| SON POSTA e akmadan Sayfa 3 KY Avusturya, İngiltere ve| AM Re Fransaya teveccüh ediyor f Hariciye ve iktisat N v Vekilleri Şamdan LE geçtiler mi? Adana, 20 (Hususi). — Bağdada git- mekte olan Hariciye ve İktisat Vekli- lerimiz Halebö varmışlardır. Bu havali- de Kızılcık hâstalığı' salgın * bir halde olduğundan vekillerimizin seyahatleri” ne Şam yolile devam edecekler! tah - IR © İspanyada dahili mücadele neden uzuyor? e İmerikada yeni bir mücadele Yazan: Selim Ragıp Emeç imtihanını verdi Belgradda çıkan Pravda gazetesi: “Avusturyanın vaziyeti| Majeste Piyer | bütün ders- | metaraftan bakılırsa bakılsın kolay değildir, diyor İlerden ve hattı hareketten Belgrad 20 (A.A.) — Avusturyanın mecburiyetinde kalmıştır. Hariciye Na iii ve harici vaziyetine tahsis ettiği)zırı Sehmidt ile yakın mesai arkadaşı makalede Pravda gazetesi ezcümle | Scuschnigg'in İngiltere ve Fransayı Bile yazmaktadır: ziyaretleri Avusturyanın garp devlet - e nm vaziyeti ne taraftan) lerine dönmek için attığı ilk adımlar - lirsa bakılsın kolay değildir. Avus-| dır. pan uzun seneler Almanya ve İ - Başvekil Sehüsehnigg basiretkârane ele ile teşriki mesai etmesi küçük dev bir harici siyaset takip etmek suretile han, siyasi ve manevi istiklâllerini| dahili vaziyetleri takviye etmek ve bu | aza edebilmeleri için durmadan ye - deri bal Üyret ç stheleri İzne geldiğini bu- suretle bütün karışık meseleleri - li ie letmek kararını vermiştir. Habsburg - © bir kere daha isbat etmektedir. e *Kendi siyasetile Macaristanın siya- |lar meselesile Anschluss meselesini da- eti âraşında bir müvazene temin ede «| hi Başvekil kendi kanaatine göre kuv - Miyen, Avusturya garp ( devletleri ile| veili komşularının tesiri altında kal- Mevcut münasebetlerini ( değiştirmek |madan halletmeğe karar vermiştir. Sovyet Tuna mülâkatı İ tayyarecilerinin Fransızları büyük seferi memnun etti Moskova 20 (A.A.) — Ant 25 tay - Belgrad, 20 (AA) — Paris muhabirin- inden şu kaber alınmıştır: Bugün | den aldığı melâmata istinaden Pravda gü- pim saatile saat 7/20 de Eri zetesi, küçük itilâfın hükümet şeflerinin Mr adaları civarında Kanada sa-| Tuna üzerindeki mülükatına dair neşre- 4, *rini takip ediyoruz. Her şey yolun-|dilen nihat tebliğin Fransız efkârı umu- ir, miyesinde müsaid akisler bırakmış oldu” Oskland 20 (A.A.) — Radyo istasyo-| ğunu kaydetmektedir. , bildirdiğine göre saat 6/20 de) Gazeteler bilhassa küçük itilâfın Mi ver tayyaresi Kraliçe Charlotte a -|letler Cemiyetine sadık kaldığı ve cemi- in üstünde uçmakta idi. yetin kuvvetlenmesini istihdaf etmeyen yük Okyanus sahillerinden geç-| paktta yapılağık herhangi bir değişikli tercih eden Sovyet tayyarecile -| e müsaade etmiyeceği hakkındaki kı » San - Fransiskı 1900 kilamet-| sımların pek müsaid bir intiba bıraktığı- bir mesafede bulundukları res -| nı kaydetmektedirler. © teeyyüt etmektedir. - Fransisko 20 (A.A) — Bir Kal Bir köylü kazaya uğradı menbandan bildirildiğine göre) Bakırköyüne bağlı Mahmudiye köyün- tayyarecileri San - Pransiskoyaf o. aya ilah Ahmet isminde birisi tarlada bulduğu bir tapa #le oynarken tapa bir- ben 1800 kilometrelik bir mesa - ne Charlotte adasında yere in iş mecbur olmuşlardır. Tayyareci -| denbire patlamış, Abdullah Ahmet bir çok yerlerinden yralanmış ve ölmüştür. © FEZEL, bir şey olmamıştır. - İspanyollara karşı siyaset değişiyor Bi, Fransız gazetesi, İngiltere hükümetinin Frankoyu harip olarak tanımağa mütemayil olduğunu yazıyor az, (Baştarafı 1 inet sayfada) <Korsanlarla müzakereye girmekten A yazmaktadır: bir şey çıkmaz. Onları tenkil etmek ve bâdisenin belki sevkülceyş nokta-| yok etmek lâzımdır. Almanya, sarih bir MN büyük bir ehemmiyeti yoktur fa-' hareket beklemektedir. Büyük bahri dey- ğer noktayı nazarlardan büyük bir*let sıfatile İngiltere sözünü söylemelidir. iyeli haizdir. Şimdi Franko'nun| Dünya sulhunun menfaati bakımından, ei, İngiltere ile ticari mübadelelerini | misal teşkil edecek bir surette hareket et- Ye edecek yeni bir endüstri ve ma-| meli ve bu canilerden yeni hücumlarda İş Suntukası vardır. İngiltere hükümeti| bulunmak arzusunu gidermelidir. Kon- İk goktadan Pranko'yu himaye edecek-| rolü yapmakta olan devletler, neticeleri *giliz kabinesi Fransa ile mutabık) cok mühim olacak bir felâketi önlemek Franko'nun muharib olduğunu | üzere derhal harekete geçmelidir. 'Ya meyyaldir. Fakat bu Franko hü- Burgos bayram yapıyor. in resmen tanınması demek de-| o Salamanka 20 — Bilbao'nun elde e- dildiğinin ilânından beri, Burgos bay- ram günleri yaşamaktadır. Sivil ve ru- hani makamat önünde muszzam bir geçit resmi yapılmış ve bu geçit reşs- mine bin kişiden fazla kimse iştirak et. miştir. Baskların yeni müdafaa hatları ı Sant-Jean-de-Luz20(AA)— Asilerin ileri hareketi, Bilbao'nun ötesinde Alonfotegu'ye duğru devâm etmektedir. Bask kuvvetleri, Bilbao - nun şimali garbisinde Barâcaldo, Zor- roza ve Zababida'nın garbındaki dağ - ık arazide müdafaa istihkâmları vü - cuda getirmişlerdir... Madrid cephesinde Madrid 20 (A.A) — Havas ajansı. nm muhabiri bildiriyor: Şimalde ve Madrid cephesinde tek- rar faaliyet başlamışdır. Carabanchel cephesinde hükümet kıt'aları âsiler için birer tarassut merkezi vazilesini gö - ren bazı binaları tahrip ederek 400 ka- dar âsiyi öldürmüş ve yarâlamışlardır, Cumhuriyeiçiler İleri hareketirine devam ederek âsilerin civarda tesis et- tikleri mevzilere taarruz etmislerdir. Soma hükümeti Franko'ya bu fırsattan © ederek kontrol altında bulunan me müracaat etmesini tavsi- Bşitir... Şiir Parislön gazetesi Lelpzig krüva- ihüyelesi hakkında diyor ki: “ise haddizatında Deutschland hâ- 'n daha çok az vahimdir. Bu me- çabukya halledileceği ümit oluna- Zira Leipzig kruvazbrüne hiç bir Mamışlır. Almanya, bu hâdiseyi #tmek ister ise hiç de iyi vaziyete 0, Yecektir.. ap © gazetesi diyor ki: ildiğına göre, bu hâdise ile'Al - * İspanyanın Akdeniz sahillerinin * ablokaya tabi tutulmasını taleb iyecektir.» e Ateş püskürüyorlar A İŞİ 4 (A.A) — Sabah gazeteleri, tar iv ünün hücumz uğrama- i büyük gürültü yapmakta de- ey ektedir. yeli sosyalist partisinin naşiri Beobüchter gazetesi di- pek iyi derece aldı Belgrad, 20 (A A.) — Kral İkinci Pi- erre'in ders senesinin sonu olmak müna- sebetile Dedinje sarayında merasim ya- pılmıştır. Bu merasimde kraldan başka, valide kraliçe Msrie, naibi hükümet prens Paul, diğer naibler vesair zevat hazır bu- lunmuştur. Mürebbisi, Majestenin bütün derslerden ve hattı hareketten pek iyi de- | diriyo rece almiş olduğunu ve binaenaleyh şifa | si maliye komiserliğini, hükümetce tas- hi imtihana tabi tutulmıyacağını beyan | dik edilmek üzere Sovyet Birliği mü - dafaaşının sağlamlaştırılması için bir is- Kralın mürebbisi, müteakiben kısa bir| tikraz kanunu lâyihası hazırlamyıa me- hitabe irad ederek muallimleri namına İmur etmiştir. kralı tebrik etmiş ve bundan sonraki tah- etmiştir, silinde şarfetmesi > lâzım gelen mesaiyi kaydeylemiştir. tebrik etmişlerdir. Sabiha Gökçene Askeri Lisans Verilecek Dün ilk kadın askeri tayyareci Sabiha Gökçene 15 temmuzdan sonra merasimle askeri pilotluk lisansı verilecek ve Sabi- ha Gökçen bundan sonra gönüllü asker olarak bir tayyare alayı ile alâkası baki kalmak şartile Türkkuşü başmusllimi 0- lacaktır. İlk askeri kadın tayyarecimiz şimdi ratihan devresini geçirmekte ve bunda muvaffakiyetle devam etmese - dir. Bir tank Fabrikası kurulacak Memleketimizde bir tank fabrikası ku- rulması, bütün harp malzemesinin kendi memleketimizde yapılması tekarrür et- miş bulunmaktadır. Tank fabrikası ku- rulması için icap eden tahsisat hükümet emrine verilmiş, lâzım gelen hazırlıklara da başlanılmıştır. Musolinin 60 bin Faşist Kadına hitabesi Roma 20 (A.A.) — B. Musolini, Venedik sarayının balkonundan aitmiş bin kadar Faşist kadına hitaben aşağı- daki nutku söylemiştir; «Aile ocağının muhafızları olmalı - sınız, çok ve kuvvetli olmalarını arzu etmekte olduğumuz çocuklarınıza ilk intibaları vermelisiniz, onlara Roma Faşist terbiyesi verecek misiniz? Genç kızlardan, Faşist kadınlardan, kız talebeden ve köylü kadınlardan mü rekkep dört grupa ayrılmış olan kütle- nin alkışları arasında kuvvetli bir «e » vet» nidası yükselmişti İki daireye ait olap Binaların garip Vaziyeti (Baştarajı T inci sayfada) gösteren en güzel bir misaldir. Bir nâ tamir ediliyor, fakat onün bir cüz'ü başka daireye ait olduğu için bırakılı- yor ve hem sarfedilen emeği, hem pa - rayı, hem de istihdaf edilen gayeyi he- der ediyor. Bu vaziyet Müzeler idaresinin de nazarı dikatin; celbetmiştir. Bu şeklin mimari âbidelerimizin lâyik oldukları ihtimam ve itinaya kavuşmalarına ma- ni olduğu anlaşılmıştır. Ve şu karar ve rilmiştir: Bir komisyon kurulacak, bu komis- yon tamir edilecek binaları tesbit ede; cek, ait olduğu dairelerle temâsa ge - çecek ve bir bina tamir edildiği zaman o binada mündemiç olan ve başka da- ireye alt bulunan müştemilâtın da ta- mirini temin edecektir. Bu suretle de bir daireye alt bina tamir edildiği za- man o binada mündemiç başka bir da- ireye ait köşe mühmel ve harap kal - mamış olacaktır, min ediliyor. Sovyetler Birliğinin Mos Amsterdamdaki maçta Müteakiben valide kraliçe Marie, naibi | Me/Xezi Avrupa hükümet prens Paul ve sair zevat kralı Garbi Avrupayı yendi Amsterdam 20 (A.A.) — Bugün 50 bin kişi önünde merkezi Avrupa ve gar bi Avrupa temsili futbol takımları a- rasında bir maç yapılmıştır. Merkezi Avrupa takımı, İtalya, Avusturya, Ma- caristan ve Çekoslovakyanın en İyi 0- yuncularından, garbi Avrupa takımı i- se Almanya, Holanda, Belçika ve Fran sanın &n iyi oyuncularından terekküp elmekte idi. Maçı merkezi Avrupâ ta- kımı birinci haftaym 1/0 olmak üzere neticede 3/İ kazanmıştır, Merkezi Av- rupa takımında bilhassa Piola ve Ma - car Saros, Lazar yüksek oyunlarile te- mayüz etmi ,göcuk hâlâ bu ormanlarda saklanmış bu- Junmaktadır. Bu vak'aya şahit olan zat, şu beyanatta bulunmuştur. «Bu çocuklar, Bilbao'nun sukutunu öğ- genir öğrenmez, birdenbire kollektif ajn- | nete tutulmuştur Çocuklar, her gün İs- panya havadislerini son derece dikkatle dinlemekte idiler. Hassasiyetleri cidden | fevkalâde bir dereceye çıkmış bulunu - yordu. Frankonun veyahud Musolininin isim- lerini söyler iseniz derhal boğazınıza a- tilacak bir vaziyet almakta idiler. Bu ço- cuklardan bazılarında çakı ve ekmek bi- çakları vardı.» Kamp idarecileri, çocukların açlık ne- ticesinde kampa döneceklerini tahmin et- mektedir. imali İspanyada ayrı bir varlık teşkil eden Baskların merkez Bilbao milliyetperver Franko kuvvetleri- nin eline geçti. Hiç şüphe yok ki bu şeh rin zaptı, Fronko kıtaatının lehine kay âedilebilecek mühim bir muvaffakiyet tir. Fakat harb talihini mutlak olarak değiştirebilecek kat'i bir zafer değildir. Bilbaonun meşhur ve müstahkem «demit kuşağı» milliyetperverler tarafından por çalanmakla mevzii bir muvaffakiyet te- min edilmiş oluyor. Hadisata rici bir göz atıldığı zaman görülür ki İspanyanın dahili cidde hep böyle kısmi ehemm yeti haiz vak'alarla doludur. Fakat bun- lardan hiçbir, kat'i neticeyi temin ede- cek bir şiümul ve mahiyette değildir. İs- panyadaki cidalın uzaması, muharebenin bir mevzi harbi haline gelmiş olmasın- dandır. Mevzi harblerinin kısa zamanda neticelenebilmeleri, (omütearrız tarafın çok kuvvetli canlı ve cansız malzemeye sahib bulunması ile mümkündür, Tâ ki, yaptığı taarruzlarda ne cana, ne de sar- fedilen cephzneye baksın. Aksi takdirde, mücadele, büyük harpte ve son İspanya- daki dahili cidalde olduğu gibi uzar, gider ve davayı, daha ziyade zaman halleder. * Amerika Cumhurreisinin yüksek mah- kemeyi ıslah ve tensik ötmek istemesi münasebetile girş- tiği teşebbüs bü- yük bir kısım A- merikan matbuati. müdafaası için ova, 20 (A.A.) — Tess ajansı bil Sovyet halk komiserleri mecli- İspanyol nın şiddetli muhalefeti ile karşılaşmak» Sadr. Çocuklarının Eğer bu matbuatın vegriyiten» balkmak Hassasiyetleri isa ederse, bu teşebbüsü şimdiden suya (Baştarafı Tinei sayfada) düşmüş saymak lâzımdır. Bir zamanlar Reisicumhura müzaheret eden âyan azası dahi, şimdi, bu müzaheretinden yavaş ya- vaş vazgeçiyor. Bilhassa ruhban sınıfı ile medeni hürriyet hakları yolunda müca- dele eden teşekküller B. Roosevelt'e kar- şı duruyorlar. Ve iddia ediyorlar ki Rei- sicumhür kazai kuvveti icrai kuvvetin emri altina Koyarak bir nevi diktatörya tesis etmek istiyor. Şimdilik Reisicumhu- ra bu teşebbüsünde müzaheret gösteren yalnız amele sınıfıdır. Son grevlere karşı B. Roosevell'in alacağı tavır ve hareket, bu sınıfın veziyetini de tesbit edecek ve projenin yürütülüp yürütülemiyeceğini gösterecektir. Şuna işaret etmek lâzım- dır ki amele sınıfı müzaheretinde devam ,ederse projenin kabulü tahakkuk edebi: lecektir. Aksi halde teşebbüs, tamamilş suya düşmüş demektir. Selim Ragıp Emeç Sabahtan Sabaha : Türk evi Hayat şartları değiştikçe eski itiy adlar yavaş yavaş ortadan kalkiyor. Het yeni şeyin eskiye göre daha güzel ve daha iyi olduğu muhakkaktır, Fındık kurdu gibi ayni hayat kadrosuna si kışıp kalanlar ve itiyadlarından ayrıldığı anda saadetini kaybedeceğini zannederek telâş edenler kof bir vehmin kur- banıdırlar. Fakat bazı âdetler ve örnekler vardır ki mutlak yenilik iddiasile terkedil- meleri yerine daha iyisini getirememek noktasından hatadır, Bunu bize ulusal ekonomi kurumu hatırlattı. Memleketin iktisadi hareket- lerile her cepheden meşgul olan kurum diyor ki evlerimizdeki eski - kiler âdeti unutuluyor, Halbuki her Türk evi mevsimlik ihtiyacını zengin kilerile temin eder, Kurum iddiasında haklıdır. Bugün bilhassa büyük şehirlerimizde kiler âdeti hemen hemen kalkmıştır. Ev ihtiyaçlarımız günü gününe temin ediliyor, Es- kiden kış için yazdan, yaz için kıştan hazırlık yapan ve kilerini mevsime göre reçeli, turşusu, meyvası ve.daha birçok gıda maddelerile dolduran analarımız ve atalarımız bu işi âdeta mukaddes bir vazife gibi takib ederlerdi. Bugün teessürle görüyoruz ki çok evlerimizde kiler âdeti değil mutfak ha- yatı bile kalknıştır. Bir takım aileler yemeklerini bile umumi aşhanelerden tedarik ediyorlar. 5 Eski Törk kadım mevsiminde reçellerini yapar, turşularını kurar, meyva» larını kurutur, Türk âile babası mevsime göre erzakını alır, kilerini ve kö- ü ünü doldurur. Sonra gönül rahatı ile yazdan kışı, kıştan yazı beklerdi. Şimdi kadınlarımız kıştan yazın mayyosunu, yazdan kişin mantosunu dü- şünüyorlar. Mili varlığın temeli cemiyet ve a'ledir. Her 2'le yuvası bir küçük zahire deposu olmalıdır ki cemiyet hâdiselörin ve zarurctlerin sevkedeceği maddi ve manevi ıztıraba mukavemet edebilsin. 'Türk evi kiler âdetini ihya etmelidir. » Bürhan Cahit Morkaya