18 Nisan 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i İı.' '1111 18 Nisan SON POSTA Milli Müdafaa Vekilinin “Son Posta,, (Baştarafı 1 inci sayfada) şâmil olacak, asker ve sivil bütün yurd- daşları alâkadar edecek bir hava ku- mandanlığı teşkiline dair hazırlanmış bulunan lâyihayı işaret etmek isterim. Kurulacak olan bu kumandanlığın ge- niş salâhiyetleri olacaktır. Bundan baş ka memleketimizde harp endüstrisi- nin ve bilhassa tayyare fabrikalarının tevsi ve inkişafını temin edecek bazı kanun projeleri de hazırlanmıstır. General Kâzım Özalp Milli Müda- faayı alâkadar eden muhtelif 'şler hak- kında izahatına devam ederek: — Ordumuzda motörlü vasıtaları çoğaltmak için bazı ciddi teşebbüsleri- miz ve kararlarımız vardır. Bunları sır ra ile kuvveden fiile — çıkarmaktayız. Gölcük tersane plânları hazırlanmış- tır. İnşaata geçmek için muayyen mü- esseselerle görüşmelere devam olun- maktadır. Yeni Milli Müdafaa bütçesi geçen yılkinden biraz fazladır. Bir miktar da tahsisat verilecektir. ya beyanatı Donanmanın takviyesi için yapılan siparişlerimiz zamanında teslim olun- mak üzere, muamele tabii seyrini ta- kip etmektedir. demiştir. Geherallere tahsis edilen arabala- rın kaldırılması ve yerine otomobil ve rilmesi hususunda bir karara — varılıp varılmadığı sualine Vekil şu cevabı ver miştir; — Vekâletim bu hususta İâzım ge- len teklifi yapmış bulunuyor. Bu iş, bütçenin mecliste tetkik ve müzakere- si sırasında belki de mevzuu bahsolur. Harp malüllerinin terfihi için alır nactak yeni tedbirlerle milli mücadele- ye iştirak etmiş bulunan mütekaitler- dep eski kanun hükümleri üzerinden maaş alanlar hakkında verilecek karar- lara dair ise, Kâzım Özalp şu izahatı vermiştir: — Harp malülleri için tetkikler yap- tırdık. Bu tetkikler ilerlemiştir. Bir ka- rar verilecektir. Eski kanunla tekaüt olmuş milli mücadelede hizmet etmiş- ler hakkında da bazı teklifler vardır. -<7 ARAZ CA Z < GG * GEEDT DA Beşiktaş Ankarada, Güneş İzmirde galip geldiler (Baştarafı linci sayfada) kadrosu tamam olmakla beraber Be- şiktaş, bilhassa ikinci devrede kendi- sinden beklenilen oyunu gösteremedi. Ankaragücünün bugün gösterdiği Oyun da çok yüksek olmamakla bera- €T gol vaziyetleri itibarile — müessir bir oyun idi denilebilir. Fakat Yaşarın olmamasından aksayan forvet bu fır- satlardan hiç istifade etmesini bileme- Miş ve maçı kaybetmenin bütün mes- uliyetini üstüne almıştır. l Takımlar şu kadro ile sıralanmıştır- ar; Beşiktaş: Mehmet Ali - Faruk, Hüs- nü - Fuad, Enver, Feyzi - Şeref, Hak- kı, Cahid, Rıdvan, Hayati. Ankaragücü: Ateş - Enver, Ali Rr- Za - Celâl, Musa, Abdül- Hamdi, İs- Mail, Şükrü, Bilâl, Abdi şeklinde di- tilmişlerdi. Hakem Kemal Halimdi. Sert esen rüzgâra karşı oynamak Mecburiyetinde kalan — Ankaragücü lağdan bir irişle oyuna başladı. Abdi- hin sürüklediği top Beşiktaş müdafii Faruk tarafından kesildi ve soldan bir akınla mukabele edildi. Ankaragüçlüler, birbirini dört gol fırsatı kaçırdılar. 25 inci dakikadan sonra kendini toplıyan Beşiktaşlılar Ankaragücü ka- ine mukabil hücumlara başladılar. 37 inci dakikada — Feyziden aldığı topu iyi idare eden Rıdvan, enfes bir Vuruşla Hakkıya geçirdi. Hakkı da sert Ve yerinde bir kafa vuruşu ile takımına Yegâne galibiyet goölünü — kazandırdı. ani sayı karşısında kaleci yerinden ıldamağa vakit bulamamıştı. takiben Üç dakika sonra Eşrefin ortaladığı topu, kafa çıkışı yapan Rıdvan, iyi yer futan kalecinin eline attı. Goölden son- Ta yavaş yavaş açılmaya başlayan Be- Şiktaşlılar yerden ve güzel paslarla Ah- agücü kalesini sıkıştırmağa başla- dilar, Güç müdafaası bu tehlikelerden lelerini muvaffakiyetle kurtarıyor Ve gol yapılmasına mani oluyarlardı. Devre | - 0 Beşiktaşın lehine bitti. İkinci devrede Ankaragüçlüler çok Canlı bir oyun oynamaya başladılar. ? inci dakikada Şükrünün 20 yarda- çektiği sıkı bir şüt direğe çarpıp Beri geldi. Buna yetişen İsmai) çok isa- tsiz bir vuruşla muhakkak olan bü Bol fırsatını kaçırdı. sonra soldan inkişaf eden bir Be- Siktaş akını da Eşrefin lüzumsuz drib- eri yüzünden semeresiz kaldı. 24 üncü dakikada Eşreften güzel bir S alan Hakkı yıldırım sür'atiyle An- dragücü kalesine inerken Ali Rızanın &ı_ltinde müdahalesi yüzünden topu a- Yağından kaptırdı. a hkaragücü hâkim oynuyor, teyali €n hücumlar ise Beşiktaş müdafaa- Müşkül vaziyetlere sokuyordu. Fakat bugün beceriksiz oynıyan forvet hattının lüzumsuz ve vakitsiz vuruşları yüzünden bir türlü sayı yapmaya Mu- vaffak olamıyordu. Dakikalarla Beşik- taş kalesinin önünden ayrılmıyan top nihayet Abdülün hırçın bir vuruşu ile avuta gitti. Az sonra bir Beşiktaş hü- |cumu inkişaf etti. Ve Rıdvanın bir şü- tü ile kaleye girmek üzere olan topu Ali Rıza yetişerek kornere atmak su-| retiyle kurtardı, 36 ıncı dakikada Eşrefin soldan An- kara kalesine üuzanan şahsi bir inişi di- reğin yanından avuta gitli. 41 inci dakikada Abdinin uzun bir vwuruşunu yakalayıp Beşiktaş kalesine sokulan Hamdinin yakın mesafeden çektiği şüt te avutla neticelendi. Bundan sonra her iki takım da büyük bir gayretle çalıştılarsa da netice üze- rinde müessir olamadılar. Oyun da 1İ- 0 Beşiktaşın galibiyeti ile bitti. Beşiktaş takımı ikinci karşılaşmasını yarın Gençlenbirliği ile yapacaktır. İzmir, 17 (Husust) — Misafir Gü- neşliler bugün binlerce seyirci önün- de yaptıkları ilk maçlarını bir - dört galip bitirdiler. Günün futbol talihini Güneş lehine çevirmeğe muvaffak ©- lan kaleci Cihat normal oyunlarda tu- tulması imkânsız altı gole mani olmuş takımının galibiyeti üzerinde müessir olmuştur. Sahaya evvelâ misafirler, 'sonra Üçokspor çıkarak alkışlanmışlar- dır. Güneşliler İzmirlilerin " verdikleri buketi kabul etmiştir. Hakem Ankara mıntakasından İb- rahimin işaretile oyuna başlanmıştır. Doksan dakika devam eden oyunda bazan iki taraftan biri daha müessir ol- muşsa da ezilen ve kat'i hâkimiyet te- sis eden olmamıştır. Oyun hey'eti u- mumiyesi itibarile seri eşapeli paslarla inkişaf etmiş, top saniyeler içinde iki kale arasında dolaşmıştır. Denilebilir ki iki takım da senenin en güzel oyu- nunu çıkararak sürekli alkışlar topla- mışlardiır. İlk devrede daha üstün bir oyun çıkaran Üçok takımı ilk devrenin 43 ve 44 dakikalarında biri ofsaytten ol- mak üzere Güneşin iki goölüne mani olamamıştır. Bu arada Saidin iki Baz- rinin bir şütünü Cihat çok şahane kur- tarmıştır. İkinci devre birincisinden daha intizamlı daha seri daha heyecan- lı olmuş Güneş kalecisi Cihat mütead-| dit göller kurtarmıştır. Saidin bir go- lüne iki gol ilâveliyen Güneş galıp o- larak sahayı terk etmiştir. Hakem o- yunu iyi idare etmiş fakat koşamadı- ğından kale yakını hareketlerinde yan- lış kararlar yermiştir. Güneşliler İz mirde çok beğenilmiştir. İkinci devre ortasında Güneşli bir oyuncunun tri- bünlere dönerek halka karşi yaptığı bir hareket teessürle karşılanmıştır. b İsmet İnönünün Yugoslavya içinde Yaptığı cevelân (Baştarafı 2 inci sayfada) biri, bu krokiyi o zaman için çok fev- kalâde bir eser buluyor ve bunu uzun uzun, ıstılahlar içinde arkadaşlarına an latıyordu. Bir tanesi dedi ki: — Biz bu Türkleri iyi tanıyamıyo- ruz. Onlar da kendilerini tanıtmasını bilmiyorlar. Bu sözleri ötekiler de tasdik ettiler. Tanıtmasını bilmiyoruz ama, bir za- mandan beri kendimizi hiç olmazsa bu- ralarda hayli tanıtmış olduğumuz mu- hakkaktır. Bunu belki sergilerle ve bil- hassa sergiye ait güzel ve kuvvetli şeylerimizle göstermesini bilmiyorsak bile yeni şeylerimiz ve devlet adamla- rımızın siyasetlerile çok şeyler göster- miş ve öğrenmiş bulunuyoruz. Türkün dürüst, âlicenap Ve sözünün eri bir mil let olduğunu, birçokları ile birlikte, Yu goöslavyanın Mmünevverleri de öğren- mişlerdir. Bugün sergiyi gezerken, ya- nımdaki bir gazeteci bana diyordu ki: — Yugoslavya, varlık siyasetinin te- meli olmak üzere Türk dostluğunu ve Türkiye ile birlikte çalışmayı esas-ka- bul etmiştir. Bizi bu yola, sizin devlet adamlarınızda gördüğümüz kuvvetli karakter ruhu sürükleyip götürdü. Fa- kat, Türk milletinin derin vasıflarını daha tanımıyoruz. Bu sergileri çoğalt- malı, iki tarafı biribirine tanıtmalı. Biz size kalple gittik ve kalple bağlandık. Şimdi, tarih, kültür ve fikir bağlantıla- rına ihtiyaç var. Bu seyahatin mânasını ve ehemmi- yetini anlatmak için size bu satırları yazıp bitirmek Üzere iken odamın ka- pısıni vurdüular ve bana bir kutu getir- diler. Üstünde ismim yazılı olmasına | rağmen, böyle bir şey beklemediğim için tereddütle açtım: Yugoslavya ba- na bir nişan vermiş. Diğer meslekdaş- ların da almış olduklari muhakkaktır. Seyahatin mânasını ve ehemmiyetini anlatmak için bu hâdiseden daha iyi ifadeli bir şey göstermeğe lüzum ol- madığını zannediyorum, Bundan yirmi üç sene evvel, Rusya Çarlığı da bana böyle bir nişan ver- mişti. Gazeteci olarak ikinci defa bir nişan almış oluyordum. Evvelkisini, Sa sanof göz boyamak için vermişti; bunu ise Yugoslavya, Türkiyeye karşı olan işkence (Baştarafı 1 inci sayfada) riye propaganda faaliyeti resmi bir su- rette işe başlamıştır. Evvelce bu teşek- kül daha hususi mahiyette idi. Propa- ganda teşkilâtının maksatları şunlar- dır: Suriye aleyhinde intişar eden her türlü neşriyata cevap vermek, Suriye içindeki neşriyatı takip etmek. Milli davalar aleyhine yapılan iç neşriyata tevap vermek, Suriye hakkında yaban cı memleketlere malümat vermek. Su- riye halkını tenvir etmek. Suriyeye muarız devletlerin dahili ve harici po- litikalarını bilhassa iç rejimlerini bü- tün teferrüatiyle Suriye halkına izah etmek. Suriyeye göz dikmiş devletler halkını tenvir etmek. Bütün bu teşkilâtın tek hedefi Tür- kiyeye karşı halkı tahriktir. Vataniler gitgide kuvvetlerini kay - betmektedirler. Halk arasında yegâne istinat noktası olarak Türkiye telâkki edilmekte ve Türkiyeye karşı sempati hissi günden güne kuvvetlenmektedir. Bunun önüne geçmek için Türkiye a- leyhinde en âdi, en cahil , en rezil if- tiraları propaganda mevzuu haline koy mak bir marifet sayılmaktadır. Bir taraftan İrakta, Filistinde, Mısır- da, Arabistanda, Şarki Erdende Suriye lehine bir cereyan husule getirmek için Arap vahdeti propagandaya merkezi siklet yapılmakta ve din unsuru muka bil taarruz silâhı addolunmaktadır. Gü- | ya resmen Türkiye rejiminin izahı mak | sadiyle vücude getirilmiş olan bu prog- ramın tesbit edilmiş olan ana hatları şunlardır: Türkiye dinsizdir, Türkiyede dine istihfafla muamele yapılmaktadır. Â - raplık hakaret görmektedir. Türkiye arazi taksimi yaparak Bolşevik olmuş- tur. Türkiyede inhisarlar vardır. Kadı- ha hürriyet verilmiştir. Şapka giyil - mektedir. Yeni harfler kabul olunmuş tur. Şarklılığa karşı husumet gösteril- mektedir. Türkiyenin arazi tevsii emeli vardır. Ârap propagandacıları bu tez- ler üzerinde çalışmaktadırlar. Vaazlar, muhabbetini göstermek üzere veriyor. Buna ben çok eminim ve okuyucula- rim da emin olmalıdırlar. Muhittin Birgen apisanelerdeki Hataylı Türklrj altında makaleler, nutuklar bu esasa göre Hal zırlanmaktadır. Şam, 17 (Hususi) — Suriyede yapy lacak propagandanın dili Vataniler ar$ sında münakaşa mevzuu olmuştur. Pre pagandanın yalnız Arapça ile yapılmğx sındâ ısrar eden müfrit Vataniler îa zamanda dil propagandası da yapı olacağına kani bulunmaktadırlar. Dİ w Ber bir kısım propagandanın türkçe, €$ menice, yapılmasında ısrar etmektedirk ler. Hama, 17 (Hususi) — Adları tür olan mevkilerin ve köylerin isiml değiştirilecektir. Azaz, Kurddağı, an lus, Elcezire mıntakalarında bugün simleri türkçe olan yüzlerce köyün İ simleri arapçaya çevrilecektir. Bu yer lerin isimlerinin tesbiti için kaymakang ve belediye reislerine emirler verilmiş, tir. Şam, 17 (Hususi) — Kırıkhanda ve Antakyada milli dava yüzünden hapse- dilen 25 genç Halep hapishanesinde er feci şartlar içinde zulüm görmektdir. 25 genç gayet dar bir odaya tıkılmışr lardır, Bunlar yerin darlığından yatas mamakta ve bir dakika bile hava mak üzere odadan dışarı çıkarılm tadır. Ayni zamanda kendilerine idam mahkümlarına bile reva görülmiyen İş kenceler yapılmaktadır. Genç türkle »e rin çektikleri kâfi gelmiyormuş gibl daha fazla tazyik yapılması için Fran- sız Halep jandarma kumandanlığından lâzım gelenlere emir verilmiştir. ğı için ,bu sesi duyunca sevindi.. Cenevrede Hatayın anayasasını ka- nuşmakta olan eksperler komisyonu mesaisini Nisanın yirmi ikisine talik etmişti. Murahhas heyetimiz reisi Hariciye Vekâleti Siyast Müsteşarı Numan Me- nemencioğlu ile heyete dahil bulunan müşavirlerimiz mülkiye mektebi pro- fesörlerinden Ethem Menemencioğlu Ankara Vali Muavini Salâhattin ve diğer zevat bu akşam s€emplon ekspre- sile Cenevreye hareket edeceklerdir. Eksperler komisyonu tarafından ha zırlanacak Hatayın anayasası bilâhare Cemiyeti Akvamda müzakere ve tas" vip edilecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: