2 Bayfa Hergün Atatürkü karşılarken Yazan: Muhittin Birgen (Baştarafı 1 inci soyfada) duygusile kabul ederse elbet haklıdır. Çünkü bu zaler de, anun zaleridir. * Geçen gün, «Türkiyenin yavrusu» ve «yeni bir Türk yuvası» diye tavsif etti- ğim Hatay'ın istiklâli hakikaten çok mü- him bir hâdise ve bunun, bu şekilde te- mini de cidden büyük bir siyasi zafer- dir. Yüz elli bine yakın bir Türk kütle- sinin ezilmekten ve kaybolmaktan kur- tarılması, İskenderun körfezinin bitaraf ve gayri askeri bir hale getirilmesi, İs- kenderun İimanında Türkiye ıçin tam manasile serbest bir mevki tayini ve sai- re gibi birçok iyiliklerin bir arada temin edilmiş olmasını ifade İçin <«<siyasi bir muzafleriyet» ten başka kullanılacak tl- bir yoktur. Türkiye, çetin ve müşkül bir mücadeleden sonra bu zaleri kazanmış bulunuyor ve bununla ne kadar iftihar etse yeridir. * İstanbul halkı biliyor ve bütün Türk- ler için de asla meçhul değildir ki bu mu- zafferiyeti kazanan, Türklüğün — milli kahramanı olan Büyük Şeftir. Seneler- denberi, Türklük davasının en küçük bir meselesini, büyük bir millt mücadelenin en küçük hâdisesini bile en geniş bir mu- vaffakiyet çerçevesi içinde halletmek için, bütün meseleler üzeriade geceleri sabahlara kadar kim düşünmüş, kim uğ- Taşmış ve het mücadeleye kim kumanda etmişse bu davanın bütün inkişaf safha- larında da iş başında o bulunmuş, bütün harekete o kumanda etmiştir. Meseleyi ortaya atmak zamanını seçen odür; önün konuş şeklini tayin, müdafaa yollarını tesbil eden ve nihayet hedefe doğru yü- rüyüş hareketinin de başına geçen hep odur. Türk milleti onsuz bu davayı böy- le müdafaa edemezdi, diye düşünmekte hiç bir mübalâğa yoktur ve onun efsa- nevi bir kuvvet sahibi olan eli ile idare edilmemiş olsaydı böyle parlak bir neticenin meydana gelmesine imkân yoktu. Hatay işi, kül halinde bir zafer- dir; hangi taraftan bakılsa bir zefer, han- A gözle tetkik edilse siyas! bir şaheser- dir. Böyle bir şaheseri ancak o yarata- bilirdi. * İçte, İstanbul aonu bu şuur içinde kar- gpıliyor ve bütün memleket te aynı şuur içinde, bugün İstanbulla beraberdir. Her tuttuğu işi, mutlaka bir zaferle netice- lendirmenin sırrını bilen Atatürkü, yalnız İstanbul değil, yalnız Türkiye ve bütün Türklük değil, zaferler ve kahramanlıklar tarihinin beşer kadar ihtiyar olan nur yüzlü mabudu da, onu hürmet ve sevgi ile karşılıyacaktır. Bugün onu sıcak ve heyecan dolu göğsünün üzerinde sevgi- nin en yüksek derecesile kucaklıyacak olan halk kütlelerinin en başında, bu nur yüzlü ve nur vücudlu zaferler ve kahra- manlıklar mabudu bulunacak ve anu Hay darpaşaya ayak basarken en evvel o ku- caklıyarak alnına da tarihin takdis bu- sesini en evvel o koyacaktır. Ve diyecektir ki; 4Tarih şimdiye kadar çok büyük zelerler ve muzafferler. gör- dü; fakat, her tuttuğu işi sonin - kadar kuvvetle zafere götüren hiçbir kabraman görmüş değildir!. Ve bu tarih mabudunun arkasından da bütün İstanbul, bütün Türkiye, onun Mu- cizeli ellerini hürmetle öpecektir. Muhitcin Birgen Avam Kamarası Dehlizlerinde nümayiş| Londra 4 (A.A.) — 300 genç komü- nist Avam Kamarasının dehlizlerinde Faşist devletlerin İspanyaya müdaha - lesi aleyhinde nümayiş yapımışlardır. Bunlar, muhtelif vesilelerle polisin ne- zaretinden kurtularak - bağırmışlar ve sesleri içtima salonundan Neticede komünistler meci çıkarılmıştır. Yunanistanda 3 köylüye yıldırım isabet etti Atina, # (Hususi) — Dün çıkan şid- detli bi bora esnasında düşen - yıldı « rımlardan üç köylünün telef olduğu Nigrida'dan bildirilmektedir. Yunan Kralı Aynorozdan döndü Afina, 4 (Hususi) — Kral bu akşam Aynoroz seyahatinden dönmüştür. Resimli Makale: SÖON POSTA V Yükselme kuvveti kadından gelir 36 'Tarihe bakmız: Kadına hürmet eemıyen milleti mede- * Komşularınızı gözden geçiriniz: Kadını seven ve sayan niyet ve terakki sınıfının en gerisinde, nin en alt basamağında görürsünüz. 365 günde Üçer güz bin lira Kazanan üç adam insanlık merdiveni- * erkeğin dalma refah içinde olduğunu anlarsınız. Bu kadın ister anne, ister zevce olsun müsavldir. SÖZ ARASINDA İ HERGÜN BİR FIKRA Hâlâ gelmedi Meraki hastalanmıştı. Hemen yata- İğa yattı, doktoru çağırttı. Doktor mu- layene etti. Tavsiyelerde bulundu ve gitti. Meraki tam üç sene yataktan İkalkmadı. Üç sene sonra sordular: — Hâülâ 1m hastasın? Meraki cevap verdi: — Hasta değilim zannediyorum am- ma yataktan kalkamıyorum. — Neden? — Üç sene evvel hastalandığım za- man gelen doktor, tavsiyeleri arasın- da «ben ikinci bir defa gelip görünce- ye kadar yataktan çıkmıyacaksın» de- mişti.. O zamandanberi hâlâ gelmedi ” Dünyanın en garip mektebi Çinde açılan yeni bir mektep mo - dern tedris sistemlerinin hepsini arka- * Senede bir kaç şarkı söylemeğe mü-| 4 hırakmıştır. kabil üçer yüz bin lira alan mes'ut in- sanları tanımak istemez misiniz? Bunlardan biri, güzel tangolarını dinlediğimiz Rişar Tavber'dir. Öbürü, geçen sene çevrilen (beni unutma) fil- minin değerli oyuncusu Benjamino Gigli, üçüncüsü de Amerikanın en meş | hur okuyucusu, Metropol operasının temsil direği Lavrence Tibett'tir. Ve bunların üçü de resimde görül- düğü şekilde, sinema stüdyolarında ge- çirdikleri bir kaç saati çok yorucu bul- maktadırlar. İngilterenin gösterilmesini istemediği film Biy Amerikan sinema kumpanyası Vindsor Dükü ile Madam Simpsonun bayatını tasvir eder — şekilde bir film çevirmeğe — başlamıştır. Filmin mev- zuu bir kralın Amerikalı bir kadın için tahtını terketmesidir. Baş rolü şimdiye kadar buna benzer bir çok roller almı: olan Belçikalı Fernan Grave yapmış - fır. İngiltereden yükselen karşı sinema kumpanyası, bu filmin k Kral sekizinci Edvard'ın hayatı ile hiç bir münasebeti olmadığını iddi Ja ederek filmin Kralın istifasından çok €evvel çevrildiğini söylemektedir, Filhakika film istifadan eyvel çev- rilmiştir. Fakat bu arada Kral Bâvard ile Madam Simpsonun münasebetleri Amerikada işaa edilmiş ve herkes tara- fından işiti'mişti, Bir tanesi müstesna olmak üzere bü teleri evveik: günkü nüshalarında; — Başvekilimizin Londra seyahati tan bahseder'erken: — #İsmet İnönünün Londra, B yapfığı siyasi konuşmalara dair gr » yazdılar. bi İSTER itirazlara | İSTER İNAN tığı temaslar hakkında fırka grubunda verdiği izahat - Bu mektep Tise derecesinde imiş, ve açılmasında da meşhur - terbiyecilerin fikirleri âmi) olmuş. Bunlar diyorlar - mış ki: — «Genç erkeklerle genç kızlar ay- rı ayrı yaşadıkça akılları birbirine gi- İdiyor, bunları bir çatı altında birleşti- relim, yatakhaneleri de bir oisun, ni mektepte bir aile hayalı kursunlar, 16 yaşına gelince isterlerse resmen de ev- lensinler. Bu suretle gayritabiiliklerin. den kurtulurlar, her iki tarafın da ar » zuları tatmin olunur. Ve gençler doğ- ru dürüst okurlar Mektep açılmıştır. Fakat ne netice verdiği hakkında henüz malümat yok- tur. Borcuna sadık olan adam Sanadanin Ohava şehrinde doktor Hillard isminde bir adam ölmüştü. Ka- rısı teessürüne iştirak eden Insanların Helgraf ve mektuplarımı okürken, bün -« ların arasında gözüne başka bir mek - 4p ilişmiştir. Zarfı yırttığı zaman İ - çinden bir dolar çıkmıştır. Parayı gönderen adam şu satırları yazmıştır: — «Müteveff, kocanızdan elli sene evvel bir dolar almıştım. O da unüttu ben de unuttum, Geçen gün defterle- rimi karışlırdığım zaman bu borç mey- dana çıktı. Kendisi de vefat etmiş ol- duğu için parayı size gönderiyorum, Para bir kumar borcu idi.» ütün İstanbuli gaze- | | ya değil, Atinoyu münasebetile yap- ad ve VİYANA da a malümat verdiği- İNAN İSTER İSTER İNANMA! Halbuki Başvekilimiz Avrupa seyahatinde Viyana değil Atina konuşma: diren ajans telgrafında yanlışlıkla ÇAtina) yerine (Vi- yan) isminin yazılmış olması, onların da ye telgrafı uku: madan gazeteye geçirmiş, yahud da Başvekilimizin Ati- naya uğradığını unutmuş olmalarıdı:. İNANMA! İyi muamele ediyor Diye kocasından Ayrılmak isteyen kadın Lehistanda boşanma davaları hayli fazla ve bunların ekserisi de tuhaftır. İşte yeni bir misal: Madam Turfel isminde bir kadın mahkemede kocasından boşanmak için şu sebepleri ileri sürmüştür: — Bu adam benim ahlâkımı değiş - tirdi, ben sert bir ana ve sert bir baba- nn kızı idim. Ağabeğimin de eli sopa- h idi, Her dakika dayak yerdim, öyle nevazişe falan gelemem. Halbuki ko - €am beni fevkalâde nazü naim içinde yaşatıyor, rahatsız oluyorum, ona çıkı- şıp bağırıyorum. Ne istersem yapıyor, ben üöyle adam istemem, Başımda bir tazyik gürmiyeceğimi bilsşeydim hiç ev lenmezdim.» Mahkeme kadının tıbbi adliye sev- kini istemiştir. Dünyanın en korkunç insanı Size bir cani veya gangster'ismi ve Tecek değiliz. Dünyanın en korkunç a- damı New - Jersey'de bir ameledir ve tabiat ve huy bakımından — dünyanın €en iyi adamıdır. Orada inlişar eden bir mecmua bir anket yaparak tanıdığınız en korkunç adam kimdir? diye sormuş. Aldığı ce- vapların ekserisi bu adamın üzerinde toplanmış, adam fevkalâde çirkinmiş, rınm uzunluğu 7 santimetre imiş. m genişliği gülmediği zaman on, güldüğü zaman !5 santim oluyormuş. Elleri ayakları dehşetli büyükmüş. İstanbulun sevinci Ve hazırlıkları (Baş tarafı 1 inci saylada) gitmek istiyenler için, muayyen w:;w_ ri haricinde beş vapur kaldıracakla Akay idaresi tarafından kıım':'”.. ,elan üç vapurdan birisi, saat tam V te Köprünün Kadıköy iskelesinden hare” ket edecektir. muf” Resmi sıfatı haiz zevat, yüksek Mt lar, Üniversiteliler ve Hataylılar PU pura