.. Begend erkek tipleri aa Ai Erkek eşine düşkün ve muti olmalı Beğendiğim erkek tipi. Orta boylu, geniş omuzlu. göbeksiz, hülâsa biçimli bir vücud. Saçları koyu kumral ve dalgalı olmalı. Kaşları sa - çın tenginde ve uçları malı. Yüz uzunca, burun, ağız ve çeh- reye kuüdret verecek şekilde olmalı|, Gözler iri mai, manalı ve sert bakışlı olmâlıdır, Tabiati: Mantıksever ve munsif ol « malı, Yalan söylememeli. Ve asla inad- € olmamalı. Oyunlara ve mükeyyifata jfrat derecesinde münhemik olmamalı. Eşine mümkün olduğu nişbette bağlı ve hattâ ona muti olmalı ve sözünden çıkmamalı, Aynı zamatıda karısına ihânet etme- mek şartile de biraz çapkın olmali, Tat- h ve güzel söz söylemesini bilmeli, gi- yinişine itina etmeli ve şık - olmalıdır. Tahsili: Yüksek tahş..ıro.ma.ı. Ede- biyat ve şiirden anlamakla ona merakı da olmâlıdır. Zengin olması şatt ol - mamakla beraber kendisini ve ailesini refah derecesinde yaşatabilmeli, Beyoğlu Adra (Sarih adresinin ve isminin neşrini iş; tememiştir). — 354 — Yalnız güzellik kâfi değil Atalarımız: «Güzele kırk günde do - yulur!» derler, Benim aradığım tip şu- dur: | — Yüzü ve vücudü normal ol - malı, 2 — Münhasıran kocasına karşı - ica- bında - izzeti nefis fedakârlığının far - zıayn olduğunu bilmeli, 3 — Kocası ile yavrularının gıda ve sıhhatleri ile tam bir ana ve kadın şef- Kati ile alâkadar olmalı, 4 — Miüli gürurunu sevmeli ve bunu çocuklarına aşılıyabilecek kadar tahsili olmalı, $ — Hemen her gün kocasının en in- ©e arzularını sezecek, kendisinde, yuva- sında, umumi işlerinde yenilikler yara- tacak kadar duygulu olmalı. 6 — Okumayı sevmeli. 7 — Kocası ile idealleri aykırı olan işlerde, anlaşma yolu ile, bu farkı gider- meli. 8 — En nihayet müştereken çizilecek bütçeye göre yaşamayı bilmeli. Hayât yolunda her ne bahasına olursa olsun eşine destek ve cesaret kaynağı olma- h. İzmit kâğıt ve karton fabrikası Asaf Can iğiniz kadın ve hangileridir? e VĞ Bir güzellik müsabakasının birincisi gibi.. Beğendiğim kadın: Güzellik müsabakasında kazananla - rın tipinde, Madam Simpson tabiatin: de olmalı ve her dakika neş'e yaratma- kalkık bulun -|h Nevşehir - Niğde yolunda seyyar artist Talât (Adres yoktur) ÜN - Hem kadın, hem de erkek tipi İdeal çift ancak şöyle olur: 'Temiz bir aile ve nezih bir sosyete hayatının icablarını te'lif etmesini bi - | dis. 13: Muhtelif plâk neşriyatı. len kusursuz, entellektüel bir kadın « la..: İş ve hususi hayatında otorite şe şefkati yerinde kullanan gene kusur - | müsahabeleri Eşref Şefik tarafından. 20: Sa- suz (bedeni) bir erkek... Kadiköy Moda cüddesi: (Ü. A.) —i — Mert.ve vicdanlı erkek Erkeğin her şeyden evvel sözüne sa - dik, vicdanlı, temiz kalbli olması şarttır. Bugünkü Program 19 Mayıs 937 : Çarşamba İSTANBUL Öğle nexriyatı: 12.30: Plâkla Türk musikisi, 1250 Hava - dis. 13:Muhtelif plâk neşriyatı Akşam neşriyatı: 15: Ankara stadından naklen: Spor bay- ramı münasebetile yapılacak merssim, 18.30: Plâkla dans musikisi, 19.20: Mandolin orkes- trası Berk ve arkadaşları, 1945: Konferans: €. Halk Partisi namına: Agâh Burrı (8porun fevaidi hakkında), 20: Nezihe ve arkadaş- ları tarafından Türk müsikisi ve halk şarkı- ları, 20,10: Ömer Rıza tarafından — urapça söyler, 20,45 Bimen Şen ve arkadaşları ta - rafından Türk musikisi ve' halk şarkıları: (Baat ayarı), 21,15: Örkestra, 2215: Ajans ve borsa haberleri, 22.30: Plâkls sololar, o- pera ve operet parçaları. YARINKİ PROGRAM İSTANBUL 20 - Mayıs - BİT - Perşembe Öğle neşriyatı: 1230: Plâkla Türk Musikisi. 12.50: Hava- Akşam neşriyatı: 1880: Plâkla dans musikisi. 19.30: Spor Sergıler hakkında bir tâmim 27 Temmuzda açılacak olan İstanbu! do- | kuzuncu yerli mâllar sergisi ile İzmir bey - nelmilel sergisi hakkında dün İktisa: Vekâ- tetinden Milli Banayi Birliğine bir tamim gelmiştir. Tamimde deniliyor ki: «Bu sergilerin mu- yalfak olması, iktisadi kalkınma için dev - letçe sarfedilen fedakârlığın Icabıdir. Dev - Yelin bu münasebetle sanayi erbabından bek dediği, kendilerine gösterilen himayeye lâ « yık olduklarını bu sergilerde ispot etmeli - dirler. Geçen sene İstanbul yerti maliar sergisi muvaffak olmamıştı. Ayni netlcenin bu sene de tahassül etmemesine çalışmak sanayiei - ler için milli bir vazifedir. İzmir sergisi beynelmilel bir mahiyeti natz olduğundan bu sergiye iIştirak bilhassa ehemmiyelli addedilmektedir.. Dün zahire satışı yapılamadı Dün Anadoludan 21 vagon buğday, 2 va- gon çavdar, gelmiştir. Piyasada bir ticütet- hanenin tatili tediyat etmesi yüzünden mal | sahipleri bu mallar için peşin para istemiş- lerdir. Veren olmamış ve satış da yapılma - | Sanayi Birliği hey'eti Ankaraya gitti di ve arkadaşları tarafından 'Türk Husikisi ve halk şarkıları. 20.â0: Ömer Rıza tarafın l dan arabea söylev. 2045: Safiye ve arka - daşları tarafından “Türk müsikisi ve halk şarkıları, (saat Gyarı). 2115: oııuzs'rıı.—ı.î 122.15: Ajans ve borsa haberleri. 22.30: Plükla sololar, opera ve operet parçaları . Beğendiğim erkekte esmer ten, siyah | “Yttreeemeem n esermndlae göz, uzun boy, küvyetli bünye, sert ve | Konya ziraat müdürlüğünün keskin bakış ve hâtlar olmalıdır. Tabiati uysal, anlayış kabiliyeti fazla. hassas, labiati sever, aşkı çok kuvvetli, yuvasına sadık, her işte sebatkâr olmalı. Hercai ve yalancı olmamalı. Sözü özü her şeyi doğru olmalı, doğru görmelidir. Meslek: Hangi meslek ve san'atte olur- sa olsun mesleğinin adamı, çalışkan, faa!, başarıcı, aile ihtiyaçlarını temin edebil - melidir. Yeter ki vicdanlı, merd olmalı- dır. İsparta: Gürsel (Sarih edres ve ieminin nezrim iste - memiştir.) aÖĞ h * e see. İstediğim genç kızla derhal evlenirim ,, Alacağım herhangi bir kızın tam manasile bir ev kadını olması |i - zımdır. Evine ve erkeğine kalben bağ- lı, merd ve tşmiz bir kalbe malik ol - malıdır. Güzlliği orta derecede, mali waziyeti benim mali vaziyetim ile müte- nasib bulunmalı. Tahsill en aşağı ilk veya orta olmalıdır. Ağır başlı, uysal, temiz giyinmesini bilen, musikiyi seven bir kızı bilhassa tercih ederim. Bence ideal bir kadının meziyetleri bu kadardır. Bütün bu saydıklarımı ha- iz olan gnç kızla derhal evlenebil im., Ankara Kayaş kapsul fabrikası No, 47 eczacı Nureddin Serim *İcovaplar bu sene gndık mahsulünün geçen bir tavzihi ı 1 — Karaasları ve Saraçoğlu köyleri ara- sındaki mer'ada bulunan çekirgeler ziraate | her zaman zarar yapan neviden olmayıp Ü- di çayır çekirgesidir. Ve ancak mer'ada ot bulamadıkları vakit etraftaki ekinlere ge - çerler. Bu sene çıkan ve henüz pek — küçük | olan sürfelerin imhası için köy bayvanları dün yayıldığı çayız otlarını zehirlemek doğ- ru görülmediğinden ve aynı zamanda — pek dağınık bir halde bulundukları cihetle ze - hirli zehirsiz mahlöllerle mücadeleye giriş - menin muvaffakiyetli netloe vermiyeceği an- laşıldığından daha esaslı çare —düşücülmüş ve mer'aya su salınarak çekirgelerin ingin yerlerde su içinde boğdurulması muvafık gö- | rülmüştür. 2 — Bu suretla hem çekirge sürfeleri im- ha edilmiş ve hem de süya İhtiyacı — olan met'a sulanmış olacaktır. Bu işe sarfodilecek su için köylüden su parası istendiği kat'iyen doğru değildir. Keyfiyetin sayın gazetenizde tavzih buyu- rulmasını dllerim. Saygılarla, Konya Ziraat Mü. V. Bu yıl fırdik mahsulü iyi 'Türkatis fırdık mıntakalarından bu sene | fındık mahsulü rekoltesini sormuştur. G senekinden çok iyi olduğunu bildirmektedir. eli Yenı neşrıyal VARLİK — 33 üncü sayısı Yaşar Nabi,| Nahid Sirri, Orhan Veli, Cemil Sena, Reşat | Cemal, Hâmid Macid, Yusuf İnsan, Cahit| Saffet'in mükale, hikâye ve — şilrlerile çık - miştir. Müuamele vergisinin gümrüklere ircat hak- kında rapor hazırlayan Sanayi Birliği hey'e- tl dün Ankaraya gitmiştir. İSTANBUL Ticaret ve Zahire Borsası — 18/5/937 Clhal I Aşağı — Yukarı Ruğday yumuşak Buğday sert Arpa Çavdar klisir beyaz Tiftik derili Yapağı ipek kamçı başı Peynir beyaz Buğday Çavdar TİiCtik Razmol Un Keten tohumu Kuşyemi Nohut Fasulye Razmol Çavdar Tiftik İç ceviz — mar Tefri ask 38 Bon Posla'nı q % 93 Lebibe sanki bunları duymuyor, ba- şını bile kaldırmadan , yanındakilerle oyun oynuyordu. O aralık Bülent de,|m: Turhanın yanına sokuldu: — Maşallah, diyordu, yahu!. Levilerle birlikte iş yapıyor - muşsunuz!.. Seni de orltak alacaklar, diye duyduk, Levi, Nihat, şimdi bir de sen,.. Fena ortaklık değil!! Bülent, kendini tutam dişlerinin arasından gülüyordu. Tur - bhanın birdenbire kaşları çatıldı. Bunu görünce Bülent de amuzlarını kaldırdı: — Ne öfkeleniyorsun Aayol?. dedi; Levinin Kâmirana tutkunluğunu bil - meyen yok ki... Yıllardanberi beraber yaşıyorlar. Zaten Nihadı da adam eden ©... Fena mı, şimdi şirkete zen de gir - din!. Artık istikbalin parlak demek - tir! Turhan, diş'erini sıktı: — Hatırlar mısın, öedi, Jisede iken haniya son sinıfta idik; ben de daha mektebe gireli bir sene olmuştu. Bir gün benimle alay ettindi!.. — Unutur muyum?.. Scn de yerden|üzi “bir taş kaptın, kafamı yardın!. İberaber gelmene ne diyelim?.. -— ço TT LENBİKo — Yazık ki şimdi mektepte de e Hiç olmazsa, burada yabancı bir yerde misafirlikle olmasak!.. — Ne yapacaktın?, Gene kafamı mt 'dın yürüdün, | yaracaktın?. — Bu sefer pek okadar koalay kuılu— lamazdın, sanırım!.. Hoş, gene alaca - ği olsun!. Bu hakareti unuturum, zan- netme!. — Bana ne Herkesin — bildiğini, ben de sana söylüyorum, işte o kada! Turhan, artık konuşmak İstemiyor - müş gibi arkasını döndü, iki adım att. Bülent de beraber ordü: — Peki, bu akşam buraya bunlarla Lebibe gibi ince, bir kıza karşı bu hakaret ya- piliy mi?, — Onun buraya geleceğini ben ne bileyim? — Bilmesen bile, yabancı bir yere bunlarla beraber gelinir mi?., Yakışır mı sana?.. Duymuyanlara bile belli et - miş oldun. Hele Lebibe, zavallı kız, se- sini çıkarmıyor ama, kim bilir ne kadar İmüştür; bu hakareti doğrudan doğ- Jisin yaptığını anlamıştır. G de belki barışmanız bile akla XY' üçürum” âçmi — Başım racağım mek, del tlın?.. Öteden poker Masası ha çekil Bülend, kalbini kı- Beni büsbütün irlendir - şıma Çık - hmuştı. Turhana seslendiler. Oraya doğru yü -| gi rüdü, Yeni kâğıtlar açılırken Arif pa - şanın karısı, oyuna girmemek için şim- di de oaşk:ı bir bahane arıyordu: şi mi oynıyacağız?. - Döri | ht geliyor da ben onun in hiç sevmiyorum. Beş kişilik oyun daha-zengin!. © aralık, yaşlıca bir kadın daha orta- — Bari ben sizi yatnız bırakmıya - yım, Ne zamandanberi poker oynadığım yok ama... Diye o da bir kâğıt çekti: — Altılıları da getirin, beş kişi oynu- yoruz. Diye bağrıştılar, Lebibenin annesine birdenbire isteksizlik gelmişti, Kâmir pın da, inadına, bütün hırçınlığı üs de idi. Oyun arasındı — Ne o, bu akşam gula oyuna girmiyorsunuz, galiba... Diye kadıncağıza ikide birde taş atı- ruya kendi üstüne almıştır, ona gösteriş | yordu. O da buna büsbütün sinirlendi. Kay oed yardu. Bülend, bir iskemle almış onun ya - 2ıhda otüruyordu. Arif paşanın karısı, bir aralık ona dedi ki: — Fena halde başım ağrıyor; istersen gel, benim yerime biraz da sen oyna... O sırada Lebibenin masasında oyun bitmiş, genç kız ayağa kalkmıştı. An - nesi bunu görünce kızına seslenecek bi oldu; sonra birdenbire vazgeçti, sustu, Kâmiran, hep böyle inadına: — Çitlenbik!.. diye bağırdı; bak, an- nenin başı ağrıyormuş; çok da kaybedi- yor. Gel bari, onun yerine sen oyna!.. Lebibe Poker oynamazdı; hattâ pek iyi bilmezdi de... Başka zaman da ol - Ssa: — Benim böyle büyük oyun oynadı- ğimı gördü. ; Dayip çel mdi, neden ise, ön- lardan korkmuş, kaçmış olmak iste - medi, Yanlarına geldi: — Kalk anneciğim, dedi. Sen biraz dinlen... Bir kaç ej ben oynıyayım. K:u.ınu z onun yüzüne bakıyordu: — Kızım, bunlar sert oyuncu... Sen4 nasıl oynarsın?.. Genç kız, kıvrak bir gülüşle: — Ne yaparlar?.. Olsa olsa paramı a- lacaklar, değil mi?.. Diye dudağını büktü. Bülend, bun - daki taşın nereye düşeceğini anlamış, Yapağıların ıslahı hakkında rapN' Yapağıların islâhi için mahallinde teddir alınması ve standardi?e edilmesi için yapa” B balyelerinin sevki esnasında kurgunları * ması ve kontrol edilmesi hakkında Ticaftb Odasınca bir rapor hazırlanarak — Vekâletü günderilmiştir. GEE AAR TC | istanbul . orsası kapanış fiatları 18 - 5 - 1937 FARALAR H ; r ğ # BünmenE u BBEUE Ü nn BEZ ğâğğgğş BE ÇEKLER Açılış — Kapanış €25.5) — 62800 0,790$ | 0,789) 17.65 y.n2 15,015 KS üK 4.71 &.n 5447 4054 14436 2,7525 4.2230 187640 19750 41830 3.9968 108025 B.Sı Nev-York Milâno Anadoölü I pe. » T vadeli » Hpe » Dva Anadolu mü, peşin berkese de anlatmak'- istiyormuş gibi, üzün uzun güldü. Türhan, kıpkirmızi — olmuştu, Oynamıya başladılar. Turhan, Lebi benin oynadığı ellerde kâğıtlarını bıra” kıp çekiliyordu' Genç kız da, elinde iyi kâğıt olsun, olmasın, her oyuna giriyor" du, Nihadla o yaşlıca kadın kazanıyori Turhan, oyunun başlangıcında kazan: — dığını odareye çalışıyor, Lebibe ile Kâ* miran da durmadan kaybediyorlardı. Kâmiran bir aralık, yorulmuş gibi; sandalyesinin arkasına doğru yaslan * dı: — Bu akşamki oyunun hiç tadı yok!- Diye omuzlarını. kaldırdı. Bülend, şimdi de Lebibenin yanındâ oturuyordu: * — Öyle ya, siz bü yakında pek tatll oyunlara alışmışsınız, elbet bunları be” ğenmezsiniz!., Diyecek oldu. Genç kadının birdenbi” re gözleri kısıldı, dudakları titredi; KÂâ* fatlarını fırlatıp masadan kalkscak Hİ biydi. Turhan, artık kendini tutamad!i Bülende döndi — Oyun oynanırken dışırıdık”'"m karışması doğru değildir!.. Hoş, sen hef” kesin işine karışmaktan zevk alıraıfı ama... Hiç olmazsa oyun oynıyanlır rabat bırak!.. (Arkası var)