Köy röportajları: Köyde ilkbahar ayni zamanda evlenme mevsimidir! * Biga (Hususi) — Burada evlenme mevsimi orâk, çapa ve bostan ekimi zamanlarıdır. Köy delikanlısı mutlaka askere gitmeden evvel evlenir. Evlen- me mevsiminin intihabında, köy dee likanlısının askere gitmeden evvel ev- lenmesinde mühim bir sebep vardır: Eve yardımcı iki kol daha ilâvesi, Köy kadını köy evinin erkek kadar, belki daha faal unsurudur. Köy deli - kanlısı askere giderken evinden bir yardımcının eksilmemesini temin ct- mek kaygusundadır, bunun için yeri- ne karısını ikame eder. Köyde evlenme aykırı ve müşkül şartlar içinde ve gönül üzüntüsü ile değil, bilâkis iki tarafın sevgisi ve âr- zusu ile yapılır. Evlenen çift birbirleri- ni sevmişler ve evlenme kararını bia- zat vermişlerdir. Babanın babalık hak- kı diye güveyden istediği para eğer güveyin ödeme takatının haricinde ise kız sevdiği gence kaçar ve - babasını emri vaki karşısında bırakgr. Eğer baba munsif bir adamsa istediği babalık hakkı güveyin takatı mali aşmaz. Güvey evlenmelerinde iki tarafın zenginliği, fakirliği mevzubaha değil- dir. Mevzubahs olan evlenecek çiftin yaşça, boyca, güzellik ve gürbüzlükçe birbirinin dengi olmasıdır. Köylü kız belki bilgisi ile değil de sevki tabitsi ile kendisinden çok yaşlı bir erkekle evlenince mes'ut olamıyacağına ka - nidir. Kendisinden yaşlı erkekle ev -| lenmiş köy kızı kendi arzuları kale a- hnmıyarak babasının zorile evlendiril- miş, bedbaht kızdır. Köy erkeği alacağı kızda bir şehir delikanlısının aradığı evsafı değil, köy evine lâzım olan vasıfları, kendisine * » Köy delikanlısı mutlaka askere gitmedenlevvel evlenir ve evinde kendi yerine faal unsür olarak karısını ikame eder Bir köy manzarası ve kocasına lâzım olacak iç ve dış ça- maşırları dikmesini, halı ve kilim do « kumasını, yemek pişirmesini, çamaşır yıkamasını, yağ, ayran ve yoğurt yap- masını, çocuk bakımını bilmesini arar. Köylü kız da zaten evinde bunlar öğ- retilerek yetiştirilmiştir. Binaenaleyh köy delikanlısi evlendiği zaman evine işlerin mühim bir kısmını omuzlarına alacak bir unsur katmış - olmaktadır. Çiftlerin evlendikleri zamandan evvel başlayan sevgileri ömürlerinin sonuna kadar hiç aksaksız devam eder, Birbir- lerini severek evlenen çiftler birbirle- rini severek ölürler. Kadının kocasına hudutsuz saygısı, kocanın da karısına sonsuz muhabbeti vardır. Bu saygı ve meğabbet hiç bir zaman — mütekabil hürmetin eksilmesine meydan vermez. Ruzvelt Amerikanın en şık erkeği Terziler cemiyetinin açtığı müsabakada jüri reyini Reisicumhura verdi, sinema artisti Fred Aster de ikinci oldu, fakatsan'atkâr ikinciliği kabul etmedi Amerika gazetelerinde okuduğumu- Za göre reisicumhur Ruzvelt; meşhur sinema artistlerinden ve İstanbullula * Tın da pek iyi tanıdıkları Fred Astaire den daha iyi giyindiği için, terzileri iyi giyinme müsabakasında birinciliği | kazanmıştır. Bu müsabaka şöyle olmuştur. Amerikada terziler cemiyeti bir «en İy. “iyinen erkekler» müsabakası aç - Mmiş. Nu müsabakanın hediyeleri ara - sında birinciye üç sene müddetle kos- tüm di .»ek mükâfatı konduğu gibi, 5000 dolar da nakdi mükâfat #hal edil- Müsabakaya tebit bütün artistler iş- tirak etmişlerdi.. "--kes jüri heyetinin Öönünden geçmiş, V de alkışlanmış, Klcı.. Ruzvelt Ferd Aster n Povel fevkalâ|renge imkân yok tesadüf edilmezmiş. “ablin ayakları| Gömleğinin çizgileri bile ekseriya, göz- altına, seyirci kızlar çiçekler atmışlar, | lerinin içi ve saçlarının rengi ile uygun Ronald Kolman da bir çok alkış topla -| düşermiş, cebindeki saatinın minesile, mış, fakat meşhur Top Hat dansmin | kol düğmeleri ayni renkten, ve hattâ mucidi Frod Astaire ortaya çıktığı za-| ayni mamulâttanmış. man salon inlemiş ve Fred Astaire dı: Jüri heyeti ikinciliği de Fred Astal- birinciliği kazandığından asla şüphe et| re'e vermiş, fakat o bunu kabul etmiye miyerek sevinmiştir. Fakat bu sevince Tağmen, neticede jürinin birinciliği orada da hazır bulun mıyan Reisicumhur Ruzvelte verdiği anlaşılmıştır. Rüzvelt filhakika yaşlı bir adam ol- Masına rağmen fevkalüde iyi giyinir - miş, dünyanın en nadide ve hususi do- kunmuş kumaşlarından elbiseler yap - tırır ve terzisi, her elbiseyi evvelâ man- kende prova ettikten sonra, yedi veya sekiz defa da kendi üzerinde prova e - dermiş. Ruzvelt biraz Avrupalılaşmış bedit bir zevk ile ayakkabısının renginden boyunbağına kadar en küçük teferrüa- ta dikkat eder ve öyle giyinirmiş. Ruzveltin üzerinde, yadırganan bir Tek «Relsicumhurun gözüne girmek için bu kararı verdiniz'» demiştir. Zaharof Yunanlılara bir şey birakmamış Pariste çıkan rumca Kiriks gazete - sinden: Buradaki Yunan konsolatosunun teşebbüsü üzerine geçenlerde ölen Av rupanın esrarlı mülyoneri Zaharof'un vaşğiyetnameleri Sen bidayet mahke- mesi riyasetine ibraz edilmiştir. Vasi - yetnameler mahkemenin kararile no - tere tevdi edilmiştir. Zaharof Yunan hükümetine ve Yus nanistandaki m 'lesseselerinden hiç bi- rine bir teberrü de bulunmamıştır. HANGİ DEVLETİN NE KADAR TAYYARE VE TAYYARELİSİ VAR? Hava hakimiyeti o kadar korkunç bir silâh oldu ve hava silâhlar! yarışı o kadar hızlandı ki şimdi artık tayyare demek her milletin başına her an düşmesi muhtemel bir Demuklesin kılıcı demektir Cumhuriyet hükümeti yeniden - çok mühim ve hayati bir karar verdi. Va - tanın hava ordularını bir kat takviye ederek Türkiyeyi her türlü ihtimale karşı hazır bulundurmak için yeniden mühim fedakârlıklar ihtiyarı yoluna girilmiş — bulunuyor, Bu cümleden olarak yeniden en son sistem (1000) tayyare tedarik edilecek, binlerce muk- tedir ve fedakâr tayyareci yetiştirile « €ek Ve bunların hepsinden mühim ol - mak Üüzere de, bilhassa doğrudan doğ - rTüya memleketimizde tayyare imali es. babına tevessül olunacaktır. Hava kuvvetlerini arttırmak proğra- manin bilhassa bu son kısmı, hakikaten en-mühim ve en hayati olanıdır. Çün- kü tayyaresini bizzat kendi yapamıyan bir memleket harp halinde, düşmanları karşısında pek çabuk hali acze düşe « bilir. Kırılan, bozulan tayyarelerin ye- nilerini hariçten tedarike imkân kal - maz, bir kaç hava muharebesinden son- ra, sulh zamanımdaki tayyare küvvet- lerinin miktarı ne olursa olsun, bu kuv- vetler pek Çabük azalır ve memleket müdafaası çok müşkül bir vaziyele dü- şer. Cumhuriyet hükümetinin, çelik fab- Tikalarımızla beraber tayyare ve mo - tör fabrikalarının da tesisine karar vermiş bulunması, işte dahilde tayyare yapılmanın bu ehemmiyetini takdir et- tiğine bir delildir. Tayyareciliğin bizde de bu suretle canlı ve esaslı surette yükselmesine te- şebbüs münasebetile Avrupa devletle- Tinin tayyareciliktekl mevkileri, hava ordularının kuvvetl ve ftavyarelerinin kıymeti hakkımda okuyucularımıza u- mumi bir surette malümat vermeği faydalı görüyoruz. Tayyare orduların en müessir silâ « hıdır: Bugünkü orduların en müessir ve hatta en kat"i silâhi tayyaredir. Bir ka- Ta ordusu, yüzlerce, hattâ bLinlerce tan- ga, on binlerce tapa da malik olsa ni - hayet mahdut bir sahada iş görebilir. fazifesi ekseriyetle kendi hudutlarını müdafaaya ve yahut düşman hudutla- Tını kısmen tecavüze inhisar eder, Halbuki iyi bir tayyare bomba: man filosuna malik olan bir devlet, bi kaç saat içinde düşman Memleketinin | her sahası üzerinde uçarâk, petrol de- polarını, fabrikaları, — şimendiferleri, köprüleri, levazım &mbarlarını, harp Limanlarını velhasıl harp için bir mem- leketin hazırlamış olduğu her türlü le- vazım ve vesaiti imha edebilir. Bugün Almanya hududundan, meselâ Fran - sanın en büyük harp limanı olan (Tu- lon) a bir tayyare iki saâtte gidebilir. Şu halde Almanya ile Fransa arasında bir harp zuhurunda, eğer Fransız tay- yareleri müdafaa imkânını bulamazlar- sa, Meselâ (50) tayyarelik bir Alman filosu, harbin ilânından iki saat sönra Fransanın Tulonunu berhava ve ku- vayi bahriyesini imha edebilir. Bu me- yanda memleketin müdafarsını büyük şehirlerine ika edilecek zararları, si - vil halk üzerinde yapılacak tedhişi ise hesaba imkân olmadığı gibi bunun bir an tasavvuru bile insanin tüylerini ür- perttirmektedir. Tayyareciliğin terakkideki sür'ati: Bu suretle beşeriyetin en korkunç si- lTâhi olan tayyarenin terakki Ve tekem- mül etmesi de inanılmıyacak, bir sür'atle vuku bulmaktadır. Bu bapta rakamla bir kaç misal gösterelim. Büyük harp ilân edildiği vakit Fran- sa ordusunda topu 158 tayyare vardı. Bu miktar | kânunusani 1916 da (783) adedine, | kânunusani 1917 de (1446) adedine, | kânunusani 1918 de (3011) adedine baliğ olmuştur. Ayni müddet zarfında bu tayyarelerin sür'ati, bi - dayete nisbetle iki misli, faaliyet sa - hası üç misli, siklet taşıma kabiliyeti ise on misli artmıştır. Görülüyor ki tayyarenin bizzat ken- Bir ha va harbi y disi nası| ele avuca sığmaz bir uçuş va-| yüksek olan devlet Almanya olmak a Bıtası ise, terakkisi de ayni gözle gö -| zere gösterilmektedir. ol rülemez ve ölçülemez bir siir'atle vu -! ku bulmaktadır. Başlıca devletlerin tayyare kuvvetleri 'Tayyare, gerek müdafaa, gerek taar- ruz için bu kadar mühim bir silâh ma - hiyetini alınca, Avrupa devletlerinin tayyareciliğe fevkalâde ehemmiyet ve- recekleri tabii idi. Nitekim büyük dev- letlerin hepsi arasında bugün müthiş bir tayyarecilik yarışı çıkmıştır. Bu ya- rış o kadar büyük paralar sarfile, o ka- dar fedakârlıklar |htiyarile vuku bu - lüyor ve o kadar büyük bir sür'atle ierliyor, ki her devletin hava kuvvet- lerini bihakkın bilmeğe ve saymağa im- kân kalmamaktadır. Bununla beraber, başlıca hava sal - namelerinden, Akvam Cemiyetinin çı- kâardığı askeri salnameden istifade ile geçen 1936 senesinin sonunda başlıca devletlerin hava- kuvvetlerinin mik - tarları tesbit edilerek biz de o cetvele istinat ile malümat ve izahat verece - Öz. Almanya, (Versay) muahedes: hava kuyvetlerine ait ahkâmını d devletlere tebliğ ettiği bir nota ile, ili ettikten sonra derhal faaliyete ge€ Zaten daha evvel ticaret '.aıyşrrırt',cl'ı ” Almanyada çok ilerlemiş, bir çok İf o tasyonlar yapılmış, pek çok sivil P yetiştirilmişti. Askeri tayyare yapmak hakkı dâ iğr raz edildikten sonra, (Hitler) A tayyareciliğinin başına (Göring) | 't tirdi. (Göring) zaten harbi umıır“!(ıL Almanyanın en meşhur tayyarecisi | Bu faal ve azimli adam derhal işe Ve ladı, 1935 senesi nihayetinde Almaf | ların harbe hazır tayyarelerinin tarı (1000) adedini buldu, 1936 s!“'ı sinin nihayetinde de bu «det (1600) baliğ oldu, ki bunun (720) adedi ço' kuvvetli ve çok seri bombardıman tf yareleridir. Almanlar pek çok miktardz p:ıu!_." tiştirmektedirler Bu hummalı iaslî)” içinde bulunduğumuz sene zarfıl büsbütün arttığı cihetle bu sene N, Hava kuvvetleri cetveli yetinde Alman hava kuvvetlerinin '.. Efrat Tayyare |dedi (2500) ü geçeceği, hattâ (3000) Almanya 25000 — 1,620 | dedine bile baliğ olacağını Franst Belçika 2,500 250 |tahmin etmektedirler. Fransa 40,000 — 1,230 z İngiltere 46.000'! )aiT |a çi Yunanistan 3250 — 120 Almanyanın — böyle — tayyarelef Holânda 1500 -400 - | *ür'atle arttırması üzerine Fransif', İtalya 26,000 — 1,700 - | ndişeye düştüler, zaten bundan Lehistan 8,000 800 | Kaç sene evveline kadar AvrTül eV Rusya 85000 — 3,300 Fransizlar tayyarecilikte birinci !:'J Romanya 10,500 450 |Ki haiz idiler, bu mevkii kaybetme'” , İsviçre 15007 160 | Ve Alman teslihatına mukabele ©Y Çekoslovakya 6,600 570 İek için yeniden canlandılar. AE- 'V Türkiye —— 8400 320 |Pilot miktarı itibarile Fransa diğef Yugo;luvya 5000 520 |Yupa devletlerini çok geçmiştir. Bl;'ı Bu cetvelde Türkiye hakkında gös -| ©9 tayyareleri de bugün dünyan! terilen adetler ecnebi salnamelerin mükemmel !ayyareler'd!' A_vcı uı.-' gösterdikleri adetler olup tabil mes'u-| 'elerinin — sür'atleri kilome liyeti onlara gittir. bulmakta ve geçmi Deyvletler nasıl hazırlanıyorlar? Avrupada tayyareciliği miktar iti - barile değilse bile kıymet itibarile en mikları yalnız 1230 gösterilmekt€ yi de, bunların ekserisi çok yeni VE (Devamı TI inci sayfada)