—? Nüzitün , 2 SOoN PoOsT SAYFİYE MEVSİMİ GELDİ — Anadolu yakası sayfiyelerinde birkaç Saat (Yukarıda) yeni taşınılan evlerde temizlik. (Solda) plâjların ilk müşte rileri Deniz ve Denizcilik: Süyfa © Okyanusların mavi kordelâsı nedir? Mavi kordelânın son Fransızların denize indirdikleri (Nor-' mandi) transatlântiği «Atlas Okyanusu- pun mavi koördelâ> sını rakibi İngilizle - rin «Kraliçe Meri» transatlantiğine bı - rakmadı, o kordelâyı elân muhafaza edi- yor!.. Şimdi İngilizler «Atlas Okyanusunun mavi kordelâsını» Fransızlardan alabil - mek için «Kraliçe Meri» den daha büyük, daha lüks, dahs sür'atli yeni bir gemi ya- pıyorlarmış!.. Gündelik telgraf haberlerinde arasıra gözünüze çarpan bu «Okyanusun mavi kordelâsı» nın nasıl bir şey olabileceğini ve bu kordelânın meselâ neden dolayı yeşil ve yahut mor olmayıp ta mavi ol - duğunu hiç düşündünüz mü? ve nihayet bu tabirin nereden geldiğini, aslımn ne olduğunu merak etmediniz mi? Okyanusun kordelâsı nedir? Evvelâ bu «Okyanusun kordelâsır ta - birinin İngilterede doğmuş olduğunu ha- ber vereyim, sonra da bunun menşelini ve nereden çıktığını anlatayım: Buharlı tekneler bu kadar taammüm etmeden, yani on dokuzuncu asırda İn - gilterede deniz ticaretinin başlıca vası - taları yelkenli gemilerdi ve bu gemiler aralarında yaptıkları sür'at yarışları ile şöhret kazanırlardı. Meselâ İngiltereye Çinden çay, Avus- tralyadan yüh taşıyan bu yelkenlilerin a- ralarında yaptıkları yarış bugün tıpkı (Debri) at yarışlarında olduğu gibi hal- kın merak ve alâkasını celbederdi. O kadar ki bu gemilefin isimlerini kaptanlarının yaş ve milliyetlerini, son seferlerini kaç gün, kaç saat ve kaç da - kikada bitirmiş olduklarını herkes bilir ve bununla aşağı yukarı her İngiliz alâ- kadar olurdu. Hattâ yeni bir yelkenli gemi denize in- diği zaman bu teknenin sür'ati, deniz - eiliği, onun süvariliğini deruhde etmiş olan denizcinin şöhret ve seciyesi nazarı dikkate alınarak meselâ bir Hindistan se- ferini ne kadar müddet zarfında başara- cağı hakkında tahminler yürütülür, ba - hislere girişilirdi. İşte İngiltere ile Çin veya Avustralya arasında en az müddet zarfında gidip ge- len gemiler şampiyon sayılır ve onlara «Okyanusun mavi kordelâsı» nı elde et- miş nazarile bakılırdı. 'Tabil bu «mavi kardelâ>» bir gemide kalmaz, daha sür'atli, daha denizci bir gemi © seferi daha az bir müddet zar- fında yapınca bu defa «mavi kordelâ> yı © kazanmış olur, onun ismi dillerde do- laşırdı. (1840) senesinde İngilizlerin meşhur Kunard» deniz şirkeli teessüs etmiş ve bu şirket <Britannia», <Akadla», eli bernia> ve «Asiü> isimli dört eş gemi Amerika seferlerine başlamıştı. Yelkenden ziyade buhar kuvvetine da- yanan bu dört geminin aralarında yap - tıkları sür'at müssbakaları artık eski yel- kenliler devrinin mücadelelerini unut - turacak kadar meraklı olmuştu. Lâkin (1850) senesinde Amerikalılar da hü -| kümetten muavenet gören «Kollins> hattını tesis edince o zamana kadar yal - nız İngiliz bandırasını taşıyan gemiler arasındaki rekabet bu seler bir İngiliz - Amerikan mücadelesi haline gelmiş ve büsbütün merak ve heyecan uyandır - mıştı. Heyecanlı sür'at müsabakaları: * » X Bir zamanlar İngilizler vatanları ile Çin ve Avustralya arasında sefer yapan gemiler arasındaki sür'at yarışlarına tıpkı bugün “ Derbi ,, At yarışlarına verdikleri ehemmiyet ve alâkayı gösterirlerdi. A, Cemalettin Saraçoğlu sahibi Normandi «Kollins» hattı ilk adım olmak Üzere beheri «<8000» tonluk ahşap vw yandan çarklı dört gemi yaptırmıştı. Bu Ame e rikan posta vapurları «Kunard> ınkiler- den daha büyük olduktan başka lüks ve konfor itfbarile daha mükellef tekneler- di. «Arktik», <Atlant «Pasifik. «Baltik» isimle taşıyan bu Ame gemileri sür korunu, yani «Ol nusun mavi kordelâsı» m İngiliz gem lerinden aldılar, Lâkin <Kollins» id sinin gemileri çok masraflı olduğ ve dare « biraz sonra bu müessese | tadan kalki fisah eden bu hattı yerine (İnman) şirketi kaim oldu ve bu sefer dele daha sıkı, daha sız bir şe- Artık «mavi kordelâ» elden ele geçi « yor, bunu gâh bir İngiliz, güh bir Ame- rikan posta vapuru kazanmış oluyordu. «1870, sen de sahneye yeni bir ra« kip çıktı: İngiliz hattı. Şimdi rakipler üçleşmişti. «Akyıldız> hattının diğer rakipl milerinden büyük, bir bacalı, rekli ve mükellef vapurları şöhret kazanmışlar, Amerika nın en zenginlerini, en müşkü rini elde etmişlerdi. Muhtelif müesseseler arasındaki bu re« kaboet sürdü gitti ve bugün dahi devam ediyor. A «1885» senesinde Fransızlar «Compag- nle Göneral Trans'latlantigue» ve Alman« lar da «North German Lloyd» deniz şir « ketlerile Okyanusların «mavi kördelâsır ve <dünyanın en büyük transatla: sahip» olmak fikri peşinde koşmıya baş- ladıktan sonra mücadele büsbütün alev- lendi. (1914-1918) harbinden sonra bu reka bet biraz diner gibi olduysa da son se - neler zarfında mücadele eskisinden daha şiddetli, dahâ insafsızca başladı. Hele İtalyanlar da «Reks>», «Konte di Savoya» gibi hakiki birer yüzen saray diyebileceğimiz çok asri ve pek müte « kâmil teknel, bu mücadeleye karış « tıktan sonra «Okyanusların mavi kor « delâsı» büsbütün kıymetli bir meta oldu. Milyot file vücuda gelen dev cüs- seli transi mtikler arasındaki bu lüks, sür'at ve cesamet yarışı bakalım ne ka « dar müddet devam edecek ve bu işin so« nu niye varacak?. Bunu bize zaman gös- terecektir. rin meşhur «Akyıldız> Hele di- büyük bir cuları « nlar Paris ceza kongresine adliyemiz de iştirak ediyor Pariste temmuz içerisinde beynelmilel ceza kongresi toplanacaktır. Bu kon ye, her devlet adliyecilerinden mü kil heyetler iştirak edecektir. 4-5 senede bir, muhtelif şehirlerde top- lanan beynelmilel ceza kongr 9 bu toplantıları, 26 temmi n 31 sürecektir. Kongrede, gel temmuza değin dünya ceza kanunları ve ceza işleri etra fında görüşülecektir. Bu seferki kongreye, Türkiyeden teme yiz Cevadla İstanbul m avinlerinden Feridun Bagan: Köni ile Üniversite profc: Ta- hir Taner gönderileceklerdir. yet,, Adliye Vekâletinden müddeiumumiliğe bildirilmiştir. mi — muavinlerinden ddeiumumiliği mu- e Orhan başmüddetum