HUADA L Hu Süözler — Kleptomani İki kadın karşılaştılar: — Kocanızı bugünlerde göremiyo - tum. — Biraz rahatsız? — Hastalığı ne? — Kleptomani, diyorlar. Çalma has - talığı imiş. — Tedavi ediliyor mu? — Evet, tamamile Iyi olması için alti ay hapishanede kalacakmış' ... - 'ovş:î::"“.'“ değilim, beş dakika Diyecektlm Wi Öy,_wwwi(n- Genç erkeğin karşısına, genç bir ka - Tür, siz üm bir saatlik bir işim — dın oturdu; genç erkek genç kadına bak- Si gilmeden her halde dönerim. — u: Xmm———— — Atfedersiniz size bir şey Böylemek l isterim. 3' Satıcı anlağtı: — Benimle konuşmayınız. Eğer dahâ Ti çeke k ima iki kişi gelmişti. Bi- bir şey söylerseniz; imdat işaretini çe - Wıı"' € pazarlık etti. Öteki ilk is- kerim. Fiatı verdi, Kadın bir istasyon sonra iniyordu; HE Terazide hile yapmadın yaz., — genç erkek tekrar kadına baktı: — Demin size, kanapeye zeytinyağ dö- :;iğ Bindrlik edene külmüş, üzerine turmayın, diyecektim. Payım, m""' edene ne diye hile ya Tası çoki n parası yok.. ötekinin par No oldu — Biz üç kardeştik, fakat kardeş te kardeşe benzemez, üçümüzün arasından ancak iki tane akıllı çıktı. î ı İ | : *_lâh:mmm — © akıllı kardeşleriniz ne oldu? Yavga gyaçlmla yanındakinin birbirile < Getiklerini gördün mü? S s(:u"ı — Sen nerede tdin? & Yukarı beş yüz motre uzak « hıi;ınş“ Deş yüz metre uzağı görebilir ıehğığı""lyvnxam metre uzağı da gö- — Şti - şm“ Sizi dışarı attırırım. Yalancı. Bök -Alîi'ı Yalan olsun bay hâkim, ben p G göremez ? bulamıı Ön metre derin- — erkekler bir tek Tisan defa daldım, çıktım. Tarın dilinden iitâllah diyorlar. THisan biliyor. yacak, şimdi bilen kadın « &î,hm kurtaramı K İsteri ı Ne yapacaksın? B —.h:)““"h evlenc- Kıskanır — Bizim komşu karısına yeni şapka almış.. — Sen üzülme karıcığım.. bir kaç zaman bekle ben de kana bir şapka ar hrım. — Bir kaç zaman bekle diyorsun, kim bilir kaç ay bekleteceksin?, — Daha iyi ya, ao vakte kadar onun- kinin modası geçmiş, şeninki yeni mo- da olacağı için seni kıskanır. gene bir Masraftan kurtuldu Hasis, karısını doktora götürmüştü, doktor mmayene etti: — Bu hastalık, dedi, sizde bir kaç i vör. Birsardan korkunuzdan mi ka - ladı. Daha o zaman ka- d:” bu kadar çok kilit vür- X"";ı' rısın; almamıştı: . V, hava cereyanından — çok — İyi şey, dedi, tedavi ücretini vere AM da. mek karımın babasma düşer. a Anlaşıldı; yavaş yavaş hastalığı geçiyor, kendine geliyor; demek. — — Kocam kalbinden çok hasta.. — Yeni mi duydun? Ben — önün bir metresi olduğunu duyalı bir sene var.. eee ae esenesı Hizmetçi evden çıkacıktı. Evin bayı sordu: — Niçin çıkmak istiyorsun? — Bayanın yaptıklarına tahammül e- demiyorum. — Bahtiyarsın, istediğin zaman, ta - hammül edemiyorum; — deyip çıkabili - yorsun? Keşki ben de hizmetçi olsay - dım. *.. Olmaz Kızları büyümüştü; kadın: — Bir koca aramalıyız. Dedi, kocası itiraz etti: — Bırak kendisi istediği gibi birisini dulsun. — Olmaz? — Niye? — Beni bıraktılar mı idi de istediğim ni bulup onunla evleneyim. ... İsterseniz Hasis dişçiye gitti — Diş çektireceğim. — Hay hay çekeyim — Çekeceksiniz amma kaça? — İki lira alırım. — Bir dakikalık iş içm iki Hra alınır rm? — İsterseniz yavaş yopayım, bir diş çekmeyi iki sant sürdürürüm, Hiç sormayın Bic gün evvel pa- ra bozdurduğu ma - gazaya girdi: — Dün bana bir kalp lira vermişsi - niz. Affedersiniz farkında olmamışız - dir. Yeni bir lira ç « kardılar. C — Buyrunuz. İmkân yok. Aldı cebine koydu Niyez — Yalnız © kalp S Seni parayı he yaptığı « & h,po'ğ:_“""!"nun nızı süyler mısı:;'! Yükalayı, '_km“e — Dün, benim iyi karıcığım, derken, bugün birdendire değişti. İstemiyorum — — Fliç sormayım; bardı P Sabile çı - şenin gibi karıyı diye bağırdı. sürünciye kadar ca- Bim çıktı. — Siz şarkı söylerken öteki misajir- ler gitmişlerdi. Karım şarkı söyler. ken de siz gidiyorsunuz. — Ne yapayım, Bu işte 0 benden da. ha ustaymış. Doğanspor klübü bugün Beşiktaşla, yarında Fener ile karşılaşıyor İzmir takımlarından Doğanspor bugün 'Taksimde Doğansporla, yarın da Kadıkö- yünde Fenerbahçe ile karşılaşacak, Son maçlarda, daima mağlüp olan Do- ğanspor muvaffak alabilmek için bu haf- ta Beşiktaşa ve Fenerbahçeye karşı çok güzel ve biraz da şanalı bir oyun oyna- mak mecburiyetindedir. Dün kendisile görüştüğüm İzmir ida « recilerinden Ferit takımiarını gayet dik- katle tertip edeceklerini ve bu İstanbul maçlarını kazanarak hem efkârı umumi- ye üzerindeki fena teşiri ve hem de lik- teki vaziyetlerini düzelteceklerini söyler di. En iyi oyuncuları olan İrfanla Şerefi mektepten müsaade âalamadıkları için ge tiremediklerini ilâve etli. Son zamanlarda Beşiktaş takımı da gü zel oynuyor. Fakat elde ettiği güzel ne- ticeleri hep sert oyunu”“sayesinde temin ediyor. Geçen hafta Gençler Birliği oyun cuları da Beşiktaşa karşı böyle sert bir & # 4& Tahminimize nazaren formu yerinde — olan Beşiktaşın galip gelmek ihtimali kuvvetlidir, Fenerin son oyunlarına bakacak olursak fazla nikbin olama! Beşiktaş « Doğanspor kaptanları takım- larının bundan evvelki maçında tabiye tatbik ettiler, Hiç korkmadan oyna | nın hiç birinde de tahmin meselesinin dılar ve bu yüzden Beşiktaş âncak 209- | kuyyetli bir rol oynadığı görülmemiştir. lukla berabere kalabildi. Bugün zayıf vaziyette gördüğümüz Fe- İzmirin bu takımını bilmiyoruz. Daha | Ner, Doğansporu büyük bir sâyi farkile henüz oyununu görmedik. Yalnız Fuadi milli takım maçlarında hayal meyal ha tırlıyoruz. Fena değil. Fırsat buldukça gü zel şütler çekiyor. Duyduklarımıza ve o- kuduklarımıza nazaran Doğanaporum en | gölcü oyuncusu Hakkı imiş. Bakalım | buvvetli ve sert Beşiktaş müdafaası kar- şısında ne yapacak?.. Beşiktaşın galip gel mesi Hüsnü, Faruk ve Hakkının elinde- dir. Eğer iki bek gene güzel oynarlarsa gol yenmezler, Hakkı da her zamanki gibi hücum battını sürüklerse gol atabilirler. Fonerbahçeye gelince; doğrusu Ki maçı pek kazanamıyacak gibi geliyor. || kara spor Fenerin müdafaası daima oksamaktadır. İstanbul şampiyonunun en güzel oyun- çıkmış olmasının da, fona tesir bırak- tuları muhakkak muavinleridir. Gayet || yakta olduğu kaydediliyor. iyi anlaşarak forveti sürükiüyorlar. Fa- kat muhacimler, şimdilik çok fena. Son oyunlarda topü boş kaleye atmaktan bile ncız gösterdiler. Son zamanlarda Fener- bahçenin en sağlam hattı olan muavinle- ri de bozulmuştur. Hem müdafao, ve hem ö Besim iki gün nn bep de acimlere yardım etmekten kmd!.' lunacaktır. İzinli, izinsiz meselesine ge- işlerini göremiyor. Meselâ Angelidis ilk oyunlarını gösteremez oldu. Cevat, Ya- şarın yerini doldurmağa uğraşırken ö - nünde bir koridorun açılrıasına sebep ©- Ia meşhur oldu.. Bu şekilde bir Fenerbahçe takımımın fırsatçı İzmir forvetleri karşızmda gol ye meden oyunu bitireceği hayli şöphelidir. Bununla beraber milli küme maçları - luyor. Fakat Mehmet Reşat gene Ionmm: bar çe GKÜ B du..Hü-meMhhçlmkî| fındı rakla yenebilir. Futbol, hele mi'li küme maçla- rı İstanbul havasına benziyor, ne tahmin ederseniz muhakkak aksi çıkıyor. C. Şahingiray Telâşa lüzum Yok, Besim Kaybolmadı Hince, onu da bizzat kendisi izah eder. Yalnız şayanı hayret olan cihet, An- kara futbol antrenörü Janes'in Ankara gibi, Londrada da meşhur Jorj Alisson aranmasındadır. Kayıp vak'alarına meraklı olan o sa- EDEBİYAT (Baştarafı 6 mes sayfada) tenkidine karşı Jüpiter'in şimşeğinden ni çakıp bulutları yırtarak karşımıza di-|bin bir kere kuvvetli bir silâhter! Zaten kildi. Ben ne taraftan infilâk olacak diye | Haşim bir şiirinde: bekliyordum. Bereket versin ki korkum ( — Melâli anlamıyan nesle dşine değiliz boşa çıktı. Yalnız Reşad Nuri hayretle doğruldu ve Paruk Nafiz ayağa kalkarak şusu söyledi: — Affedersin ama, üstüd, bu eşekler diye gürlemiyor mu? acaba 6 melâli on çok Persefon şairinde keşfettiği için mi - dir ki yüz kore darılıp yüz kere barıştığı hitabı biraz okkalı düştü sanırım. Hiç ol- | halde son demine kadar hep onu sevmiş- mazsa, kuzum, bir «hâşâ huzurunuzdan» | ti? İşle Şemsitâp mahallesinde güneşin deyiver! Haşim devirdiği çamı anlamış olmalı ki bir lâhza durakladı, svfirer gülümsiye- rek: dedi. | İyi ama kimler için söylemişti? Artık orasımı ne biz sorduk, ne o izahat verdi Mhaamafih bügün bana öyle geliyor ki büyük sembolist şairim bu müdâafâaası ih- tmal Salih Zekiye Bakktle takdir ede - miyen bizler gibi bin bir basit faninin | — Yöolkk canım, sizin için söylemedim'» beai battığı bir akşam Ahmet Haşim bize bir san'at güneşinin doğumunu Böyle 'pm'lıl: bie hutbe ile müjdelemiş oluyor » Yaknız yazık ki Abdülkak Hâmidin dakber» inden çu mısraları da ikinci m ataş gibi suratımıza püskür « moyi unutmuştu: Ey şems, ki Hâlek-i seherdir. Çeşmin, o Gmâsyi würmanzar Sönsün ki bu hüle bihaberdir! Halid Fahıri Ozansoy