18 Mart 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1 Neş çi t ; uduttan itibaren il büyük şehir: Kermanşah İranda yeni ve eski evler - Şirinin kasrı- Kar fırtınaları içinde gömlekle dolaşan adam - Kermanşahta İstanbullu bir otelci Yazan: İbrahim Hoyi BOR | AA Eskiden İranda, evler umumiyetle Kıvbleye nazırdı. Daima uzun medhalli bir bahçenin ortasında inşa edilirdi. Yüksek divarlarla çevrili bahçenin or- ftasında muhakkak surette bir havuz _bl.l.lunur ve havuzun etrafına da çiçek Ülikilirdi. © Sonra yer , yer de dalları aşağıya ka dar sarkan ve ismine Bidi Mecnun İmetnun süğüdü) deniley ağaçlar sı- “talanırdı. M Ta ? - Şimdi ise Tahranda ve sair İran şe- <hirlerinde evler daha ziyalle apartman Şeklinde yapılıyor ve caddeye çıkıyor. Yani o yüksek divarlar tarihe karış - Maktadır. Kasrı Şirinde işte biz de böyle bir Vilâyet konağına girdik. Vali bir aske- ıri kumandandı. Bizlere çay getirtti. Arkadaşımın hikâyesini anlattım. Der Üini söyledim. Bu delikanlı, iskemle - hin bir ucuna ilişmiş boynu bükük bizi Ginliyordu. Kumandan, cidden nazik Ve çelebi bir tavırla: — Haklısınız ve efendinin askerlik Elmek üzere Tahrana gittiğine inanı- Yorum ama.. Jâkin emir bövle. Fakat Dirşey yapabilirsiniz. Burada bir tanıdı Sinız var mı? Varsa iş kolaylaşır. O Zat, arkadaşınıza, Tahrana varır var - Maz ahzı asker şubesine müracaat ede “Ceğine dair kefil olur. Biz de delikanlı Y1 serbest bırakırız.. dedi. Mülâkat bitmişti. Bizim Kasrı Şi - Tinde tanıdığımız yoktu. Binaenaleyh Çaresiz, delikanlı arkadaş tahtelhıfiz| ahrana kadar gidecekti. Valinin odasından çıktık. Kapıda tı- Taşı perdahlı tüfekli bir jandarma ne- ber; bekliyordu. — Bizi görür görmez, A Uyurunuz! dedi. Dört kişilik otomobilimize bu sefer hll;(mızdı bir de jandarma olarak at- _H!I' birimiz bir korkunun esir idik. Müdür yoldaşım, bankasına vaktiyle işemediğinden endişede, genç arka » bu tahtelhıfiız sevkin nereye ka- P süreceğini bilemediği :için korku- » ben mahalli maksuda bir an evve! ütişmıemek korkusunda idim. Ve ni- Yet hepimiz yolda tipi yüzünden 23 ır“Eğlısi-lâ: birlikte kayıplara karışan 0- Üsün âkıbetine uğrayıvermekten ta ıyorduk. vgi tarihinin eh plâtonik, en ideal Mmenkıbesini yaratan Şirinın daha harabeleri duran kasrını ve Fer- n sevgilisine taze süt getirmek için' arasından külüngü ile kazdığı ka- gördükten sonra, Kasrı Şirinden İdık. : Şehirden uzaklaşalı daha bir saat ol- “Nıştı ki, tipinin ilk habercis: olan ve İlk ağı andıran bir rüzgârla kaı—ş:laş-! d'ılz Üfmr'mde ceviz yuvar'asanız, dümi Re gidecek olan meşhur Hanefiye -| Tmanşah şosesi Mâzurya bataklığı - #ndırıyor. Sağnağın Savurduğu kar İk; llü_leri otomobilimizin âdeta yolu için:;esıyur. camlarını: kesif bir buğu H_y- B bırakıyor. Bir zamanlar keyifli lan illi hamurdanan karbüratör, boğaz- k"*n bir canavar gibi hırıltılar çıkara Fük zıplaya zıplaya biz yolcularını sü klemeğe K uğraşıyordu. dğiçlli idi ki, Bâğdütta mübalâğa edil- %""_ sandığımız soğlik hakikaten bü| h zira*'ddeti ile kendisini göstermişti. ç bazan göz alabildiğine uzanan _"'tünfe"yası içinden uçuyor, bazan, bir lal.