25 Mart 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

27 Sayfa SON POSTA Mart ' 25 —— Her_g_ğ_n İspanya davasının Yeni buhranı — SCl'ozan: Muhittin Birgen E heyecanlı haberler gene başgös terdi. Büyük serlevhalarlâ harp boru- su çalınıyor. Sebep, İspanyada Franc - Franko - cephesinin bir mağlübiyet ge- çirmiş bulunmasıdır. Bir rivayete göre bu mağlübiyet büyüktür ve burada mağlüp olanlar da İtalyan askerleridir. Bunun için, İtalya bu işi bir haysiyet meselesi yapacak, yeniden asker gön- derecek ve kızılca kıyamet te bundan kopacaktır. İşin bu kadar kötü görül- mesi yalnız bizimi gazetelerin gözleri- ne mahsus değildir; Avrupa gazetele- rinde de vaziyeti çok ciddi ve nazik görenler vardır. vvelki günden beri gazetelerde * İspanya işlerinin nazik olduğunu, in- kâra imkân olmamakla beraber bugün- kü hâdiselerin de geçici bir fırtına ©- larak telâkki edilmesi için orta yerde epeyce sebepler vardır. r kere, Franko cephesinin muay- yen bir sahada uğradığı mağlübiyetin, o kadar büyültülecek bir hâdise oldu- ğunu zannetmiyoruz. Bunun sevkülce- şi kıymeti bir ileri hareketini durdur- maktan başka birşey olamaz. Frankist- lerin yapmak istedikleri bir ricat hat- tını kesme hareketi idi. Bunu durdur- makla bir cepheyi yıkmak ve bir harbi kazanımak arasında çok mesafe vardır. Büuraya yardım göndermeğe gelince, va ziyetin az bir zamanda kuvvetli bir gevkiyat yapmayı iktiza ettirecek de- recede olmadığını zannediyoruz. Ted- rici surette parça parça yard'mlar yap mak meselesine gelince, bu da her za- man, hattâ kontrol tamam yerleştiği za marı bile devam edecektir. İkinci derecede, İtalya, sür'atle ha- reket edip İspanya davasını halletmek yoluna gitmek üzere, bazı Avrupa hâ- berlerinde kaydedildiği gibi, kolordu - lar göndermeğe kalksa dahi, harp an- cak İngiltere ile Fransanin İtalyayı bundan fiilen menetmeğe teşebbüsleri halinde tahakkuk edebilir. Onlar böyle bir teşebbüste bulunmadıkça İtalya is tediğini emri vâki yoliyle yapmış olur ve gene harp çıkmaz. * Şu halde, harbin çıkıp çıkmaması meselesi, İtalyanın hareketinden ziya- de İngiltere ile Fransanın böyle bir va- ziyette alacakları karara bağlıdır. O za man mesele de şu şekli iktisap eder : İngiltere ile Fransa bu harbi istiyor- lar mı? Ben, iki memleketin de bugün, İspan ya meselesi yüzünden bir harp çıkarma yı isteyecekleri fikrinde değilim. Fran- sa, dahili sebepler dolayısile, ordusu- na, İspanyadaki Faşist davası aleyhine hareket emrini vermeğe kadir”değildir.. İngiltereye gelince, henüz silâhianma programının dörtte birini bile ikmal et memiş olan İngiltereyi, Habeşistan gü- nünde çıkanmadığı hârbi, bügün çıkar- Mmaya taraftar farzedemeyiz. İngiltere, kendisinin en büyük düş- manına bile doğrudan dotruva hücum elmez, çok dolaşık yollardan gider. Bu, onun hâkimiyet siyasetinin hem bir an'anesi, hem de bir zarüretidir. Bunun için, şu bügünkü meseleden dolayı bir harp çıkacağını farzetmeğe mahal olmadığı kanaatindeyim, * Dünyanın sulha doğru gittiğini gös- terir bir alâmet ortada olmadığına gü- re harp elbet günün birinde gelip ça- tacaktır. Fakat, onun hiç bekienilme- dik bir zamanda geldiğini görmemizin ihtimali daha çoktur. Bugün. Avrupa- da cereyan etmekte olan hâdiselere ba- kılırsa henüz kimsenin harp kararını vermiş ve mesuliyeti üstüne almayı gö züne kestirmiş olduğunu gösterecek a- lâmetlere tesadüf edilemez. Bütün dev letler için, harbe karar vermezden ev- vel, halletmek mecburivetini hisset- tikleri bir hayli mühim mesele vardır. Onlar bu meseleleri halledip bitirme - dikçe harbe girişmekten herhalde ka- çınacaklardır. Ve böyle ölduğu müd- detçe, İspanya harp sahnesindeki bu yeni buhran da, devam edip gelen uzun bir buhran zincirinin yeni bir halka- sından ibaret kalmaya mahkümdur. Muhittin Birgen | Resimli Makale: W /&iye ayrılan yol zamanında, tedir. vakit geçirmeden Orta tahsil devresini bitiren her gencin önünde hayat iki yola ayrılır, bu yollardan birisi genci muvaffakiyete, diğeri de hayal sukutuna götürecektir. Mesele bu sağa ve sola ayrılan yollardan en iyisini seçebilmekte, kararı tam verebilmek - Gençi'k çağında tereddüt, bocalama bütün bir hayata malolabilir. Gencin henüz tecrübesi de yoktur, yanlış bir karar verebilir. Mes'uliyetin büyük kısmı muhitinin- dir, annesi, babası, yakınları onu tabi£ ve makul meylin- den ayırmamak şartile en doğru yola sevketmek vazife- sile mükeileftirler. (s Yataktan çıkmamıya Ahteden kız Geçenlerde Şikagoda genç bir kızın yirmi sene uyuduktan sonra tekrar ha- yata kavuştuğunu bu sütunlarda yaz- mıştık. Son gelen Fransız gazetelerinin birinde ,bu hâdiseden mülhem olan Şi- kagolu bir başka kızın macerasını oku- duk, Bakınız ne yapmış? Patricia, bir delikanlıyı seviyormuş. Annesi bu gençle evlenmesine razı ol- mamış. Kız bunun üzerine yataktan çıkmamak grevi ilân etmiş, yatmış ve şimdi geceleri uyuyor gündüzleri göz- lerini yumuyor, ve muhitinin bütün israrlarına rtağmen 'ayağa kalkmıyor - muş. Bu sene mayo modası İngilteredeki kumaş — fabrikaların- dan birisi Kral altıneı Jorj'a izafeten yeni bir mayo modası ortaya atmıştır. Bu mayonun ismi «Taç giyme mayo- sun dur. Mayonun elyafı altın ve gü- müştendir. Ancak o suretle yapılmış- tır ki elyaf gayet yumuşak olmakta, âdeta yün bir mayoya benzemektedir. Bunun biraz pahalı olacağını düşünen İngilizler biraz da memnun olmuşlar: nız biz kullanalım demişlerdir. Tecrübe nikâhları Fransız gazetelerine göre Yugos- lavya köylerinde câri olan bir usul son zamanlarda bir çok kimselerin muha- |lefeti ile karşılaşmağa başlamış ve kal- | dırılmıştır. Bu usul mucibince, köylerde ni- kâh kıyılmadan evvel erkek kızı evine alıyor, beraber yaşıyor, sonra beğen- mezse geri gönderiyormuş. Bu sayede 13 sene zarfında 39 defa nikâh tecrü- besi yapanlar varmış. Bu usulün kaldırılması köylü er- kekleri hiç memnun 'etmemiş. — — Öryle bir moda çıkaralım ki yak| ÖZ ARASINDA * Çok şükür Abdülâziz Fransada iken ne va - kit söz söylemek için ağzını açsa muhakkak bir pot kırarmış, Ab - | dülâzizin sözlerini tercüme eden Fuat Paşa da sözü değiştirir, pot kırılmasının önünü ahrınış, İstan- | bula döndüğü zaman kendisine sor- | | muşlar: — Padişah hiç bir kere de bir yerde miinasip bir söz söylemedi ti? — Çok şükür ki söylemedi. Çün - kü onun sözlerini dezğiştirip söyle - miye o kadar alışmıştım ki bir kere münasip bir söz söylemiş olsaydı, ben alışkanlıkla gene sözü değis - tirecek bu sefer pot kırmıya ben se- bep olacaktım. * 5000 dolara Tek bir gül Rokfellerin bin bir tane kıymetli çi- çekleri arasında bir gül ziraat mütehas sıslarının bilhassa nazarı dikkatini cel- betmiştir. Bu güle eksperler 5000 do- lar kıymet takdir etmişlerdir. Bu çiçeğin tohumu ekildikten ancak beş sene sonra açmakta ve tek bir çi- çek vermekte imiş, Gülün kıymeti bu sebebten ileri geliyormuş. Yalnız kurbağa Eti ile ziyafet fizik ile alâkadar olan Galvani'yi herkes bilir. Galvanometr âletine onun ismi verilmiştir. Galvani elektrik sa - hasında büyük terakkilere yol açan keşfini bir kurbağanın bacaklarında yaptığı tecrübelerle öğrenmişti. Galva- ni'nin hatırasına hürmeten Bologne'- da bir ziyafet verilmiş ve büyük kâşi- fin bu meyanda bir de heykeli dikil - miştir, Ziyafette sofraya getirilen ye- mekler şunlardan ibaretmiş: Kurbağalı çorba, tereyağlı kurbağa bacağı, salçalı kurbağa ,beyaz kurbağa etinden Rus salatası. Taç giyme merasiminden istifade eden açıkgöz İngiltere Kralının tetviç merasimin- de en ziyade Amerikalıların Londra- ya gelecekleri anlaşılmaktadır. Şimdi- den yapılan bir tahmine göre 2( bini Londra için şimdiden biletlerini al- mışlardır. Kadınların çok oluşunun se bebi şudur: Erkekler işlerini 15 gün müddetle terkedemiyecekleri için gitmemeğe ka rar vermişler. Fakat karılarının da yal- 7 seyahat etmesini arzu etmedikle- rinden onlara birer arkadaş aramağa koyulmuşlar, Büu vaziyeti gören "Ted Lakeusen isminde açık göz bir Amerikalı derhal «iyi yol arkadaşları temin eden idare- hane» isminde bir müessese açmış ve 20 bin kadına paraları gene kadınlar tarafından tesviye edilen on bin ka- valye bularak, bu arada da 100,000 dolar para kazanmıştır. r Bir arkadaşın anlattığına bakılırsa yün yapılıyormuş, fakat tabii ' İSTER İNAN süt pahalı geldiği şimdi sun'i süt yapmıya çalışılıyormuş, bundan sonra kumaş imalinde kullanılan iplik bu sun'i sütten çıka - Holânda da sütten için rılacakmış,. Fakat İSTER İNANMA! saf süt bulamazken Holândalıların ihtiyarlarından fazla kalan bu madde ile yün yapmakta olmalarına inafima - dık, fakat ey okuyucu sen: İSTER İNAN İSTER İNANMA! doğrusunu sorarsanız, biz içmek için — İ N Sözün Kısası Tavsiye mektupları İsmet Hulüsi — — Mahdum bendeniz filân dairenin filânca kalemine kaldırılmak istiyor. — Olabilir, orada münha! varsa gi- 'rer, — Gerçi dâiniz lâzım gelen tahkika- tı yaptım. Münhalâtın mevcut olduğu kanaatini edindimse de malümu âlile- nidir ki mahdumun kabulii için bir za- tı zinüfuzun bir tavsiye mektubu ver- mesi icap eder. İşbu mektubun tedari- ki zımnında tavassutu âlilerini ricay gelmiştim. — Sizin bir de kerime var değil mi? — Allah bağışlasın, evet. — Kendileri henüz bekâr mıdırlar? — Evet henüz öyle, herhangi bir ta- Hp zuhur etmediğinden naşi kendisini başgöz edemedik. — Yazık, bir üfürükçüye gitseniz, ü- fürükçüden bir şirinlik muskası alsa- nız; Kızınız bu muskaya sahip olur ol> maz kendine bir talip çikıverir. — Lâtife ediyorsunuz Bayım, bens deniz böyle hurafeleri pek sem'i itibas ra almam. Esasen üfürükçülük kanunü mahsus ile menedilmiştir. — Ya, demek öyle. Yeni bir tek suahk — Buyuüurun. — Üfürükçü şirinlik muskası verirdi değil mi? — Evet, — Zinüfuz dediğiniz kimse de tavsi- ye mektubu verecek; sizce bilmem, fas kat bence muska ile ötekinin âarasında bir fark yok. Bir sual daha... — Buyurun, — Şirinlik muskasına ne için lüzumt görülürdü? Kendi çirkinliği, kendi mâ" nasızlığı yüzünden koca bulamıyanlar için değil mi? — Evet, — Tavsiye mektubu da kendi bilgisiz liği, kendi kabiliyetsizliği yüzünden İŞ- bulamıyanlar, terfi edemiyenler için * dir. — Pek öyle değilse de.. ; — Öyle öyle.. Değilse de demeye mâ na yok. — Gerçi evet ama, biri — Öteki de sakat. — Biri kanunla memnu. — Öteki de... Cebimden bir gazete çıkardım ve ŞU yazıyı okudum: «Devlet Demiryollarına tavsiye meb tubu götürmek yasak edilmiştir.» Ve sözümü tamamladım: ; — Öteki de şimdilik Devlet Demire yollarında menedildi ama başka taraf larda menedilmesi de yakındır. Taliinl ze küsün. Tavsiye mektupları da şirin“ lik muskaları gibi tarihe karışacak! İsmet Hulüsi ../. hüurafe. kadın olmak üzere 30 bin Amerikalı| * Biliyor musunuz ? | — Alangova kimdir? 2 — Türkiyede kaç türlü ekmek çI" kar? 3 — Bizde ilk Maarif Nezareti hangi yılda kurulmuştur? (Cevapları yarın) * Dünkü suallerin cevapları: | — Yıldırım Beyazıt Nikboluda bü- yük askeri zaferi 1396 da, Macarlara karşı kazanmıştır. 2 — Milli hükümetin ilk olarak kâ- bul ettiği kanun Sayım vergisi kanü” nudur. 3 — Şimdi Ankarada 17 bin 372 eV vardır, c Böyle briç oynanır mı? Dünyanın en meşhur briç merak!_" sı ve briç oyurcusu kimdir bilir misi- niz? Cava sultanı . Bu zat dünyanın en meşhur oyun” cularını davet eder ve mutlaka muza!” fer çıkarmış. Yalnız oyun esnasınîla artık briçi mükemmel öğrenen uşağtı masaların etrafını dolaşır, rakipler_ln ellerini görür, ve Sultana bildirirmiş: Oyuncular, bu işi bile bile göz yU- marlar, bile bile paraları kaybederler- miş. Birisi çıkıp Sultana: — Sen mızıkcılik - ediyorsun! des mezmis

Bu sayıdan diğer sayfalar: