“ İyilik et, denize atl, ) Hergün Resimli Makale: Sözün Kısan' d Be!gradî:oı_ıuşmalan DN Z : — HEK Talu Aııkırıda bir. kaza kurşun kurban gidew. dostum « Fetli Yaman » 1n vurulduğu gün nü biri idi. $ Ben bu karaâ haberi otelde aldımı | Yanımda bir kaç kişi vardı: Hepsinin de ağızlarından aşağı yukarı ayni uy"A’ ha fırladı: — Bu bir nisan şakası ama, şaka” nın da bu kadar münasebetsizi yaptl maz! Ve bize bu haberi veren adam, ağ birliğile paylandı. Keşki şaka olsaydı! ve keşki Fethi bugün gene aramızda, iyilik aksettireti temiz ve güleç simasile yaşasaydı!. " Facia, öğleye doğru maalesef tahak“ kuk edince bir kara bulut gibi her taras fa yayıldı. Ben, bu kadar umumi bi Yazan: Muhittin Birçen B elgrad, Şarki ve Merkezi Avru- pa için, birçok beynelmilel yo- Jun düğüm noktasıdır. Son günlerde de birçok beynetmilel konuşma'arın top- lantı yeri, Kont Ciano (Çiyano) nun ç mühim ziyaretini küçük itilâfın periyo . dik toplantısı takip etti. Onu takiben f de bir kaç gün sonra Türkiye Başve- kili ile Hariciye Nazırı Belgradda bu- lunacaklardır. Kont Ciano'nun yaptığı seyahatin wösıl olduğu netice malümdur. Türkiye Başvekilinin yapacağı ziyaretin de el boş bir mânası ve sebebi vardır. Bunu da yakında anlayacağız. Küçük İtilâ- fın Belgradda yaptığı toplantıya gelin- ce, bu, ililâla mensup devletler arasın- da yapılması öteden beri malüm ve mu- tad olan içtimalardan biridir, Ancak, bu defaki içtima, hem mutaddan biraz fazla sürdü, bem de bu münasebetle neşredilen tebliğ de emsaline nazaran daha uzun oldü. | Acaba bunun sebebi nedir? | Bunun sebeplerini neşredilen tebliğ- den anlamaya çalışmak hayli jkül bir iştir. Adet olduğu gib:, bu gibi teb liğler, ne kadar uzun olursa olsun, bir çok şeyler söyleyip te gene biç birşey Söylememek için neşredilir. Bunun için, sade tebliği okumak kifayet “et- mez; belki de bu içlimsa âiş bütün de- di koduları, matbuat neşriyatını takip etmek icap eyler. Bütün bunları okuyucularım hesabı- na yaptıktan sonra iki kanaate vüsil o- Tüyorum: Bunlardan birincisi şudur: Merkezi Avrupada henüz taayyün et miş hiç bir kat"i inkişaf istikameti yok- tur. Siyasi kaynaşmalar, cihan harbi- nin ertesi gününden beri ne halde ise bugün de ayni vaziyettedir. Herkes, sulh istiyor ve sulh içinde, kendi emel- lerinin tahakkuku veyahut emniyet ve selâmetinin temini endişesile meşgul- dür, Bunun için, gayet ince bir ip tünde yürüyen cambazlar gibi, d ler, daimi bir müvazene muhafaza et- mek uğurunda, mütemadi surelte sa- ğa ve sola sallanmakta, birtakım ha: reketler yapmaktadırlar, Kâh bis tara- fa meyletmek, kâh öbür tarafı tulmak suretile muhafazasına çalışılan bu mü- Vazene içinde, merkezi Avrupa, hattâ Eski bir atalar sözümüzdür, iştiha yedikçe artar, de - Bazılar: yetmiş yaşına geldiği halde bile elân çalış - ) N ğ Ş riz. Muvatfakiyet te öyledir. Irîan ğir drçix muayyen — makta olan -bir ihtiyardan bahsedildiğini işittikleri za - 'Zî,'”"'e nadiren şahit .olmu'umdu'rî bir işle muvaffak oldumu doymaz, bir ikincisine, bir — man onu tâyip etmiye kalkarlar. İhtiyarlık hırsıdır, der- |Zira Fethi gerçekten iyi adamdı, Soti | üçüncüsüne sarılır, onları da başarmak ister. Son nefe- — ler, düşünceleri tamamen yanlıştır: Hırs insanın manevi |derece çaî:ışlsn. tuttuğunu kopaııı—_ .| sinin yaklaşuğı dakikada bile hayali yeni bir proje — hayatının işletici kuvvetidir. Hırs sönünce insanın ma- |başarıcı bir cumburiyet — yurtdaşı ığ | nevi hayatı da söner. Yazıhanesinden yorgun çıktığı ve di | ——— ——— mağı bin bir endişe ile meşgul bulune | duğu vakitlerde bile, dudaklarındam; | herkesi taltif eden sevimli tebessümü | eksilmez, dostlarından her birinizi | Kestiğiniz tırnakları deşdi ile alâkadar olur, bepsini tatyifi eder, elinden gelen yardımı esirgemezi — fukaraya el uzatır, büyükle büyük, kü- çükle küçük olurdu. ” Onun içindir ki, hastanade yatar © ken, her tarafta onun kurtulması içimi | Bu yaşa gelebilmenin sım nedir?. dua edenlere, ölünce de arkasındam İhtiyar ZZaro cevub vermişti: hüngür hüngür göz yaşı dükenlere — Benim dünyaya geldiğim zaman Ş D a |rastgeldim. çek eskidir. Daha o vakitler bu mikrob P e e Xı Ve beşeri mazhariyetlerin bu ct denilen, insanın içine girince öldüren (bü karşısında ataların meşhur bi — hayvanlar icad edilmemişti. Bu yüz - sözünü hatışladım: d den tabii biç biri bana musallat olama- *« İyilik et, denize at.. balık bilmezse; İf | Halik bilirt.» j Ne fayda?. Fethi gibi temiz bir in* | san gittikten sonta ç. « " ÜHER GUN BİR FIKRA Çok yaşamanın sırrı Bir gün Zaro ağaya sormuşlardı: — Sen, yüz otuz beş yaşına geldin. l;’arîıhe Monparnasta telefon san - ” tralında çalışan fakir bir kıza milli piyangoda biş: milyon frank isabet et- Bçyııelm_l lel mişti. Kız fevkalâde sevindi. heyeca-| DiT askerlik nından iki gün dili tutuldu. Fakat tam 16 ncı asırda ikramiyesini almak için biletini aradığı | yaşamış olan İr « zaman bir de baktı ki biletini kaybet-| landalı bir asker, miş. Sevinci tabil ye'see münkalib oldu| Cemiyeti Akva - ve kızcağız, bağıra bağıra giden mil -| mın teşkil etmek yonun arkasından uzün uzün ağladı. | istediği beynel - Aradan epey geçti ve kiz günün bi-| milel — ordunun rinde biletini tesadüfen buldu, gene| sayanı — hürmet bir atası olarak Çinde tırnak ticareti yapan bir mü-| essese vardır. Bu müessese Foutcheu'-| f dadır. Ve hizmetinde yalnız tırnak v- « ;q_&. zatmakla mükellef olan yüzlerce in - san çalıştırıaktadır. Bu insanlar tır - —-——;——-—-——ı———-—-——-—-—--' naklarını birer santim uzatınca kes -| Biliyor musunuz ? mekte ve müessese de tırnakları ocza-| " — YG Gmi Gökene Sutibekta. ae sERE aa de | çi zt YS B İ E tırnaklar toz haline kalbedilmekte, ba-| 2 — |ik tekiz telgraf Amerikaya hangl zı kimyevi maddelerle - karıştırılarak, | yılda, kimin elile gönderilmiştir? bülüri Avrtna, eyeni gün, yakl ekmek, |2t Beyecan ve sevincle İktomiyesini |Bi ötasi,. boğaz ağrılarına karşı şafi bir mer -| —3 — Konser ilk defa hangi memleketle, Biyeseti İle yürüyüp gidiyor. Bu ba- almak için tediye kişelerine müracaat | telâkki edilmek - hem yapılmakta imiş. -Haberi veren |bangi tarihte verilmiştir? tedir. Bu İrlan * dah askerin ismi Arthur'dur. He - men bemen dün- yanın bütün or « d nda aylık - İr askerlik etmiştir. İngiliz ordusunda yüzbaşı, Holan - da ordusunda binbaşı, Fransız ordu - sutda' binbaşı, Avusturya ordusunda miralay, Venedik ordularında general- lik etmiştir. Arthur Hindistanda Ra - calık payesine bile erişmiştir. İçki yasağı olan memlekete 33İ gemi içki taşınıyor A mekkada'alkol yasağp hükümfer: ma iken, bu memlekete alkollü içkiler nakleden, sureti hususiyede inşa edil- miş 332 tane gemi varmış. Bu gemile- ettiği zaman şu cevabla karsılaştı: — Altı ay aranmıyan ikramiyeler hazineye irad kaydolunur. İkramiyenin çıktığı tarihten o gü- ne kadar tam altı ay bir gün geçmişti. Kız bü sefer, bangır bangır bağırarak elinden giden servetin arkasından köngüt hüngür ağladı. Fransız gazetesi: (Bu ilâcı kullanan- (Cevabları yarın) lara Allah şifa değil akıl versin) de - * mektedir. (Dünkü suallerin cevabları) B. .d b t d : 1 — X guami Rontgen 1895 yılında bula ir âdadı Mmuaşeret derSİ | oyaştur. Filadelfiya senfoni orkestrası şefi| 2 — Mesırlı Mehmed Ali paşanın oğlu Leopold Stokovski geçen #enenin son| İbrahim paşa 59 yaşında ölmüştür. könserinde halka âdabı muaşeret der-| 3 — Osmanlı tarihinde padişah olaral si vermek istemiş: 4 «Mumstafay gelmiştir. Birinci - Mustafa Konser saât dokuzda başlayacak-| !617 de tahta gelmiş.'bir tene sonra tahis mış. Fakat konâerin başlaması icap e- tan indirilmiştir. 2 nei Mustafa 1695 den FAŞ AD 1703 « kadar saktanat sürmüştür. 3 üncü — den saatte-ancak iki, epa'atkâç bulünüc y A ae n A L L l l hün O yormuş. Bunlar - çalınması icap eden (, y l AA L 1807 de parçayı çalmağa başlamışlar, bir müd-| yi ÇLarak ancak bir sene hükümdarlık det sonra, diğer san'atkârlar, teker te- yapmış Ve ihabpeste ölinliştüir. ker, ve fasılalarla iskemleleri devire -| —* '—l'<'—"“* AĞA he rek musiki âletlerinden acayip sesler arton camın yerini çıkararak yerlerine oturmuşlar. Orkes- tutar mi ? tra yarım saat zarfında ancak tamam- Çinlilerin pencerelerinde cam ye« lanabilmiş ve bir müddet böyle mun-|rinde mukayva vardır. tazam çalmışlar, sonra nihayete doğru Çinliler bundan fevkalâde mem- genc, teker teker, musiki âletlerini brr |nundurlar. Cam Çinlilere çok pahalıya rakarak gayri müntazam bir vaziyette|mal oluyormuş. Onlar da Mmukavvala- konseri bitirmişler. rı yağlıyorlarınış. Diğer taraftan Çin- Bu sene yeni sezon açıldığı zaman |li doktorların sözlerine inanmak lâzım — halk bu dersten mütenebbih olarak |gelirse bu yağlı mukavvalar fevkalâde kımdan, Belgrâd toplantısı yeni bir şey ihtiva etmiyor. Vâsıl olduğum ikinci kanaat te şur dür: Uzun bir tebliğ ile hülâsa edilen Belgrad konuşmalarında hâkim olan ruh, eskisine nisbetle bir hayli fark'ı- dır. Evvelece küçük itilâf, bütün si: set ilhamlarını Fransadan alır ve bü- tün müvazene hesaplarını Fransa üze-| Azmerikada 6 dakikada Yine kurardı. Fransanın Sovyetlerle| | evlenii 1 yaptığı ittifaktan ve Almanyanın bü-| < — , BT Yük Avrupa meselelerinde almış aldu* Amerikada R'eno şehrinde boşanmna Zu yeni vaziyetten sonra itilâf ta şim: |davalarmın sür'atle” görüldüğünü ve di, sade Fransa üzerinde durmıyan bir bu yüzden bu küçük kasabanın şimdi ııüvızone yolü arayor. Bu müvazene- | mamur bir yer olduğunu yazmıştık. nin bir tarafı Balkan Paklıdır. Öbür| — Reno'nun eski belediye reisi bu İı'rı_h da Macaristari'a Avusturya ve'münasebetle şöyle bir fikir edinmiş: ayni zamanda İtalyadır. Küçük itilâf,| — «Nikâhlar çabuk feshediliyor, hal- şimdi, daha müstakil, merkezi ve şarkt buki evlenmeler büyük merasime Avruıî İle daha mütesanit bir siyasct bi, Böyle giderse nikâhlar başaonmala- yapmı .ıîw"h ?ı";l:vlğ bir Siyasct 'ya yetişemiyecekleri için, Reno müşte-|rin içinde on tanesinin milliyeti belli Bd ewimu'm Pfk;;;““kâîm.:ı kalacak, buna çare olmak üzere değilmiş, dört tanesi Fransız, on tanc- Paktı Balkanlılara bir nevi müstakil si | betka bir şehirde de nikâhları mera: |ei Norveç ve 37 tanesi de RERR yaset yapma imkânlarını verdi. Bej- Simsiz ve sür'atle intaç etmek İâzım.» . tasyonuna bir, tayyare yonuna da Erad - Roma anlaşması da Sırbistanı| — Bü parlak fikri Arigona eyaleti d: 'biı nikâh dairesi tesis etmiş. Oraya ge- daha müstaktl, Balkan Paktını da bu)| hilinde Finin şehri muvafık görmüş ve len kimseler azami 6 dakikada evleni- mânada daha sağlam bir vaziyete sok-|Dizim tabile belediye reisini, kendileri- yorlarmış. Nikâh dairelerinde hazır ve| vaktinde salona giriyor, ve vaktinde| sıhhi imiş. Güneşin başta ültra viyole u. Romanya ile Yugoslavya zaten bu|Ne Şarbay yapmışlar. Bu zat tren is-'aylıklı şahitler varmış. çıkıyormuş. ziyaları olmak üzere bütün nafi şua- pakta dahil olduklarından, şimdi, Çek- larını geçiriyor, ve muzırlarını da ge" — oslovakyanın da iştirakile, bu, evvelki- - K ceiekü ne mbele aha mürteki op Balkan İSTER İNAN İSTER İNANMA! KİK AA e O Şizgectinin hududanu Orta Avrupaya | — tasanbula yakm büyücek şehirlerimizden birinde o-| Kaçan kaçana, bir dakika içinde koca gazino boşalı - |irine karton kullanıyorlarmış. ” ğ PN turan bir dostumuz u_ıl.ıtn: . | vermişti. Hâdisenin sebebini sonra anladık : Dün_qanın en gan'p binası Göfaî k:k Beı!â':d toplantıları Ahllp saât ona ĞD_CPŞI Biîyülî gözinonun kapısı bir Bi kidukceğığin 40 C bi ci eli llala A öirikadi OhEZ myalattida Nelieii b t birşey değikdir. Bu top-|| taraka ile açıldı, eşiğin üzerinde ak saçlı seksen » yi L L l D L unutarak gazinonun | Ville'de tuhaf bir bina vardır. Bunun —— tı, Orta ve Şarki Avrupada yeni | lik bir kadıncağız göründü. Elinde kalın bir baston tu- | O Ce &ür YNO L Ce Damlnen Y eai aü zz ginae G tarzda bir gruplaşma yolunda bir mer-|| tuyordu. Etrafına bir göz gezdirdikten sonra iskam - | YEtÜ çuhası önünde vakit geçirir. vaziyet — ihtiyar “bdlı LA içinde baledir. Bu yeni gruplaşma hareketi|| bil oynanan masalara doğru ilerledi ve bastonunu kal- | annesinin canına tok etmiş ve nihayet bastonunu kap- || turanların çeşidindec BEE LT içinde, yavaş yavaş Macaristan ve A-|| dırdığı gibi sağa sola, aşağı yukarı indirmeye — başladı. | tığı gibi soluğu gazinoda almıştır. & Bj;ı"?""' 'l::l:u '" yiT uılîn Ci , 1 katında ardır. mdı:::l:ı DN KON ISTER ıNAN ISTER ]NANMAİ kat bir protestan kilisesidir. Üçüncü OB YAT