10 Sayfa Yugoslav harici siyasetinin dayandığı esaslar (Baştarafı 2 inci sayfada) Yugoslavya, son senelerde iki hâdise Karşısında bulundu: Birincisi Fransa - nın İtalya siyaseti, ikincisi de Rusya ittifakı. Birinci siyaset, Yugoslavyanın İtalya ile dostluk münasebetleri tezis #imesine hiç alâkadar — olmaksızın Fransa ile İtalya arasında bir dostluk ve anlaşma siyaseti tecrübesi idi. Yu - goslavya buna o kadar ehemmiyet Wermemekle beraber Fransa siyaseti - hin bu temayülleri onu memnun etmi- yordu. Rusya ile olan ittifak mesele - sine gelince, bü, yalnız, Fransa hesa - bına yapılmış bir işti ve köomünizm tehlikesini hiç istemiyen Yugoslavya bunda kendisi için, haklı olarak, zarar- h bir istikamet gösteriyordu. İşte, bu iki hâdise, bunların ilk alâ - metleri zuhur ettiği günden itibaren, Yugoslavyaya, artık bundan böyle si - yasette-peyk Tolü oynamaktan çıkıp, Müstakil bir varlık sahibi olmak na - Kuna, müstakil bir siyasel yapma lü- Zümunu anlatmıştır. Yugoslavya siyasetinin son seneler- Geki tekâmülünü ben uzaklan da böy- le tasavvur ediyordum. Buraya geldi - üm zamandanberi yaptığım müşahe - ler, bende bu görüşün doğruluğu ka- haatini kuvvetlendirmiştir. Yugoslavya, bu cereyan içinde iken, İlk teşebbüsleri Türkiye tarafından a- Bnmış olan Balkanlar siyaseti ile kar- ıyordu. Günden gü büyüyen Ğ kuvveti ve günden güne inkişaf #©den Türkiye siyaseti, Yugoslavyanın Bu Balkan siyasetine doğru sür'atle yol ını mucip olmuştur. Son zaman - F&mawumn tepeden tırnağa ka- silâhlanarak Avrupada faal bir si- yaset tutması ile sarsılan Küçük An- tant camiası içinde, Yugoslavya, ken- disine daha başka dostluklar yapmak istedi ve Balkan dostluklarına, nibayet İtalya dostlugunu da ilâve etti. Bütün bu dostlukların hiç kimse a- leyhine olmadığı ve dalma sulh isti - kametinde gittiği muhakkaktır, Fakat, ayni zamanda bir de gayesi vardır ki son günlerde Fransayı hayli sinirlen - dinmiştir: Yugoslavya artık müstakil bir siyaset yapmak istiyor. Halbuki Fransa, hâlâ, beynelmilel siyaset ba » hislerinde Avrupanın küçük milletl rinin, her adımda kendisinden taBmat almalarını istiyen bir ruh haleti için - dedir. Yugoslavyanın yeni unsuru, Fran * sanın böylece sinirlenmiş olmasından dolayı hakikaten mütecesiftir. Fran - sadan bir çok iyilikler görmüş olduk - larını biliyorlar ve onunla dost olmak istiyorlar. Fakat, kendi memleketleri- nin serbestçe İtalyanlarla dostluk yap- malarından dolayı Fransanın sinirlen - Miş olduğunu görünce de emüteessi - fiz, fakat, ne yapalım, Yugoslavyanın da, artık, bütün milletler gibi, müsta - kil bir hayat sahibi olması zamanı gel- miştir» demekte tereddüt etmiyorlar. * İşte, Yugoslavya hariet «siyasetinin bütün inkişaf tarihini ve onun son gün- lerdeki temayülünün manas:nı size kı- saca hülâsa etmiş bulunuyorum, Bugün burada, herkes, Yugoslavya - nın beynelmilel yaziyetinden mem - nundur. Hattâ, işlerin iç yüzünü bilen- ler, göğüslerinin üzerinden büyük bir yük kalkmış olduğunu hissetmekten mütevellit bir ferah hissi bile duymak- tadırlar. Muhittin Birgen İstanbul Vakıflar Direktörlüğü ilânları Kıymeti Pey parası Lira K Lima K 1720 00 129 00 130 13 10 00 » pazartesi günü Keklilerin Mahlülât kalemine gelmeleri, (21 STT semn el ereenla aA İstanbul Sıhhi Müesseseler Aksarayda Çakırağa maballesinde ye- ni Mesihpaşa caddesinde 15 « metrelik caddeye 18, 37 - metre yüzü olan 430 metre murabbamdaki 946 - Harita Nr: lı arsa 463. Wçıdnwm- ballesinde Gedikpaşa fırını caddesinde ha- Ten kunduracının — işgalinde bulunan 78 Nr: h dükkânın 2/4 hissesl, 5783. 15 - gün müddetle açık arttırmaya çıkarıl- saat 15 - de komisyonda yapılacaktır, İ;- 40) Arttırma ve Eksiltme Komisyonundan: Gazlantep Memleket hastanesine ait 102 kalem cerrahi alât ile 56 kalem ku- Hhhıhı_nldaukınâuıddıihı—yıh-hnh. 1 — Eksiltme: 5/Mayıs/937 İstimai Muavenet Müdürlüğü — binasında 2 — Tahmini fiat: 1927 liradır. çarşamba günü saat 15 de Cağaloğlunda Sıhhat ve kurulu komisyonda yapılacaktır. İ—MMll“lhl"hr#w. 4—hıklilır|ımımıwliılqlhıgı"ıhoıı'ıyuhıi'ü“- 5 — İstekliler cari seneye nit Ticaret tılı belgeler ve bu işe yeter muvakkat garanti makbuz veya banka belli gün ve saatte komisyona gelmeleri oo — ——— — Haai yar mektubu ile 02242» — Odası vesikasile 2490 sayılı İstanbul Gümrüğü Baş Müdürlüğünden: 3/10/936 tarihinde Bulgaryadan gelen mangal kömürü yüklü 23 tonluk Kadri kaptanın Derviş kayığında yapılan arama neticesinde kaçak olarak —meydana çı- hey'eti mahsusaca müsaderesine ve kıymetinin bir mis- ı&ı.7'hı|p—“——nl_ıu_mm-ml5mm. fında ait olduğu mahkemede itirazı kabil —#Müwwww olmak üzere karar verilmiştir. Bu karar Üsulün 141, 142 inci maddeleri gereğince tebliğ makamuna kaim olmak üzere ilâ. Ben tebliğ olunur. (2240) K ” —e ZO İstanbul Erkek Öğrelmen Okulu Satınalma SON POSTA * Son Posta ,, nın büyük deniz romanı :10 — seni Arşipel adalarına götürüp orada serbest bırakmayı vadediyorum. — Burada neden serbest bırakmı - Yyorsunz? — Burada seni nereye bırakayım.. güvendiğin bir yer varsa söyle? — Aldığınız gemilerden birini iade ediniz!.. Ona binip gideyim. — Nereye — Venediğe., Barbaros biraz düşündükten sonra başını salladı: — Bu da benim işime gelmez. Eğer Arşipelde serbest kalmayı aızu ediyor- san, sÖZ veriyorum seni oraya kadar götürürüm. — Oraya beni götürmek için mi ge- leceksiniz? — Hayır. Biz zaten oraya gidecek - tik. Bu vesile ile seni de götürmüş olu- TuUZ, İyenin kaşları çatıldı.. üne bakarak mırıldandı: — Bu çorak adalarda ne yapacaksı- nız?. Halkı açlıktan birbirini yiyor.; — Yapacağımız yolculuk hakkında senden fikir alacak değilim, Sinyor! şine gelirse söylersin.. gelmezse iner- sin ambaral.. İşte o kadar.. Civani bu teklifi kabul etti: __:"f_v_şiî_e_l_dze_gküçük ada)ya bıra- Bir Doktorun Günlük Şarşamba Notlarından — (*) Çocuk dünyaya Geldiktensonra Nasıl yetiştirilir ? Vaktinde doğan bedeni ve Tuhi bir çanpıklık göstermiyen çocuk, gün Çeçtik « çe muhitinden bir çok şeyler alır. Beyni yayaş yavaş inkişaf eder. Ru devirde ço- cuğun erhhatine çok dikkat etmek icap eder. Anne sütü ile bir çok zehirler ço - cuğun kanına karışabilir. Çocuğa süt veren valide ve yabut sütninenin hiç bir suretle alkol kullanmaması, bulaşık ve yahut salgın hastalıklardan birine ya - milerini bekliyorduk. dağıtacaktık, yorsunuz! Söyliyeyim: Halkulvad kar lesi kumandanı amiral Alvaro.. kırsınız beni.. — Pekâla. O halde anlat bakalım: Buralarda dolaşmanızın sebebi nedir? Barbaros, Civaninin hakikati söyli- kusile belki biraz bir şeyler söyler ü- midi vardı. Civani hafif bir göğüs geçirdi.. Saonra gözlerini denize çevirdi: — Papanın Akdeniz vekili kardinal Kontarino ile birlikte Venedikten çı- yeceğini sanmıyordu. Fakat, can kor- kalı tam üç buçuk ay oldu. Kardinal yolda hastalanmıştı. Onu Arşipel ada- larına çıkardık. Biz de Korsikaya git- tik. — Korsikada ne kadar kaldınız?. — Bir aydan fazla.. — Neden kaldınız orada bu kadar goki... — Amerikadan gelecek kaçakçı ge- — Geldiler mi beklediğiniz gemi - ler? — Bir tanesi geldi.. — Ne getirdi Amerikadan? — Altin.. — Getirdiği alınların hepsini aldı niz mı? — Hayır, yarısını satın aldık. — Nerede o altınlar? — Şimdi sizin elinize geçti. — Bu altınları Venediğe mi götü- recektiniz? — Hayır. Cezayirdeki kabilelere — Kim görecekti bu işi size?.. — Mademki doğru söylememi isti- — Tanıdım. Şu meşhur kaçakçıdan bahsediyorsun, değil mi? — Evet. Amiral Alvaro otuza yakın kabile reisile görüşmüş. Onlara birer torba altın vermek suretile hepsi bir - den size hücum edip adamlarınızı de- nize dökeceklermiş. Barbaros soğukkanlılığını muhafa - za ederek güldü: —— Ben ve benim adamlarım zaten Komisyonu Başkanlığından : İstanbul Erkek Öğretmen okulu yatılı ukhiiş'ııu—ıi.&ı_ıışın;__ karpin açık eksiltmeyle alınacaktır. Beher çift iskarpinin muhammen bedeli 325 kuruş ve ilk teminatı 45 lira 9 kuruştur. Eksilme — 3/5/937 tarih ve salı günü #aat 10,5 da İstanbul Kültür Direktörlüğü binasında liseler muhasebeciliğinde topla- man komisyonda yapılacaktır. İstekliler nümuneyi ve şartnameyi görmek ve öğren. mek üzere okul ve ilk teminalı da belli günden evvel okuldan alacakları yazıya göre Kiseler muhasebesine yatırmaları ilân olunur. — «2095» Gd SÖGN Rükeel A l ei İN ÜĞN İZE AÇ KUŞTÜYÜ KULLANMANIZI TAVSİYE EDERİZ Hem sıhhatinize faideli, hem de kesenize elverişlidir. Kuştüyü yastık 100 kuruş, kuştüyü ve yatak takımları da çok ucuzdur. Kuştüyü kumaşları var- dır. Fabrika ve deposu: İstanbul Çakmakçılar Sandalyacılar sokak Tel 2827. Satış yerleri. ANKARA, İZMİR, BEYOĞLU Sümer Bank Yerli Mullar Pazarları. kalanmaması Jâzımdır. Çocukluk yaşında geçirilen çiçek, kımıl, kızamık gibi bir kı- sım hastalıklar da beyni sarsar ve ora- da iltihaplar yapar. Çocuklarda dikkat edilecek şeylerden biri de barsak temiz- HĞi ve uykudur. Çocukların yemek za - manları muntazam olmalı, yiyecekleri yemeklerin çeşitleri de çocuğun bünye- sine uygun olmalıdır. Munlazam saatler- de yemek vermek, bedeni olduğu kadar ruhi faydası ve küçük yaşta Intizama &- Tışılmış olacağını görönünde tutmaklığı- mts gerektir. Binaenaleyh çocuk her İs- tediği zaman yemek verilerek şımartıl - mamalıdır. denizde yaşayan insanlarız. Bizi deni- ze dökmek için İspanyolların bu kadar büyük fedakârlıklara girişeceklerini ummazdım doğrusu, — Amiral Alvaro, Papaya gönder- diği bir mektupta: «Çok yakında Ce- zayirde bir Türk bırakmıyacağını » yazıyordu. n kardinaller papa ile birlikte bu teminata inandılar. Roma bizden beşaret haberi bekliyordu.. — Çok yazık oldu demek. Bütün altınlar bizim elimize, ve papanın ü - (*) Bu notları kesip saklayınız, yahut bir albüme yapıştırıp kolleksiyon yapınız. Bıkmlı tamanınızda bu notlar bir doktor gibi imdadınıza yetişebilir. mitleri de suya düşmüş oluyorl!. , — Telih bu. Bugün böyle olur.. ya- ki, size bütün hakikati anlattım. — Eğer bütün hakikat bundan ibar retse, bizim için korkulacak bir şey yok, Şimdi yapılacak ilk iş. bu plânlar rın suya düştüğünü papaya bildirmek olmalı. Maamafih bu hâdiseyi sen Ar- şipelden Romaya gittiğin zaman anla- tırsın! Biraz geç olacak amma., ziyani yok. Sinyor Civani, Barbarosun emrile bacaklarına zincir vurulup baş ambara atılmıştı. Halkulvad kalesi önünde.. ... Barbaros, Venedik korsanlarından aldığı altınları Cerbe limanında sakla- dıktan sonra, Cezayirin en çetin kalesl olan Halkulvad hisart önüne geldi. Bu geliş eski akınlara benzemiyordu. Bu sefer Barbarosun maiyetinde üç kuvvetli gemisile Salih rela gibi meş- hur bir deniz kurdu da bulunuyordu. Venediklilerden aldıkları dört gimiyi de düzenleyip birlikte götürmüşlerdi. Barbarosun donanması yirmi beş parça gemiden mürekkep kuvvetli bir donanma olmuştu. Barbaros: — Artık hiç bir korsan gemlsi karşi- mızda barınamaz. diyordu. Barbaros, amiral Alvaronun bulunduğu'bu çetin kale önüne vardığı zaman vakit gece yarısına yaklaşmıştı. Kaleye uzanan sahil boyuna çıkma- ğa başlıyan Türk akıncıları ne toptan, ne oktan.. hiç bir şeyden yılmayan teor rübeli denizçilerdi. Salih reis, arkadaşlarına Barbarosu göstererek: — Koca aslanı görüyor musunuz, çocuklar? diyordu. Ne yorulmaz, ne ölümden yılmaz bir denizçidir e. Bü - tün ömrü dalgalar, fırtınalar içinde geçmiş. (Arkası var) TAKVIM | rtın başka türlü. Fakat, bana inanınız - İ