19 Mart 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

19 Mart 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'SON POSTA İttihad ve Terakkide on sene '—————— Ön üçüncü kısım No 1 MÜTAREKE GÜNLERİNDE İTTİHAD VE TERAKKİ | Yazan: Eski Tanin Başmuharriri Muhittin Birgen Fransa ve İngiltere Vilson prensiplerini beğenmemişler ve işi kuvvetle halletmeğe kalkmışlardı Bugünkü Aşklar.. Yazan: Peride Celâl Talât Paşanın treni kontrolsüz İstanbula gelebilen son trendi. Talât Paşa yolda Çar Ferdinant ve Malinof ile konuşmuş ve vaziyetin vahametini onlardan da öğrenmişti Merkezi umumide ağır, düşünceli, I Talât paşanın Berlinde bulunduğu | hususunda tesir yapıyordu. ezici bir hava ile karşılaştım. Vaktin günlerde, müttefiklerin Vilaon pren-; — Her ne hal ise, Talât paşa, Berlinden üz erken olmasına rağmen, hemen | siplerine göre bir #ulh yapmağa hazır | hareket ettiği sırada Mekedonya cep- herkes orada idi. Zihinler o kadar meş- | bulunduklarının Amerika hükümetine | hesi de bozulmuş bulunuyormuş. Ta- Bul, sinirler © kadar gergindi ki, sa - bildirilmesi kararlaştırılmış. Müracaa- |lât paşanın treni Çariprot ile Sofya londan içeri girdiğim zaman karşılaş-| tın ayni zamanda, fakat her devlet ta-|arasında bir istasyona geldiği zaman tığım insanlardan kimse benim geli - rafından ayrı ayrı yapılması da karar- | Bulgar kralı Ferdinand ile başvekil Himdeki fevkalâdeliğin farkına varma- laşmış olduğundan, evvelce yazmış ol- Malinofu orada bulmuş. Her ikisi ile 'dı. Kâtibi umum? odasına girdiğim za-| duğum veçhile, Talât paşa, bu kararı de biraz görüşerek vaziyetin vehameti- Man Mithat Şükrü bey: — Hoşgeldin, yahu, sen — nereden gıktın? Biz seni artık Almanyada kal- di zannettik! Demeseydi, kimse benim gelişimin yli fevkalâde bir şey olduğunu an- layamıyacaktı. İki kelime ile herkese başımızdan G#eçenleri anlattım. Ondan sonra, şun- n bundan konuşmağa başladık. He- Kapsız, intizamsız, muayyen bir silsile takip etmiyen bir konuşma. Herkeste işlerin — gidiş istikametle- tini kaybetmiş olmaktan doğan bir fi- kir perişanlığı vardı. Ben de öyle idim. 'ğtenmek istediğim bir çok şey oldu- Gu halde bunları öğrenmek için arada ir sorduğum suallerde hiç bir sıra ve tertip yoktu. Bulgarlar yorulmuşlar Bununla beraber, yavaş yavaş öğre- diyordum. Benim Almanyaya yeni titmiş olduğum sıralarda cephelerden Ve memleketin muhtelif köşelerinden gelen fena haberlerle vaziyetin çok s- sışık olduğu kanaatine gelinmiş, Bulga Tistanda İstanbulist, Radoslavof hükü-|| Metinin tutunamıyarak yerine demok- Jat Malinofun gelmesi de bir #iyaset tebeddülü demek oluyordu, Oradan ge- İt8 hüberler de Bulgarların bir an'evvel © işin içinden sıyrılmak istediklerini Rösteriyormuş. Bir aralık hükümet Berlinden İstanbula bildirip iki üç gün ni anlamş. Malinof, Talât paşaya as - sonra da, memlekete dönmüş. kerin isyan ve mevzilerini terkederek li Sofya üzerine doğru yürümeğe başla- F"ı?ıîâî':'p::nıââîtfı'"' dıklarını ve bundan dalayı da hükü- metin münferit bir mütareke aktına Bunlar, facianın malüm olan taraf- | mecbur kaldığını bildirmiş. Bulgarlar- larıdır. Tahmin sahasında - kalmakta 'la kolayca bir münferit mütareke ya- olan bazı şeyler de vardı: Fransızlarla 'pan düşmanların diğer üç devletin ngilizler, son zamanlarda neşredilmiş | müracaatlarına kulak bile asmayışları solan Vilson prensiplerini hiç beğen - gösteriyordu ki aradan küçük Bulga- medikleri için çoktanberi, bütün cep-|ristanı gıkardıktan sonra sevkulceyiş |helerde hazırlamış oldukları taarruzla-| vaziyetlerinin bu suretle kuvvetlenme: Ti tacil etmişlerdir. Bilhassa Bulgarsinden istifade ederek ötekileri istedik- cephesinin çürümüş olduğunu gördük- leri gibi ezmek fikrinde idiler. leri için en kolay neticeyi orada alacak- lazını düşünerek Vardar ile Çerna ata- sındaki yarma taarruzunu tacil etm ler. Bu tacilin tebebi, Vilson ptensiple lıin?n cihan fikirlerini isgal edecek dere- cede meydan kazanmasına vakit bırak- mamak arzasu olduğu tahmin edili - |yordu. Hakikatte bu prensipler, bizim |tarafta fikirleri sulha yanaştırmaya yardım ettiği gibi, ötekilerin tarafında da fikirleri sonu gelmiyen bir harpten insancasına bir sulha doğru götürmek bi 19 Mart 1937 Cuma Tehlikeyi Geçen gün sokakta siyah Mmaruken kaplı küçücük bir defter buldum. Bu defterde şapka, terzi adreslerinden, bir kaç telefon numarasından başka kırık dökük bir yazı ile yazılmış bir takım nı da tesadüf ettim ki bunlar bir? genç kızın hayatını kısım kısım aydın-| latıyardu. O satırları aynen buraya ge-| çiriyorum. «Bugün on yedi yaşıma girdim. Ar - tık mektebe gitmiyeceğim, Benim de| annem gibi tuvaletlerim, dansetmek | için bol kavalyelerim olacak. Oh ne iyi Annem yaş günümün şerefine büyük | |bir ziyafet verdi. Bubam beni yeni tu-| |valetim içinde görünce «bu kız iyi bi parça" yakalıyacak» şadı, Bu söz ce hiç eğlenmedim. göbekli, şişman er yaşını başını almış bir kere bile dansetmek ka Nihayet onlar sofrada ben wl-v;.k-_ıı_(ı—'-ı'v-":u birbirlerinin sıhhat| ne kaldırmıya başladılar. Ben de hid - det içinde titriyerek odama kaçtım..» «Allah babamdan razı olsun. Bu ge- ce beni «**» deki baloya rmeye | râzı oldu. Annem biraz itira oldu amma, sonra sesini ç Onun itirazının sebebini Şimdiye kadar dostlarına mekt çük bir kızım var diyordu, halbuki be ni yaninda görenler hakikati anlıya unutup ' İ edecek| dedi. Tıpk: Ahmet g Hiddetle döndüm. Fakart öyle tatlı bi gülümseyişle yüzüme bakıyordu ki se” simi çıkaramadım. i at ne tuhaf adammuş mMmeğersel Bugün Leylâlardan çıktığım zaman o nu kapınin bir kaç adım ilerisinde be« 1 bekliyor buldum. Öyle arkadaş ve sevimli bir hali var ki kızmak insanık elinden gelmiyor. Hemen gülerek ko: luma girdi ve benim ne diyeceğimi sor. madan bir otom manına Bittik bil çağırdı. Apartı nunu pek beğen Z yalnızca gramefonu ku « tik, Nihat beni kollarır a 4 D n birakmak is nun farkıma varmadık, Eve n geç annem o g kapıdan çıkarken Bundan ötesini o, yazmıyor. Fakat isterseniz ben size anlatayım. Buraya yazılsa epey bir yekün tufacak. Sarı « şin, esmer, kumral daha bir çok genç -| lerle böyle bir haftalık aşkiar geçi'di. Ü İSTANBUL caklar, tabit b 2 |Baz: , kazdı, &l « Üpheye düşmüş: Bulgaristan, kendi- İtle Neşriyatı: değil. Yaş gütümde ilk defa giydiğim pey. de e ğ tinin Türkiye ile merkezi Avrupa arar| gy ağe Hlakla Türk musiklak. 1280: Hava- İgüzel tuvaleti giydim. Saçlarımı, tır $ t:dıki yola hâkim bulunması hasebile| —Axşam neşriyatı: Ö leviniz ! naklarımı ânnem gibi ben 6 ü yaptığıhı.. Evlendi. v& e aziyetten istifade ederek münfe-İ 11: İntalâp derdleri ünlversiteden naklen nley. S MA l Ne kadar eğlena »| TüR da >i A ı İ ü em bile şaşırdı. adar eğlene - f e bir sulh aktının yollarını aramak | ea Hikmet Bayur, 183 Te aa ee M Artık de Tine düşmüş. — Fakat, Türkiye ile Merkezi Avrupa arasında ikinci bir yol :]ın Romanyanın bulunması, Bulga: Otanın bu bakımdan itilâf devletleri dezdindeki kıymetini düşürdüğü için Malinof hükümeti hep birlikte bir yolu aramayı tercih ediyormuş. e, Talât paşanın seyahati de bu “uİh meselelerile meşgul olmak arzu- n ileri gelmiş. Bulgarlarla, Avus- h_ım..,ı. temas etmek, Almanlarla luşmak, ona göre bazı kararlar ver- Tek istemiş. Talât Paşa seyahatinde neler görmüştü Flh!. onun bu seyahati - ve takip K istediği az zararla sulh siyaseti B faraftan tam zamanına gelmiş, di- ı:.*'ımhın da geç kalmıştı. Talât paşa ine giderken Bulgaristanın da, A- Msturya - Macaristanın da, ayni va- î’“!e olduklarını görmüş, Almanya- İ İfıdı'ğî zaman Almanyanın da baş- türlü düşünmediğini anlamıştır. Şu _â'_a_z zararlı bir sulh yolundan git- içi bütün müttefikler ara- Kda fikirle rin tamamen hazırlanmış Bikisi, 1930: Spor müsababeleri Eşref Şefik 20: Türk musiki heyeti, 20,30; Ömer Rıza ta- Tafından arapça söylev, 2045: Vedla Rıza ve arkadaşları tarafından Türk misikisi ve halk şarkıları, Saat ayarı, 21,15: Örkestra, 22,15- Ajans ve bozma haberleri, 29,30: Plâkla solo- lar, Operâ ve operet parçaları. BUKKEŞ 16: Örkestra, 17,10: Çayukovski'den par- çalar, 13,5: Şarkilar, 18.30: Muhtelif hava- | laz. 10,15: Avrupa könaeri. 2030: Haberler. 20,445: Plâk neşriyatı. 21,46: Haberler. BUDAPEŞTE 17,28: Macâr şarkıları (Çizan örkestrası), İ10: Flâk neşriyatı “2145: “Orkestra, 2328: Cazbant havaları. M,5: Haberler, PRAG 16.10: Bretislav'dan nakil. 17: Nakiller, 175: Mozart'tan parçalar. 19,10: Askeri ban- do. 20.10: Müsahabe, 20,18$: Avrupa konseri, 22: Haberler. 22,25: Plâk neşriyatı. 22445: den 23 € kadar Erno'dan nakil. VİYANA | y730: Kiâsik müzik. 1955: Haberler. 19,10: Viyana Oda müsikisi. 20.15> Avrupr könse- Ti. 21,30: Sonatlar. 2220: Operet musikisi, VARSOVA 1048: Şarkılar. 18,20: Müzik, 10: Nakiller, |29.20: Baki Leh Cumhurretst — Pilsudski'nin | hatıraları. 20.16: Avrupa konseri, 21.5: den | B — 23,30 a kadar: Opera müzik. ı ' Yarınki Program 80 - Mart - 937 - Cumartesi İSTANBUL KZŞEİGI'İ icabında günde 8 kaşe alınabilir, Btyek, kaçük birçok hastalık- İar soğuk algınlığı ile baş- lar. Mikroplar üşüyen vücude hü- cum ederler. Nezle ve kırırlık baş: göslerir, Hararet yükselir. Artık en korkulacak hastolıiklar için bile zemin hazırlanmış demektir. Kendinizi üşüttüğünüzü hisseder elmez derhal bir kaşe GRİiPiN Büyümeden l GRİFİN sizi gripe — karşı ko- rur, GRİPİN en şiddetli baş ve diş ağrılarını geçirir. GRİPİN üşütmekten mütevellit bel ve sinir ağrılarını, bütün sızı ve sancıları dindirir. Öğle neşriyatı: 12.90: Plâkla Türk musikiei. 12.50: Havadis. 13,05: Muhtelif plâk neşriyatı. “Akşatı"neşriya! Bütün eczanelerde satılır. ceğim kim bilir..» | «Dün geceki yorgunluktan — kafam | kazan gibi. Fakat ne eğlendim, la babam bir ark: oğlunu 1 İsmi Ahmet. Sapsarı parlak Bir çok dansettik. için pek mükem- martesileri sinemaya git! mekle fena mı yaplım ace! fena olsun. Önün öyle £ parlak sapsarı saçları var ki., Sonrâ ne de gü- zel dansediyor. İliraftan çekiniyorum. amma, galiba onu se rum ben..» «Ahmet beni sinemadan sonra bır arkadaşının evine götürdü. Orada daha bir çok genç kızlar ve erkekler vardı, dansettik ve viski içtik. Ahmet ile be - raber bir aralık balkona çıkmıştık. Benim başım dönüyordu. Omuzuna yaslandım. Beni öptü.» «Artık Ahmet tlo daha sık bulüşu - yoruz. Dün Bebeğe gittik. Kırlarda kol kola uzun bir gezinti yaplık. Bir aralık beni kollarında sıkarak «seni $e iyorum» dedi. Tıpkı sinema artistleri gibi..» «Bugün takdim etti. dam, İsmi Ni Ahmet bana bir arkadı smer uzun boylu ını raberce sinemaya yor değil mi? Onun k ın da hayatını ğrenmek için anasının notla rar bir göz atmak kâfi Yarınki nushamızda : YALAN Yazan: F. Varal İstanbul asliye altıncı hukuk mahkemesinden : Lütfü — tarafından Sarachane — basın- da Kırık çeşme sokak 27 aamaralı evde ihen ikametgühı belli olmıyan karısı Ayşe aley hine açılan boşanma tesçili davasının lera kıltımakta olan — tahkikatmda: — Tebliğata rağmen mahkemeye gelmediğinden hakkın- da gıyap kararı ittihazile beş gün içinde on beş gün müddetle ilânen tebliğine ve tahki- katın 20/4/827 Sahı saat M €& talikine karat verilmiş ve gıyap kararının bir nüshası da mahkeme divanhanesine asılmış bulunduğut dan beş gün içinde itiraz etmediği ve muay« yen elan gün ve saatte İstanbul asliye mah- kemesi altıncı hukuk dalretinde bulunma « madığı takdirde gıyabında yapılan muame- lelerin muteber tutulacağı tebliğ yerinde vl. mak üzere ilân olutur. . - Unduğu bi a üklı kisi, 19: 1.| © gittik. Ahmedle daşının arasında o ğ gu bir zamanda seyahate çık-| — 18.30: Plükla dans mustkisi, 19: Şehir ti- gi Şi H Böu, Harbin gidiş tarzı, her — tarafta | (ttosu komedi YA nn turdum, ik genç adamla ben MİISİGLI:G' BU Z © devle a Bernarin 1. ada görenler Füri'ne kak makinesi aranıyor 4 adamlarına ayni fikirleri ver -İhey'| arada görenler kim bilir 6 yün ne ka :âıvlduğu için ve bunların araların- lç tlaşmak, uzun münakaşalara muh- hlmıknan. kolay bir iş olmuş. Bt rafından Arap- g“> Dr. HORHORNİ ee ü ha ça Z . Saat R)'ıu'ı.<ı önü E yanında 21,18- Orkestra: 22,15: Ajans ve Börsa haber- |D — Hastal, ün k leri. 2230: Plâkla solalar opera ve aperet AAA ea Kabl, ea parçaları, İ dar kıskanmfışlardır. Sinemada Ahmet r aralık elimi tutup öpt değil, Tam o sırada arkadı melesini yüzümde hissetmiyeyim mi? | b Ellerinde bulenup ta satmak isteyenler Galatada Mahmudiye caddesinde “No. 44 e müracsat- lan, (8L4)

Bu sayıdan diğer sayfalar: