terakkide on sene 17 inci Azerbaycanda No. 8 son İttihatçı kısım Yazan: Eski Tanin Başmuharriri Muhittin Birgen Ben memlekete dönmek fikirlerinden bahsettikçe maarif muhiti ve dostlarım şiddetle muhalefet ediyorlardı. Hepsinin derdi aynı şeydi: Türkçe 1s- fılah! Ellerine İstanbul mekteplerinde öOkunan birer kitap geçirmişler, bu ki- taplardan ıstılahlar alırlar, bunları öğ- tenip öğ di. Ekseriya bu ıstılah- kendilerine #annedebil fer rüyada değil, hakiki manasi lo bir| rüya mektebinde cereyan ediyordu. Baküde, bir seneden fazla bir zaman, mütemadiyen şadığım bu - rü- mişti ki Türki- mi, yeni- |mandan ibar |sey demek değildi. Bunun için Hüseyin Cahid Beyin sarf ve nahvini esas olarak aldım, bunun bazı yerlerini ve bilhassa türkçede arabi ve farisi kapitülâsyonla- rı bahislerini, dilin yeni tekâmül isti- kametlerine göre değiştirdim; ayni za- manda Azeri lehçesinin bizimkinden yegâne ayrılık noktasını teşkil eden iki ü - muzari ve hal - teşrif şeklini ve biraz da şive farklarını göstererek da- ha muhtasar bir gramet vücuda getir- dim. İstanbuldan gelen ve maalesef, - baş- |ka türlüsü bulunmadığı için! - çoğu ro- bulunan kitaplar, Azı rilerin okuma derdlerini hafiflelmeği hasretmek kararı-|yarayacağı gibi, ilk temasta kıymetle- hi vermiştim. manevi zevki için verdiğim bu kararda, mazlesef, aynı zevki bulamadığım için, maddeten ba- na çok iyi şerait verilmiş olmasına rağ- men ancak iki sene sebat edebildim. BU KÜLTÜR HAREKETİNİ TAKVİYE TEDBİRLERİ İşe başladıktan sonra ilk haftalarda hayretle gör üm bu hareketi kuv-W vetlendirmek lâ: yalnız başına bu işin içinden çıkmama imkân yoktu. Yapmakta olduğum bü- | yük t, benim bütün kuvvetlerimi tüketmekte bulunduğu için buna an- cak bir sene di ne için zaten hattâ, kalsam bile I)Pn'n sene daha y Bunün için İstanbulda tirtmeğe iht yaç da ki lan kita tiyaç türlü kitap getirilmekte zaruret var- rif komiserine bu mese mek hususunda karar verildi. erbaycanda Ana dili- ğını düşünemiyor fazla muallime ih zerbaycanda çe sunda ısrar ettim. arasında İstanbulu tanı- tahsil hayatile vaktile uş olan bir zatı, İs- Bu zat, İstan i kitap ah m getirdi tecrübi n Halil Fikret yüksek darül- , Ve aslen Aıı—r—ı M Hıı L.çı cü tTç“"xlA*u 5 muallimininden çıkmı lar ve muallimler ancak ders 3 sonlarına doğru zamana kadar ben / Toji kitabı ğEvkadınnun şek Ev kadını, taze yemiş meysimi geçmeden kilerini reçel ve şurupla darı 30 gün neşredeceğiz. Onları hergün sini bir seri halinde mara vereceğiz. Bon nun İstanbul şubesi tarafından tayfı a kur'a çekilecektir. İlk 28 numa: amdi, Bir kere, benim | c rini anlamış olduğum arkadaşlar da benim üstümdeki yükü kendi üzerleri- ne alıp kolaylıkla taşıyabilecek insan- lardı. Her şeyden evvel onlara, burada vaziyet hakkında malümat vererek kendilerinin herhangi bir hataya düş melerine mâni olmak lâzımdı. Gv_çmx- şin Azerbaycanda bıraktığı acı hatıra- ları, halin nezaketini kendilerine gün- Jerce anlattım ve muhtelif mahalli me- eler hakkında malümat verdim. İz- mail Hikmet ile Halil Fikret, benim tecrübelerime inanarak tavsiyelerime dikkatle riayet ettikleri için, benden sonra bir hayli müddet daha Baküde muvaffakiyetle çalıştılar; Cebbara ge- ;|lince, siyasete ve komünizm tığı için hiçbir tarafı memnun e- . | dememiş ve hiçbir sahada muvaffak o- riye İndirmiş bü- geceleri üç saat ka- gündüzleri de yı alnıma ıslak bezler ko geçmiş olan şeyleri anlatmak, hal ve|i işlerine |lcı tığım iş, kuvvet-|Lâl 1|l;ıî POSTA|| nın ( TariInı İ| TEFRİKASI Kâhin olmege mahkumd. O kumandan gibi siyaset meydanında değil, ma'bette bulunduracağı zehiri kendi eliyle O da, kendisi gibi canını seven! bir adamdı. Ve gene kendisi bi, onun da öldürülecek erkek çocukla- rı yoktu, Her halde, çok samimi bir ar- kadaş olan bu kâhinle firar me#lc in- Bi- eline geçen bir [ırsaî(:uı da isıim.mş de dü- nmu“—h'.ı Hapishanede, maceralarını k dinlediği Hurap gibi bir sergüzeşt kurdu vardı. İşkence yaptırdığı gün, o- nun metanetini gözile görmüş.. na, nnımln anlaşmak gelmiş ve bundan cellâda, ııkeneeye devam etme- ret etmişti. Sonra da, onu, da- kın bir odıyı aldırmış., ona, i yiyecek verdirmişti. Kumandan.. her ihtimale karşı, bu ilk hazırlıkları yaparken, baskâhinler meclisinin, mabed meydanında, halkın önünde, merasimle, kehanet gösterme” lerini beklemişti. Başkâhinler mecl nin kehaneti aleyhinde tecelli eğince, artık, onun da, aleyhinde hüküm vere- ceğini bildiği ikinci derece kâhinler meclisinin kehanetini beklemedi tertibatını ikmal etmiye giriş! nkü, kalenin içinde, istediği gibi kullanabi- cıqı zamanı, an ik yirmi don sıauı adan sonra, a'e kumanlmlıgı vazi ni tı:rke meye mecburdu nda, kale kumandanlı T İş göremiyecekti, bu cihetleri d âhinler mo dört saat zarfırda Hurapı.. ve geceleyi de, onun yeni hapse a! nı serbest hareket edel arkadaş run behc bütün bu mü; birdenbire değiştirmişti. İ; kçe ve edebiyat der 1 Fikret, felsefe ve pedi alacaklar, bana da yalnız t e maarif ka Hiğinin mi vazifesi kalmış olacaktı. FAKAT, İŞİN BİR DE BAŞKA TARAFI VARDI Bir aralık plânım, yerime başkaları- nı getirip onları mahalli hayata alıştır. dıktan sonra, memlekete dönmekti, İs- tanbula kitap ve hoca getirtmek üzere birini göndertmiş olmamın sebebi de bu idi. h (Atkası var) Nöbetçi EFezaneler Bu gece nöbetei olan eczaneler şunlar- dir: İstanbal cihetindekiler: Aksarayda: (Sarım). Alemdarda: dülkadir). Beyazıdda; (Cemili, Bamat. yada: (Rıdvan), Eminönünde: (Aminas- ya). Eyüpte: (Arif Beşir). Fenerde: (Hü- samettin), Şehremininde: (Nâzım), Şeh- zadebaşında: (Ünlversite). Karagümrük- te: (Fuat), Küçükpazarda: (Necati Ah- met). Bakırköyünde: (Merkex), Beyoğlu cihettidekiler: Tünelbaşında: (Matkoviç). Yüksekkaldı- rdımda: (Vingopulo). Galatada: (Merkez) 'Taksimde: (Kemal-Rebul). Şişlide: (Por- tev). Beşiktaşta: (Süleyman Receb), Sa- riyerde: (Osman). Kadıköy ve Adalardakller: (İskelebaşı). Kadıköyünde (Ab. erkupnnu- kesiniz, biriktirip İdaremlize getirenlere ve gön- ra ulusal — ekonomi ve — arttırma kuru- n olunacak bir günde bu numaralar ara- raya yirmişer kilo, müteakıp 25 numara- ya onar kilo, bundan gonraki S0 numaraya beşer kilo, 250 numaraya da ikişer kilo u—kıx verilecektir. koymiya karar v Hurapın 00 dairesine yakındı. Koridorda kimse bu- lunmadığını görünce, yürüdü. Mahb sun kapısını âçtı. p tekrar ka kapadı. Hurapın, kendisine hayretle baktığını görerel — Sus! Sesini çıkarma! Ben, kâle ku- mandanıyım, Sana ı.şke'ıce et ğil, kurtuluş i Dedikten sonra, rar etmiye karar verdi (._xn ta kendisi ile müzakere, lattı. Hurap.. bu beklemediği teklif karşı- sında, bir an şaşırdı ise de çabucak ken- , | dini topla; — Peki! Sen, şimdiden, beni ve mah- bus bulunan arkâdaşlarımı serbest bı- rak. Madem, ki kasabanın haricine den gizli yolları biliyorsun. Hep bera- ber kaçarız. Kasabadan çıklıktan son- ra, artık hiç korkma! faza eder, hududun ötesine aşırırız. Dedi. Kumandan, bu cevabtan mem- nun oldu. Odanın kapısını 1_ı'ı baktı. Dehlizde kimseyi görmeyince: — Şimdiden serbestsin! Arkamdan gel! Seni, hiç kimsenin bulam:yaca; ğı bir yerde saklıyacağım, Aısadalavın da gece kurtarıp yanına geti receğim. Hep riz. Kumandan.. Hurapı kendi dairesine götürdü. Orada, küçük bir odaya sok- tu. Kapıyı çekerken: — Hiç korkma! «Buraya kimse mez. Sana, yemeğini, suyunu kendim m. Şimdi, gidip, senin firar aber alacak olan adamlarımın unayım. Zabitlerin hare- erini şaşırtayım. Dikkatsizlik eden - gardiyanları da u—cnve edeyim. Ne ya- çin co_alund rılacak. aJanı aramak |. ."m' Dedi ve çekilip gitti. Hurap.. penceresiz, loş odada, bir kıl keçenin üstüne uzandı. Tesadüfün, bu garib tecellilerini düşünmeye başla- Seni, biz muha-| beraber, gizli bir yoldan kaçıp gide- ; hatırı- |t Vazife- | | k bir hale Aradan bir ual geçmeden, kale ku- mandanı avdet etti. Hurapın bulundu- ğu odanın kapısını açtı. Ona, gelmesini işaret etti. Hurap, odadan çıkarken, ku- mandanın sararmış olduğunu.. gözleri- nin endişeyle parladığını gördü. Bir şey sormadı. Onun söylemesini bekli- yerek arkasından yürüdü. Kumandan.. diğer bir odaya girdi. O- yere serilmiş bir bezin üstünde k şeyler vardı. Zabit sofranın şına otururken Hurapa de oturması- nı x<are' etti. İlk lokmayı ağzına atar- ken — Hurap! Karnını iyi doyur! Bir da- ha ne vakit ve nerede yemek yiyeceği- miz belli değil! İşler, birdenbire karış- tı. Dedi, Sonra, bu bir saat içinde olan ra ağırlaştığını.. oğullarının talebi mi dört saat sonra kehanetlerini bildi- recek olan ikinci derece kâhinler mec- lisinin, ne suretle alelâcele hüküm ver- davet edildiklerini.. onlardan iki- rin de aleyhindeki hükme iştirak et- tiklerini,, lehinde hareket etmiye söz veren kâhinin, tahmin ettiği gibi, ar- kadaşları tarafından aldatıldığını ve —— yutarak ölecekti ona, ne söylerse onu söyliyeceklerili söyledikleri halde, onun, kale kumali” danı muavinini itham eden, sözlerini nakzederek kendi aleyhindeki xelw'd' teyid ettiklerini.. ekalliyette kalan $ hin arkada da ölmiye mahküm © dildiğini y .. işler, me0” sından pek çok çıktı. Yirmi dört S” at daha, kale kumandanlığı yapabilece” ğimi.. bu müddet zarfında bir çok işlef görebileceğimi ümid ederken bu ümi- dim boşa çıktı. Şimdi, yalnız, kırk ” kiz saatten ibaret olan hayatımın S0f devresini, istediğim gibi kullal hakkım kaldı. — Burada anlıyamadığım bir ş€Y var: İdama mahküm olduğun halde, ni> sıl oluyor da tevkif edilmiyor, serbef bırakılıyorsun? 3 — Bu, eskidenberi devam eden bif teamül! Şimdiye kadar, hiç bir mah- küm ölümden kaçmadığı için bu âdet€ halel gelmedi. Benden sonra, bu tcâ”> mülün, gene eskisi gibi, devam edip et miyeceğini kestiremem. Bu cihet, benil alâkadar etmez. İnhisarlar Umum I Müdürlüğünden: — Malatyada tesis edilecek Tütün Atölyesi binası ve müştemilâtı kapalı zarf usulile eksilt- meye konulmuştur. l — Keşif bedeli 360231,67 lira, muvakkat te- minat 18160 liradır. l — Eksilttme 3-VIN-937 tarihine rastlıyan Salı günü saat 15 de Kabataşta İnhisarlar Levazım ve Mubayaat Şubesindeki Alım Komisyonunda yapılacaktır. IV — Şartname, keşifname, proje vesair münaka- sa evrakı 18,02 lira mukabilinde hergün İnhisar- lar İnşaat Şubesinden ve Ankara Malatya Baş- müdürlüklerinden alınabilir. V — Müteahhitlerin Nafıa Vekâletinin 937 se- nesi müteahhitlik vesikasını ve lâakal 200000 liralık bir binayı taahhüt etmiş bulunduklarına ve bizzat Mimar veya Mühendis - veya yukarıdaki şeraiti haiz bir Mimar veya Mühendisle şerik o duklarına dair noterce musaddak vesaiki eksilt- me gününden en az 3 gün evveline kadar İnhi- sarlar İnşaat Şubesine ibraz etmeleri ve eksiltme- ye iştirâk edebileceklerine dair vesika almaları lâzımdır. VI — Mühürlü teklif mektubu, kanuni vesaik, şartname, keşifname vesair lüzumlu evrak ile eksiltmeye iştirâk vesikası ve muvakkat teminat akçesini ihtiva edecek olan kapalı zarflar eksilt- me günü en geç saat 14 e kadar yukarıda adı ge- çen Alım Komisyonu Başkanlığına makbuz mu- kabilinde verilmiş olmalı İstanbul Gümrüğü Başmüdürlüğünden : eki Liman İdaresinin antrı NT gününder: itibaren her gfm *lerile ve peşin para ile mek üze ayyen gün ve & ve istiyenlerin satıl. diğer ambarlarında me tılac nın da bu ambarda satılacağı ilân olunur. dır. “4158,, n satış “ambarındaki ariye, demir eşyA' ve yenil Hat 14 den 18 xe kadar pazarlık VE aktır. İsteklilerin bu elverişli satışla! aatte Kurüçeşmedeki anıl eposunda — bul acak eşyayı her gün veut olup satışı ilân edilecek olan (4107)