11 Haziran 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e Cd L TUT GRE A — A Ça CF ” KA SÜ J üü zaker Pa T ba a BN — Yeni bir gayri mübadil sınıfı ortaya çıkıyor Gayri mübadiller bonoların kıymetlâıdirîlmesîni, yılda 72 bin lira sarfeden komisyonun ilgasını istiyorlar Gayrimübadil - ler Cemiyeti u - mMmumi kâtibi Şe - hap, gayrimüba - dillere ait işleri ta kip için tekrar An karaya — giderek Maliye Vekâleti - le temaslara başam lamıştır. Gayri - mübadillerin -is - *F tekleri şu nokta - Gayrimübadil komis- larda toplanmak - yonunun ilgasını isti- tadır: yenlerden: Diş dok- ) — Bonolar toru Ali Azmi işi. Bunu kıymetlendirmek lâzımdır. Aslında 100 kuruş olarak verilen bo - noların kıymeti bugün 10 kuruştur. Fazla mal satılığa çıkarılarak bo - nolar kıymetlendirilebilir. Ancak bu takdirde de gayrimübadiller bir şey kazanmış olmıyacaktır. Çünkü parasız ve aciz kalan bir çok küçük istihkak sahipleri ellerindeki bonoları satmış bu lunuyorlar. Yani bu bonoların ekseri- si sahiplerinin ellerinden çıkmıştır. Bi naenaleyh yapılacak iş hâlen küçük is- tihkak sahiplerinin — ellerinde kısmen mevcuüt bulunan bonolar: kurtarmak 0- lacaktır. 2 — Gayrimübadiller satış komis - yonunun lâğvını istemektedirler, Bu husustâ gayrimübadillerden ve esk hey'eti idare âzasından —Ali Azmi bir Pmuharririmize demiştir ki: — Bay Şehabın Ankaradaki temas - larından hiç malümatımız yoktur. O - lan ve biten işler varsa — bile bize bir güna malümat verilmemektedir. Bizim başlıca talebimiz, fazla paraya mal o - lan komisyonun ilgasıdır. Komisyona senede 72 bin lira gidiyor, bu para sa- tılığa çıkarılmayip kirâaya verilen em- lâkten alınmaktadır. Komisyonun işini Ziraat Bankası pek az memurla veya defterdarlık da yapabilir. Elde edile - cek 72 bin lira da tasfiye nihayetine 'kadar küçük istihkak sahiplerine bao - nolarına mukabil verilebilir ki, bu su- retle bonoların tasfiyesine de gidilmiş olur. Komisyon hâlâ tâkdiri kıymetle uğraşmaktadır. Halbuki on beş sene - dir malını takdir ettirmeyen mübadil kalmamıştır. Ru sefer Yunanistandan almış olduğu yeni vesikalarla hiç yok- tan yeni bir çayrimübadil sınıfı mey- dana çıkmaktadır. Poliste : Bir adam kalp sektesinden öldü Dün, Beyoğlu Kalyoncu sokağından geçen bir adamın birdenbire yere dü - şerek çırpınmağa başladığı görülmüş, derhal polise haber verilmiştir. Adam- cağız, biraz çırpındıktan sohra hareket- siz kalmış, ölmüştür. —Muavene eden belediye doktoru kalp sektesinden öl- düğü neticesine varmıştır. Bu adamcağızın, ayni sokakta Ka- mer Hatun apartımanında oturan Yu- nan tebaasından 50 yaşlarında Yani ol- duğu anlaşılmıştır. Bir kadın salata ile zehirlendi öldü Tophanede Boğazkesen caddesinde 14 numaralı dükkânın üstünde yatıp kalkan Hasan kızı 50 yaşlarında Kad - riye, yediği salatadan zehirlenme alâ - imi göstermiş, tedavi edilmek üzere Beyoğlu belediye hastanesine kaldırıl- mıştır. Kadriye, bir müddet sonra, has- tanede ölmüştür. : Bir rakı kaçakçısı yakalandı Üsküdar Durbali mahallesinde 39 numaralı sobacı Safanın evinde yapı - lan bir araştırmada bir rakı kazanı ve inbiği ve rakı çekmeğe yarayan di - ğer teferrüat bulunmuş hepsi müsa -| dere edilmiştir. Deniz işleri: Birçok deniz resimleri kaldırıldı Şamandıra ve rıhtım demirleme re- simlerile, yatak ve kaptan tebdili ve ruhsat tezkereleri harçlarının kaldırıl- dığı Deniz Ticaret Müdürlüğüne bildi - rilmiştir. Bu suretle yerli ve ecnebi va. pur acentelerine büyük bir sühulet gösterilmiş olmaktadır. Bir kayık devrildi Edirnekapıda oturan balıkçı Faikle Kasımpaşada Tozkoparanda oturan Âv ram oğlu balıkçı İsak Levi dün Saray- burnu açıklarında, sandalla balık tut - mağa çıkmışlardır. Bunlar balık tut - makla meşgulken Bebek isimli motör kayığa çarpmış ve devirmiş, iki balıkçı denize düşmüşlerdir. Kazazedeler kur- tarılmış, motör kazayı müt'teakıp kaç - mıştır. Bir kadın kinin ile zehitlendi Nurosmaniye caddesinde 43 numa - ralı evde oturan 23 yaşlarında Fevzi kızı Pakize, sıtma nöbetini gidermek üzere üç tablet kinini birden yutmuş, bir müddet sonra zehirlenme alâmet - leri baş göstermiştir. Pakize tedavi al- tına alınmıştır. AAA Kumaş fabrikatörleri kumaş tüccarlarından şikâyet ediyorlar Bazı kumaş fabrikatörleri namına dün Milli Sanayi Birliğine dikkate şa- yan bir müracaat yapılmıştır. Müraca- atın şekli şudur: Bazı kumaş tüccarla. rı, fabrikalara sipariş vererek desenini tesbit ettikleri kumaşların imalini is - temektedir. Meselâ bu kumaşın imali ve teslimi bir aya mütevakkıftır. Bu müddet içinde sipariş veren bazı ku - maş tüccarları, başka fabrikalarda da kumaş beğeniyorlar ve onu alıyorlar. Sipariş alan fabrika ise kümaşın ima- Tini bitirdiği vakit, sipariş veren bazı tüccarların red kararı karşısında kal - maktadır. Milli Sanayi Birliğine yapılan mü - rşcaata göre, sipariş veren tüccar, sipa- rişini reddetmek için bir takım lüzum- suz sebepler — göstermekte ve malın matlüba muvafık olmadığını, iyi çık - madığını söylemektedir. — Tüccar mamnı almayınca, bittabi mal fabrikanın — üzerinde kalmakta - dır. Fabrika da bunu, hattâ maliyet fi- atından ucuza satmak mecburiyetindea bulunarak ziyan etmektedir. Bu halden şikâyet edenlerin söyle- diklerine nazaran teamülde tüccar, Si » pariş verirken depozito alınmamakta - dır. Bu sebepten dolayı, bazı tüccar, akdinden kolayca sarfınazar etmekte - dir. Fabrikacılar diyorlar ki: — Bu halin önüne geçilmezse bizim vaziyetimiz çok sarsılacaklır. Elde bir müeyyide yoktur. Fakat bunu tesis et-. mek lâzımdır. Fabrikalar da Sanayi Birliğinde bir mevcudiyettir. Bu işe karşı müeyyide olarak şunu düşünüyo- ruz: Siparişinden lüzumsuz yere vaz - geçen bir tüccara, başka fabrika muay- yen bir müddet için mal vermemelidir. Çünkü, bu vaziyet bir gün herhangi bir fabrikayı kazandırır gibi görünürse de başka bir sefer de o fabrikanın canı! yanmaktadır. Binaenaleyh bu meselenin halli için Sanayi Birliğinde bir komisyon teşkil edilmesini istiyoruz. Fabrikacılar müt- tehid hareket ederlerse bittabi mesele halledilmiş olur veyahut siparişte baş- ka şartlar konularak lüzunisuz geri dönmelerin arkası alınabilir . ATAĞ . Pat - -a— Türk talebesinin bilgi seviyesi düşük mü? Ünîversite!iler, üzerinde ısrar edilen iddialara cevap veriyorlar Bir kaç gün evvel İstanbul gazetele- rinden birinde tıb fakültesi profesörle - rinden birile yapılmış bir mülâkat var- di. Akisleri gazetemizin sütunlarına da . geçtiği için okuyucularımız hatırlarlar: Bu mülâkatta Türk talebesinin umumi seviye noktasından düşük olduğunu id- dia eden satırlar vardı. O zaman tıb fa- kültesi talebelerinden bazıları tarafın - dan bu satırlara itiraz edildi, Mesele de kapanmış sanıldı. Halbuki dün tib fakültesinin 6 1Incı sömesti'inden bazı talebeler — müracaat ettiler. Diyorlar ki: — Biz meselenin itirazımızı müteakıp kapandığını sanarak sevinirken bir gün sonra gene ayni gazetede (Yanlış vatan- perverlik) serlevhası altında bir başka Yazı gördük. Bü yazıda ilk mülâkanta 1 - tiraz eden talebeler şövenlikle itham e- diliyordu. Bilmecburiye meseleyi derin - leştirmek ve tahlil etmek mecburiyetin- de kaldık. Bu gazete lise mezunlarınm üniversi - teyi takip edebilecek bir seviyede olma- dıklarını iddia ediyor. O halde aşağıdaki satırları okuyalım: eŞimdiye kadar Maarif Vekâleti lise tahsilinin en makul şekle — girebilmesi için elinden geleni yapmış ve elan da yapmaktadır. Buna rağmen her mem - leket maarifinde olduğu gibi en mükem- mel şekle elbette ki varamamıştır. Esasen her sistemde olduğu gibi bun- da da tenkit edilebilecek bir çok nokta. lar bulunabilir. Ve her sistemin tekâ - mül etmeğe muhtaç ve meyyal olduğu ise bariz bir hakikattır. Beşer hangi şe.- niyetin ekmeline varmıştır ki... Yukarıdaki hükmün tabii bir neticesi olarak Maarif Vekâleti hergün daha iİyi ve doğru geniş adımlarla ilerlemekte - dir. Bu hakikatı kabul ettikten sunra Türk talebesinin umumi bilgisinin nok- san bulunduğunda ısrar eden gazete . nin muhterem muharririne soruyoruz: Eğer Jise mezunları üniversiteyi haz- medecek seviyede değillerse nasıl oluyor da koca bir memleketin münevver gençliği bu müesseseyi takip edebiliyor. Bu sua- limize cevap istemek en tabli hakkımız- dır. İkinci ve bilhassa üzerinde durmak istediğimiz nokta şudur: Sütun sahibi mülâkattaki yazıya itiraz eden talebeyi ve bu fikirde olan arkadaslarını söven- likle itham etmektedir. Cevap veriyoruz: Gazetenin iddia ettiği veçhile Türk ta lebesindeki umumi bilgi eksikliğini velev bir saniye için hakikat olarak kabul et- şek bile bu muvakkat — hakiksatın İri puntolarla, gazetenin göz alıcı yerlerine geçmesi üzerine buna isyan etmek ve bu iddianın doğru olmadığını — haykırmak biz Türk talebelerine düşen en büyük milli bir borçtur. Çünkü bütün Türk efkârı umümiyesine olduğu kadar garp efkârı umumiyesine de iyl ve kötü düşün- celi kafalara — da o iri puntolar — hitap eder. Bu muhataplara hakikatın doğru- sunu bağırmak ve haykırmak şövenlik mi olur? Bilâkis bunu jyapmamak Feri kalmış milli bir hissin korkak bir ifadesi olmaz mı? Atatürk Türk gençliğine istiklâlini emanet etti. Bu İstiklâl 'Türkün mutlak istik - lâlidir. Bu istiklâlde — milli runun da istiklâli vardır. Biz bu istiklâlin şuurlu ve itidalli koruyucularıyız.v memleketin I — Şehrimizin 2 — » A, APL Şehir işleri: Sebze ve meyvalar üzeri kapalı satılacak Sebze ve meyvaların pazar yerle « rinde üstleri açık şekilde satıldığından işikâyet olunmuştur. Belediye, bu şe- kildeki satışların sıhhat şartlarına uy- gun olmadığını göz önüne almış, sebze ve meyvaların mahfuz bir şekilde sa- 'tılmasını alâkadar belediye şubelerine | bildirmiştir. Tebliğe itaat etmiyenlerin , Pazar kurmaları yasaktır. |Sarıyer belediye şubesi teftiş ediliyor Sarıyer belediye şubesi muamelâtı îteftiş edilmektedir. Neticei tahkikat bir 'iki güne kadar belediye teisliğine bil- | dirilecektir. Belediye Reis muavinliği Belediye Reis Muavini Nurinin Ri- ize V_aliliğine tayini üzerine inhilâl e- "den İstanbul belediye Reis muavinli - -ğine Çankaya kaymakamı Halükun ta- (yin edileceğinden bahsedilmektedir. tevkif Neredeıiir, b Son Posta bu sualleri okuyucularının hem öğrenmeleri, hem de € gel meleri için soruyor, ve cevap vermeyi de gene kendilerine bırakıyorf- cek cevaplar ve resimler memnuniyetle basılacaktır. # .WMWWW“M en eski evi. en eski çeşmesi. en eski sokağı ilir misiniz? — gel Toplantılar : Şehremini Halkevinde ıııell'ıeı"l w Şehremini Halkevinden: Şehremt'” kevinde memleket geceleri: 4 günüşülük 1 — Şimal Yörüklerinde hukuki rabıtaları: Baha Gökoğlu. 2 — Aşık Arif tarafından tanbura İ* sim. (Evimiz üyesi). 509" 3 — Aşık Rasim tarafından sazlâ havaları (Evimiz üyesi). * 4 — Aşık Seyfi tarafından Yörük ları (Evimiz üyesi). 5 — Kayseri oyunları Aşık Seyfi dürse$ | miz üyesi) ve üyelerinin iştirakile P? Mi 6& — Harput ve Eğin mayaları (Bay zafler Fıratlı) (Evimiz üyesi). ? — Müsamere 15/6/937 salı akşafii 21 dedir. M Türk büyükleri gecesi tehri l Şehremini Halkevinden: Her ON b;üu& de bir yapmakta olduğumuz Türk P y İ gecesine ait programımız genel gekTt ğin tasvibine gönderilmiş olduğundâ? | ça edeceğimiz güne kadar yapılam-lyw navt gılarla bildiririz. Bir adam katil suçuile edildi Bir kaç gün evvel, Osman isminde birinin memleketinde bir adamı öldü- |Terek yok ettiği, sonra İstanbula geldi- |ği müddeiumumiliğe haber verilmiş, müddeiumumilik te, bu hususta tah - kikata başlamış, fakat, ortada bir de - Nil olmadığı ve hâdise yalnız bir ihbar- dan ibaret bulunduğu için Osmanın tevkif edilem ;&ği ve polisçe göz hap- Cumhuriyet Merkez Bankasının yıldönümü Bugün Cumhuriyet Merkez Banka- sının kuruluşunun yıldönümüdür. Ban kanın temeli 1930 senesinde atılmıştı. Müessese Türk iktısadiyatında büyük rol oynamıştır. Hayvanları koruma cemiyetinin bir yıllık faaliyet İstanbul Hayvanları Koruma Cemi- yeti bir sene içinde 1068 hayvanı mec- eanen muayene eimiş, — Meraklılara 248 köpek dağıtmıştır. 3848 köpeği, 1331 kediyi, 42 bey - giri, 2 merkebi, bir tavşanı, bit kab - lumbağayı, bir kurdu, bir katırı bir ley leği, bir tilkiyi, bir çaylağı, insani su- rette öldürtmüştür. 30 hayvana ameli. yat yapılmış, misafireten gümlrükten gönderilen 31 hayvanı beslemiş, 972 a- rabanın yükü hafifletilmiş, 456 ökse, 5 ağ, 124 kafes, 264 kuş müsadere edil- lrniş, 12410 hayvan iaşe edilmiştir, Ki ÇN , AĞ vi sinde bulundurulduğu kısaca yazıl - mıştı. Müddei umumilik tahkikatı derin - leştirince bazı ip ucları elde edilmiş, Nişantaşında, çitflik sokağında 20 nu- marada oturan Siirtli Osman yakala - narak dün Sultanahmet birinci sulh ce Za Mahkemesine verilmiştir. Osman, hâkim Reşidin sorduğu su- allere şöyle cevap vermiştir: — Ben, âslen, Siirdin Hızmin köyün- denim. Orada, bir karım, üç de çocu - ğum vardır. İki buçuk - senedir de İs - tanbulda bulunuyorum. İki sene kadar evvel, karımın kötü yolda olduğunu öğrendim. — Tuttum, memlekete bir mektup yazdım. Karı « ma dedim ki: «Benden ümidini kes!, Çocuklarımı ve evimi bırak! Nereye gi- dersen git!»e O, gene dinlememiş.. evimde otur - muş.. bir tara'tan da, gene költü yolda yürümekte devam etmiş, Son zamanlarda, burada işsiz kal - dım. Kalktım.. 2 mayısla İstanbuldan çıkıp Diyarbekire gittim. Orada, akra-*ceza mahkemzsine veril Fakat henüz adam öldürüp öldürmediği malüm deği bu, tahkikat neticesinde anlaşılacak ; bamdan mülâzım Hasanın yanlfdğw müddet kaldım. Sonra tekrar d0? 29 mayısta İstanbula geldim. dürf#, Burada, karımın, köyde b zak isminde birisile münas lunduğunu, ondan hâmile kalarâ öldür” ğurduğuhnu, sonra da bu çOC'J*g"ıa Ab düğünü, hâdisenin haber alınar” gi dürrezzakın da, karımın da t€V ü,,'el' diklerini, bir müddet sonta AD6 zakım serbest bırakıldığını, 50 g” ebette tâa 4 * |tadan kaybolduğunu öğre"d'îl"dürfj : Ben, Diyarbekire gittim. i zakı öldürdüğüm iddia ediliyof. geğih ki ben, Abdürrezzakı öıdürm;[ej memlekete bile uğramadım. - da yoksa, ya başka birisi tür.yYahutyta yarkudan kaçmı$ı Te gitmiştir. Hâkim Reşit, Osmanın Dü ;îgn v5 dinledikten sonra, henüz tahki sğlfc.. mamlarımamış olmasına, suçüf; L zalı suçlardan bulunmasına vmesî W: nın serbest bırakılırse firar er yel timaline binaen tevkifine F3 ğ miştir. ç osmakl, Diyarbekirden ve Siirtten önÜrn oralara gidip gitmediği S07 Ka kat henüz cevap gelmemiştir. edil y Siirtte de tahkikata deval?_u H te, Hızmin köyünden __Ade wıın’;e öldürülüp öldürülmediği #2 Öyce) tadır. Bu tahkikatın verectEt / bakı ök göre, Osman ya serbest bırâ » aĞ e ol Tn ra ait O” a hut ta istintaklan son ceektildr

Bu sayıdan diğer sayfalar: