21 Nisan 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Afişaj davası bitiyor Müddetumumi Cumhuriyet neşriyıt—müdürü için ceza, Abidin Daverle Yusuf Ziya için de beraet kararı istedi Afişaj meselesi etrafındaki bazı neş- | bile, bü hakareti ihtiva eden gazete riyattan çıkan bir dava, birinci ceza - nüshalarında neşriyat müdürü olarak da, dün son safhasına yaklaştı. Hikmet M in gösterilmesine bina - «Vakit» matbaası sahibleri Çotruh | en bera: e bir güna efiili cürmiste saylavı Asım Usla Giresun saylavı | tesbit olunaı iyan gazetenin belediye Hakkı Tarık Us taraflarnmdan «Cum - İmnhnhîri Yusuf Ziyanım da kezalik huriyet» gazetesindeki bazı yazıların, | beraatini İsterim! yakışık almaz neşriyat olduğu kaydile| — Davacıların vekili eski adliye müs - açılan bu davanın dünkü duruşma cel- | teşarla: lan Kenan Ömer, «maznun- sesinde, müddelumumiliğin esas hak - | ların mü ası yapıldıktan sonra, ge- kındaki mütaletisi alihd rek Mmüde mütaleası ve Müddeiumum! Mmua Ferhad Dö- | gerek maznunların müdafaası hakkın- meke, şu mütaleayı ileri sürdü; |daki nöoktainazarını bildireceğiz!» de - — «Cumhuriyet» gazetesinin neşri - | di. yatında mevcud ve sabit olan hakaret «Cumhuriyet» in vekili Semih Sab- dolayısile, neşriyat müdürü Hikmet | ri, müdafaaya hazırtlanmak üzere müh- Münifin, ceza kanununun 480 inci |let isteğinde bulundu. Reis Saadettin, maddesi mucibince tecziyesini; dava #duruşmayı, müdafaa yapılmak üzere edilenlerden Abidin Daverin, gazete |27 nisan salı saat 14 de birakıyoruz!» hin neşriyatını -idaresi tahakkuk etse İdedi, İmza taklit eden | Kartal tahsildarı polis beraet etti | mahküm oldu Polislikten ayrılan dördüncü şube| — Bir müddettenberi ağır cezada ihti- memurlarından Mehmet Alinin, polis İlâf ve zimmetten duruşması yapılan şube müdürlerinden Necatinin imza - | Kartal malmüdürlüğü tahsildarı Veysi sını taklid ederek kendisini iadeten bir | ile vazifede ihmal göstermekten duruş vazifeye tayin ettirmeğe teşebbüsten | maya dahil bulunan malmüdürü Şev - duruşması, son safhasına geldiğini, da- | ket, muhasebe kâtibi Ulvı, tahsil mü- vanın karara kaldığını dün tafsilen | fettişi Ulvi haklarındaki karar, dün yazmıştık. akşam geç vakit bildirildi. Bu suretle sahtekârlıktan mevkufen| Karara göre, ":;?5 Vşogom"k*ş! “IĞ" ası yapılan Mehmet Ali hak -|/7iyan paranın mikdarı, 6, sür li- dk;î“mîdğeîmumı muvlnîhSaî:m, radır. Bu mikdar para çifte makbuz beraat kararı istemişti. Dün akşam üs- | KUllanılmak ve dip koçanlarında tah- tü reis Refik, âza Ahmet Muhlis 'Tü -| *ifat yapıkna'k_ ıuretı!AE. muhtelif za - may ve Abdürrahman Şeref Uzal ta - :ıanhırdı ihtilâs ve zimmete uğramış- raflarından verilip bildirilen karar da, rfws Refik, âza Cihad ve Abdürrah- bu isteğe uygun çıkmıştır. Heyet, Bey- man Şeref, sabit gördükleri bu suçtan koz kaymakamlığına sahte tezkere gö- | dolayı tahsildar Veysiyi 5 sene, 10 ay türüldüğünü sabit görmekle beraber, ağır hapse, ihtilâs ve zimmete uğrıyan tayin işi için başka bir takım muame- parayı cezasile beraber 7,322 lira ola- lelerin de lâzım gelmesi icab ettiği, ta-İ|rak ödemeğe, âmme hizmetlerinden yinin imkân sahasına girmediği, sahte | müebbeden, memuriyetten de üç sene tezkereden bir güna kâr ve zarar hasıl müddetle mahrum kalmağa mahküm olmadığı kaydile, Mehmet Alinin be - etmişlerdir. raatine karar vermiştir. Kendisi, biraz | Tahsil müfettişi Ulvinin de, müraka- sonra salıverilmiştir. Bir kumaş hırsızı tevkif edildi Moris isminde bir komizyoncu, Mah- mutpaşada — Topbaşzade Nurinin ve Serkisin dükkânlarından muhtelif ta- rihlerde 112 lira değerinde kumaş a - şırdığı iddiasile yakalanmıştır. Bu ku- maşları Vahram isminde birisine sat - tığı da iddia cümlesindendir. Sultanahmet ikinci sulh ceza hâki - mi Salâhaddin Demirelli, dün akşam üstü getirilen Morisi sorguya çekerek, tevkif etmiştir. Vahrama, davacılara ve şahidlere tebligat yapılmak üzere duruşma başka güne bırakılmıştır. —— — ll lira ağır para cezası ödemesini ve mü- rakabede ihmalden husule gelen mad- di zarardan hissesine düşen 1250 |; - radan mes'ul tutulmasını, karar altına almışlardır. Malmüdürü Şevketle mukasebe kâ- tibi Ulvinin beraatleri kararlaştırı! - mıştır. Büyükadalı hırsız mahküm oldu Büyükadada Mehmedin evinden eş- şya çaldığı iddiasile yakalanan ve İs - tanbula getirilen Harun isminde biri, Hördüncü cezada dört aydan indiri! - mek suretile bir ay hapse mahküm ol- müş ve tevkif edilmiştir. ——— —.—_. & GÖNÜL İŞLERİ Erkek üzerinde Elbisenin tesiri «Elbisenin erkek üzerinde tesiri « ne inanır mısınız Teyzeciğim? Be - nim bir nişanlım var. Kendisini sa - Mimiyetle severim. Onun da bana candan bağlı olduğunu bilirim. Pek yakında evleneceğiz. Ümit ederim ki Mes'ut ta olacağız. Zengin olmayı - Şımıza rağmen.. Yalnız bir nokta var ki beni düşündürüyor. Bu nokta.. Nasıl anlatayım bilmem ki, nişanlı- mm çok güzel, çok şık Bgiyinmiş kız- lara karşı... zaafıdır, Meselâ geçen- de kalabalık bir Mmuhite Bitmiştik. Gözlerini bu şekilde giyinmiş bir kaç kızdan ayıramadı. Güze! de değiller- di. Fakat o elbiselerin tltında pek cazip görünüyorlardı.. O zaman ben hiç bir zaman bu şekilde giyinemiye- ceğimi düşündüm, şimdi nişanlım, sonra kocam, ne zaman böyle Biyin- miş bir kız görse dönüp bakacak., Ben de hep müteessir olacağım.. Teyzeciğim, sizden' bir 'nasihat is- tiyor değilim, aklıma geldi, derdimi döktüm. İşte o kadar!» * Yukarıda okuduğunuz — satırları yazan genç kıza, istemeyişine rağ - men nasihatımı gene vereceğim: Evet, elbisenin erkek üzerinde bü- Yük tesir yaptığına inanırım, çirkin bir kadın yakışan bir elbise altında güzelleşmese bile sempatileşir, güzel bir kadın ise melekleşir.. Muhak - kak, yalnız güzel, şık giyinmek için fazla zengin olmıya ihtiyaç yoklur. Derin görüşe malik, zevki selim sa- hibi bir genç kız metresi 2 liralık bir kumaştan, nihayet on liraya öyle bir kostüm çıkarabilir ki arkasında büyük bir terzinin atelyesinde ya - pılmişa benzer, Bu her şeyden evvel dbğr istidat, bir görgü, bir bilgi işi - lir, Bir genç kız gözü cezbedecek de- Tecede güzel giyinemiyorsa kabahati Parasızlığından 2iyade bllgisizliğine atfetmelidir. TEYZE Fün be vazifesinde ihmal göstermekten 100 | ler hem bilgisizmiş- hem de kurnaz değillermiş. Papaz bir gün kilisede kürsüye çıkmış.. şu va. âzı verm — Ey ümmeti İsa, bilmiş olun ki bir dağdan bir taş yuvarlanırsa ya Bu- ya düşer, ya toprağa! iylüler şaşırmışlar: — Nasıl da bildi?.. Dem ** Papaz devam etmiş: ümmeti İsa, gene bilmiş olun kadın bir çocuk doğurursa; bu çocuk ya erkektir, ya da kız. Köylüler gene şaşırmışlar: — Nası!l da bildi?., Demişler, papas gene devam et « miş: — Ey ümmeli İsa, bilmiş alun ki gece olmadığı zaman gündüz, gündüz olmadığı zaman gecedir. Köylüler gene Şaşırmışları — Nasıl da bildi?.. ( Papazın keramet sahıbi olduğuna inmanmışlar; — Biz, bunları olduktan sonra görür * Öğrenitiz, demişler, o olmadan görü » yör ve biliyor. * Verilen her Müsamereden, tertib e- dilen her merasimden sonra aynı şikâ- yeti duyarız: — Büyük bir intizamsızlık göze çar- pıyondu. Hikâye bir hakikat olsaydı, ve bu Papaz elân yaşasaydı, bu basit hakika- ti de bir keramet gibi savururdu: — Her hangi bir müsamere, her han- gi bir merasim için bir program ya « Pılmaz, ve bu program tatbik edilmez- se müsamerede ve merasimde büyük bir intizamsızlık göze çarpar, Balıkesirde Maçlar Balikesir, 20 (Hususi) — Son kupa maçında Yurd üçe karşı sıfırla Birliği yenmiştir, Halkevi tarafından basketbol, hendbol ve v: bakalatı tertib edilmiştir. Eskişehirde Demirspor - İdmanyurdu maçı Eskişehir (Hususi) — Demirspor ve İdmanyurdu A, B. takımlarının revanş maçları spor sahasında yapılmıştır. İlk önce B takımları karşılaşmıştır. Yağmur altında yapılan bu maç çok samimi geçmiş ve neticede 2-| gibi bir farkla İdmanyurdu B takımı kazan - muştır. okullarda leybol müsa- Bilâhara birinci takımlar sihaya çıktı. Demirsporlular kırmızı, mavi ve İdmanyurdlular da beyaz, mavi forma giymişlerdi. Maç başlayınca Demirspo- run daha ağır bastığı d Maç Demirsporluların 3-1 kazanması ile bitmiştir. İdmanyurdu tek golünü penaltıdan atmıştır. Demirspor takımı Eskişehir- de hiç yenilmemektedir. Ilava müsaid olursa 23 nisanda atletizm müsabaka- ları yapılacaktır. Nakzedilen kaza davasına başlandı Geçenlerde Harbiye önünde topçu emirberi Hüseyinin, tramvay altında kalarak 40 metre sürüklenmek sureti- le ölmesile neticelenen - feci tramvay kazasının duruşmasına, dördüncü ce - zada dün akşam üstü bak:imıştır. Vat- Hüseyinin, bir sene hapse mahküm ol- duğu, bu meşhud suç davasının tem - yizce bozulması üzerine, yeniden açır lan duruşmada, yeni keşif raporu o - kunmuş, Şişli nahiye müdürü Hulüsi, yedek sübay Zeki, biletci Rüştü, An - tero, yedek sübay Nedim şahid olarak dinlenilmişler, ü başka şahidler de dinlenmek üzere, 24 nisan cumartesi sabahına kalmıştır, ,evab lütfeden komutanı soruyorum: İrenin derslerine Yedek sübay okulunda bir saat 23Nisanda ordu 1700 genç zabit daha kazanıyor —— Değerli Komutan Behzat anlatıyor: “ 23 Nisanda ihtiyat sübay okulunun dokuzuncu devresi mezunları diplomalarını alacaklar, muvaffak olamayıp ta alaya çıkanlar yüzde yarım bile değil. , Yazan ! Naci Sadullah GSN Yeni zabitlerimizden bir kısmı muallimlerile bir arada Yedek subay okulu komutanmı; des-| Ben, bütün bu sözlere, komuta tesinin kalınlığı bir karışı bulan mat -| başından aşkın işleri arasında bir bu davetiyeleri birer birer imzalamak- | evvel rahat bırakmaktan daha müna la mesgul bulduk. sip bir cevap düşünemiyorum. A Bizi - yani Son Posta muhabirini,| Fakat tam o sırada odaya giren eli fotoğrafçısını ve beni - görünce, meş -| kânıharplerle komulan Behzat arasıll | galesini yarıda bırakacak kadar nazik , da başlıyan bir konuşma, benim te: | davrandı. kür ve veda fırsatı bulabilmekliğimni «Son Postar muhabiri, hazırladığı | geciktiriyor. Evyelâ gönderilecek da * Suallerin cevaplarını, ve Son Posta | vetiyelerden bahsediyorlar, fotoğrafçısı, mektepte çekmek istediği| — İsmet İnönü o güne kadar buradâ resimlerin müsaadesini alırlarken, ben| bulunabilir mi acaba? komutanlık — odasının — duvarlarında, —G_gneml Fahreddinin davetiyesini w gözlerimi oyalıyabilecek bir çok şey -| ben mtüre-*fmâ | ler buluyorum: — Mareşal için ha[.ğçe rahatsız de * Meselâ, duvara çakılı bir seccade ü- nîl.yîrdu. Teşrif edebilecekler mi-der * zerindeki Türkiye harilası, ustaca iş-| Yniz? — Bd e h ! lenmiş renkleri, isixmeri' ve en ince v:;::?îîîî:yîg"ye BB eai el f:dî'ğî;;îrdmkmm] GeKikülAraN zap « Sonra mevzu, üç mühim ınerısimil_ Knhvelex-—'ımîzi bir arada yapılacağı büyük güne, Atar türkün heykeline, ve onun, mektep ta* lebeleri arasında bulunan heykeltraşı” na intikal ediyor. Komutan Behzat soruyor; — Ne oldu onun rahatsızlığı? — Şu anda gayet iyi. Fakat bir müdğ det istirahate ihtiyacı var, — Ona on, on beş gün izin vermeli. — Buna mutlak ihtiyacı var!. Bu son cümleyi başile tasdik oederi komutan bana dönüyor: — Burası sade bir asker ocağı değik bir san'atkârlar mecmaıdır. Türkiyenin en meşhur Tessamlar'iş en maruf heykeltraşları, en kıymetli — zirsatçileri, en değerli avukatları, mür — hendisleri, mimarları talebelerimiz arade — sındadırlar. Şu karşıda gördüğünüz — yağlıboya tablo, geçen seneki talebe * lerimizden Kema| Sezenin eseridir. 23 nisanda küşat merasimi yapaca * gimız âbideyi hazırlıyan da talebeleri « i miz arasında bulunan heykeltraş Ha * ) didir, Şimdi ondan bahsediyorduk. Ben ©* nun kadar çalışkan san'atkâr görme * j dim diyebilirim:. Bize hiç bir. maddi —| menfaat böklemeden hediye ettiği âbi” deyi, ücret mukabilinde yapsaydı, olf bin liraya yakın para kazanabilirdi. ğ Hafbuki, o eseri bize kazandırmali için, bizden para değil, izin bile iste * medi, Mi Gündüz askerliğini, gece heykeltraş* lğinı yaptı. Ve böylece, yani geceli gündüzlü tam dört beş ay çalıştı... A” 4 tatürkün yalnız gözleri üzerinde 4445 gün çalıştı. Yapiyor, karşısına geçip Ü” zun uzun bakıyor, gene bozuyor, ye * niden yapıyor, tekrar benzetebi!diğini — kani olamadıkça, oturup çocuk gibi lıyordu. J Fakat bü göz yaşlârı onün nessrell"l;.' enerjisini kırmıyor, bilâkis âdeta so * — luyordu. Bunu işine daha hızla sarılı * şından anlıyordum. Eserini hazırladı. — fakat kendisi rahatsızlardı. Onun ra * — içerken, suallerime — Bu sene, alaya çıkarılanların mikta- rı, umumi talebe yekünuna nisbeten yüzde yarımı bile bulmaz!.. Talebele - rimizin miktarı geçen seneden - fazla. Geçen sene 1500 talebemiz vardı. Dar görülen kadro 1500 den iki bine çıka- rıldığı için, talebe yekünu 1702 yi bul- du. Geçen yıllarda görülmüş talebe mik- tarlarından yüksek olan bu yekünun gelecek sene 2 bini bulacağı da mu - bakkak, Fakat talebeler çoğaldığı halde, ala- ya çıkarılanlar azaldı!. — İhtiyat zabitlerinden muvazzafa geçmek istiyenler çok mu? — Pek çok! Fakat, ordu kadrosu şimdilik bu arzuların is'afına imkân bırakmıyor! Değerli komutan Behzat, soruşum üzerine, nazarı dikkatim! celbeden faa- liyetin sebeplerini anlatıyor. — 23 nisanda, ihtiyat suhay mekte- binin dokuzuncu devresi mezunları diplomalarını alacaklar!.. O Bün, Üç bü- yük merasimi bir arada yapacağız. Saat dokuzda mektepten hareket edi - lecek. Mızıka çalınarak Taksirn âbide - sine gidilip çelenk konulacak.. İstiklâl caddesinde Galatasaraya kadar bir yü- Tüyüş yapılacak ve Gülatasaraydan Tarlabaşına sapılıp, arka caddelerden mektebe dönülecek, O zamana kadar saatin on biri bulacağını tahmin edi - yoruz. Saat on birde, burada, kapının önüne hazırlattığımız kaide üzerine, yaptırdığımız Atatürk heykeli konu - lacak, ondan sonra, davetlilerimizle ta- lebelerimiz, bir arada yemeklerini yi - yecekler. Yemeği müteakip, mezunlara diplomalar: Gağıtılacak. Talebeler ye- Mmin edecekler.. Yani Taksim âbidesine çelenk koy- ma, mektep âbidesini açma, diploma ve yemin merasimleri hep bir günde olacak!. Bütün bunlardan sonra da, |hatsızlığı hepimizi düşündürü mezunlar, tayin etmiş bulunan kıt'a - Büyü%eü:dmnb:ı;ğdî:;:âorıir larına sevkolunacakları için, su içmiye İnönünün, Mareşalın, Generai Fah * bile vakit ayırmadan çalışıyoruz. 1702 | reddinin isimlerizi aparker âdeta hu * mezun bu!. Her birinin sevk vesikaları zurlarına girmiş gibi «hazırol» vazi * hazırlanacak, paraları, komanyaları yeti alan değerli komutanların, tale * karıaecelk vapurlarda, trenlerde yer - belerini'anarken he kadat müştik bİF k?! gu’fmm“ ;M Üa ı;ıı:ı kesildiklerini görünce, lh(:yaâ;; Ka itlerinin ordu; T :çin ğ teftiş edileceğiz! orduya yerleşmek -çi eti B dukları kuvvetli arzunun — hikmetifi Düşünün ki, on mayısta onuncu dev- | kavramakta casilemedim! başlanacak!., b LA a

Bu sayıdan diğer sayfalar: