eğen niz kadın v erkek tipleri hangileridir? oe BÜ — İdeal kadın Sapan arkasında yürüyen, çapa çapalıyan kadın - Kadın hayalini kafalarında sihirli tül- lere bürüyüp «idealim!» diye ortaya at- maktan ne duyar bu şehirliler? Bizim ha- yalimizde kadın, her şeye kadir bir tip olarak yaşar. Biz, erkeğinin yokluluğunu bildirmiyen' kadınları beğeniriz. Varsın lepiska saçlı, karanfil dudaklı — olmasın. Çapa çapalamasını bilsin, varsın ayakları şair ruhlu inzanların teşbihlerine benze- mesin. Sapan arkasından yürümesini bil- sin, Varsın ufacık manikürlü elleri bu- lunmasın. Nosırlı ellerile kendi ekmeğini kendi yapsın, kendi hayvanını kendi sağ- 8 ve icab ederse kendi erile omuz omu- Za düğüşmesiri bilsin. Alpullu Döküncülü köylü Raşit Avcu — 526 — İdealimdeki kadını an!atmak için kelime bulamıyorum İdealimde yaşattığım kadını anlatmak için kelime bularnıyorum. Fakat şu satır- Tarla çizmeğe çalışacağım: 1 — Fşinin keder ve sevinçlerini anlı - yacak derecede hassas ve kendisini ona #ydurabilmek kabiliyetini haiz olmalı 2 — Müsrit olmamalı, İcabında eşinin satlanacağı yoksulluğa katlanabilmeli. 3 — Analık vasıflarını haiz olmalı, yu- Vasının idaresini başarmalı. 4 — Cazip ve balık etinde bulunmalı. Sun'i güzellik teferrüatına baş vurma- malı, Akşehir: N, G. (Sarih adresini yazmamıştır.) — 527 — Yuvasının ne demek olduğunu bilecek kadın olsun Aradığım kızın tahsili ne olursa olsun, bunu düşünmüyorum. Yalnız yuvasının he ğ_emek olduğannu idrak etmesi, Güzellik ise gönül meselesidir. Şöyle Olsun, böyle olsun, bunlar boş sözlerdir. Çünkü bunu ben hülya sayarım. ğ İcabında bir salon kadını olmalıdır Bana eş olacak kadın şöyle olmalıdır: Tamüssıhha, 1,65 boyunda, kumral gü- zeli, mütenasip. İlk veya orla mektep mezunu, kazancımı gözününde - tutarak masrafını ona göre tanzim eden, iyi ye- mek yapan, yuvasına sadık, çocuk sev - gisi taşıyan, neşeli, icabında bir salon kadını, evlilik hayatının bütün bilgileri- ne sahip olan bir kadın olmalıdır. Eskişehir H. Sezai (Sarih adrestnin neşrini İstememiştir.) Babamı, annemi ve kardeşlerimi arıyorum 13 sene evvel babam Osman ta- rafından - İstan - bulda Kâğıthane- de Çağlayan mektebine tale - be olarak veril - | dim. Orada kal - diğiım beş sene içinde gerek ba « bam Osman, ge -« rek annem Nurl- ye, iki kardeşimle beraber her hafta gelir, beni* görürlerdi. Ora- da bir sene kaldım. Oradan Valide ba- ğına, sonra İzmire nakledildim. Fakat bu müddet zarfında annemi, babamı kaybettim. 13 senedir onları hiç gö - remedim, Babam o zaman 45-46 yaşla- rında vardı. Beni görmeğe geldiği za - man bana: «— Mustafa, Osman, Nuri, Şükrü!» diye dört isimle hitab ederdi. Bilenler, tanıyanlar varsa insaniyet namına beni haberdar etsinler. Beşiktaş Şehir Bandosunda 1228 Mustafa — 0E — gÜa Kadın esmer, uzun boylu ve Ekmek fiati indirilecek İ Buğday flatları günden güne düşmekte- z'kl n"“" dir. Buna mukabil buğday fiatları ile sıki 1 — Esmer, uzun boylu, mülenasip vü- | münasebettar olan ekmek Natlarında henliz cutlu. 2 — Zeki, malümatlı. 3 — Yüksek tahsilli. Antep Tahir Kafadar bir değişiklik olmamıştır. Belediye narh ko- misyonu önümüzdeki pazarlesi günü topla- narak yeni narbı tesbil edecektir. Yeni nar- Han bugünküne göre 30 para düşük olacağı tahmin edilmektedir. * Son Posti tefri Endülüs Şövalyesi GALCA Abdurrahman £ Yazan : Doğruca valinin sarayına gidilecek.. hiç kimse haberdar değilâl. Ancak... b R orada, Abdurrahmanın (umum vali)-| Evet.. ancak, gece yarısıhdan sonra.. lik makamına geçirildiği ilân edilecek.|en gösterişli saray atlarından birine o dakikadan itibaren memlekette|binmiş olan gayet Zzayif.. ve ga - Emevi hükümetinin idaresi hitam bu-|yet güzel İspanyolca söyliyen Berberi lacak.. Abdurrahmanın hâkimiyeti al-| kıyafetinde ihtiyar bir adam, bütün ma- tında, yeni idare başlıyacak. halleleri dolaşmış.. mahalte muhtar - Bu karar, bütün Berberi reisleri ta-|larını uykudan uyandırmış.. hepsine ;ıuı(ıııâı]n büyük bir memnuniyetle ka- ayrı ayrı şu sözleri söylemişti: lilmiş.. yapılan mazbata, hepsi ta-| —— . bal lradan müblentişk. Pai Ah, muhtar efendiler!.. Biz; sabah- * etmekle uğraşıyoruz.. yüz binlerce Ertesi sabah erkenden, bütün şehir İdüşmanla çarpışıyoruz.. siz daha hâlâ hılk!: ıxığı kalkmıştı.. Her - tarafta,İevlerinizde horul horul uyuyorsunuz... başdöndürücü bir faaliyet başlamıştı.|bir gift domuz derisi çizme üzerine bah- Caddelerdeki, sokaklardaki evler dük- se girişirim ki; şarap içmek gibi, uyu - SON FOSTA (RADYO)| Bugünkü program 22 Haziran 937 Salı İSTANBUL Öğle neşriyatı: 12.30: Plâkla Türt musikisi. 1250: Hava- dis. 13: Muhtelif plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı: 1830: Konferans: Beyoğlu Halkevinden naklen Reşat Kaynak tarafından (Türk fi- lozoflarından Farabi hakkında). 19,30; Plük- la dans musikisi, 20: Belma ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları: 20,30: Ömer Riza tarafındun arabça söyler, 2045: Cemal Kâmil ve arkadaşları tarafın- dan Türk muzikisi ve halk şarkıları, (saat ayarı). 21,15: Radyo fonik dram (Labohem), 22,15: Ajans ve borsa haberleri. 22,90: Plâk- la sololar, opera ve operet parçaları. YARINKİ PROGRAM 23 Haziran 927 Çarşamba İSTANBUL Öğle neşriy: 1230: Plâkla Türk musikisi. 1250: Hava- dis. 13.05: Muhtelif plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı: 18,30: Plâkla dans musikisi. 19,80: Konfe- rans: Bminönü Halkevi neşriyat kolu nanı na Nusret BSefa. 20: Nezihe ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları. 20,30: Ömer Rıza tarafından arabça söylev, 2045: Bimen Şen ve arkadaşları tarafmdan 'TTürk musikisi ve hâlk şarkıları, (Saat ayarı), 21,15: Orkestra. 2215 Ajans ve borsa ha. berleri. 220: Plâkla sololar, opera ve ope. ret parçaları. Ticaret Odası meclisi bugün toplanıyor Ticaret Odası Meclisi bugün toplanacak- tır. Bugünkü içiimada başlıca iki şey konu- şulacaktır. 1 — Benzin meselesi: Göçen hafta içinde benzin fiatları galon başına beş kuruş bir - denbire artmış; fakat bir iki gün aonra in - mişti. Oda, bunun neden ileri geldiğini muh- telif vasıtalarla tetkik ettirmişlir. Bu husus- taki raporlar tekrar gözden geçirilecek ve yarılacak netice İktisat Vekâletine bildiri - lecektir. 2 — Müşteriye att bir malın terhininde komisyoncunun aldığı komisyonun teamül « den olup olmadığı: Bu iş, bazı tüccarlarla komlsyoncular arasında Ihtilâf çıkarmış ve hattâ mahkemeye de düşmüştür. Ancak ka- nutl Mevzuatımızda bu hususta bir madde mevcut olmadığından Ticaret Odasının nok- tal nazarı sorulmuştur. Yapılan tetkiklere nazaran, müşteriyo 1it bir malın terhininde komisyoncuların vans veya komisyon alagelmekle oldukları görülmüştlür, Oda, bu işin kat'i bir teamül o- lüp olamıyacağı hakkında bir karar vere . cektir. Bigada yeni mahsul pazara çıktı Biga (Hususi) — Yeni sene mahsulü olan buğdaylar pazara getirilerek satılmağa baş- lamıştır. Yeni buğdayın kilosu dört »kuruş- tur. Buğdayın bu kadar ucuz olmı Üçüncü nevi esmer ekmeklerin ki ruştur. Burası Anadolunun mahsulü en bol mıntakası olduğu halde ekmeğin bu kadar pahalı satılması garip görülmektedir. meydanlarında şenliklere başlıyacak - BINIZ. Şarap tulumlarını ortaya çıkaracak- sınız. Yarın sabaha kadar, su gibi mi- delerinize akıtacaksınız... Şayet; müh- terem şövaly izinleri olur da, şi efendim hazretlerinin muzafferiyetin kahramanı'olan mu? terem şövalyemin şerefine bir bardi şarabınızı içerim, Demişti. Müuhtarlar; evvelâ bu adamı mecnun zannetmişlerdi. Fakat, o muhteşem sa- ray atı ile arkasındaki silâhlı iki Ber- beriyi görünce, yerlere kadar eğilerek: — Verdiğiniz emirlerin, siniz senyor. Diye cevap vermişler.. ondan sonra da, mahalle halkını ayağa kaldırarak şenlik hazırlıklarına girişmişlerdi. * vakit bulursam; ben de gelir; bü büyük | büyük bir tanberi sizin refah ve saadetinizi temin | dikkatle icra edileceğine emin olabilir- Trabzonda alivre fındık Trabzon (Hususi) — Ticaret — borsasında 1937 senesi fındık mahsulünün alivre satış- larına başlanmıştır. Ağustos ayı — zarfinda teslim edilecek olan yaş fındıkların — kilosu on beş buçuk kuruşla on altı kuruş arasın. da satılmaktadır. Geçen dene mahsulünden şimdiye kadar dört buçuk milyon kilo fın- dik ihraç edilmiştir. Hali hazırda elde se- kiz yüz bin kilo kadar stok fındık mevcüt- tur. Bu da fiyatların ani surette düşmesin- den dolayı kalmışlır ki piyasada az bir is- tek-görüldüğü takdirde bu fındıkların da derhal ihraç edileceği şüphesizdir. — Halen içlerin kilosu ise kirk İKi kuruşa kadar bor- sada salılmaktadır. Mayıs ayı içinde yumurta piyasaları Bu yıl İspanyanın geçirdiği siyasi karışık- hktan ötürü bu memlekete yumurta ihraç edilememekte ise de memleketimiz yumur- talarının son derecede nefasetinden dolayı Almanya, İtalya ve Yunanistanın rağbetini kazanması hasebile mayıs ayı içinde bu memleketlere üç bin sandık laze yumurta sevkedilmiştir. İç vilâyetlerden gelen yumurtalar şehri- mizde işlenerek hemen — sevkedilmektedir. Borsada birinci yumurtaların kücük sandı- İSTANBUL Ticaret ve Zahire Borsası 21/6/937 | W—[ Aşağı — Yukatı Y A e Buğday yumuşak 2, 6 10 Buğday sert Ü & Buğday Kızılca Yapağı Trakya Pamuk s) 00 00 00 Peynir M 15 27 20 Peynle kaşar 40 60 53 Zeytin yakı 4 6 00 Susam yağı a » — Ah muhterem efendim hazretleri!. Sşbah hizmetlerinizde bulunamadığım için pek teessüf ederim. Bazan daha mühim v”nzı[c.er zühür ediyor da »Diye söze girişti. Abdurrahman, - dikkat etti. Kendisi- vrıg.qtu, sarhoş değildi. Bilâkis, yorgun - |luktan ve uykusuzluktan, bitap bir hal- de idi. İşlerinin pek fazla olmasına rağ- men, Abdurrahman Bgene onunla bir kaç âöz konuşmaktan kendini menedeme - i. — Daha mühim vazifeler mi?.. Yok- sa, kendine bir iş mi buldun ihtiyar döstum. Dedi... İhtiyar çizmeci, büyük bir ciddiyetle cevap verdi; — Böyle ehemmiyetli zamanlarda iş eksik olur mu, hiç?.. Ge- ce gittim. Şehrin asayişini teftiş ettim. Sayenizde halk mışıl mışıl uyuyor.. ve hepsi de rüyalarında sizi görüyordu. ve fevkalâde kabuklu tombul fındıkların kilosu yirmi ve| ne sadık uşaklıktan zevk alan ihtiyar lâ satışı törenle başlarken &ı yedi yüz kurüş ve işlenmemiş dört yüz a- dotli yerli sandıklar üç yüz kuruşa kudar satılmaktadır. Bigada koza mizanı açıldı Biza (Hutusi) — Bu hafta içinde şehir ko- a mizanı açılmıştır. Bursa piyasası kırgın ol duğundan iyi kozaların kilosu 55 kuruşa ka- dar alınmaktadır. Civar kazalardan tüccar- lar gelmiştir. Bzine, ve Bayramiç kosalrı da Biga mizanma getirilmekledir. İstanbul Borsası kapanış fiatları 21 -6 - 1937 ÇEKLER İttihat ve Değir. Şark Defirmeni 'Terkos — TC EEEELELEEEELLEEeE-EE İN gün mutlaka onu görmek isterim, Şeh- re gittiğimiz zaman, bir aralık bunu be- nim aklıma getirmeyi unutma. Onun ziyareline gideceğim. İhtiyar çizmeci, derhal hoşnutsuzluk eseri gösterdi. Usul ve teşrifata fevka- e riayetkâr bir saray başmabeyinci: si gibi azametle mukabele etti: — Asalelpenah, şövalye hazretleri!.. Artık zatıâlileri, şunun bunun ziyareti- ne gidemiyeceğiniz için; o İspanyol dil- berini, saraya davet etmemiz icap eder, — Saraya mı.. Hangi saraya?.. — Zatıâlinizin, bugünden itibaren yerleşeceğiniz; büyük saraya. — Ne münasebet?.. Saraya niçin yer- leşiyor muşum?. — E artık.. bugünden itibaren koca İspanyanın sahip ve maliki sizsiniz... Haber aldığıma göre şehirdeki sadik tabeanız... Abdurrahman dayanamadı. İhtiyar çizmecinin çok ciddi bir tavırla söyle- kânlar donanıyor; her tarafa bayraklar ve fenerler asılıyordu. Sarayı Işgal eden ve memleketin za- bıta vazifesini! deruhte eden Berberiler bu hazırlığa şaşa kalmışlardı. — Şehirde ne oluyor?, — Büyük bir donanma hazırlığı var. — Evet amma, bu hazırlığı kim ya- piyor? — Halk... Çünkü halk, senelerden- beri nefret ettiği bir unsurun, başından | Derhal, mahallenizin halkını, bu mu- kalktığını görür görmez sevindi. Şenlik | zafferiyetten haberdar yapması tabil değil mi?.. Tabil idi... Fakat; Suryelilerle yapı-|ra, işe başlıyacaksınız. Evlerinizi, dük-| Fakat aradan çok geçmeden, ihtiyar lan mücadele, geç vakit hitama erdiği kânlarınızı — bayraklarla, için, kazanılan muvaffakiyetten henüz mak ta insanlara lâzım olan bir şeydir.| Abdurrahman derin bir uy Fakat, bazan 0 uykuyu feda etmek lâ- zım gelir... İşte, size lebşir ediyorum. Muharebeyi, biz kazandık. Biz.. yani; kilerden: Tarifin oğlu Abdurrahman hazretleri, | yergi, onun maiyetinde bulunmak gerefile| Gevabını aldı. Gülü irde müftehir olan ben.. ve bütün arkadaş- ehi edeceksiniz. miştir. Herkesi, sevindireceksiniz. Ondan son-| Diye mırıldandı. |Handillerle“dönatacaksınız. - Mahallejkildi kudan sonra uyandığı zaman, uğurlu — dostu ihtiyar çizmeciyi aradı. Fakat, yanında- e çm — Gece, siz uyuyuncaya kadar bura- aziz ve mühterem şövalyem, meşhurllarda idi. Sonra, birdenbire kaybolu - n : z n — ÂAç ve şarapsız kalmayı hiç sevmez. larımız... Şimdi; size emir veriyorum. | Muhakkak, şehre gitmiş.. kimbilir, han- gi meyhanede sızarak kendinden geç - fenerlerle, | çizmeci, Abdurrahmanın karşısına di - Şu koca şehrin bütün şarap tulumları | üzerine î'emuı ederim ki, bu hirdeki İspanyol dilberlerinin hepsi, rüyalarında sizinle izdiv: mişlerdir. — Aman aziz dostum!.. Allah beni ve bi n dn;bî;ırı böyle bir felâketten esir-| — thtilâl komitası erkânı, gece kararlaş- gesin.;. Fakat.. Gur.. dur... Senin - bultırdıkları programı, gündüz aynen tat- sözlerin bana bir şey hatırlattı; ihtiyar |bik etmişlerdi. dostum, Ö n » gi Ü ğle vaktine doğru, ihtilâl kıt'aları D Des kangal taze domuz sucuğu ü-|büyük bir zafer alayı ile şehre girmiş- PAKÖDİK YERUN m Ki sizin mahut|ti, Caddelere ve sokaklara dökülen hal- dilberinizi hatırladırız.. hani, şu.. otele, sişa Teti öelen kın, çılgınca alkışları arasında geçen bu zafer alayının ında, Abdurrah - — Biravo, dostum!.. Cidden çok zeki-|man bulunmakta l:? d sin. Şu anda onuü hatırladım. Ben bu - diği bu sözlere, bir kahkaha attı... Bel- gece şe-|ki, biraz daha konuşacaktı. Fakat, ya- hemen |pılacak işleri müzakere etmek için ih- aç et -İtilâl grupları reisi ve kumandanları gel- miye başlamıştı . (Arkası var)