“]'“”*'—__güneşin sıcağiyle eriyen -kar - Yor h*'uCude gatıj'diği sellerden geçi - azan da, kümelenmiş çamurlara . taj, Mamak için türlü türlü manev- Mtpo,, APan şoförümüzün ayrı bir ge- Örü '_ Makinesini sürmeğe çalıştığımı i iv”'”'duk. Yolda, karları küreyen be 't Rânameleleri. otomobilimizi görün di Hen kenara çekiliyor, ve günler- nı,n,îğmüef.eıîn munkati olduğu bu dan geçmek gibi büyük bir ce| *k hâlâ hî'dı dağ hlı & saret göstereen bizlere tuhaf bir sırıt- ma, içlerinde yarı takdir, yarı şaşkın- hk hisleri okunan soğuktan kızarmış gözlerile bakıyorlardı. Açılan yol, ancak bir otomobii geçe- cek kadardı. O kadar ki, karşı taraimşı bir otomobil, otobüs gelse, meşhur hi- kâyedeki inatçı keçiler gibi, içlerinden birinin, şoseniin kenarında görünerek yükseltilmiş olan kar duvarlarından birine gömülmesi icap ediyor veyahut ta gerisin geriye giderek, ik: araban'n geçeceği kadar geniş bir yer bulması lâzım geliyordu. Bundan ötürü şoförü müz ve bizler, bildiğimiz bütün düala- rı okuyarak, her sıkışık zamanda oldu ğu gibi, bu sefer de yüce Tanrıyı im- dada çağırarak eyârab diyorduk, karşı taraftan bir otomobil gönderme:...» Yüksekliği 2240 metre olan ve yolu- muzun en tehlikeli (zira Kermanşsah - tan itibaren döne döne çıktığımız dağ- dan bu sefer döne döne inecektik:! mın takası olan Eset dağlarının eteğinde saklanmış bulunan köy kahvesinde ne fis kokulu İran pirincinden yapılmış et li plâv, ve tavuğun altından henüz a. lınmış yumurtalarla öğle yemeğimizi yedikten sonra, şoförümüz kar zincir- lerini tekerleklere doladı, tekrar yola düzüldük, Yüce Tanrı, duamızı Kermanşaha 14 kilometre kalaya kadar kabul etmişti. Zira, birden önümüzde projektörü an dıran ışıklar belirdi. Ve ihtiyarsız he- Ipimizin ağzın-dan birer cE)—'VBh’..» fır. ladı. Şoförün tecrübeli gözleri düşma- nı hemen seçti ve o biraz içkiden, biraz da mihnetten kısılmış sesile... «Ley - land» lar dedi. Bunlar, İran - İngiliz nef: şirketinin petrol, benzin taşıyan hususi muaz - zam Leyland markalı benzin kamyor. ları idi. Çaresiz durduk. Bir ilâ geri git tik. Yol açtık. Ve ejderhalar yanımız- dan, sıyrılarak geçtiler. Bunlardan bir tanesini, üzerinde ya kası açık bir gömlek, ayağında kısa pantalon , ağzında pipo, birisi sürüyor | du. Biz soğuktan donarken, bu adamtn sanki yazın futbol hakenmiliği edermiş gibi givinişi merakimızı tahrik etti. Ve bunun, Kermanşah petroi şirketi mü. dürü bir İngiliz olduğunu öğrendik... | İstanbul saatiyle 15' Bura saatile 16 buçukta Kermanşaha ulaştık. Hudut - tan itibaren ilk büyük şehir burada başlıyordu. İran şehirlerine hâs olan o tipik manzara butada da vardı. O sehir ler ki, içinde olduğunuüuz halde, daha hâlâ varoşlarında bulunduğunuzu sa - nırsınız. İki taraflı söğütlerle bezeli Şo seden geçerken, hayvanlarına odun yüklü köylüleri arkada bırakir bırak- maz birden size yol vermek için dirse- pine kadar beyaz eldivenli elin! kaldı- ran işaâaret memurile karşılaşırsınız. İstanbullu bir Rümun işlettiğ! bir - telin önünde durduk. İstanbuldan gel- diğimizi öğrenen otelci Serveni birçok BON POSTA Kabahat ölende | İngiltere ve Fransada otomobil altında ezilenlerin yüzde doksani suçlu.. İngiltere otomobil klübü tarafından geçen yıl vukua gelen yol kazaları hak kında bir istatistik neşredilmiştir. Bu istatistikten anlaşıldığına göre ka zaya kurban gidenlerin yüzde doksanı ihtiyatsızlık etmişlerdir. Geriye kalan yüzde 10 kazada kabahat şoförlerindir. Bunların yedisi fazla sür'at, 2 si ace- milik, biri de sarhoşluk yüzünden ka- zaya sebep olmuşlardır. ) Fransız otomobil klübü de İngiliz - lerden örnek alarak Fransiz yolların- da bir inceleme yapmıştır. Vardığı ne ticeye göre yaya yürüyenler arasında dalgınlık veya ihtiyatsızlık yapanlar - dan yüzde doksanı ihtiyar, yüzde onu gençtir. Fransız otomobil klübü bu tetkikın- den netice olarak yaşlı insanların 20 inci asırda cari olan yol kaidelerini öğ- renemediklerini çıkarmaktadır. Geçenlerde Fransada bir yol kazası olmuştu: 20 . 30 otömobilden müteşek kil bir cenaze alayı geçerken Bay Bi- lingd isminde bir zat otomobillerin a- rasından karşı kaldırıma fırlamak iste miş, ilk otomobilin şoförü bu aceleci adamı çiğnememek için şiddetli bir fren yapmış, sarkadan gelen otomobi- lin şoförü ise önündekinin birdenbire duracağını bilmediği için bütün şidde tile öndeki otomobilin çÇamurluğuna vurmuş, bu sarsıntı esnasında da oto- mobilin içindeki bir yolcunun kafası cama vurarak parçalanmıştı. Bu hâdi- senin muhakemesi üç gün Eve| yapıl- mıştır. Hâkim kazaya sebep olan oto- mobilin şoförüne küçük bir ceza, oto- mobillerin arasından geçmek suretile bu hâdiseye imkân hazırlamış olan yol cuya da ağır bir ceza vermiştir. Fransız gazeteleri : — Bu hüküm ihtiyatsız ders olmalıdır. diyorlar. yolculara Köpekler için Gaz maskesi Son üç dört sene zarfında — ÂAyvrupa fabrikaları asker ve siviller için milyon- - larca gaz — maskesi yapıp satmışlardır. — Avrupanın karışık — vaziyeti bunların iş- ' lerini hayli kazanç- lı hale getirmiştir. Fabrikalar geceleri — de çalışmak suretile . —— insanlarla — beraber — atlar ve köpekler i çin de gaz ve mad-. de geçirmeyen mas- keler yapmaktadır: lar. Resim Londrada bir sergide teşhir edilmiş olan bu nevi maskelerden son sistem bir köpek maskesini göster- mektedir. Bu maske içerisi yapağıdan mamul yumuşak bir kumaş kaplı olup gözlük camları parçalanmaz — nev'in- dendir. Ve ordu köpeklerinde kullanı- lan measkelerin ayni olup onların biraz daha ıslâh edilmiş şeklidir. Sergide maske takılan ilk köpek bundan hoş- lanmamış, beş kişi zorla maskeyi hay- vana takabilmîşıefdir- Köpek meraklıları bu maskenin i- cadından pek memnun olmuşlardır. Köpeklerinin herhalde buna alışacağı- nı söylemektedirler. yolcular göre, göre kanıksamuış olma - sına rağmen, gene bariz bir heyecanla bizleri karşıladı. İstanbuldan haberler sordu. Karısını Yunanistana tebdili ha vaya gönderdiğini söyledi, ve âdeta ço cuk gibi sevinerek, bize İstanbuldan getirttiği türkçe ve rumca- plâkları çal dı. Hele kendisine nefis Sipahi Ocağı sigaralarından birkaç tane verdisimiz || zaman memnuniyetinden aöz! kulakla rına vardı. Derin bir nefesle içine çek- tiği dumanları yavaş yavaş, zevkine ka na kana dışarıya Verirken — «İstanbul başka.. dedi.... Orada başka bir hayat var-..» Ve hizmetçilerine emirler ve- SPOR ingilterede Iik maçları Sanderland, olmaktan ümidini kesti Şampiyon İngiltere lik maç İngilterede kar, yağmur ve fırtına- ,lara rağmen lik maçları yapılmış ve bu oyunlardan yalnız bir tanesi sahanın çok bozuk olmasından dolayı tehir edil ,miştir. Lik maçlarının otuz üçüncü haf tası oyunları bittiğine göre 9 hafta son ra lik oyunları da bitmiş olacaktır. Arsenal Leeds United 4 3 - Ünited klübü sahasında ve kar altır /da yapılan bu maçta Ârsenai takımı - nn merkez muhacimi ve sağ açığı ilk dakikalarda iki gol yapıvermişler ve ,devreyi 2 - 0 galip bitirmişlerdir. , İkinci devrede Arsenal biri penaltı- ,dan olmak üzere iki sayı daha yapmış, ve Ünited de buna üç gol ile mukabele ederek oyun bu suretle 4 - 3 nihayet lenmiştir. , Arsenal bu galibiyetten sonra likte en başa geçmiştir. Uzun haftalardan be xi lik liderliği yapan Karlıon takımı Arsenal ile ayni puvanda olmakla be ,;raber gol adedi farkı yüzünden ikinci vaziyettedir. Bu maçta 25000 seyirci bulünmuş - tur. Porismuth — Sanderland 3 2 İngiltere lik şampiyonluğunu elinde tutan Sanderland takimı likte altinc: vâziyette ölan Portsmuth 1akimile yap tığı maçı 3 - 2 kaybetmiştir. Bu mağta 24000 kişi bulunmuştür. Sanderland bu mağlübiyeti dolayısi- le likfe isekizinci vaziyete düşmüştür. Tipi ve kara rağmen maçları büyük bir kalabalık takip ediyor. Lik maçları dokuz hafta sonra nihayetlenecek larından bir görünüş Likte şampiyon olmak ümidini kesen Sanderland bütün kuvvetile Kral ku- pasını kazanmak için gayret sarfetmek tedir. Totenham — — Aston Villa 2 2 İngiltere likinde en çok tanınmış o- lan bu iki takimın maçı büyük bir alâ, ka uyandırmıştır. Her tarafta büyük kar ve tipi olmasına rağmen bu takım larından biri olarak geçmiş ve maçta lrından biri olarak geçmiş ve maçta 36000 kişi bulunmuştur. Birinci dev- reyi 2 - ! Totenham galip bitirmiştir, İkinci devrede daha hâkim bir vaziyej alan Aston Villa bir gol yaparak here berliği temin etmişlir. Sekiz klüp” Turnuvası 28 Martta başlıyor Milli küme maçları dolayısile bu kü me haricinde kalan sekiz klübün top , ( Janarak kendi vaziyetleri hakkında ba zı kararlar aldıklarını evelice yazmış- tik. Yaptıkları toplantıda aralarındaki maçların fikstürünü tanzim eden klüp ler bu müsabakaların tatbikı için de üş kişiden mürekkep bir komite seçmiş: lerdi. Komite azaları Taksim ve Şeref stad larına bu maçlar için müracaat etmiş, ler ve dün akşam bu maçları Şeref sta- (Devamı 11 inci sayfada) İ | Okuyucularımızın || Sorgu'arına Cevaplarımız Sorgularınıza cevaplarımızdır: İzmir Alsancak Kemal Hepgenç: — Mektubunuzu baştan sona ka- dar okuduk. Hâdise anlattığınız şe - kilde ise, hakkınız yok değil. Ancak bizim vazifemiz yalnız bir taraf: de- ğil, iki tarafı da dinliyerek yazmak- tır. Daha evvel bu muhakeme mü « | — Bü meselede hakkımnız yok değil.. Fakat gayri mübadillerin yap- tıkları toplantılardan da anlıyoruz ki, meselenin müşkül tarafları pek çoktur. Ergeç hükümetin bunu da kökünden halledeceğine şüphemiz olmadığı için, size de bekleme tav- siye ederiz. 2 — Rusyadaki tahriri nüfus bit. miş, fakat henüz kat'i bir istatistik çıkarılmızmıştır. Sırası gelince ga - zetemizde buü hususta malümat ve- receğiz. ; * verek sen iyi odalarını bizlere ayirttı. Lüleburgaz D. D.Y. ikinci şube nasebetile tedbir almanız gerek de- gil miydi?.. Maamafih yapacağımız şey bir istida ile Üsküdar sulh ceza hâkimliğine baş vurmak ve tebliğat yapılmadığını, vaziyetin anlattığınız şekilde olduğunu bildirmektir, 4 * İnegölde Asri kasap Recep Eltu tar: — Temyiz her halde lüzum gör müştür ki, böyle bir karar vermiş - tir, Sabrediniz. Yakında vaziye: le- bellür edince bizi de habetdar edi , niz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: