e “Atatürk tezahüratla karşılan Büyük Atatürkümüzün şehrimizi teş- Tilleri, İstanbullulara dün ve dün gece coşkunlukla dolup taşan em- Salsiz saatler yaşatmıştır. Bilhassa Ha- fay zaferinden sonra Yüce Şefinczin İs- fanbulu ilk olarak şereflendirmesi, bu tandan tezahürata tarihi bir kıymet ver- Miştir. Bu tarihi günde, halkımız onu ya- Tatan Atasını, sevinçle, şükranla karşı- larken kat'i olarak bayram yapmış, min- Betlerini, tazimlerini bir daha izhar et- Miş, büyük kurtarıcı Atatürke derin bağ- göstezmiştir. Her yer donanıyor Atatürkün geleceğini duyan halkımız Evvelki geceden itibaren — hazırlıklara ve her ev Türk bayraklarile hlllnmqur Limanda bulunan Türk ve tcnebi bütün gemiler alay ııncaklanlc .'lılıumı., kayıklar, motörler lenmiş- tir, Halkırnız, daha sabahtan — itibaren “Atatürkü görmek ve alkışlamak üzere Kadıköy, Üsküdar, Haydarpaşa, Besiktaş fahillerinde Dolmabahçede, Saraybur- Hunda, ve hat boyunda Pendikten Hay- —'pışıyı kadar güzergâhta toplanmağa uştır. Denizde istikbal hazırlığı Halkı arzusu üzerine Akay ve Şirke- Hhayriye idsreleri denizde istikbal vapur tahsis etmişlerdir. Bu vapur- Saat on üçten ilibaren tamamen dol- Muştur, Fakat Atatürkü karşılamak is- Tiyenleri bu vapurlar almadığı için ayrı- €a iki vapur daha tahsis edilmiştir. Bun- n başka motörler de dolmuşlardır. 'lPuılu, motörler Haydarpaşa — açıkla- Tihda donanmamızın karşısında yer al- Buçlardır. Donanmamız Başta Yavuz olmak üzere Zader, T Bazlepe, Adatcpe ve bir denizallı gemi- Mizle diğer gemilerimiz Haydarpaşa 2- ında selâm nizamında drmııleıılş ’lhuyuıhrdı Gemilerimiz, alay san- donarımıştı. Haydarpaşada hazırlık nirdırpıqa istasyonu ve meydanı bay- la süslenmişti. Atatürkü istikbale Tesmi zevatı saat 14 de Köprüden ll.q Erenköy vapuru Haydarpaşaya İştir. Bu zevat jaket atay ve silin- z şapka giymişlerdir. Askeri erkân bü- Üniformalarını giymiş bulunuyor- İstasyonun içi ve dışı on hinlerce h.k ile dolmuştu. Gelen zevat arasında Milli Müdafaa Vekili Genetal Kâzım Özalp, Hariciye Vekâleti siyasi müsteşarı Numan Me! loğlu, şehrimizde bulunan mebus- h'- amiral Şükrü Okan, vali muavini 1 Karataban, Emniyet Müdürü Sa- Kıbıç, İstanbul Merkez Komutanı Ge- heral İhsan, General Rüştü, General Ke- Mal, Vilâyet, Belediye, Parti erkânı, Üni- Versite profesörleri, Hatay Cemiyeti aza- Bi ve birçok zevat vardı. Kara, deniz as- kıt'alarımız ve — bandolar da istas- Yonda mevki almışlardı. Misafirimiz Emir Abdullah Muhterem misafirimiz. Mavcrayi Er- Emiri Abdullah ta refakatlerindeki 2evatla Haydarpaşa İstasyonuna gelmiş- ler ve istikbal edilmişlerdir. » Tayyareci Sabiha Gökçen Atatürk kızı ve ilk kadın tayyarecimiz kahraman Sabiha Gökçen de dün sabah 'e ile Ankaradan İstanbula gelmiş #ehir üzerinde yarım saat uçtuktan | İstanbulluların ilk tazimleri htt“lnbul Vali ve Belediye Reisi Mu- 'tin Üuündağ. Harp Akademisi Komu- 4 ve İstanbul Komutan vekili General Fuat, Atatürkü İzmitten karşılamış- te İıî-ınbu!lukınn ük tazimlerini âar- . General Fahrettin ve Ge- heral Samı u Derincede Atatürkü karşı- llıll'dlr. Yollarda coşkun — tezahürat "m"lu itibaren tren yolunda topla- hususi tren geçerken Atatürkü ::r'n tezahüratla alkışlamıştır. Pen- te binlerce halk, istasyonda taplanmış Üa Unuyordu. Burada tren durmuş ve türk alkışlar arasında trenden inmiş- Bir genç, bir hitabe irat ederek Hatay zaferini kazandıran Ata- halkın şükran, minnet, ve tazim- lar büyük türke ı"h'l ârzetmiştir. Atatürke bir buket fakdim olunmuştur. Büyük Relscumhu- 2, halkın bu coşkun tezahüratından MA 'hlldı olarak İltifatta — bulunmuş. Tonra Yeşilköyde inmiş ve doğruca Hay- | Yere atıldı: Garpaşaya gelmiş bulunuyordu. — Kurban olayım, Büyük kuztarıcı, Atatürkün Trabzon seyahati Cumhürrelisi Atatürk dört beş gün İstanbulda ikamet ettikten sonra Samsuna uğramaları ve Trabzondan Erzurümâ doğru bir şark seyahati yapmaları çok muhtemeldir. Bu seya- hatte kendilerine, İç İşler Bakani ve Parti Genel Sekreteri Şükrü Kaya ile 'Trabzon mebusu Hasan Saka refakat edeceklerdir. Atatürk, bu seyahatten sonra tekrar İstanbula dönecekler, yaz mevsimini şehrimizde geçireceklerdir. tam saat 15 te yat yavaş Hayöarpaşa garma girmeğe başlamıştır. Bu anda gar- da büyük bir heyecan göze çarpıyordu. Yeşilköyden uçmuş olan 30 tayyaremiz- den mürekkep büyük bir filo, Atatürkü Pendikten it'baren havadan selâmlamış, bu sırada istasyonun üzerinde uçuyordüa. Herkes Atatürkü bir an evvel görebilmek için sabırsızlanıyordu. Nihayet tren garda durdu. Bu esnada bando selâm havasını çalmağa başladı. Atatürk, çok zinde bir yürüyüşle iren- den indiler, Mütebessimdiler. Jaket atay | giymişlerdi. Refakatlerinde hemşireleri Bayan Makbule, Dahiliye Vekil! Şükrü Kaya, Meclis ikinci relsi Hasan Saka Ve diğer zevat bulunuyorlardı. Muhterem misafirimiz Emir Abdullah, ilerliyerek Atatürkü karşıladılar ve çok | samimi el sıkıştılar. Atatürk: — Nasılsınız? dediler. Emir Abdu'lah: — Çok iyiyim, teşekkür ederim, ceva- bını verdi. — ; Sabiha Gökçen Atatürkün elini öptü; Atatürk: — No vakit geldin? dediler. Sabiha Gökçen: — Yarım saat evvel geldim Atâtürk, cevabını verâl, Büyük Şef, Millt Müdafaa Vekilinin, diğer istikbale gelen zevatın, generalle- rin ellerini sıkarak iltifatta bulundular. Askeri teftiş Atatürk askeri teftiş buyururlarken her kıt'a kumandanının elini sıkmış ve gür bir sesle: — Merhaha asker! demişlerdir. Kahraman Türk askeri yürekten ge- len bir heyecanla: — Sağ ol! diye cevap vermişlerdir. Bu esnada tayyarelerimiz hemen İstasyonun üzerinden uçuyorlar ve Büyük Atamız, karadan, hayadan selâmlanıyordu. — Bu tidden görülecek bir manzara idi. Halk: — Yaşa büyük kurtarıcı! — Yaşa, Hatayı yaratan! — Yaşa, Türkü kurtaran! Diye bağırarak alkışlıyor, karadan top- lar atılıyor. Halkın sesi, tayyarelerin u- ğultusu birbirine karışarak göklere yük- seliyordu. İstasyon haritinde coşkunluk bir kat dahâ arttı, Genç bir Türk kadımı heyecanından kendini tutamadı. Gözlerinden yaşlar a- İkarak ileri fırladı ve Atatürkün önüne ayaklarını öpeceğim, diye bağırdı. Genç Türk kadınını kaldırdılar. Bu coşkun tezahürat arasında Atatürk, Emir Abdullah ve bindiler. Büyük Öndere Hataylılar namına bir buket takdim edilmiştir. Denizde görülmemiş tezahürat Ertuğrul yatma Reisicumhur bayrağı çeklldi. Yat sabilleri dolduran yüz binler- ce hâlkın alkışları arasında hareket etti. Atatürk, halkın selâmlarına mukabelede bulunuyorlardı. Yatta, Atatürkün sağında Emir Abdul- lah, solunda hemşireleri Bayan Makbule, Sabiha Gökçen ve diğer zevat bulunu- yorlardı. Atatürke ve Emir Abdullaha kahveler ikram edilmiştir. Yatın üzerinde ve pek yakından tayyareler uçuyordu. Sabiha Gökçen, uçaşlar hakkında Atatürke iza- hat veriyor ve Atatürk Emir Abdullaha anlatıyordu. Yat, Haydarpaşa mendireğinin önün- diğer zevat Ertuğrul yatına den Kadıköy istikametine döndü. Bura- ıoıı POIİI milerimiz bulunuyorlardı. Gemilerde de- niz askerlerimiz güvertelere dizilmişler- di, Düdük kumanda veriyor ve asker- Terimiz: — Yaşasın Cumhuriyet! diye Atatürkü selâmlıyordu. Atatürk selâmlara muka- bele buyuruyorlardı. Bu esnada Yavuz top atmaktaydı. Bunu mütcakip, Ertuğrul! yatı, Akayın ve Şirketihayriyenin, halkla dolu bulü- nan vapurları önünden geçti. O sırada, vapurları, ve sahilleri dolduran binlerce İnsan, anlatılmaz bir sevinç ve heyecan içinde kaynaşıyor, bandolar çalınıyordu. Atatürk, bu sevince ve heyecan dalga- sına iltifatla mukabele ediyordu. Kadıköy iskelesi önünden süzülen Er- | tuğrul yatı, soluna düşen Yavuz zarhlısı- nin yanından geçerken, güvertede bulu- nan bahriyelilerimiz, Büyük Önderi: — Yaşasın Atatürk... Yaşasın Cumhu- riyet nidalarile selâmlıyor, tazimlerini, Mminnetlerini büyük bir coşkuniukla ar- zediyorlardı. Tam o anda, otuzdan fazla tayyare, |* “yat direklerinin hemen bir kaç karış üs- tünden uçarak Atatürkü selâmladılar. Bu candan istikbal merasiminin o andaki sahnesi gözleri yaşartacak kadar heyecan vericiydi. Karayı, denizi ve gökyüzünü dolduran- lar, yüreklerinden taşan tükenmez sev- giyi Atalarına ulaştırabilmek için âdeta i paralanıyorlardı. Yat Selimiye önünden geçerken, sahile yığılmış bulunan halk ve askerler. nere- deyse denize döküleceklerdi. Yürekleri tatlı tatlı ürperten umumi heyecanın seslerde, gözlerde köpüren dalgaları o |kadar sürükteyiciydi, dolu çoktu. Binlerce insan: — Yaşasın Atamız! Diye haykırıyor, limandaki bütün ge- miler, düdüklerini hiç durmadan çalı- yorlardı. Atatürk, vanlarında bulunan Emir Ab- dullaha müşemadiyen ilgifat buyuruyar- lardı. Saat tam on altı otuzda, yat Dolma- bahçe önünde demirledi. Atatürk, misa- firleri bulunan Emir Abdullahı Sokarya sandallar, sayılamıyacak kadar * | motörüne kadar bizzat teşyi ettiler. Emir, Atamızın bu çok yüksek iltifatına sevinç ve teşekkürle mukabele etti. Emirin Sakarya motörile yattan uzak- laşmasını mütcakip, Atatürk, yatlta bu- Tunan zevata da ayrı ayrı iltifatta bulun- dular. Ve İstanbul motörile yattan, Dolma- bahçe sarayına geçtiler. Yatı, Haydarpaşadan Dolmabahçeye kadar takip etmiş olan Şirketihayriye ve Akay vapurları, saray önünde sevinç ye döndüler. Geceki — tenvirat Büyük Önder şerefine gece de şehri- mizde şenlikler yapılmış, şehir — baştan- başa tenvir edilmiş, halk geç vakte kadar eğlenmiştir. Haydarpaşa önünde demirli bulunan donanmamız başta Yavuz aldu- ğu halde zarif bir süretle tenyir edilmiş- tir. Yavuz ve diğer harp — gemilerimiz projektörlerile şehri aydınlatmışlardır. dan, Kadıköyünden, Köprünün — Adalar, Haydarpaşa ve Boğaziçi — iskelelcrinden kalkan doküz vâapür iştirak etmiştir. Bu dokuz vapür Rurmeli kıyısını takiben Dolmabahçe sarayını geçerek Çengelkö- yüne kadar gitmiş, dönüşte Anadolu kıyısını takip ederek Kadıköyüne gitmiş- ler, oradan da donanmamız etrafında bir tur yaparak Köprüye dönmüşlerdir. Son- ra, halkı, bindikleri İskelelere bırakmış- Hardır. Büyük Önder Atatürk, vapurlar mızı- kalarla sarayın önünden geçerken balko- na çıkarak mendille halkı selâmlamışlar- dır. Halk ta, alkışlarla ve eyaşa!» nidala- rile Atalarına mukabele etmiştir. Emniyet direktörü kolaylıkler gösterdi Dün Atatürkün İstanbulu teşriflerinde gazetecilerin intibalarını büyük bir inki- şafla takip edebilmeleri - için — İstanbul Emniyet Direktörü Salih Kilıç büyük ko- laylıklar göstermiştir. Bundan dolayı ga- zeteciler kendisine mmumyeüemü be Atatürk Geliyorlar W“'*“n binmiş oldukları hüsüsi iren İ da Tırâztepe, Zafer, Adatepe v& diğer ge- İyan ederler. SĞ il eli e- ila . ASA D Sosa, SA RRĞÜ,e ci F Kızkulesi civarında kayğaşan Insanla | tezahüratında bulunduktan sanra Köprü- | Denizde de bu şenliklere -Büyükada- | x Geçen hafta yapılacak iken tehir e- dilen güreş müsabakalarına dün gece saat tam 21 de Taksim stadında başla- nıldı. Saat 20 den itibaren stada akına başlayan seyircilerin şimdiye — kadar az görülmüş kalabalık teşkil edişi, mü- sabakalar etrafında bir haftadır devam eden dedikoduların hayli geniş bir a - lâka uyandırdığını anlatıyordu. , Güreşleri tertip edenlerin acı ten- kitlerden hayli mütenebbih oldukları intizam içinde geçli, Saat 21 de hopar- lörle halka güreşecek olan pehlivanlar takdim edildi. Buna göre ilk müsabaka Molla Mehmetle Bulgar Yorgi Hacı İvanof arasında yapılacaktı. Molla Meh met Bulgaristanda yaptığı bir müsaba- kada Yorgiye mağlüp olmuştu. Bina - enaleyh bu bir intikam müsabakası i- di. Molla Mehmet güreşin ilk dakika- larında fena bir vaziyete düştü. Bu va- ziyet karşısında Bulgar kendisini ga - lip addetti, Fakat hakemler Bulgarın bu şahsi kanaatini saymadılar ve müsabaka ya- rım kaldı. Bulgar protesto mıkemmdı ring'e çıkmadığı için Molla Mehmet galip Hân edildi. Mülâyim galip İkinci güreş Mülâyim ile Bulgar Kirof arasında yapıldı. Bundan evvel Anmadoluda yapılan müsabakalarda Ki- rof Türkiye üçüncüsü Arifi, Mülâyim de Yorgiyi yenmişlerdi. Bu maç ta o maçların finali rr.:ıh—yelınde idi, Kitof muhtelif defalar kendisini ringin iple- rine sarılarak mağlübiyetten kurtardı. Çok tatsız geçen bu güreşi Mülâyim kırk beşinci dakikada Kirohl ku sk1ca seresessesAAREREAAAA İskeletin yömleğl Gizli kalan cinayeti Meydana çıkardı (Baştarafı 1 inci sayfada) Bugün bu kuru kafa ve kuru kemik- Terin taşıdığı muammalı manzara kalk- mış ve şayanı hayret neticeler elde e- dilmiştir: İstanbulda Samatyada Canbaziye mahallesinde Şehitler sokağında otu -« ran Naciye isimli bir kadın, kocası olan ve Mandagöz Ahmet namile İstanbul zabıltasınca da maruf bulunan Ahmedin Bursa ve İnegöle gitmek için 4 ay ev- vel İstanbulu terkettiğini, henüz hayat ve mematından malümat alamadığını bildirmiş ve tarif edilen eşkâlin kendi kocası olduğunu söylemiştir. İzmit za- bıtası dahkikat —yapmış ve Mandagöz Ahmedin İzmite geldiğini, bir ahçı duk( kânında bir kaç arkadaşı ile rakı içti - ğini tesbit etmiş, Ahmetle beraber ra- kı içen şahısların tevkifine lüzüm gös- termiştir. Bunların biy kısımı — nezaret altına alınmışlardır. Evvelce de yazdığım gibi kuru ke- miklerin üstünde bulunan eski ve ko- puk gömlek parçası cinayetin aydın - lanmasında büyük bir rol oynamışür. Bu cinayetin para için işlendiği 807 M cnm_k edir. Hamidiye Falerde hararetle karşılandı (Baştarafı 1 inci sayfada) Mukabil ziyaretler yapıldı Öğleden sonra Hamidiye kumandanı ile yüksek rütbeli subaylar saraya gide- rek defleri mahsusuna İsimlerini yazdı- lar ve Türkiye elçisi Ruşen Eşref Ünay- dın ile deniz müsteşarı Papavasiliüu ve deniz erkânınarbiye reisi amiral Sakela- riu'yu ziyaret ettiler. Akşam Glilada'da Hamidiye kumandanı ve zabitleri şere- fine deniz müsteşarı tarafından bir ziya- fet verildi. Ahali Türk denizcilerini pek hararetli bir surette alkışlamaktadır. Hamidiye bu ayın anuncu günü Korfu- da bulunacaktır. Korfu ahalısi Türk denizeilerine sami- mi bir istikbal hazırlamaktadır. Matbuat Türk denizcilerini selâmla- maktadır, Kalimerini gazetesi Türk filo- sunun muazzam ve devamlı terakkilerini memnuniyetle kaydetmektedir. Halk sabahtarberi, Faler körfezin - de demirli bulunan Hamidiye ile Yu- nan mektep gemııi And seyretmekte» dir. — belli. Çünkü saha ve müsabakalar çok | iri ve çok çevik Amerikan güreşçisi -« İ düşürerek kazandı. Nihayet sıra gecenin en mühim gü- reşine geldi. Amerikadan gelen dünya- nın en kuvyetli adamı diye maruf o « lan ve Amerikan boğası Jâkabını almış bulunan Kumar'la eski Türkiye ikin « cisi Adapazarlı Cemal pehlivan güreş « tirildiler. Bu müsabaka 15 şer dakika- dan iki devre olacaktı. Hakem — diğer güreşlerde olduğu gibi Cemal pehli « van, dört köşe bir demire benzeyen çok nin karşısında Cemal yumuşak bir lok ma kadar hafif kalıyordu. Bu itibarla müsabakanın neticesini başlayışından önce kestinmek çok kolay oldu; Nitekim Amerikalı boğa kendisine nisbetle çınara sarılmış — bir sarmaşıl€ gibi görünen Cemal pehlivanla âdeta - oynadı, eğlendi. Fakat tutuşmanın da« * nışıklı dövüş olmadığı güreşin sertli « — dı Amerikalı şampiyon Adapazarlı Cemali yendi ğinden belli. Nihayet 14 üncü dakika « — 4 nin sonlarına doğru Cemal pehlivanın acı bir feryadı duyuldu. Bul Kumar bi — çanrenin kolunu mımı:m Fakat Amerikalının bu hareketi ser« best güreş nizamnamelerine — muhalif bulunmadığı ve Cemal pehlivan güre « şe devam edemiyeceğini bildi. rdıgı i« çin pek tabii olarak Kumar galip ilân edildi. Öğrendiğimize göre Kumar haftaya Mülâyimle tutuşacaktır. Kumar önu da yendiği takdirde Tekirdağlı ile güreşe- cektir. O güreşe Amerikalı Cenubi Ar merika şampiyonu olarak kazandığı murassa kemeri ve Tekirdağlı da Tür- kiye şampiyonu olarak kazandığı ke- meri koyacaklardır . vreeesesesema e LAR AA AAA AAA Sivil tersane Haliçte Kuarulacak Ankara 5 çAA.) — Haliçteki Valde ki> zağanın Milli Müdafaaya devri dolayısile sivil tersanenin İstinyede kurulacağına dair haberler doğru değildir. Salâhiyettar makamdan aldığınız ma- lümata göre, tersanenin Haliçte kurulma- s1 mukarrerdir. Vindsor Dükü Avusturyada Viyana 5 (A.A.) — Windsor dükü ile düşes, gece yarısı Arnoldstein'da tren- den inmişler ve bir otomobille gece Was- serleonburg'a vâsıl olmuşlardır. NASIR İLACI KANZUK AMERİKADA UZUN TETKİ- KAT NETİCESİ OLARAK BULDUĞU BİR FORMÜLDÜR. KANZUK NASIR İLÂCI en eski nasırları bile kökün- den çıkarır. Ciddt ve şayanı itimat bir nasır ilâcıdır. İNGİLİZ KANZUK ECZANESİ BEYOĞLU - İSTANBUL Or. İhsan Sami TIFO AŞISI Tifo ve paratifo hastalıklarına tu- lnlmımık için tesiri kat'i, muafi- Jcı emin taze aşıdır. Her ec- bulunur. Kutusu 45 kuruştur DEJÖ ĞİYARMATİ , İstanbul, Kuru kahveci han 22 BEkür ea l D Di z