erkek tipleri hangileridir? -- Ben kazak ve tilccar bir koca isterim Benim istediğim ideal erkek tipi: Renk esmer, saçlar siyah, gözler ahu, e€ Bugünkü program 13 - Harziran « 917 - Pazâr İSTANBUL Öğle meşriyatı: 12.30: Plâkla Türk müsikisi. 1250: Hava- Giz. 1305: Muhtelif plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı: 1830: Plâkla dans musikisi. 1830: Konfe- rans: Ordu saylavı Selim Sırrı Tarcan (İn- © İgilterede terbiye meselesi). 20: Müzeyyen lşkuıı_iı:ı;iyııi kız isterim İşte beğendiğim kadın: Vücut etli ve oldukça iri, renk beyaz, ve bu gözleri çerçeveliyen kıvrık kirpik- | Saçlar sarı, gözler yeşil, ağız ufak, burun ler. Boy 1,70, amuzlar geniş, en az 2 lisan bilir, yuvasına bağlı ve kazak olmalıdır. Mesleği de tüccar olmalıdır. İzmit: Vecihe (Sarih adrerinin neşrini istememiştir.) e d Evleneceğim kadın sözümden Çişarı çıkmamalıdır Beğendiğim kadın tipi: Vücut: Orta boylu, balık etinde, beyaz, mavi gözlü, kıvırcık saçlı. Tabiati: Benim en çok beğendiğim ka- dın ben işten yorgun argın geldiğim za- man ğüler yüz gösteren, dailma yuvası - na merbut ve muti, fedakâr, tahammüllü, sözlerimden dışarı çıkmaz, yüzüne boya ve pudra sürmez kadıhdır. 'Tahsili ilk mektep olması kâfidir. Küçük Yozgat: M. Özer (Sarih adresinin neşrini istememiştir.) M00 v İnsan tip seçmemeli, fakat... Yuşım 18. İstikbalde bana eş olacak in- sanın tipini tayin etmemek bana en doğ- ru bir hateket olarak görünüyor. Çünkü hayat bazan insanların arzusu hilâfına bir seyir takip ediyor. Ya karşıma aksi bir tip çıkar ve ben de o tipi beğenir, se- versem? Nerede kaldı seçtiğim tip?. Bu tip meselesi gönle bağlıdır. eGönül kimi severse güzel odur!» Madem ki soruyorsunuz, söyliyeyim: Ben esmer olduğum çin sarışınlardan boşlanırım, Boyu 1,73, tunç yüzlü, mavi gözlü, sarı dalyalı saçlı ve bu yüze üya- cak ağız ve burun. Ahlâkı: Eşine karşı daima sevgi, saygı ve itimat taşımalı. Kalbi açık, gizlisi ol- mamalı. Çocuklarının yanında fena ha - reketlerde bulunmaktan içtinap etmeli. — ve kederli günlerini daima eşile paylaş - malı. Mesleği: Bence her ne olursa olsun makbuldür. Yalnız beni mes'ut edebile- cek kabiliyette olmalıdır. İstanbul: H, Aylâ (Sarih adresinin ve isminin neşrimi is- tememiştir.) —— * San Poztu » gın tefrikam : Endülüs Diye, söylenmiye başlamıştı. Don Joze, böylece söylenip durur - ken; Abdurrahman da mağaranın kapı- sına ilerlemişti. Tam kapının karşısın: da durarak içeriye göz gezdirmişti. Ma- ğara, sonu görünmiyecek derecede de- Tindi. Ve bu derinlikte, bir mezar gibi sessizdi. Abdurrahman, vücudünün bir kılı bile titremeden bir kaç adım daha at - mıştı. Artık tam o büyük deliğin ağzına gelince yere iğilmiş; bir şeyler aramıya başlamıştı. Bu araştırma, uzun devam etmem'ş- ti. Abdurrahman, gürültülü bir kahka- ha köyuvermişti. Eğer Don Joze buraya yakın olup da, şövalyenin bu kahkaha- sını işitmiş, ve halini görmüş olsaydı; hiç şüphesiz ki: — İşte!.. Peri padişahının, ilk darbe- Si... Zavallı delikanlı, çıldırdı. — Derdi. Ha'buki, Abdurrahman; kahkahası - na devam ederek söylenmekte idi: — Zavallı ihtiyar, dostum!.. Gece, o kadar boşuna heyecanlar geçirmiş ki... Şimdi burada olup da, şu ayak izlerini görseydi, kim bilir ne kadar hayret e- Hecekti... Mahir bir çizmeci olduğu i- çin, belki şu ayak izlerini tetkik ede - rek, bunların hangi sınıf insanlara ald olduğunu benden daha evvel keşfede » ,-ZŞövalyesi —Abdurrahman yuvarlak, tebesrümü bol, pembe dudak - lar, her şeyi zamanından evvel anlıyabi- ien, aşktan hiç bahsetmiyen bir genç kız.. Tahsili ne olursa olsun, düşüncelerini ol- duğu gibi anlatsın. Ankara P. T. . U. müd. hesap işlerinde Talât Metiner — 44 — " “Yaşı 30, 35 işte istediğim eş,, Tunç renkli esmer yüzü, Koyu lâcivert gözü, Yay gibi siyah kaşı, Dalgalı saçlı başı, Omuzları genişçe, Göğüs çıkık bel ince, Uzunca boylu olsun, Huyu huyuma uysun. Eşini içten seven, Yurdu için can veren, Yaşı otuz, otuz beş, İşte istediğim eş. Hayalimdeki bu bay, Aslan gibi bir subay! Bursa: Muzaffer (Sarih adreş ve isminin neşrini iste - memiştir). x ve arkadaşları tarafından Türk musikisı ve halk şarkıları. — 2030: Ömer Rıma tarafın - dan arabca söylev. : Muzaffer ve arka- Gaşları tarafından Türk musikisi ve halk şar- kıları, (saat üyarm). 2115: Orkestra. 221$: Ajans ve borsa haberleri. 2230: Plâkla solo- lar, operdi ve operet parçaları. YARINKİ PROGRAM M - Haziran - 937 - Pazartesi İSTANBUL Öğle neşriyatı: 1230: Plükia Türk masikisi. 1250: Hava- dis. 13: Muhtelif plâk neşriyatı. Akşam meşriyatı: 1820: Plâkla dans musikisi. 1930: Afrika v hatıraları: B. Selâhaltin Cihanoflu tara- tından. 20: Rıfat ve arkadaşları taralından Türk musikisi ve halk şarkıları. 2030: Ömer Rıza tarafından arabea söyler. 2045: Bafiye ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları, (saat #yarı). 2115: Orkestra. 2215: Ajuns ve borsa haberleri, 22.30: Plâkla sololar, opera ve operet parçaları. e Mi Tahsilli kız istiyorum Alacağım kız şu evsafta olmalı: 'Tahsil derecesi üstün olursa terbiye - si de ona göre olur. Tahsili benden az da Ayrıca temiz ve namuslu bir atle kızı ol- malı. Pek çok modaya düşkün olmamalı, muhitine uygun, olmalı, süs güzeli de - ğil, tabiat güzeli olmalı. Sinirli — değil, sıhhatli ve iyi bir anne olabilmeli, Boyu 161 olmalı. Balık etinde, ağzı orta küçük- lükte, dişleri ince, çuk şen, musiki sev - melidir. Ankara: M, U. in ve (sminin neşrini is- (Sarih adres tememiştir.) —— aa I İstanbul Belediyesi İlânları I ea — —— 'Ticaret ve san'at dera edilen yorlere asılan ilân levhalarına ait afişaj tarife - |lefonu 22358 - 21044 olsa olabilir. Tahsfl yuvaya kuvvet verir. | sinde tenzilât yapılmıştır. 1/Haziran/937 mali senesinden itibaren her levhadan senede üç liradan aşağı olmamak şartile metre murabbamdan iki Hra afiş ücreti alınacaktır. Beletiye Vergi ve Tesimleri Kanünunün Te üÜncü maddesi mucibince alınmakta olan ilân resmi ayrıca eskisi gibi tahsil edilecektir. İlân sahipleri- nin evvel emirde Belediye merkoz mtih asebesine müracaatla afiş ücretlerini ödemeleri, ödemiyenlerin JTevhalarının teşhirden — menedileceği ilân — olu - nur, (B). (3369) * * Yaş mevya satan manav dükkânlarının saat 24 e kadar açık kalmalarına daimf ençümence 5/6/1937 tarihinde karar verilmiştir, ilân olunur. (B.) 3371) *i * Senelik muhammen kirası 36 lira olan Çatalcanın Büyükçekmece mahellesin- de İstanbul sokağında 1 No. - depo 938 ve 939 seneleri mayıs sonuna kadar kiraya verilmek üzere açık artırmaya konulmuştur. Şartnamesi Levazım Müdürlüğün- 24/6/937 parşembe günü saat 14 de Daimi Encümende bulunmalıdır - () (3260) buzu lar, ha dikkatli göz gezdirmişti. TÜ Yerli Mallar sergisi hazırlıkları 'Temmuzda açdacak yerti mallar — sergisi bazırtıklarına devam edilmektedir. Bugün - lerde bir hey'et vali ve belediya reisi Muhit- DOYÇE ORİENT BANK Dresdner Bank Şubesi Merkezi: Berlin Türkiyedeki şubeleri: Galata - İstanbul - İzmir Deposu: İst. Tütün Gümrüğü * Her türlü banka işi TAKVIM 14(18 41 |21 karanlığa alıştıktan sonra, etrafa da -| Onun namına burada hüküm veririm.|deniz kenarlarında gezdirirdin. Şayet buraya bir yabancı ayâk basacak |'çok iyi hatırladım... Sonra, bir Yazanı A R rek, gece söylediği hikâyeye, şimdi ka-| yordu. tıla, katıla gülecekti... İşle, birbirine karışan ayak izleri. Bunlardan bazıla - rının uçları içeriye, bazılarmın da dışa- rıya müteveccih, Bu da, içeri girilip, dışarı çıkıldığını gösteriyor... Şu anda Oldukca büyük bir meydanı andıran | Olursa, onu derhal perilerin cellâdla - mâağaranın sol farafında, diğer bir ma-|Tina teslim eder, katran kazan'nda eri- ğara görünüyordu; bu mağaranın niha- | lirim... Şimdi sana da, aynı muameleyi yetinde de hafif bir ateşin üzerinden|tatbik etmek isterdim. Fakat gençliği- beyaz bir dumanin tüttüğü farkedili -|Ne merhamet ettim. Cellâdlar gelme - Abdurrahman, büyük mağaranın ke- den kaç.. git... — Haaaa, vezir efendi.. bak, şimdi İnarların: takib ederek, sessizce bu ate-| işin şekli değişti. Ben de, (Tarif) in oğ- şe doğrü ilerlemişti. O zaman orada; İlyüm. Hiç şakam yoktur, Yalan söyli- ateşe yakın bir yende, eski bir şilte üze- | Yenlerin başını keserim. Yinde bir adamın yüz üstü yattığını gö- ihtiyar dostum ile; kenarları sırma iş- rebilmişti. Hiç tereddüd etmeden bu adamın | !? Abdurrahmanın yüzüne baktı. lenmiş, kırmızı deriden, şâhâne bir çift çizme üzerine yemin ederim ki; eğer burası (Kırk Haramiler) in merkezi değilse; mutlaka bir takım esrarengiz yanma gitmiş. usullacık, üzerine eğil- : İhtiyar Berberi şaşaladı. Yattığı yer- de, ellerini yere dayıyarak dikkat - — Ne dedin?.. Tarifin oğluyum mu mişti. Karanlıkta, hayal meyal görü -| dedin.. hangi Tarifin?.. nen bu çehre, birdenbire ona pek mü- adamların, gizli içtima — mahalleridir. | Bis gelmişti. Çünkü bu, derin bir uyku- 'Kapıda görünen hayal ise, bu mağara- Ya dalmış olan ihtiyar bir Berberinin;| Plâcak?. Fatih Tarif'in... ya korkunç bir mahiyet vererek, her -| münis, halim ve sâkin çehresi idi. kesi buradan uzaklaştırmak için tertib| Abdurrahman, ihtiyar Berberinin ya- edilen âdi bir hileden başka bir şey değildir... Bana kalırsa; bu iki şekilden hangisi olursa olsun, şu anda her ikisi de benim için, peri padişahından daha ziyade tehlikelidir. Onun için, ihtiyatlı bulunmalıyım. Demişti. Ve derhal hançerini çekerek; büyük bir ihtiyat ile mağaradan içeri girmiş- &. Mağaranın medhali, an beş yirmi a- dım kadar devam eden bir dehlizden ibaretti, Abdurrahman, bü dehlizi ses- sizce geçmişti. Mağara, birdenbire ge - nişlemişti. Abdurrahman, evvelâ hiç bir şey gö- rememişti. Fakat gözleri yavaş yavaş| — Ben; peri padişahının veziriyim. |'dirirdin. Omuzlarının Üstüne alarak | mış: nına çömelmişti, Elile hafifce omzuna Diye mırıldandı. — Evet.. Tarif'in... Hangi Tarif'in — Adın ne senin?.. — Abdürrahman Tarif. İhtiyar Berberi, yay gibi yerinden temas etmişti. Fakat ihtiyar Berberi, / S.Çradı. Abdurrahmanın üzerine atıldı. dalgındı. Ancak ,bir kaç temastan son-| Kadid gibi kuru kollarını boynuna do- ra gözlerini açmıştı. Ve, karşısında Ab- | ladı. durrahmanı görür görmez, hayretle ye-| — Abdurrahman.. ah, yavrum... Sen. rinden sıçrıyarak: sin, ha... Senelerce seni sırtında taşı- — Sen kimsin?.. yan Hacı Tahiri tanıyamadın mı?.. Diye bağırmıştı. Diye bağırarak hüngür büngür ağla- Abdurrahman, hiç telâş etmeden ce-| mıya başladı, vab vermişti: Abdurrahman, hayretler içinde kal - — Yolunu şaşırmış bir yolcu. dı. Derhal gözlerini yumdu. Hafızasını — Burada ne arıyorsun?. yoklamıya başladı: — Hiç.. geçerken, mağaranın kapısı-| — Hacı Tahir.. Hacı Tahir... Evet.. nı gördüm. Merak ettim. İçeri girdim.| bu isim bana yabancı gelmiyor... Hah, — Fakat buraya giren, sağ kalmaz. | şimdi hatırladım... Benim dadımın ko- — E, sen nasıl yaşıyorsun?. cası... Evet.. beni deve gibi sirtına bit ADK tin Üstündağı ziyaret ederek sergi komitt * | sine belediyeden bir Aâza verilmesini coktir. Galatasarayda açılacak olan Serii nin bilhasza geçen senekine benzememedi çin çalışılmaktadır. Buna — dikkat ve himaye gören yerli sanaylin den direktif verilmiştir. fiatları 12 -6- 1937 PARALAR EETİ FER ötn ıı.._ğ:;_sııııa.... Banknot Os. B. Oortadan kayboluvermiştin. b"ğ:ırg ct Tahir.. ne Hale gelmişsin?.. ne arıyorsun?., Hacı Tahir, hıçkırmakla devi rTek cevab vermişli: g — Sevgili efendimin oğlu'î-'ş" (00 da o kadar büyük heyecan İÇi ki, sana hiç bir şey söyllyeni!’“ıl; Evvelâ bırak benl.. geçmiş günler A, tırlıyarak doya doya ağlıyayım- her şeyi anlatırım. KS * ae Dü PERİ PADİŞAHININ SARAYINDA o3t Abdurrahman, koşa koşa wjpf He atların bulundukları yere pöy” ilerlemişt.. Don Jo: “_'_““ le koşa koşa geldiğini görüt titremiye başlamış: — Ah, talihsiz şövalyem ... z küm bilir ne güçlükle kürtulabi Zavallı, koşa koşa nasil B€ 'Y“;”. güzel çehresini, şimdi ne © bakt der ceğim... Acaba, bana da bir zâ y kunur mu?.. Diye mırıldanmıştı... Fakl'ı“b;,m' dakika sonra, Abdurrahmani Bi y da hiç bir farksız olarak görün rette kalmıştı. Abdurrahman, ihtiyar çizmeciği d gun çehresi ve titriyen hkahü b3S vaziyetinde görünce bir (k; rkast J)_ '« İstanbul Borsası kapanı$ | H ğ sergide tebarüz ettirilmesi hakkında Yefİ ” (|