llnakuydekı kamyun kazasının muhakemesi dün başladı Şoför çiğnediği çocuğu gormedığmı. liğini, bir yığı yığın paçavranın çamurluklara sarılır gibi olduğunu söylüyor Evvelki akşam Ortaköyde Nihal ismin-| Müddelumumilikçe sorgusu vıpüırnık de 6 yaşında bir kızcağızın feci surette| hakkında tevkif kararı verilmesi isteğile ölümünü mucib olan kamyım kazası tah- | Sultanahmed ikinci sulh cezaya gönderi- kikatı süratle neticlendirilmiş, vak'a, dün | len veznedar, hâkim Salâhaddin Demirel- | akşam meşhud suç kanununa göre doı—-[ H tarafından yapılan sorgusunda, şunları düncü cezaya verilmiştir. ıdyleml;ur. Suçlu yerindeki, Kuruçeşme Nakliyat — 18 senedir bu şirkette 2 inci vezne- Kollektif Şirketinin şoförü Edirneli Ni-|dar olarak, hiç böyle bir şey yapmadan had Erdoğandır. 1322 tevellüdlü olduğu- | çalıştım. Fakat, sön zamanlarda borsa nu söylüyor. 3785 numaralı kamyonun | oynadım, talihim yaver olmadı, kaybet- şoförüdür. tim. Bu hava oyununa kasadan aldığım Ortaköyde Müsahipzade sokağında 15 | 3.000 lirayı koymuştum. Ve bu parayı bir numârada oturan komisyoncu Necatinin ın?f!rdu aldım. Açığım bu kadardır , kızı Gülnihali, muallim Nal eaddesınde çiğniyen bu kamyonun şoförü Nihad Er- | doğan, reis Fazıl tarafından yapılan sor- gusunda: — Ben, dedi, Kuruçeşmeden kamyona 20 balya yükletmiştim. Bunları Galata ve Eminönü civarında muhtelif ticaret- hanelere bırakacaktım. Tam Ortaköyde Hamidiye çeşmesini geçmiştim, ki sağı takiben giderken solumdan tramvay geç: ti. Bir adam gördüm, korna çaldım. O adam, kaldırıma çıktı. Sonra da bir pa- çavra yığını kamyonun çamurluğuna ta- kılır gibi bir şey gördüm. Hayal, meyal bir şey... Feryadlar oldu. Sağa direksiyon kırdım. Daha fazla kırsaydım, kırılacak mesafe yoktu. Çocuğun yola çıktığını farkedemedim. Hışım gibi bir şeydi bu olan, biten! Öyle bir şeye uğradım: Fazla hızlı gitmiyordum. Sonradan küçük kızı, ablasının kovaladığını söylediler! Şahidler dinlenildi. Ortaköyde mezar- cı Hasan Gani, şu ifadede bulundu; — Ben lokmacı Mehmed Çavuşun dük- kânındaydım. Bir feryattır işittim. Bak- fım, çocuğun üzerinden ön tekerlek ge- - gince, bu şolör, direkstyonu sağa kıvırdı. Bunun üzerine arka tekerlek te, çocuğun üÜzerinden geçerek, yüzü koyun yere dü- şen bu çocuğu ezdi. Ben, şoförün korna İr çaldığını duymadım. O sırada tramvay - filân geçtiği de olmadı. : Şahid gümrük ambar memuru Cavid Yordam, Kuruçeşmede kamyona binmiş, şoförün yanındaymış. Vak'a yerinde iki kız çocuğunun, biri diğerini kaovalıyarak, yolun üstüne çıktıklarını, bunlardan bi- rinin çÇamurluğu çarptığını, o sırada tramvay geçmediğini, daha fazla bir şey görmediğini söyledi. Daha bazı şahidler dinlenildi. Ve tah- kikat tamik edilmek üzere, duruşmanın devamı kaldı. Bir FN S irket veznedarı ihtilâs yapmış Şehrimizde senelerdenberi ithalât ve Ihracat işlerile Uğraşan «Vitols şirketinin 18 senedir 2 inci veznedarı olan Manol Oğlu Yani, dün adliyeye verilerek, tevkif edilmiştir. salüRlr LAİ Di ARE Okuyucularıma “CÖNÜL İSLERİC, ye edemem. Aşağı yukarı yekdiğerine Şirketin vekili avukat Esat Muhlis ta- | yafından verilen istidada, açık miktarı| Ç!Plak gezince de 20,000 lira olarak gösteriliyordu. Vezne- dar, bunu kat'iyyetle reddetti. Hâkim Salâhiddin Demirelli, ceza ka-! nununun 510 uncu maddesine uyan suç- tan dolayı Manol oğlu Yani hakkında, ceza usulünün 125 inci ve 164 üncü mad- delerine göre tevkif müzekkeresi kesti. Dosyayı, müddeiumumiliğe gönderdi. Yarın istintak dalresince tahkikatın genişletilmesi başlıyacaktır. Bir doktor tevkif edildi 16 şubatta, İstanbul ikinci hukuk mah- kemesi kaleminde bir hâdise olmuş, za- bıt tutulmuştu. O mahkemece 270 liralık |bir alacak davasından dolayı kendisine gyap kararı tebliğ edilen Davutpaşa or- |ta mektebi doktoru Niyazi, dosyaymtet- “ıık etmek üzere istemiş, ve iddiaya göre |bu tetkik sırssında bu gıyap kararının ,tebliğ ilmühaberini cebine sokmuş, fakat zabıt kâftibi tarafından görülmüştür. Tahkikatın yeni safhasında, Sultanah- med ikinci sulh ceza hâkimi Salâhaddin ,Demirelli, doktor Niyazi hakkında tevkif müzekkeres! kesmiştir. Doktor, evrakile birlikte birinci sorgu hâkimliğine yollan- mıştır. Tahkikat derinleştiriliyor. Dört kişi bir çocuğu terketmişler Eleni, Münevver, Dimitri, Sotiri isim- lerinde ikisi kadın, ikisi örkek dört kişi, polisçe müddelumumlliğe - getirilmişler- dir. İddiaya göre, Eleninin Hasekide do- Burduğu çocuğu, dördü birlikte, Cibali- de Ayakapı kilisesinin kapısına birak- mışlardır. Bunlar, çocuk terki maddesinden 7 in- ci sorgu hâkimliğine verilerek, sorguyu müteakip serbest bırakılmışlardır. Tah- kikat, şahid dinlenilmesi suretile, devam edecektir. Üsküdar Halkevi balo vercecek Önümüzdeki cumartesi akşamı Üsküdar Halkevi salonunda sosyal yardım şubesi ta- rafından bir balo tertib odilmiştir. Baloda güzel eğlenceler ve sürprizler — olacaktır. Halkevi idarecileri balonun mükeminel ol - ması için bütün gayretlerile gçalışmaktadır- lar, A0 ” ” — — f Cevaplarım İstanbulda Bayan «R. N.: Ben sizi bir ruh hastası olarak gör - düm, tedavinizi de salâhiyetimin şında, bilgimin çok üstünce buldum, inandığım, kendisine tevdi edilen bir sırrı kendisinde saklıyacağına iman et- tiğim bir doktor olarak ta Zati Beye gitmenizi tavsiye ettim. Madem ki u- fandınız, bir çok defalar kapısına ka- dar gittiğiniz halde kendinizde içeri , Zirmek için kuvvet bulamadınız, ma - ç demki telefonla anlatmak İstiyorsu - İ nuz, öyle yapınız. Fakat bundan - bir i' fayda çıkacağını sanmamn, sizi görmesi, $ t telkin altında bulundurması Jâzımdır, maamafih verdiğiniz salâhiyete isti - nat ederek kendisine sizden bahsede- | teğim. muadildirler. Fakat doktor eline muh- taçsınız, bu noktada -ehemmiyetle du- Tüyorum, * Kumkapıda Bay (C. K.) a: Kadın şefkatine müracaat ederse - niz her şeyi affediniz, hiç bir zaman affetmiyeceği tek bir «cinayet» var - dı: Ona kendisi «kadınlık gururu» der, SİZ isterseniz #«izzeti nefis> İsmini ve- riniz. Bu noktayı göz önünde tutmak şartile ben meselede halledilmiyecek bir güçlük göremiyorum. * Nişantaşında Bay (Ferid) e: Kadın haklıdır. İstiklâl caddesinde fena tanınmış, damgalı bir bar kızı ile görülen delikanlı namuslu bir kadınla çıkmak hakkını kaybetmiştir, Sizi böylelerile gören, kızı da tanımıyan - lar onun hakkında da fena hüküm ve- rebilirler. Çekinmesini tabii görmeli - siniz. TEYZE * Şişlide Bayan (K. K) &: Size hiç bir hususl hastaneyi tavsi « Tehdit Sıymlmlî" — Terzim borcu - S Mast mu ödemediğim hal 4ene)!c€k” bir ) de beni öldürmeye İ *'“k’ğ;â“ Eöst karar verdiğini süy- ıü: ı;un otada U"' ledi. Üç gün Svm:ın’ — Ne dedi, ne de- mıııd karıs! di?, saydı: — Eğer dedi, bor- - _Burıdl 'K:— cünü vermi d“n siğr F" “. e (âlime döndü) na bir daha elbise raktığın zamâf yapmarmn, kadardı?. 1 — Ölüm tehdidi- — Bilmem. C« ni nereden çıkar - — Nasil % din?. sin, paradan Vy . metcinin alıp Ü çe — Bu sözden.. ba- dığını öği na elbise yapmazsa çin bıral çıplak — gezeceğim. dık? — ,Bu Apışeyle benim aramda bir sırdır. —Bllmmw'* hastalanıp — ölece « —— Bana anlatacak mısın? rakırken * ğim! — Bir sır olmasaydı anlatmazdım amma, sır olduğu için anlatabilirim. Otekci söyledi: — Tahtakurusuz odalafımız var.. Bir gece için üç lira almrız. Sonra iki lira - lıklar da var. — Tahtakurulu mu? — Evet. * Antika — Bu Amerikalılar da, sanki bizim memlekette antika bırakmamıya ahdet - mişler.. — Seksenlik kaynanam da Amerikaya gitti. * Evet Dişim ağrıyor. — Benim ağrısaydı, hemen gider çı . kartırdım, — Senin ağrısaydı evet! * Ağlar ya — Rokfellerin ölümüne çok siğladım. — Ne münasebet, akraban, yahut ta hısımın miı? — Böyle olmadığı için ağladım ya! — Sağlam bir ayakkabdı olsun, — Çok mu yürürsünüz? — Çok yürümem amma, her gün evime kızımı istiyen bir adam ge - Hir de.. mıştım . Az - fazla Evlenecekti, bir kızdan bahsettiler.. — Babasının serveti en aşağı yüz bin Hradır. — Çok az. — Kizın aklı da, iki kızın aklına be - deldir. — Bu da çok fazla! * Hayır Erkek Hani dün benden aldığın on lira ile bir hayır yapacaktın, Şapka al « Muşsın, Kadın — Sen de amma garip adamsın. Ben o şapkayı hayır yapımı çin aldım. Şapkayı satan şapkacı o parayı çoluk ço« cuğuna süarfodecek. —Pıyıııgodu ikramiye kı ne yaparsın? — Puslayı lmybcdcn’m. / bnererennn. — Geceleri de h_ılıx tutmak için oltaya gene böcek mi takarlar. — Evet! — Ateş böceği değil mi? 'W! ü g Altmış y:ışındıııı maznun mll'/ | kendini müdafaa etti ve mü şöyle bitirdi: pi — Bay hâkim, benim ne anam y babam.. Zavallı bir öksüz yetimf halde merhamet edersiniz. * Benimle tanıştır Genç kızlar arasında: B — Beni iki kişi istiyor. Biri sengir tiyar, öteki genç güzel, fakat p-"” — Genç, güzelle evlen! : — Ya öteki? — Onu da benimle tanıştır! & lar — Ayşe ile Hüseyin bir türlü nemiyorlar, — Baüri ayrilsalar. — Aynılmıyorlar da.. — Acaba niye? gel ğ —Ayrılsalar, ikisi de memnun .ı' caklar... Fakat biri ötekini mermni? ” de memek için buna hiç ymll"“’“”/ Sıhhi Bir apartıman tutacaktım. Apartıma - nın yanıbaşında bir fabrika vardı. Apar- tıman sahibi evini methetti: — Bilhassa bu fabrika yapıldıktan son- ;ı apartımanım daha sıhhi bir hale gel- l Aıı'ıvımımıqhm, izah etti: Bu fabrika kuvvet ilâcı yapan bir fabrikadır. A 4 a — Sana, ne güzel kızın var.. — Benim anae: * Ayni hesap Saçı çok seyrek müşteri. Berbere gir - mişti: — Benden saç kesmek için herkesten aldığınızın yarısı kadar para alırsınız değil mi? Berber cevap verdi: — Evet, fakat saçlarınızı teker teker arayıp bulduğumuz için de bir o kadar daba fâzla alırız. Gene ayni hesaba ge - lir, VC. Li y SKĞ eallüüli— e MÜd ll İ — Baba smntfı "w“dıf"”' bir bisiklet ıw’";d. K tin ya, sana bir Mmü, çal * ğim. Bana bu sene de bİKİT maktan kurtuldun!