BON FPOSTA Sayfa 7 | MİLLİ KÜME MAÇLARI Galatasaray dünkü maçta Ankara Gençlerbirliğini Ankaranım Gençlerbirliği takımı dün İstanbuldaki son maçını Galatasarayla Taksim stadında yaptı. Milli kümenin başında giden Galatasa- Tayın bu oyunu onu takib edenleri sıkı bir surette alâkadar ettiğinden haklı ola- Tak büyük bir heyecan doğurdu. Bir gün evvel oyunlarını zevkle sey- Tettiğimiz Ankara Gençlerbirliği dünkü - Maçta hiç de ihmal edilir bir kuvvet ol- * Madığını bir kere daha gösterdi. Kısa ve yerden paslarla bir çok takım- " İarımızın bile beceremediği kadar kuv - Vetli bir şekilde kombinezon yapmağa Muvalfak olan Gençlerbirliği oyunu iyi kavramış, ince futbol oynıyan bir ta - b Simdır. Kuvvetli bir rüzgür karşısında kalele- » Tini mükemmel bir surette müdafaa e- 3 den Gençlerbirliği o kuvvetli rüzgâr al- | — Unda devreyi 1-0 mağlüb bitirdiler. — © Kısa ve sür'atli paslarla geçen bu dev- | » Ftde Galatasaray takımı azami neticeyi — Bthaltı a Almak için ber fırsattan İstifade etmeğe 1 Salıştı. , Daha ziyade sağdan yapılan hücum -|. *#ör sol tarafta canlanıyor, bazan Haşi - , Tnin, bir çok defalar da Bülendin fazla Topla meşgul olmaları elddi - fırsatların l"&'m:ısına sebeb oluyordu. Devre uzadıkca oyun geriliyor, Genç - » İEtbirliği rüzgür altındaki bu vaziyeti mu faza ettikce daha cesur ve kuvvetli ay- - Mamak suretile zaman zaman oyuna hâ - ) — Sim bile oluyordu. Sağdan Necdetin kolaylıkla ortaladığı fopu kendine hâs vaziyetlerile yakalıyan — Haşim kendinden başka kimsenin bekle- » Mediği bir şütle kaleden içeri attı * , Galatasarayın — galibiyetini ilâ Bayı oyundaki gergin havayı çöz! İkinci devrede belki de bize öyle geli- Yor, rüzgâr haddinden fazla coşmuş, top kontralü ihtimali kalmamış, oyun daha ziyade Galatazaray aleyhine bir #ekil almıştı. Müdafaa hattında Reşadın durgunluğu- Pa mukabil Lâtifin eidaf müdahaleleri latasaray müdafaasının zaman zaman & üğü müşkül vaziyetlerini kurtatıyor- Galatasaray hücum hatında sık sık gö- yer değişmeler ayunda bir âhenk *ninine imkân bırakmadı. Gençlerbirliği Ka fasılalarla sağdan soldan çektiği kor- ::ı!uıe büyük tehlikeler yapmağa başla- eden Her korner kale önünde ciddi tehlike Yaptı. Bazılarında Avninin, bazısında mü- fün yardımile atlatılan kornerlerden fes alan Galatasaray soldan bir (ki fır- * kaçırdı. 'P.NPedc&n mükemmel bir şütü şayanı Yret bir şekilde dışarı gitti. V Bülendin harikulâde bir şütü kalecinin *tadüfen uzattığı ellerine çarparak kor- Bere gitti. Artık bir sıfır vaziyeti bozmak '.mline başvuran Galatasarayın üstüs- .ı)'lphiı hücumlardan biri hatalı şekil- kesildi, Nihayet Gençlerbirliği aleyhine - bir oldu ve Galalasarayın ikincl go- .w Kd LA Ankara kalesinde bir Galatasaraylınım çarpışması Jünü Reşad penaltıdan yaptı. Oyunun bitmek üzere çok kısaldığı an- fetti. Fakat oyun 2-0 şeklini bozmadan Galatasarayın lehine bitti. Bu- oyundan sonra Galatasaray milli kümede 28 puvanla en başta, Fenerbah- çe aynı oyunla 27 puvanla ikinci vaziyet- tedir, M.R. Dünkü bisiklet - yarışının neticeleri Ankara, Bursa, İzmit, İstanbul mınta- kaları arasında dün Büyükdere - Şişli yo- Ju üzerinde bir bisiklet yarışı yapıldı. Ta- kım halimnde İstanbul 14 puvanla birinci, akara 15 puvanla ikinci, Kocae! pu- mla üçüncü, Bursa 36 puvanla dördün- Çü olmuşlardır. Ferd halinde yapılan müsabakada da İzmitten Orhan birinci, İstanbul mınta- Hasından Galatasaraylı Muhsin ikinci ol- du. Yarışlar 60 kilometre üzerinde idi. Bu 2-0 yendi mesafe bir saat 51 dakikada katodilmiş- tir, İstanbul takımı: Muhsin, Lâmbo, Tor- tom, Abdullah şeklinde idi. Atletizm müsabakaları İstanbulda atletizmi ileri götürmek ga- /,yesile seri halinde her hafta yapıları mü- sabakaların Ikincisi dün Taksim stadyo - munda Galatasaray - Gençlerbirliği ma- , gından evvel yapıldı. Yalnız bazı koşular ve yüksek atlama üzerinde yarışıldı. Yüksek atlamada Pu- lattan başka bir ikinci iyi yüksek atlayıcı daha meydana çıktı. Necdet 1.82 yi ikin- €i sıçrayışta geçerek çok güzel bir dere- ge yaptı. Pulat da 18.8 de çıtayı Üç kere düşürdü. Fakot şan atlayışında geçtikten Şonra elinin bafif bir teması ve rüzgüârm #iddetle esmesi yüzünden çıta düştü. 800 metrede Cevdet 27.8. de koşarak larda Gençlerbirliği son gayretini sar - |Oldukca güzel derece yaptı. 100 metrede Halük 11.2 de koştu. 400 metrede Galib 54.6 ile rahat bir ko- gü yaplı. Umumt neticeler şunlardır: 100 metre — Halük Galatasaray 11.2, Kâzım Galatasaray. 400 metre — Galib Galatasaray 54.6, Sâlih İstanbulspor 800 metro — Covdet İzt.spor 2.7.8, Hakkı Fenerbahçe, 1500 metre — Artin Beşiktaş 4234, Vitali Galatasaray. Yüksek atlama — Pulat Galatasaray ve Nocdet Fenerbahçe 1.82, Kadın tayyareci Amalia Erhart'ın dünya turu Londra, 20 (A.A.) — Dünya turu yap- makta olan tayyareci Bayan Amalia Er- hart, Birmanya saati ile saat 6 da Ro - gon'dan hareket etmiştir. Hava iyi gider- ,»se, Earhart, Saigon'a kadar fasılasız uç- mak niyetindedir. Beşiktaş yangınında bir ihtiyar kadın yandı Yangının itfaiyeye geç haber verildiği tahakkuk ediyor İki felâketzede kurtarabildik leri eşyalarımın başında Evvelki gece İstanbulda Fatih, Zeyrek, Lâleli, Balat yongınlarını hatırlatacak kadar ik bir yangın olmuş, Beşik - taştaki Türkali mahallesinin büyük bir kısmı yanarak kül olmuştur. Beşiktaşta Türkali mahallesinde Uzun- ca ova caddesindeki 14 numaralı ahşap üç katlı Mehmet ile hissedarlarına a- ittir. Evin birinci katında hamallık ya « pan Ahmet, orta katında inhisar memur- larından Hüseyin ve üst katında da Se- miha adında biri kira ile oturmaktadır. Semiha ile beraber oturan Emine yak - miş olduğu mangalı üzerindeki yemek tenceresi ile odanın içinde bırakarak, ya- tağına girmiş ve uyumuştur. Bir aralık mangaldaki ateşlerden bir Parça sıçrıyarak tahtanın aralığına sıkış- mıştır. Ateşin tesiri ile tahtalar yanma- Ba başjamış, mangalın dibindeki tahtalar yanınca mangal kendiliğinden devrilmiş ve böylece ateş büsbütün büyümüştür. Ateş etrafı sarınca Aynı katta uyuyanlar yangımın çıktı- Şandan habersiz olarak uyumakta iken orta katta inhisar memurlarından Hüse- yinin ailesi tavanda başgösteren çıtırdı- larla uyanmıştır. Başlarımı kaldırıp yu- karı baktıkları sırada tavanın yanmakta olduğunu görmüşler, bir çığlık kopara - rak dışarıya fırlamışlardır. Üst kattaki- ler daha fazla uyuyamamışlar, başgöste- ren gürültü, duman ve ateşin tesiri ile u- yanarak hiç bir şey almağa muvaffak ol- madan merdivenleri inerek kaçmışlardır. Fakat kıvılcımın sıçraması ile kadın- ların uyanmas: arasında geçen büyük za- man zarfında ateş büyümüş ve üst kat alevler içinde yanmağa başlamıştır. Kule haber veriyor Bu aralık gecenin karanlığı içinde Be- şiktaş istikametinde parıltılar gören kule bekei lerhal keyfiyetten Beyoğlu itfa- iyesini haberdar etmiştir. Bu sırada ma- halle bekcisi Ahmed de yangını neden bonra görerek tabancasını çıkarmış ve (âteş elmiş! Tabancanın sesini duyan Mahalle halkı üyanarak sokağa tırlanışı tır, « a 4 Kule bekeisinin yangını haber ver - mesinden 10 dakika sonra Beyoğlu ve İs- tanbul itfaiye grupu yangın yerine yetiş- mişse de dört evin tamamen yanmakta ol- duğunu görmüştür. Derhal faaliyete ge- gilmiş fakat hemen su bulmak imkânsız olmuştur. Hava rüzgârlı, su yok Hava rüzgârlı, evler ahşap ve itfalye hortumlarında su yoktur. Su bulmak için itfaiye sağa sola başvurduğu sırada âlev- der dört yanı sarmış, yangın büsbütün büyümüştür. Sarnıçlardan, kuyulardan, Serasker İzzet paşanın arsasında bulunan Juyudan su tedarik edildiği sırada de - DİZ suyundar. da istifade edilmeğe baş - lanmış ve ancak bu saatten sonra itfajye vazifesini hakkı ile yapmağa başlamış - tır, İtfaiyeden yaralananlar | Yol daracık, evler ahşap ve birbirinin Üzerineymiş gibi durduğundan itfaiye va- Zifesini güçlükle yapabilmiştir. Bu yüz « den İstanbul itfaiye âmirlerinden 251 nu- maralı Mehmet hortumdan sıçratılan su- yun önüne düşmüş ve suyun tazyiki yü- günden gözlerinden yaralanmıştır. 215 Mumaralı itfaiye neferi ise yanmakta olan binalardan biri çöktüğü sırada duvarlar- /dan fırlıyan taşların tesiri ile başından Yara almıştır. Yangını seyretmek üzerg gelen ve Beşiktaşta Bakkal sokağındak! bir numaralı evde oturan marangoz Take forun yere düşen bir cam parçası ile eli yırtılmşıtır. Bir ihtiyar kadın kül oldu Yangın kurbanları yalnız bunlardan ibaret değildir. Yangın esnasında zayallı seksenlik ihtiyar bir kadın da kaçmağa muvaffak olamıyarak yanarak kül ol « müuştur. Asmah sokakta yanan evlerden |bulunan 26 numaralı evde oturan kadının adı Atiyedir. Ve kendisi bugün Ankaradaki oğluna gitmek üzere hazır- lanmış, paralarını çantasına yerleştirmiş, hediyelik bir kaç kilo şekerle öteberi al- mıştır. Yangın çıktığı sırada aynı evde o- turan İslâm, bu kadını kolundan tutarak şıkarmak mişse de o: «— Dur gşekerleri çıkarayım, para çan- tamı bulamıyorum, onu da bulayım öyle çıkarım.» dediği sırada dumanların hü e cumu karşısında düşüp bayılmıştır. Bu baygınlık arasında kendini bahçeye ka - dar güç belâ sürükleyebilmişse de orada #teşler içinde kalarak yanmıştır. 150 aile açıkta Yangına maruz kalan 150 aile açıkta kalmış olduğundan Beşiktaş kaymakame lığı, merkez memurluğu ve Kızılay dere hal faaliyete geçerek yardıma koşmuş e lardir. Açıkta kalan ailelörden bir çoğu- nun Seşyası yöktür. Bunların bir kısmiı Beşiktaştaki medrese ve camilere mu « vakkaten yerleştirilmiş “bir kısmı da İse tanbul içindeki ailelerinin yanlarına sığın mışlardır. Pazar olması münasebe. tile yardım teşkilâtları tam bir faaliyetle çalışamamıştır. Bugün Kızılay kurumu esaslı surette yardımda bulurmak üzere teşebbüslere geçecektir. Neler anlatıyorlar? Yangını ilk görenlerden Hanifo şunları söylemektedir: *— Derin bir uykuda idim. Birdenbire ,bir gürültü ile uyandım. Düdükler ötü- kyordu. Pencereye koştum. Mahalle bek « cisi düdük çalarak yokuştan &şağı İniyore du. Hemen sökağa fırladık. Neden sonra zhmı, ye geldi. Bu sırada yanımda duran Ti «— Ne yazık, itfaiye tam 30 dakika sonra gelebildi!.» diyordu. Semiha neler söylüyor? Asıl yangına sebebiyet veren mangalı içindeki ateşle bırakıp uyuyan Semiha birbirini tutmaz kelimeler söylemekte idi; «— Ne bileyim, ben uyandım, alevler sçinde j Hiç bir şey almadan sokajfla fırladım. Mangal her evde olduğu gibi bizde de vardı Mangalsız ev olur mu? Ne bileyim ben yangının nasıl çıktığını?> İtfaiyeden verilen malümat İtfalye müdürlüğünde salâhiyet sahi- |bi bir zat şunları söylemektedir: «— Yangının vukuu bize mahalli po- lis veya halk tarafından haber verilmiş değildir. Bizim bekcimiz kuleden Beşik- taş tarafında parıltılar gürmüş, nöbetci- leri haberdar etmiş, biz de derhal hazır- ianarak yola çıktık. Yangını vaktinde du- yabilmemiz için bekciler ve adarla- rın müteyakkız davranması lâzımdır. On. lar vazifelerini yapmadıktan sonra biz ne yapalım ? Suyu geç bulmak işine gelince, sabaha karşı idi. O saatte ancak o kadar sür'at- le iş görülür. Sokak araları dardı. Evler (Devama 11 önci sayfada) —