5 Haziran 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

y Lî!erâklı ve qudahî Yeni bir keşif Son zamanlarda bir İtalyan âlimi Mi- herva; yeni bir ület keşfetmiştir. Bu âlet teleskoba takıldığı zaman bu teleskopla bulutlu havada bile yıldızlara bakıp, yıl- dızların hareketlerini takib etmek imkân dahilindedir. *” * Kibritin keşfi Kibritin nasıl icat edildiğini bilir mi - Biniz?.. Bilmezseniz anlatayım.. Bu ta - Mmamile bir tesadüfün eseridir. Şarl Suri adlı bir Fransız doktoru ba: Zi tecrübeler yapmak için ince çubukla- rın uçlarına fosfor sürmüş ve bir yare bırakmış. Biraz sonra bir dostu doktoru Ziyarete gelmiş, konuşurken çubuklardan birini almış, duvara sürmüv, Çubuğun u- gundaki fosfar derhal tutuşmuş ve işte böylece kibrit keşfedilmiş. ... Büyük fil dişleri * Bu resimde gördüğünüz şeyler birer fil dişidir. Şimdiye kadar dünyada bulunan fil dişlerinin en büyükleri bunlardır. Her ikisi 150 kilo gelmektedir. Uzunluk- ları dört metreyi geçmektedir. ... Nehirlerin hızı ne kadardır ? Amerikalılar nehirlerde akan suyun hızını ölçmek için yeni bir âlet yaptılar. Bu âletin iki tarafında iki büyük ve ga- yet ince çelik pervane vardır ki, suyun akışı ile bu pervane azami güratle dön- mekte ve buna bağlı bir tel de sürati bir saat içinde tesbit etmektedir. Makine adamlar Şimdi Amerikada bir çok işlerde in - San yerine makine adam kullanıyorlar. Bu makineli adamlar radyo ile işliyor ve tıpkı bir insan gibi yürüyor, konusuyor, sigara içiyor, gözlerini kırpıştırıyor. Bkkar a sas ea e r a m A LA A n AA ea Ü 1 — Sümer kabile reis'erinden biri- nin çocukları olan Kaner ile Ayiz bir gün dağda kamış toplarlarken birden- bire düşman kabilesi adamlarının hü » cumlarına uğradılar. Kaner yerinden sıçradı. 4 — Bu sırada Ayiz pek yakında olan kabilesini, düşmenın hücumurdan ha- berdar etmişti. Sümerler silâ*larımı ka- parak koşmuşlar, bir takımı da koyun ve manda sürülerini korumak için ge- rilere sürmeğe başlamışlardı. İhtiyar bir horoz bir gün bir ağaç üs - İhtiyar Horos ile kurnaz Tilki tüne çıkmış. etrafı seyrediyordu. Birden nşağıdan bir tilki göründü. Tilkinin göze leri parıl parıl yanıyordu. Ağacın altı - na gelince yumuşak bir sesle: — Horoz kardeş, dedi. Sana çok gü - zel bir müjde getirdim. Artık yer yüzü hayvanları acasında genel bir barış ilân edildi. Bundan sonra birbirimizle boğuş- mıyacağız, dövüşmiyeceğiz. Birbirimizin kardeşi alacağız. Aşağıya inde ba kutlu günün şerefine seninle kucaklaşıp öpü - gelim!» 'TÜki, horozun düşünmesine vakit bı- rakmamak için sesinin tatlılığını büsbü- tün arttırdı: — Kardeşim, benim güzel kardeşim! dedi. Bu müjdeyi getirmek için t uzak- lardan geliyorum, Tam yirmi menzil a - şarak geldim. Seninle uzun uzun konüş- mak, uzun uzun sevişmek isterdim, fakat ah, © kadar çok işim var ki.. Çok uzakla- ra gideceğim. Benim için bir dakika bile büyük bir kıymet taşır. Halbuki sen ne kadar rahatsın değil mi?. Hiç işin yok, hele böyle kutlu bir günde kardeşlerin- le sarmaş dolaş olup koklaşmak, oyna - mak, eğlenmek için bol bol vaktin var. Zavallı ben.. bütün bunlardan mahru - mum.. İşlerim beni sizin gibi yaşamaktan menediyor, anasa sesaşse eee AA AA şAsA AAA RAAAA Yeni Bilmecemiz İşte size güzel bir tesim.. İki kardeş, g” Erdemle Günsel Mekteplerindeki . bir Müsamere için hazır- lanıyorlar. Biri bir Bemici elbisesi, öteki ,'de bir prenses kostü- |H Mü giymiş. Elinize | boya kutunuzu alıp bu resmi — boyayınız ve bize günderiniz. En güzel boyıyanlar- dan bir kişıye bir Futbol Topu, diğe Yüz kişiyo de ayrı ayrı güzel hediyeler Bu Resmi Boyayabilir misiniz ? l '_'u!ğenı Bu hediyeler agrasında Son Postanın küçük okuyucuları için yaptırdığı Üzerinde «SON POSTA» yazısı olan ayn alar, diş fırçaları, bardaklar ve kalemi - fraşlar da vardır. ÜŞ ı/îâ A 2 — Ayiz geriye kaçarken” «Sen om- ları oyala Kaner, ben kabileye gidiyo- ruml!> diye bağırdı. Kaner — sopasını kaptı ve ayağa fırladı. Düşman ka - bilesi adamları haykırarak Konerin üÜzerine doğru koşuyorlardı. 5 — Kaner, iki Sümerli ile beraber an kabilesi adamlarını bir adım altırmayor, mızrağile soyguncu - ları mütemadiyen yaralıyordu. O böyle dövüşürken Sümerliler de arkadan ye- tiştiler. Şiddetli bir dövüş başladı. HİKÂYE Kurnaz Tilki yalvarmağua buşladı Haydi horoz kardeş, beni bekletme, gi* deceğim.. Aşağıya in de gseninle barışıp. kucaklaşalım, kardeş olalım!. Bu gece, köyde kutlu ateşler yakıp böyle bir gü- nü kutlulamanız lâzım değil mi?. Haydi, Allaha ısmarladık, gideceğini, Açağı in kardeşim!. Ağacın bir delinda başını eğerek tilkiye bakan Ihtiyar horoz kanatlarını sıkarak düşündü, sonra kurnaz tilkinin yüzüne doğru tiz bir sesle bağırdı: — Dostum, bu kadar yıl yaşadım, bana hiç kimse senin getirdiğin müjde gibi ha- yırlı ve iyi bir müjde getirmedi. Seni görmekle sevinç duydum. Genel barışm ilân edilmesinden de büsbütün bahtiyar oldum. rrirenmeennne Geçen Bilmecemizde kazananlar 22 mayıs tarihli bilmecemizde kazananların isimlerini önümüz- deki pazartesi günü ilân edece - giz. Bu bilmeceye siz de iştirak etmiş iseniz Son Postanın sizin için hazırladığı yeni hediyeler - den kazanıp kazanmadığınıza bakınız. Ki iş hiç te tilkinin düşündüğü gibi ol- ÜÇ — Oh, oh!. Evet iki avcı köpeği görü- I ı Öiıanlar, Eğlencelî:' İ karfi K harfidir 3 — Kamnev elinde taş uçlu silâhile ge- len adamın koluna sopasmını bütün hı - zile vurdu. Adam haykıraral: yere yu - varlandı ve bayıldı. Arkadan öteki a- Siz, iddia edersiniz: — J harfi K harfidir. 'Tabil bu iddiaya karşı: — Böyle şey olmaz! Diyeceklerdir. Siz olacağını da iddia e« dersiniz. Ve bir kâğıdın üzerine resim 4 deki şekilde bir J yapar üç parçaya talga sim edersiniz. Gene iddia edersiniz: — İşte K harfi gördünüz mü? Bu sefer onlar parçaları bir araya gee tirip «K» harfini meydana çıkarmıya ça< lışırlar. Bir bakımda bu kolay görünürse de parça halinde iken uğraşılırsa pek de kolay değildir.. Onlar yapamazlar, Siz, İne şekilde yapılacağını bildiğiniz için; parçaları birleştirir «K» harfini meydana çıkarırsanız. — İşte, dersiniz «J», «K> oldu. damlar da koşarak geliyorlardı. kaçtılar. İçierinden bir çoğu da ölüp Ha Tz gitmişti. Kaner ile Ayiz böylece kabi - Kihrit ovunu lelerini büyük bir tehlikeden kurtar - Gonmaa Çomunan mtş oldular. Sümer reisi onların iki - sine de mükâfatlar verdi. ' ' l— —-ı ı— YARem , Tilki yüreği balecandan atarak ihti - yar horoza bakıyor, onun kanatlarını a- çarak aşağı inmesini bekliyordu. Halbu- Arkadaşlarınıza soracaksınız: — Size on altı kibrit verirsem, iki bü- yük, bir de küçük murabba yapabilir mi- siniz? On altı kibriti vereceksiniz. Uğraşa « caklar ama yapamıyacaklar. — Mademki siz yapamadınız ben yas parım! Diyeceksiniz ve yukardaki resimde gö- rüldüğü tarzda kibritleri dizip iki bü » yük murabba ile bir küçük murabba meydana _ı_-._eı'ı_mmm. madı. Horoz başını kaldırdı, gözlerini kırpış- tırdı. Ulka, ovanın uzaklarına bakarak murıldandı: — Ne var horoz kardeş, bir şey mi gö- rüyorsun? diye sordu. Horozun yüzü gülüyordu: beraneeeaenereeneca Tilki burnunu ihtiyar horoza kaldı - rarak: — Allaha ısmarladık horoz kardeş. Yüs rüyecek çok uzun yolum var. Biraz evvel söylemiştim ya, işim de acele.. Derhal yola çıkmazsam, geç kalırım” İnşallah başka bir gün gene görüşü Tilki tabanları kaldırdı ve kaçmağa başladı. İhtiyar horoz arkasından ses - leniyordu: — Canım, biraz daha bekleseydin, hep beraber barışıp öpüşseydik!.. Tilki bütün kuvvetile kaçarken: Başka bir gün, başka bir gün!. diye yorum, Bize doğru geliyerlar. Galiba an- lar da senin getirdiğin müjdeyi getiri - M tilki kardeş!. değil mi?. Ah, bak şimdi daha çok sevindim. Dur, gitme!. Bekliyelim. Onlar da gelsinler, hep be - raber bir yere toplanıp barışı kutlula - yalım. Birbirimize sarılalım, öpüşelim, koklaşalım!. Kardeş olalım.. Tilkinin gözleri birdenbire bulandı, durduğu yerde sağa sola bakıyor, etrafa korkuyla göz atıyordu. Fakat korkusunu bir türlü horoza göstermek istemiyordu. O böyle kötü kötü düşünürken horoz tat- h sesile: bağırıyordu. — Bak, ne çabuk geliyorlar.. Hem de| 1htiyar horoz ağacın üzerindea kanat« koşa koşa., Belli ki, onlar da genel barı-|larmı bütün kuvvetile çırparak tilkinlee şın sevincile zıplıyorlar. arkasından uzun uzun güldü. Çocuk portreleîl—— Meriç kardeşler erreeeee İşte üç güzel ve şi- Tin kardeş. Sizin de böyle minimini, ya- hut sizden büyük kardeşleriniz — varsa hemen babanıza göye leyin, bir arada bir resminizi — çıkartsın. Hiç kardeşiniz yok - sa kendi resminizi çıkartın. Hemen bir tarafa koyun ve bize gönderin. Biz, çıkart- tığınız resimi kardeş- lerinizle bir arada da Ayten Güner olsa, tek başırıza da olsa, bu sahifelere koyacağız. Yalnız göndereceğiniz resime lerin siyah olmasına dikkat ediniz. O zaman resminiz bu sahifede Gaha güzel, daha canlı çıkar. Hiç ihmal etmeyiniz, siz de bir resminizi gönderiniz. Yurdanur