bineceklerdir. Resmi sıfatı haiz zevat, jakel & silindir şapka giyeceklerdir. B Akayın diğer iki vapuru, KÖW;: Ada iskelesinden saat 13 ile 1330 ati da hareket edeceklerdir. Bu vAPI” saat'13 den sonra, dolar dolmaz F caklardır. yenr Şirketihayriyenin iki wpun_l Üa, çe di iskelelerinden, aynı saatte h deceklerdir. ga Akay vapurlarının saat 18 ile 18 rasında hareket edecek olanları hef serbest ve bedavadır. Şirket vapurlaft halktan para almıyacaklardır. ğ Bu vapurlardan iki tanesinde, Tef ve Şehir bandosu bulunacaktır. i Bu vapurlar Haydarpaşayt — B*Y ae ler, ve yolcular, istikbal edecekleri ça türkün binecekleri Ertuğrul yatın! çeekr ben Dolmabahçeye kadar — Bi * lerdir. Bunlarm hareketlerini Limân yaseti, ve Deniz Ticaret Müdürlüğü zim edecektir. & Atatürk, İstanbula muvasalar €d€f şün mez, toplar atılacak, ve limandaki BÜ vapurlar, düdüklerini çalacaklardır. — j Atatürkün içinde bulunacağı Ef yatı, Haydarpaşa mendireğinden dir tan ederek geri geri çıkacağı İÇiN g.' köyünde kumluğuna toplanmıs 0? tarafından rahatça görülebilecektir tay V© Bugün, resmi ve hususi mül l YEr daireler, ve bütün, deniz, kara ni mtaları bayraklarla donatılmıştır. BU 5 ce, Fırka, Belediye, “Vilâyes — binali Halkevleri tenvir edileceklerdir. Gece programı Akafı Gece için de Şirketihayriye ve var dört vapurunu tahsis etmiştir. AKAY y purlarından birisi, Köprünün wı::a' diğeri de gene Köprünün Ada iskel' ö den ve saat tam 21-15 de kalkacakl Bör Akay diğer vapuru, saat 20,30 dâ. yükadadan hareket edecek, ve adalara uğrıyarak Dolmabahçeye cektir. sasi Akayın dördüncü vapuru 136 Ka 2115 de Kadıköy iskelesinden ** caktır. gral” Dolmabahçe sarayı önünde tezahii ta bulunduktan sonra, Boğazda bİr H, zinti yaparak gene hareket etti kelelere dönecek olan bu vapurlıırln İ let ücretleri yalnız 17 buçuk kuru? ysr Bu vapurlarda da iki bando, vt Mi zam bir koro heyeti bulundurul y Şirketihayriyenin vapurları “dâk saatlerde kendi iskelelerinden <Ki lardır. iştie İstikbal merasimine, donanma ĞA rak edecektir. Bütün bunlardan da mhiü'“'n::; ki, hariei siyesetimizde kazandığım!” tevali ve büyük zaferlerin minnefit ) vincini Ulu Öndere bugün bilfül etmek istiyen halkın, müşkülâta Tiliçe kalmaması için lâzım gelen hef baş vurulmuş bulunmaktadıt. Bu sahahki vaziyet Şehrin, Haydarpaşa ile Dolmabahti rasını görebilen bütün müsatt ö y sör New - Jersey'de her anne çocuğunu korkutmak için onun resmini gösterir- Miş. Viyana- uğramıştı, bittabi furka grubunda da halk tarafından doldurulmuştur bah erkenden Pendikten itibaren HS iL bütün istasyonlarda Büyük Önderi ga şılamak istiyon ahali tarafından kdi mıştır. Eskişehirden geçerken — < kül Eskişehir. 4 - (Telefonla) — AtTÇ ga hâmil olan hususi tren tam saaf # Dore Eskişehit istasyonuna girmiş OWlUNÜZ ca du. İstasyonun içinde ve dışında yurdıkdi halk: «Yaşa Atatürk!» diye istasyonu çınlatıyordu. nndlj' Atatürk vagonlarından inerek Kmışlf ni istikbale pelenlerin ellerini SST ve ilk kadın tayyareci Atatürk k:(.__i,ı. biha Gökçeni, valiyi, belediye tay BU kolordu kumandanım, tayyare ÜD e- mandanı Mühsini vagonlatına Devamı 3 üncü sayfada)