ee di ” VC ĞG e" Fatih cinayetinin duruşmasına dün devam edildi Şahitler İrfanla Rece; arasındaki münasebetin eskiden başladığını, cinayetin tevi) edildiğini söylüyorlar Fatihte Nurettini öldürmekten suçlu ! onun alt kattan oraya çıkarılmış olduğu- Receple, bu katil hâdisesinde Receple bir-|nu ve Nurettini bu adamın vurduğunu Hikte hareket etmekten suçlu bulunan Nu söylemişlerdi. Halbuki makineyi her ak- rettinin karısı İrlar ve kaynanası İfakatin | şam yukarı çıkarmak Nurettinin itiya - duruşmalarına dün Ağır ceza hakyerinde | dıymiş. Nurettini öldürenin Recep oldu- devam olunmuştur. ğu anlaşıldı. Bi Reis sordu: il tih ki n&l::emğî:'n KE L DUT — Nurettinin vurulmasında sebep ney- — Ben, bütün safhada hazır buluna -| miş?.. madım. Tahkikat yaparken, evi arama esnasında, bir yatak kılıfı arasından mak- tulün elbiseleri çıktı. Kaynanasına sor dum: «Korkudan sakladım» dedi. Tahki- Kkata göre, bunlar evvelce Recebin evinde ;'mı ,'y'ffm',ı:':;mığ:: yE v::f:îğ: — Şahid dedi, hakikati söylemiyor.. 3 — Tahkikatta ben bulunmadım. Mak - tul de ifade verecek kudrette değildi. Son ra, rakı iğine dair bir işarete de rasl- lamadım. Suçlu İrfan: başlamış, demiş ve şunları ilâve etmiş -| Tkı şişesi masa üzerindeydi. Ben, hırsız tr: var diye korkudan bağırmıştım. Yoksa, — Recep, maktule husumet besliyor- | merkezde verdiğim ifadede hakikati söy- muş, karısına ve kaynanasına onu vura- | ledim. söylemiş, Onlar da, «böyle bir şe! 4 y ) ;:î:.!. y.ıuın:ıı-ı. Fakat, Recep fikrinde | - Diğer şahitler gelmemişlerdi. Muha- ısrar edince: «Eğer böyle bir iş yapsan | keme, gelmiyen şahitlerden Süleyman, bile, bari dikkat et de yakalanma!'» de -| Fahri, Muhiâdin, Alişan v. s. nin ihzaren celplerine karar vererek, 2 temmuza bı - Mmişlerdir. Reis Refik Omay, maznuna bir diye - ceği olup olmadığını sordu. O da: — Şahit yalan söylüyor, kabul etmem, diye cevap verdi. Fi merkezi polislerinden şahit Mus- tafa da şunları söyledi: — Vak'a gecesi bize telefonla bir adam öldürüldüğünü ihbar ettiler. Hâdise olan eve gittik. Yükarı katta iki oda vardı. Bunlardan biri Nurettine, diğeri de ka - Tısıyla, kaynanasına ajtti. Nurettinin oda- | y sına girdik. Serili bir yatak vardı yorde.. nde kan lekeleri bulunuyordu. Bu | delerinde israr etmişlerdir. kan izlerini takip ettim. Sofada, merdi- Bu venlerde bulunan lekeler, aşağı katta mut fağın yanındak!” odanın Kkapısına kadar devam ediyor, oradan bahçeye geçiyor - du. Yukarı sofada bir fanilâ makinesi var dı. Önce eve giren bir hırsız tarafından | ( —e a— — rakıl Dostunu öldüren aşçı kadın Geçenlerde, Mahmatpaşada Valide ha- rmda dostu terlikçi İrfanı bıçak! mekten suçlu Yemişte ahçı Emine Nedi- menin mevkuf olarak muhakemesine dün öğleden evve! ağır ceza mahkemesir devam edilmiştir. Şahitlerder, iladeleri birbirini tutmt - leştirilmişler, ikisi de eski mütenakız jfa- lardan sonra, evvelce dinlenen şa hitlerden B ihzaren cel lerek se- de şahit olarak gösterip te harcını yatır- müdafaa şahitlerinin dinlenmesi | berber Ahmetle, berber İbrahim yüz- Bu mektubun sahibi Çocuk mudur, Değil mi? Galatadan postaya atılmış bir mektup Aldam, altında imza yerine H. M, Ö harf- leri yar, urunca olmasına rağmen aynen sütunlarıma geçireceğim, diyor ki: Son Postada her gün bir çok kimsele - Tin dertlerine çare bulduğunuzu görerek, ben de bir derdime sizin tarafınızdan çaro bulunmasını rica edeceğim. Aşağıda anla- tacağım gibi geçirdiğim macera yaşıma göre pek büyüktür. Şimdi kenüz 16 le 17 yaşları arasındayım. Siye terif edeceğim kızla görüşmiyecek olursam, çek fena bir yola sapmak mecburiyetindeyim. Yaşı - min adedinin gösterdiği gibi hayatımın en kiymetli çağlarındayım. Alilenm mem- leketin — tanınmış zenginlerinden — olup kendilerini herkese sevdirmişlerdir. Güzelliğime gelince, kendimin ve haş- kalarının kannatlerine göre oldukça gü- zelim. Bu kadar malümat verdikten son- rTa maceramı anlalıyorum: Bundan bir sene evvel evimizin karşi- aında oturan bir güzel kızla tanışmak İşe tiyordum. Birbirimizi her — görüşümüzde, Onun gözlerinin ayrılmaz bakışları benl her gün ona bir kat daha bağlıyordu. Onu göremediğim günlerde baya hastalanı « yordum. ızin Mmanası açıktan açığa belli olduğu halde hiç bir kere n olııııudıhenonıhırııımmumq we gülmemişlik. Kvlerinin irtifar az oldu- Bu için başını yukarı kaldırır. ve öylece “Bakarak dalardı. Zannedersem o da benim nlhıhumımmımovnmhyqı benim kadardır. Bir gün © cihetten ayrıl- mak lâzım geldi ve şimdi onu gene geser- ken görüyorum ve arkasını dönerek beni arıyor. Şimdi o civarda oturan bir arka- daşıma ona vermesi için bir mextup birak- fım ve ondan benimle buluşması için bir gün tayin etmesin! rica ettim. Arkadaşı. min mektübü verip vermiyeceğini bilmi- yorum. Birden sorgum: benim onunla tanış - maklığımın ne gibi bir netice verebile - ceği; eğer aksi cevap verirse ne yapmak Jâzım geleceği ve aksi takdirde ona karşı Olan aşkımı ne gibi bir vazıtayla söndü - rebileceğimi öğrenmektir. Pek rica ede « rim, cevabınızi! kabil olduğu kuadar kısa bir zamanda Bon Posta sütu: liyorum, Bazı zaman yaptığınız gibi, be - nim cevabımı da uzunca yazmanızı rica ediyorum. Belki maceramı çocukça bulur- sunuz amıma bunun hayatımın İlk adım- lazında çok önemli vaziyeti olduğunu ha- farlatır ve yereceğiniz cevabın her satırını Güşünerek yazmanızı pek çok rica ederek hürmetlerimi sunarım. * Bu mektubu yazan genç söylediği çibi gerçekten çocuk müdur, değil mi? Bunu herkesi kendi tahminine bırakalım, söy- lediği vaziyet hakikaten mevcut ise ta- hakkuk edebdilecek —muhtelif — ihtimaller gunlardır: 1 — Mektubu sahibine tevdi etmeyi üze- Tine alan arkadaş, ahlâkımın sağlamlığı Gerecesine göre münderecatına ya doğ- rudan doğruya, yehut da kız vasllasile ittilâ peyda edecek, kızla birlikte Karşılık- h bir kahkaha koyuvereecekler. 2 — Kız kendisine mektubu getirenin karşısında bir vaziyet almak için moc- buren lokynmud;ıl kahkahayı Mmütsakip ) aldığı İlk mektup — olduğuna göre heyecan içindedir. Korku içindedir. günlerce düşünecek, cevap veremiyecek, — Cevapsız kalan genç günün birinde Cür'eti arttıracak, bir fırsattan da İstifa de ederek kızla konuşacak.. 4 — Artık bu konuşmaların teakup et mesini bekliyebiliriz. 5 — Derken mekteplerin imtihan za - lu.= gelecek her Iklei birden sınıfı döne- cekler. 6 — Bunu takip edecek olan tasıl ağ . lara faslıdır. 7 — Fakat geneler geçip saçlar beyaz- danınca bu gönül masalı, arasıra hatır. lanınca çok sevilmiş bir tablo kargısında bulunuluyormuş gibi dudaklar tebesyümle giçeklenccek.. Ve işte bu kadar çocuğum. TEYZE HÂDİSELER KARŞISINDA Benzin fiatları düştükten sonra — Sizin bana yaptığınız fenalığı dün- yada hiç.kimse yapmamıştır. Acaba kime söylüyordu? Etrafıma baktım: Bir ondan, bir de benden başka kimseler yoktu.. Herhalde bu söz bana — Bana ını söylüyorsunuz? lim ki kendi kendime ko- nuşayım.. Tabii size söylüyorum. — Ben size fenalık ettim ha!,. — Yalnız siz değil hepiniz birlikte., — Yani maaile mi? — Hem fenalık edin, hem de karşıma geçip maaile mi diye beni âlaya alın., Bu kadarı artık çok fazla. — Affedersiniz amma bir şey anlamı- yorum. — Anlarsınız.. Siz gazeteci değil mi- siniz? — Gazeteciyim, ne olacak? — Benzin fiatlarının indiğini gazeteni- ze yazmadımız m — Yazdık — İşte bununla bana büyük bir fena- bk yaptınız.. — Anladım, benzin fiatlı iken haddin- AWY/ A9 den fazla p: siniz öyle — Hayır ömrümde bir gram bile ben- ziR ne aldım, ne de sattım. — Öyleyse size ne? Evot bana ne.. Orası öyle, fakat ga- yâlnız ben okumuyorum ki, karım B kazananlardan biri de siz- Bilhassa karınızın ben- n inip çıkmasile ne alâkası ola- ilirsiniz. Karım ga- zetede bengin fiatının indirildiğini okur okumaz karsıma «bir otomobil isterim diye dikildi. O zamandanb. otomobil de otomobil, diye başımın etini yiyor. — E sonra?. — Duha ne olsun? Evimizde rahat hu- zür kalmadı. Karı kaca birbirimizle ge- çinemez olduk. İkide bir kızılca kıyamet Kopuyor. Sebeb, sebeb hep sizsiniz. Kendimi artık tutamadım, kahkahay- la gülmeye başladım. O, beni güler gö- rünce hiddetlendi: S — Ben sana gösteririm! Dedi ve arkasını dönüp yürüdü. * O gün ne kadar güldümse bugün de © kadar ağlıyorum. Adamın tehdidi meğer boş değilmiş. Benden ayrılır ayrılmaz evimin adresini, karımın adınmı öğrenmiş ve karıma, bonzin fiatlarının ucuzladığı- Fı yazan gazeteden bir nüsha göndermiş, Karım da gazeteyi okumuş. Hemen o gün: — Mademk! benzin fiatları indi. Bir o- tomobil almalısın! Diye tutturdu. Evde bu yüzden Ta - hat huzur kalmadı. Karı koca birbiri- mizle geçinemez olduk. İkide bir kızılca kıyamet kopuyor, Meğer adamncağızın: — Sizin bana yaptığınız fenalığı dün- yada hiç kimse yapmamıştır! Demekte yerden göğe hakkı varmış. İMSET Ercincilerin muhakemesi |Bir kaç gün evvel, Taksimde Sıraser- ıîılerde bir apartımanda yapılan arama- Ga ervin bulunduğunu ve Selânikli ku- marbaz İstna'l namile maruf birisile bir kadının tevkif edilerek mâahmekeye ve - rildiklerini yazmıştık, Asliye beşinci €eza mahkemesinde dün bakılan muhakemeleri sonunda, İsmaille beraber tevkif edilen apartıman kapı - cısı Feridenin tahliyesine ve mubake - mesinin gayri meçkuf olarak devamana karar verilmiştir. Holivut'un iki güzel yıldızı: Loretta Young, Jean Blondell - “Dansın esiriyim!..,, Sinemanın en meşhur dansörü Fred Aster dansı niçin sevdiğini, nasıl dans ettiğini anlatıyor «Dünyanın en meşhur dansörü» lükabı- ni alan Fred Aster dansları ve filmleri hakkında Amerikan gazetelerinden biri- ne bir makale yazmıştır. Hülâsa ettiğimiz bu makalesinde diyor ki: «— En sevdiğim dans hiç şüpbesiz ba- Jottir. Oynadığım dansların her birine şahsi karakterimi vermeğe çalışırım. Danslarımda hissi olmağar son derecede dikkat ederim. Danslarımın hepsini müziğe göre ter- tib ederim. İlk önce müziği mükerreren Üinlerim. Sonra bu müziğe göre çalış - mağa başlarım. Dansın karakterini tesbit |eyledikten sonra teferrüatına geçerim. | Bu teferrüat beni çok yorar. Çok ince bir işdir. Haftalarca uğraştırır. Teferrüatın €en ince bir noktasında ademi muvaffaki- yete uğrar isem dansımdan kat'iyen ha- yar kalmaz. Her gün muntazam bir şekilde spor ek- Zersisleri yaparım, Buna — mecburum. Danslarım için çok çevik bir vücuda ma- Hik olmam icab eder. Bence bir dansörün bir atletten hiç bir |farkı yoktur. Doğrusunu söylemek icab ©der ise dansörlük atletlikten çok güç - tür, Çü: atlet yalnız kuvvetini muha- faza etmeğe çalışır. Vücudünün formunu Pek de nazarı dikkate almaz. Halbuki bo- him gibi bir dansör evvelemirde formunu korumalıdır. Dansör tüy kadar hafif ol- malıdır. Pek az sigara içerim. Günde ancak bir iki aded... Tam manasile de bir rejim takib ede- Bm, Geceleri de gayet muntazam bir suret-| kat |te uyku uyurum, Yakında yeni bir film çevirmeği hazırlanan Lilian Harvey'in en yeni resmi Film provalarına başladığım vakit Ü” de tam beş enat dans ederim. Film biter bitmez bir ay kadar istiff hat ederim. Hem mutlak bir istirahat! Bana «dünvanın en meşhur dan: rim. Fazla yemeğe hiç de düşkün deği -| takabini verdiklerini dahi doğru bulfi” TU yorum. Ben alelâde bir san'atkârım: üzde yüz mesleğine âşık ve bağli san'atkâr.. işte o kadar,.» Yeni / filmler Altı meşhur yıldızın çevireceği bir film: Arabistan geceleri Amerikan film kumpanyalarından biri (Arabistan Geceleri) adında büyük bir film çevirmek üzere hazırlıklarda bulun- maktadır. Bu filmde, Madlen Karrol, Şarl Buaye, Gangster korkusu Tahitili bir dansöz bir fi kumpanyasından garip mukavele istedi Büyük Amerikan kumpanyal: biri (Vaykiki'de aşk) adında bir film * — virmiş, çati Fümde Tahiti âdetleri, Tahiti bayt Bilvia Sidney, Henri Fonda, Con Bennet, | Tahiti dansları — görülmektedir. — Fil Pat Paterson gibi altı büyük san'atkâr rol alacaktır. «Rüzgârn Meşhur sinema yıldızı Carole Lambard | $© t#tmiştir. (Rüzgâr) adında bir film çevirecektir. Bu filmde erkel rolü Glark Gable tarafın - dan yapılacıktır. Bu filmin 850.000 'Türk | , hirasından fazlaya mal olacağı anlaşıl - maktadır. «Kumarbaz» yüzde yüz yerli olması için rejisör T ti'den Miri Rei isminde bir dansöz & Mukavelerame — imzalanmadan v'; Miri Rei şu garih maddenin ilâvesini koşmuştur: b aa A «Gangsterler tazafından öldürülece lursam vücudüm yakılacak ve küller Büyük Rus edibi Dostoyevski'nin (Ku-| Tahiti üzerine serpilecek.» marbaz) adındaki meşhur eseri Holivud' da filme almacaktır. Bu filmin baş rolünü Edvard Robinson | Miş olan kumpanya san'atkârın V" Maddeyi ilktönec kabul etmek İstf' e adi yapacaktır. Errol Fiyn ile Betle Davis de| karşısında buna boyun eğmek mect! bu filmde rol alacaklardır, yetinde kahmoştır.